• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 164902

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
Look... No tax? Bak. Fiş var mı? ...bak. Fiş yok mu? ...bak. Fiş yok mu? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
All right. What do you got? What do you got. Pekâlâ. Ne yapıyorsun? Ne yapıyorsun? Tamamdır, elinde ne var? Neyin var? Tamamdır, elinde ne var? Neyin var? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
You know, you smart shit. You not like those stupid fucks. Zeki bir herifsin. Sen bunu beceremezsin. Bildiğin aklı başında şeyler, bu aptal boklardan hoşlanmazsın. Bildiğin aklı başında şeyler, bu aptal boklardan hoşlanmazsın. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Yeah, I'm the smart guy. Evet, akıllıyımdır. Evet, akıllı bir adamım. Evet, akıllı bir adamım. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
You're a smart kid. Give me your best one, okay? Sen zeki bir çocuk musun? En iyi filmi ver bana, tamam mı? Sen de akıllı bir çocuksun. En iyilerini ver, tamam mı? Sen de akıllı bir çocuksun. En iyilerini ver, tamam mı? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Here, this the best one. This is a good one? İşte bu, en iyisi. Bu iyi yani? Al, en iyisi. Bu iyi midir? Al, en iyisi. Bu iyi midir? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Yeah. The best shit, man. Okay. Evet, en iyilerden. Tamam. Evet, en sağlamından, adamım. Tamam. Evet, en sağlamından, adamım. Tamam. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Here you go, I'll take one. Bir tane alacağım. Al bakalım, bir tane alacağım. Al bakalım, bir tane alacağım. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Keep the change. Thank you. Üstü kalsın. Teşekkür ederim. Üstü kalsın. Teşekkürler. Üstü kalsın. Teşekkürler. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Get out of here. You shouldn't smoke. Hadi be oradan, sigara içmemelisin. Dur bakalım, sigara içmemelisin. Dur bakalım, sigara içmemelisin. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Thank you. Take it easy. Sağ ol. Kendine iyi bak. Teşekkürler, kendine dikkat et. Teşekkürler, kendine dikkat et. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
I need to talk to you about something before we go out again. Seninle bir şeyler konuşmamız lazım. Tekrar dışarı çıkmadan önce seninle bir şey konuşmam gerekli. Tekrar dışarı çıkmadan önce seninle bir şey konuşmam gerekli. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
What's that? Konu nedir? Neymiş o? Neymiş o? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Yesterday. Mm hmm. Dünkü olay. Evet. Dün. Dün. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Wasn't cool. İyi değildi. Hoş değildi. Hoş değildi. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Yeah, I know. You'll get it, though. Evet, biliyorum. Ancak öyle olurdu. Evet, biliyorum. Yine de alışırsın. Evet, biliyorum. Yine de alışırsın. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
So, you're a ranger, huh? Yeah. Ne yani sen Rambo musun? Aynen öyle. Komandosun, değil mi? Evet. Komandosun, değil mi? Evet. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
I was in intelligence seven years before I joined EOD. Bomba imha ekibine katılalı 7 yıl oldu. Bomba imha ekibine katılmadan önce yedi yıl istihbaratta görev adım. Bomba imha ekibine katılmadan önce yedi yıl istihbaratta görev adım. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
We ran missions in every shithole that you could possibly imagine. Bütün görevlerde, kötü bir şey olacak diye hayal ettim. Aklına gelebilecek bütün deliklere girip çıkıyorduk. Aklına gelebilecek bütün deliklere girip çıkıyorduk. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
So, I'm pretty sure I can figure out a piece of redneck trailer trash like you. Senin gibi bir cahil olmadığımdan oldukça eminim. Senin gibi cahil tipleri de hemen tanıyacağıma eminim. Senin gibi cahil tipleri de hemen tanıyacağıma eminim. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Looks like you're on the right track. Senden pek farkım olduğu söylenemez. Doğru iz üzerindesin gibi görünüyor. Doğru iz üzerindesin gibi görünüyor. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
We'll see you out there. Sonra görüşürüz. Dışarıda görüşürüz. Dışarıda görüşürüz. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Let's go, move! Yürüyün! Gidelim, çekilin! Gidelim, çekilin! The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Shit. Get out of the way. Move. Kahretsin. Çekilin yoldan. Hadi. Kahretsin, çekilin yoldan, çekilin! Kahretsin, çekilin yoldan, çekilin! The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Hallo. Merhaba. Selam. Selam. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Where is it? It's behind the wall. Bomba nerede? Duvarın arkasında. Nerede? Duvarın arkasında. Nerede? Duvarın arkasında. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
All right. See any wires? Any smoke? Tamamdır. Duman veya kablo gördünüz mü? Tamam. Hiç kablo gördünüz mü ya da duman? Tamam. Hiç kablo gördünüz mü ya da duman? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
No, I didn't look. Hayır görmedik. Hayır, bakmadım. Hayır, bakmadım. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
So, how do you know it's a bomb? Bombadan nasıl şüphelendiniz? Peki bomba olduğunu nereden biliyorsun? Peki bomba olduğunu nereden biliyorsun? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Car has been parked illegally. Araba yanlış yere park edilmiş. Araba park yasağı olan yere bırakılmış. Araba park yasağı olan yere bırakılmış. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
The suspension is sagging. There's definitely something heavy in the trunk. Çekmeyi düşündük ama bagajında oldukça ağır bir şeyler var. Arka süspansiyon çökmüş, kesinlikle bagajda bir şeyler var. Arka süspansiyon çökmüş, kesinlikle bagajda bir şeyler var. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Right. So, why don't you walk over there and peak inside and tell me what you see. Oraya git ve bana ne gördüğünü söyle. Peki, o zaman oraya gidip içine bakıp, bana neler olduğunu söylesene. Peki, o zaman oraya gidip içine bakıp, bana neler olduğunu söylesene. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
You want me to go close to it? Ben de mi yanında geleyim. Yanına gitmemi mi istiyorsun? Yanına gitmemi mi istiyorsun? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Yeah. No no. I don't. I'm kidding. Evet. Hayır, hayır sadece şaka. Evet. Hayır, hayır, şaka yapıyorum. Evet. Hayır, hayır, şaka yapıyorum. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
It's coming from over here! O taraftan ateş edildi. Şuradan ateş ediliyor! Şuradan ateş ediliyor! The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Blaster One. You there? Patlatıcı 1, orada mısın? Fünye Bir, orada mısın? Fünye Bir, orada mısın? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Blaster One, you hear me? Patlatıcı 1, beni duyuyor musun? Fünye Bir, beni duyuyor musun? Fünye Bir, beni duyuyor musun? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Here. İşte burada. Al. Al. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Let's go, guys. Gidelim çocuklar. Gidelim, çocuklar. Gidelim, çocuklar. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Let it go. Tamam aldım. Bırak bana. Bırak bana. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
I got top cover. Yukarıları kontrol ediyorum. Bölgeyi korumaya alıyorum. Bölgeyi korumaya alıyorum. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
That's a negative, specialist. Uzman olumsuz. Olumsuz, uzman. Olumsuz, uzman. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Eldridge, you stay with me. Eldridge, benimle kal. Eldridge, benimle gel. Eldridge, benimle gel. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Sanborn, you take top covers. Sanborn, sen yukarıları gözden geçir. Çevreyi sen koru, Sanborn! Çevreyi sen koru, Sanborn! The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Blaster Mike in position. Patlatıcıdan Mike, yerimdeyim. Fünye Mike yerinde. Fünye Mike yerinde. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
I got a through and through to the chest, but I got him stable. Göğsünden yaralanmış. Bütün yaraları göğsünde ama durumunu kontrol altına aldım. Bütün yaraları göğsünde ama durumunu kontrol altına aldım. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
He's not going to make it. O'nun için burada değillz. Başaramayacak. Başaramayacak. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
We're leaving in 15 minutes. 15 dakikadır canlı komutanım. 15 dakika içinde gidiyoruz. 15 dakika içinde gidiyoruz. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Got a survival wound, sir. Ölümcül yarası var, komutanım. Yarası ağır değil, efendim. Yarası ağır değil, efendim. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
He's not going to make it. Onun için gelmedik. Başaramayacak. Başaramayacak. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Oh, God. Aman Allah'ım. Aman tanrım. Aman tanrım. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
What's he doing? I don't know. Gene ne halt ediyor? Bilmiyorum. Ne yapıyor? Bilmiyorum. Ne yapıyor? Bilmiyorum. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
There's enough bang in there to send us all to Jesus. İsa bizim için, yeterli sayıda patlayıcı göndermiş. Hepimizi İsa'ya kavuşturacak kadar patlayıcı var burada. Hepimizi İsa'ya kavuşturacak kadar patlayıcı var burada. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
If I'm going to die, I'm going to die comfortable. Daha rahat ölmek için gidiyorum. Öleceksem hiç değilse rahat ölürüm. Öleceksem hiç değilse rahat ölürüm. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
I need my kit and my cans. İmha kitim ve aletlerim gerekiyor. Aletlerime ve kutularıma ihtiyacım var. Aletlerime ve kutularıma ihtiyacım var. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
What's going on down there, Eldridge? Orada ne oluyor, Eldridge? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
I'm getting his kit and his cans. Cover me, please. İmha kitini ve aletlerini getiriyorum. Lütfen, koru beni. Aletlerini ve kutularını almaya gidiyorum. Koru beni. Aletlerini ve kutularını almaya gidiyorum. Koru beni. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Kit and cans. Kit ve aletler. Aletlerin ve kutuların. Aletlerin ve kutuların. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Got a lot of deck cord, electrical. Bir sürü elektrik kablosu var. Bir sürü gövde kablosu var, elektrik bağlantısı... Bir sürü gövde kablosu var, elektrik bağlantısı... The Hurt Locker-1 2008 info-icon
I'm looking for this initiating system. Sistemini inceliyorum. Tetikleme sistemine bakıyorum. Tetikleme sistemine bakıyorum. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Well, it's not in the back seat. Arka koltuğa takıl değil. Pekâlâ, arka koltukta değil. Pekâlâ, arka koltukta değil. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
I don't think. Bilemiyorum. Sanmıyorum... Sanmıyorum... The Hurt Locker-1 2008 info-icon
All right. It's not in the back seat. Arka koltukta bir şey yok. Tamam, arka koltukta değil. Tamam, arka koltukta değil. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Got a young man on the roof, your 9:00, keep an eye on him. 9:00 yönünde balkonda genç biri var gözünüz o'nun üstünde olsun. Dokuz yönünde çatıda genç biri var, gözün onda olsun. Dokuz yönünde çatıda genç biri var, gözün onda olsun. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
It's not in the front seat. Ön koltukta da değil. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
It's not in the door. Kapı da temiz. Kapıda da değil. Kapıda da değil. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Not on the floors. Paspaslar da temiz. Tabanda da değil. Tabanda da değil. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Not in the glove box. Torpido gözü de boş. Torpido gözünde de yok. Torpido gözünde de yok. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
If you haven't found it yet. it's probably under the car. Henüz bulamadın ama muhtemelen aracın altında. Hâlen bulamadıysan büyük ihtimalle arabanın altındadır. Hâlen bulamadıysan büyük ihtimalle arabanın altındadır. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Yeah. No wire leads under... the car. It's all in here somewhere. Evet ama altta kablo yoktu. Her yerde olabilir. Arabanın altına giden kablo yok, buralarda bir yerlerde olmalı. Arabanın altına giden kablo yok, buralarda bir yerlerde olmalı. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Hey, Sanborn. Yeah. Hey, Sanborn. Evet. Sanborn! Evet. Sanborn! Evet. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
You got eyes on some guy. with a video camera? Kameralı elemanı gördün mü? Video kameralı herifi izliyorsun, değil mi? Video kameralı herifi izliyorsun, değil mi? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
No. Where? Görmedim, nerede? Hayır, nerede? Hayır, nerede? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
He's right at my 12:00, you see him? He's pointing the fucking thing at me. Tam önümde, o lanet şeyi bana doğrtulmuş. Bana göre on iki yönünde, görüyor musun? O lanet olası şeyi bana doğru çevirmiş. Bana göre on iki yönünde, görüyor musun? O lanet olası şeyi bana doğru çevirmiş. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Negative, I don't see him. Olumsuz. Göremiyorum. Olumsuz, onu göremiyorum. Olumsuz, onu göremiyorum. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Hey, Sanborn. He's right at my 12:00. Look! 12:00! Sanborn tam önümde dikkatli bak. Sanborn, benim tam on iki yönümde, baksana, on iki! Sanborn, benim tam on iki yönümde, baksana, on iki! The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Roger that, I got him. Anlaşıldı. Gördüm. Anlaşıldı, görüyorum. Anlaşıldı, görüyorum. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Getting ready to put me on You Tube. Bizi YouTube'a koymasın? Beni Youtube'da yayınlayacak galiba. Beni Youtube'da yayınlayacak galiba. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Little shady. Şüpheli gibi. Evet şüpheli görünüyor. Gözün üzerinde olsun. Şüpheli görünüyor. Evet, şüpheli görünüyor, gözünü ayırma! Şüpheli görünüyor. Evet, şüpheli görünüyor, gözünü ayırma! The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Okay. So, what's the play? Tamam. Peki ne yapıyoruz. Tamam, peki nasıl oynuyoruz? Tamam, peki nasıl oynuyoruz? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Be smart. Make a good decision, over Akıllı olalım. İyi bir şeyde karar kılmamız lazım. Akıllı ol, düzgün karar ver, tamam. Akıllı ol, düzgün karar ver, tamam. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Got more wire. Biraz daha kablo. Hiçbir yere gitmeyen... Hiçbir yere gitmeyen... The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Leads fucking nowhere. Nerede bu lanet olasıca. ...bir sürü kablo var. ...bir sürü kablo var. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Fuck! Hay sikeyim! Kahretsin! Kahretsin! The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Hey, James, how you doing? James, nasıl gidiyor? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
I'm wonderful. How are you? Ben şahaneyim. Sen nasılsın? Mükemmelim, sen nasılsın? Mükemmelim, sen nasılsın? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
You know, we've been here a while. Bildiğin gibi zaman geçiriyoruz. Uzun bir süredir buradayız... Uzun bir süredir buradayız... The Hurt Locker-1 2008 info-icon
We need to get out of here soon. Hızlı ol. Çabuk gitmemiz lazım buradan. ...yakında gitmemiz gerekiyor. ...yakında gitmemiz gerekiyor. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
We got a lot of eyes on us, James. We need to get out of here. Bütün gözler üzerimizde James. Hemen basıp gidelim buradan. Bir sürü insan bizi izliyor, James. Gitmeliyiz. Bir sürü insan bizi izliyor, James. Gitmeliyiz. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Roger that. I'm going to figure this out. Anlaşıldı. Şunu da halledeyim geliyorum. Anlaşıldı, bunu halledeceğim. Anlaşıldı, bunu halledeceğim. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
James, we need to get out of here. James, gitmemiz lazım. James, buradan gitmemiz gerekiyor. James, buradan gitmemiz gerekiyor. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
James, do you copy? James, anladın mı? James, duyuyor musun? James, duyuyor musun? The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Fuck it. I get it. Siktir et, bitiyor. Anladım, kahrolası! Anladım, kahrolası! The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Fuck me. Benden kaçamazsın. Beni becersene! Beni becersene! The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Hey, how's it looking in there, soldier? All clear. Oraları nasıl gözüküyor asker. Her şey yolunda. Orada durum nasıl, asker? Bina boşaltıldı. Orada durum nasıl, asker? Bina boşaltıldı. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
James, the evac is complete. We can leave. James, grup tamamlandı gidiyoruz. James, boşaltma işlemi tamamlandı, gidebiliriz... James, boşaltma işlemi tamamlandı, gidebiliriz... The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Let the engineers handle this mess. Bırakta mühendisler halletsin. ...bırak gerisini mühendisler halletsin. ...bırak gerisini mühendisler halletsin. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
We moving? That's affirmative. Gidiyor muyuz? Olumlu. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
Interesting. İlginç. İlginç... İlginç... The Hurt Locker-1 2008 info-icon
What's up with James? He's not answering. Nasılız James? Cevap gelmiyor? James'in sorunu ne? Cevap vermiyor. James'in sorunu ne? Cevap vermiyor. The Hurt Locker-1 2008 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 164897
  • 164898
  • 164899
  • 164900
  • 164901
  • 164902
  • 164903
  • 164904
  • 164905
  • 164906
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim