Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 164901
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
It's a possible IED. Yeah. | Ev yapımı bomba olabilir. Evet, Muhtemel bir patlayıcı, değil mi? Muhtemel bir patlayıcı, değil mi? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
I trust this guy. I know him. Okay. | Bu elemanı tanırım, güvenirim. Tamam. Bu adam güveniyorum, onu tanırım. Tamam. Ben hallederim. Bu adam güveniyorum, onu tanırım. Tamam. Ben hallederim. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
I'll handle it. | İcabına bakarız. Onunla konuşacak mısın? Hayır. Konuşmak falan isterseniz... Hayır. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Good. Keep your boys back. We'll be good. Thank you. | Seninkileri geride tut. İyi olacağız. Sağ ol. Tamam, adamlarını geride tut, gerisini ben hallederim, teşekkürler. Tamam, adamlarını geride tut, gerisini ben hallederim, teşekkürler. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Specialist, bring up the Humvee. | Uzman, Humvee'i getir. Uzman, Humvee'yi getir. Uzman, Humvee'yi getir. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
I'm going to break out the suit. | Kıyafetlerimi çıkarmaya gidiyorum. Koruyucu kıyafetle gideceğim. Koruyucu kıyafetle gideceğim. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
What about the bot? I'll take care of it. | Robotu kullansaydık? Ben üstesinden gelirim. Robotu kullanmayacak mısın? Ben hallederim. Robotu kullanmayacak mısın? Ben hallederim. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Don't you want to send the bot down there to see what it looks like? | Neye benzediğini görmek için, robotu gönderseydik bari? Robotu gönderip neye benzediğini görmek istemiyor musun? Robotu gönderip neye benzediğini görmek istemiyor musun? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
That's kind of tight down here, James. | Aşağıda ne olduğu, bile belli değil, James. Pek kolay bir işe benzemiyor, James. Pek kolay bir işe benzemiyor, James. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
You don't have to go down there. We already have the bot halfway up. | Oraya gitmek zorunda değilsin. Zaten bunun için bir robot var. Oraya gitmek zorunda değilsin, robotla bu işi halledebiliriz. Oraya gitmek zorunda değilsin, robotla bu işi halledebiliriz. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
I'll be all right. | Bir şey olmayacak. Bir şey olmaz. Bir şey olmaz. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
First day, figure you want to take it easy, right? | İlk gün için kolay değil? İlk günüde biraz daha ağırdan alsan, olmaz mı? İlk günüde biraz daha ağırdan alsan, olmaz mı? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
How's it looking, Eldridge? | Nasıl görünüyorum Eldridge? Nasıl oldu, Eldridge? Nasıl oldu, Eldridge? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Good to go. Let's do it. | Her şey, tamam. Hadi halledelim şunu. Tamamlanmış. Hadi başlayalım. Tamamlanmış. Hadi başlayalım. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Got two of 'em? Got two. | İki tane mi var? Evet, iki tane. İki tane mi var? İki tane var. İki tane mi var? İki tane var. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
All right. Let's rock and roll, man. | Tamamdır. Şimdi şovumuzu yapalım. Tamamdır, hadi eğlenceye başlayalım. Tamamdır, hadi eğlenceye başlayalım. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
He's a rowdy boy. He's reckless. | Delikanlı herif. Dünya umurunda değil. Külhanbeyi... Pervasız biri. Külhanbeyi... Pervasız biri. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Blaster One, what's going on? | Patlatıcı 1, neler oluyor? Fünye Bir, neler oluyor? Fünye Bir, neler oluyor? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Blaster One! What are you doing? | Patlatıcı 1! Ne halt ediyorsun? Fünye Bir, ne yapıyorsun? Fünye Bir, ne yapıyorsun? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Blaster One, this is Blaster Mike. | Patlatıcı 1, Ben Mike. Fünye Bir, burası Fünye Mike... Fünye Bir, burası Fünye Mike... | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
What's with the smoke on the side of the road? | Yolun ortasına ne diye, sis bombası attın? ...sokaktaki bu duman da neyin nesi? ...sokaktaki bu duman da neyin nesi? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Hey. James, can you hear me? | Hey, James, beni duyuyor musun? James, beni duyuyor musun? James, beni duyuyor musun? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
What's going on with the smoke on the side of the road? Over. | O dumanın içinde ne çeviriyorsun? Tamam. Sokaktaki bu duman da neyin nesi? Tamam. Sokaktaki bu duman da neyin nesi? Tamam. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Creating a diversion | Şaşırsınlar biraz. Dikkat dağıtıyorum. Dikkat dağıtıyorum. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
From what? Is there a threat? | Ne için? Korkutmak için mi? Neyin dikkatini dağıtıyorsun? Düşman mı var? Neyin dikkatini dağıtıyorsun? Düşman mı var? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Eldridge, get up on the wall. Move! | Eldridge, çık şu duvara. Yürü! Eldridge, duvara çık, çabuk! Eldridge, duvara çık, çabuk! | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Tell me what you see, specialist. | Uzman ne gördüğünü söyle? Ne gördüğünü söyle, Uzman. Ne gördüğünü söyle, Uzman. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
All right, I got him. | Tamamdır gördüm onu. Tamamdır, onu görüyorum. Tamamdır, onu görüyorum. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
He's walking down range. | Aşağı doğru ilerliyor. Görüş alanımdan aşağı doğru yürüyor. Görüş alanımdan aşağı doğru yürüyor. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
James, the smoke is killing my visibility. | James, duman görüşümüzü azaltıyor. James, duman görüşümü engelliyor... James, duman görüşümü engelliyor... | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Where are you in relationship to the IED? Are you within 100 meters yet? | Bombayla aranızda bir şey mi var? Hâlâ 100 metre de misin? ...patlayıcıya mesafen nedir? 100 metre yakınına geldin mi? ...patlayıcıya mesafen nedir? 100 metre yakınına geldin mi? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Hell, I don't know, but I'll tell you when I'm standing over it, cowboy. | Bilmiyorum ama şunu söyleyeyim. Bu iş bitecek kovboy. Kahretsin, bilmiyorum ama yanına geldiğim zaman söylerim. Kahretsin, bilmiyorum ama yanına geldiğim zaman söylerim. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Oh, no. A car stopped in front of him, Sanborn | Olamaz. Tam önünde, araba durdu, Sanborn. Olamaz, tam önünde bir araba durdu. Olamaz, tam önünde bir araba durdu. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Shit. James! James, come back now. | Lanet olsun. James! James, hemen geri gel. Kahretsin, James! James, hemen geri gel. Kahretsin, James! James, hemen geri gel. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
EOD pulled a nine on this Haji in a car. | Hacı pimi çekti. İmha uzmanı, arabadaki hacıya silahını doğrulttu. İmha uzmanı, arabadaki hacıya silahını doğrulttu. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Want me to send backup? | Destek ister misin? Destek göndermemi istiyor musun? Destek göndermemi istiyor musun? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
I got it. | İcabına bakarım. Ben hallederim. Ben hallederim. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Get here! Negative! Negative! | Geç buraya! Olumsuz! Olumsuz! Sanchez, Erics... Olumsuz, olumsuz. Sanchez, Erics... Olumsuz, olumsuz. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Stand down. | Sakin olun! Olduğunuz yerde kalın. Olduğunuz yerde kalın. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
The blast will come up the block. | Bomba binaların arasında patlayabilir. Patlama bloklardan bu tarafa gelecek. Patlama bloklardan bu tarafa gelecek. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Stay clear around the corner. | Köşeleri açık tutun. Köşede kendinizi emniyete alın! Köşede kendinizi emniyete alın! | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
EOD has the situation under control, over. | Bomba imha timi, durumunuzu koruyun. Tamam. Durum, imha uzmanının kontrolü altında, tamam! Durum, imha uzmanının kontrolü altında, tamam! | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Where you going? | Nereye gidiyorsun? Nereye gidiyorsun? Ateş etmeyin, emrimi bekleyin! Nereye gidiyorsun? Ateş etmeyin, emrimi bekleyin! | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Want to back up? | Geriye gitmek ister misin? Çekilmek ister misin? Çekilmek ister misin? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Get out of the car! | Arabadan çık! Çık arabadan! Çık arabadan! | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Get out of the car! Come on! | Çık şu arabadan! Hadi! Çık arabadan! Hadi! Çık arabadan! Hadi! | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
What the fuck are you doing? | Ne işler çeviriyorsun? Ne bok yiyorsun sen? Ne bok yiyorsun sen? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Back up. | Geri git. Geri çekil! Geri çekil! | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Hello? | Selam? Merhaba?! Merhaba?! | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Want to get back? | Geri gitmek istiyor musun? Geri çekilecek misin? Geri çekilecek misin? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
It's that way. | Yolun orası. Buradan.. Buradan.. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Taxi's moving. | Taksi gidiyor. Taksi hareket ediyor. İn arabadan! İn arabadan! İn çabuk! Taksi hareket ediyor. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Get out of the car! Stop! | Arabadan çık! Dur! | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Stay down! | Yerde kal! Yat yere! Yat yere! | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Well, if he wasn't an insurgent. he sure the hell is now. | Eğer geri gitmeseydi, şimdi cehennemdeydi. Şimdiye kadar isyancı değilse bile artık öyle. Şimdiye kadar isyancı değilse bile artık öyle. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Roger that. That's real funny. | Anlaşıldı. Gerçekten komik. Anlaşıldı, gerçekten komik. Anlaşıldı, gerçekten komik. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Got something. | Bir şeyler gördüm. Bir şeyler var. Bir şeyler var. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Oh, baby. | Canım benim. Bebeğim... Bebeğim... | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Gotcha. | Buldum. Yakaladım! Yakaladım! | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
We're done. | Bitirdik. İşimiz bitti. İşimiz bitti. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Good to go. | Tamamlandı. Gitmeye hazırız. Gitmeye hazırız. Gitmeye hazırız. Gitmeye hazırız. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Come down, specialist. | Aşağı gel uzman. Aşağı gel, Uzman. Aşağı gel, Uzman. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Got a wire. | Bir tel var. Bir kablo var. Bir kablo var. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Hang on. | Biraz durun. Bekle. Bekle. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Where are you going? | Nereye gidiyor? Nereye gidiyorsun? Nereye gidiyorsun? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Secondary. | İkinci tel. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Take cover. Get in the wall. Get in the wall. | Duvarın oraya saklan. Siper al, duvara saklan, duvara saklan. Siper al, duvara saklan, duvara saklan. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
That wasn't so bad. First time working together. What do you think? | Kötü değildi. İlk sefer için, ne düşünüyorsun? Beraber ilk çalışmamız o kadar da kötü değildi, ne dersin? Beraber ilk çalışmamız o kadar da kötü değildi, ne dersin? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
I think us working together means I talk to you and you talk to me. | Birlikte çalışmamız gerek. İrtibatta olmamız gerek. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
We going on a date, Sanborn? No. | Randevuya gidiyoruz Sanborn? Hayır. Beraber gezmeye mi gideceğiz, Sanborn? Hayır... Beraber gezmeye mi gideceğiz, Sanborn? Hayır... | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
We're going on a mission, | Göreve gidiyoruz. ...göreve gideceğiz... ...göreve gideceğiz... | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
and my job is to keep you safe so we can keep going on missions. | Ve benim görevim; senin güvenliğini sağlamak. ...ve benim görevim de senin güvenliğini sağlamak ki görevi devam ettirebilelim. ...ve benim görevim de senin güvenliğini sağlamak ki görevi devam ettirebilelim. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
It's combat, buddy. | Savaş bu adamım... Çatışmadayız, dostum. Çatışmadayız, dostum. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
It's just 39 days. | Sadece 39 gün. Sadece 39 gün kaldı. Sadece 39 gün kaldı. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Thirty eight if we survive today. | 38. Bugün de hayatta kalırsak. Bugün de sağ çıkarsak 38. Bugün de sağ çıkarsak 38. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Hey, it's "Mr. Be All You Can Be". | Selam "Bay, Olabileceğin her şey ol" | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
What's up, doc? | Naber doktor? Ne var ne yok Doktor? Pek bir şey yok, sen nasılsın? Ne var ne yok Doktor? Pek bir şey yok, sen nasılsın? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Not much. How are you? | Ne var ne yok, nasılsın? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Got a question about that song, "Be All You Can Be". | Şu şarkı hakkında sorum var, "Olabileceğin her şey ol" | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
What if all I can be is dead on the side of an Iraqi road? | Eğer Irak yollarında ölüp kalırsak? Ya olabileceğim tek şey Irak'ta bir yolda ölü olmaksa? Ya olabileceğim tek şey Irak'ta bir yolda ölü olmaksa? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
I mean, I think it's logical. | Yani mantıklı düşünüyorum. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
This is war. People die all the time. Why not me? | Bu savaş, insanlar sürekli ölür. Neden ben ölmeyeyim? Savaş bu, insanlar devamlı ölüyor, neden ben de ölmeyeyim? Savaş bu, insanlar devamlı ölüyor, neden ben de ölmeyeyim? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
You got to change the record in our head. | Bunu değiştirmek senin elinde. Kafandaki düşünceleri değiştirmelisin. Kafandaki düşünceleri değiştirmelisin. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
You gotta start thinking about other things. | Başka şeyler hakkında düşün. Başka şeyler hakkında da düşünmeye başlaman gerekli. Başka şeyler hakkında da düşünmeye başlaman gerekli. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Okay. Stop obsessing... Right now. | Tamam mı? Takma kafana. Tamam, takıntı yapmayı bırak. Tamam, takıntı yapmayı bırak. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
What are you thinking about? | Ne düşünüyorsun? Şimdi ne düşünüyorsun? Şimdi ne düşünüyorsun? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
You want to know what I'm thinking about, doc? Yeah. | Ne düşündüğümü bilmek istiyor musun doktor? Evet | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
This is what I'm thinking about, doc. | İşte bunu düşünüyorum doktor. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Here's Thompson, okay. He's dead. He's alive. | Bak bu Thompson tamam mı? Şimdi yaşıyor, şimdi öldü. Bu Thompson, tamam mı? Ölü, yaşıyor... Bu Thompson, tamam mı? Ölü, yaşıyor... | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Here's Thompson. He's dead. He's alive. | Thompson şurada. Şimdi yaşıyor, şimdi öldü. ...bu Thompson, ölü, yaşıyor... ...bu Thompson, ölü, yaşıyor... | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
He's dead. He's alive. | Yaşıyor, öldü. ...ölü, yaşıyor. ...ölü, yaşıyor. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Yo, what's up, my nigger? What's up, man? You cool? | Selam, zenci naber? Nasılsın adamım? Harikasın. Nasıl gidiyor, zenci? Nasıl gidiyor, adamım? İyi misin? Nasıl gidiyor, zenci? Nasıl gidiyor, adamım? İyi misin? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Come on. You want the cool shit? Come on, come on. It's the tight shit, man. | Bundan istiyor musun? Bak bu en iyisinden ahbap. Hadi ama iyi bir şeyler ister misin? Hadi, hadi, çok sıkı bir şey, adamım. Hadi ama iyi bir şeyler ister misin? Hadi, hadi, çok sıkı bir şey, adamım. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Wanna buy DVD? Wanna buy DVD? | Film almak ister misin? DVD almak ister misin? DVD almak ister misin? DVD almak ister misin? DVD almak ister misin? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Fuck you. Come, come, please, please. | Siktir git. Hadi lütfen, yalvarıyorum hadi. Defol git! Gel, gel, lütfen, lütfen. Defol git! Gel, gel, lütfen, lütfen. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
New releases. Look. | Bak bunlar yeni çıkanlar. Yeni yayınlandı, bak. Yeni yayınlandı, bak. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Hello. Hello. Want to buy DVDs? Very good. Very good. | Selam, selam. Film almak ister misin? Çok iyiler. Merhaba, selam, DVD almak ister misin? Çok iyi, çok iyi. Merhaba, selam, DVD almak ister misin? Çok iyi, çok iyi. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
One for five and two for nine. | Birinci 5 dolar, ikinci 9 dolar. Biri beşe, ikisi dokuza. Biri beşe, ikisi dokuza. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Three for twelve. | Üçüncü 12 dolar. Üçüne on iki. Üçüne on iki. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Three for thirteen and I don't give you tax. Very good, man. Look. | Üçüncü 13 dolardı, ama sana 12 dolara olur. Çok iyiler adamım. Üçüne on üç ve size fiş vermem, çok iyi, adamım, bak... Üçüne on üç ve size fiş vermem, çok iyi, adamım, bak... | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |