Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 164899
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Don't shoot. I'll do it. | Ateş etme. Yapacağım. | The Hunter-6 | 2010 | ![]() |
What the... | Nedir... | The Hunter-6 | 2010 | ![]() |
Don't point it at me, I'm doing it! | Bana doğru tutma, çıkarıyorum! | The Hunter-6 | 2010 | ![]() |
I'm done for! | Bunun için yapıldım! | The Hunter-6 | 2010 | ![]() |
Don't do it. I have a kid. | Yapma. Bir çocuğum var. | The Hunter-6 | 2010 | ![]() |
Don't shoot for God's sake. | Tanrı aşkına ateş etme. | The Hunter-6 | 2010 | ![]() |
It's off! | Çıkardım! | The Hunter-6 | 2010 | ![]() |
Stuck here. | Buraya çakıldım. | The Hunter-6 | 2010 | ![]() |
Does this mean I won't get that bastard? | Bu piçi yakalayamayacağım anlamına mı geliyor? | The Hunter-6 | 2010 | ![]() |
Think my uniform is enough to escape? | Sence üniformam kaçman için yeterli mi? | The Hunter-6 | 2010 | ![]() |
In memory of BOZORG ALAVI | BOZORG ALAVI'NİN ANISINA | The Hunter-6 | 2010 | ![]() |
You have a had record. You've been to prison. | Kötü bir sicilin var. Hapis yattın. | The Hunter-7 | 2010 | ![]() |
Here he eats for free then falls asleep! | Burada bedavadan yer, sonra uykuya dalar! | The Hunter-7 | 2010 | ![]() |
It's your fault. He should be fired! | Senin hatan. Kovulmalıydı! | The Hunter-7 | 2010 | ![]() |
I've been here for three hours. | Burada üç saat boyunca bulundum. | The Hunter-7 | 2010 | ![]() |
If you know anylhing, tell me. | Bir şey biliyorsan, bana söyle. | The Hunter-7 | 2010 | ![]() |
No, l'm sure it was her. | Hayır, o olduğundan emin değilim. | The Hunter-7 | 2010 | ![]() |
My wife always picks up my daughter from school. | Karım daima kızımı okuldan alır. | The Hunter-7 | 2010 | ![]() |
Look for my daughter first. | Önce kızımı arayın. | The Hunter-7 | 2010 | ![]() |
You must wait your turn. Take a seat. | Sıranızı beklemelisiniz. Lütfen oturun. | The Hunter-7 | 2010 | ![]() |
l'm looking for my daughter. At this hour! | Kızımı arıyorum. Bu saatte! | The Hunter-7 | 2010 | ![]() |
When he was arrested I didn't think l'd see him alive again. | Tutuklandığında, onu bir daha canlı göreceğimi düşünmemiştim. | The Hunter-7 | 2010 | ![]() |
I told him l'm pregnant. I lied... | Ona hamile olduğumu söyledim. Onu sevdiğim için... | The Hunter-7 | 2010 | ![]() |
I thank you, God. | ...Teşekkürler sana, Tanrım. | The Hunter-7 | 2010 | ![]() |
Why? lt's not up to us! | Neden? Bu bizi ilgilendirmez! | The Hunter-7 | 2010 | ![]() |
A judge decides his guilt! Look at his fucking face! | Hakim suçlu olduğuna karar verdi! Şunun kahrolası yüzüne bak! | The Hunter-7 | 2010 | ![]() |
It's not up to you! A judge decides. | Sana düşmez! Hakim karar verir. | The Hunter-7 | 2010 | ![]() |
A judge decides. Maybe they'll set him free! | Hakim karar verir. Belki onu serbest bırakırlar! | The Hunter-7 | 2010 | ![]() |
Forget my uniform. l'm human, just like you. | Üniformamı unut. Ben insanım, aynen senin gibi. | The Hunter-7 | 2010 | ![]() |
Sit over there. | Otur oraya. | The Hunter-7 | 2010 | ![]() |
Pushing me around all day! Goto hell! | Bütün gün beni iteledin durdun! Cehenneme git! | The Hunter-7 | 2010 | ![]() |
Not for you. If you're insubordinate... | Senin için değil. Baş kaldıracağına... | The Hunter-7 | 2010 | ![]() |
If I go, it's not for your sake. | Gidersem, senin hatırına değil. | The Hunter-7 | 2010 | ![]() |
You're in big trouble. You can't do anything. | Başın büyük belada. Hiçbir şey yapamazsın. | The Hunter-7 | 2010 | ![]() |
Over there. On your knees. | Oraya. Diz çök. | The Hunter-7 | 2010 | ![]() |
Between 12:00 and 12:30 p.m. | Öğle 12:00 ila 12:30 arasında. | The Hunter-8 | 2010 | ![]() |
Approaching. | Yaklaşıyorum. Yaklaşıyoruz... Yaklaşıyoruz... | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
I think we have touchdown. | Sanıyorum golü atarız. Galiba golü attık... Galiba golü attık... | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Little to the right. | Çok az sağ yap. Azıcık sağa... Sağa gidiyorum. Azıcık sağa... Sağa gidiyorum. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Hello, mum. | Selam, annecik. Selamlar, annecik... Selamlar, annecik... | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Now, push it in. | Şimdi, içeri ittir. Şimdi, içeri doğru it... Şimdi, içeri doğru it... | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
I can't. | Yapamıyorum. İtemiyorum... İtemiyorum... | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
What do you mean you can't? Pretend it's your dick, man. | Ne demek "yapamıyorum"? Kendi aletin gibi muamele yapma... Ne demek "İtemiyorum"? Sanki aletinmiş gibi düşün, dostum... Ne demek "İtemiyorum"? Sanki aletinmiş gibi düşün, dostum... | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
How about I pretend it's your dick? | Aletim hakkında ne biliyorsun? Senin aletinmiş gibi düşünsem nasıl olur? Senin aletinmiş gibi düşünsem nasıl olur? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
You'll never get in if you did that. | Bunu asla öğrenemeyeceğiz. Eğer öyle yapsaydın asla içeri giremezdin... Eğer öyle yapsaydın asla içeri giremezdin... | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Here. Let me have a shot. Give me a second. | Bırak bana şutu atayım. Bir saniye ver bana. Denememe izin ver. Bir saniye... Denememe izin ver. Bir saniye... | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
No, come on. My dick, man. Go. | Hadi ama, benim aletim o, dostum. Al. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Fucker. | Bitirici. Kahrolası... Kahrolası... | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Got that. Yeah. | Tuttun mu? Evet. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Here we go. | İşte oluyor. Hadi bakalım... Hadi bakalım... | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Oh, look at that. | Oh, şuna bak. 155'lik? – Evet. Şuna baksana! Tatlı bir 155'lik, değil mi! Evet! Şuna baksana! Tatlı bir 155'lik, değil mi! Evet! | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
It's going to do some fucking damage. | Hasar alabiliriz. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Hey, Eldridge, looks like we're going to need a charge. | Hey Eldrige, görünüşe göre, şarj etmemiz gerekiyor. Eldridge, görünüşe göre patlayıcıya ihtiyacı var. Eldridge, görünüşe göre patlayıcıya ihtiyacı var. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
I got that. | Hallettim. Tamamdır. Tamamdır. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Figured four blocks that'll give us about 20 pounds of bang total. | Dört bina için, netice ağır olur. Bu dört parça bize 10 kilogramlık patlama gücü verecek. Bu dört parça bize 10 kilogramlık patlama gücü verecek. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
That blast is going to roast straight out there. | Patlama için düz bir yer lazım. Patlama orayı cehenneme çevirecek. Patlama orayı cehenneme çevirecek. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
The shell will probably kick out there, and most of the shrapnel | Büyük ihtimal şarapnel parçaları... Mermi büyük ihtimalle şu tarafa fırlayacak ve şarapnellerin büyük kısmı... Mermi büyük ihtimalle şu tarafa fırlayacak ve şarapnellerin büyük kısmı... | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
We're gonna get some smaller pieces and shell fragments this way, | Küçük parçalara maruz kalabiliriz... Bu tarafa da bazı küçük parçalar gelecektir... Bu tarafa da bazı küçük parçalar gelecektir... | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
but we'll be okay if we're behind the Humvee. | ...ama Humvee'nin arkasında kalırsak güvende oluruz. ...ama Humvee'nin arkasında durursak bir şey olmaz. ...ama Humvee'nin arkasında durursak bir şey olmaz. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Bring the bot back, we'll load it up. No problem. | Robotu getir, üstüne yükleyeceğiz. Hemen hallederim. Robotu geri getir de bombaları yükleyelim. Sorun değil. Robotu geri getir de bombaları yükleyelim. Sorun değil. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Bot is moving. | Robot yolda. Robot geliyor. Robot geliyor. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Let me know what you got, Eldridge. | Ne bildiğini öğrenmem için, bana izin ver Eldridge. Son durum nedir, Eldridge? Yola çıkmaya hazır. Son durum nedir, Eldridge? Yola çıkmaya hazır. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Good to go. | Güzel gidiyor. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
All right. Wagon's set up. Bot moves. | Pekâlâ. Vagonlar yüklendi. Robot gidiyor. Tamamdır, taşıyıcı hazır, robot yola çıkıyor. Tamamdır, taşıyıcı hazır, robot yola çıkıyor. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Uh oh. We got goats, guys. | Keçilerimiz geldi millet. Keçiler geliyor, beyler. Keçiler geliyor, beyler. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Goats 12:00. Watch out. | Keçiler 12:00 yönünde. Dikkat edin. Keçiler 12 yönünde, dikkat et. Keçiler 12 yönünde, dikkat et. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Load them little bastards up. | Çekilin sizi küçük piçler. Şunlardan iki tane yürütsene... Şunlardan iki tane yürütsene... | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Oh, shit. Shit. | Oh, Kahretsin. Sıçtık. Kahretsin! Kahretsin! Kahretsin! Kahretsin! | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Oh, fuck. | Oh, siktir. Allah kahretsin! Allah kahretsin! | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Wagon's having a bad day, boys. | Vagon için kötü bir gün. El arabası kötü gününde, beyler... El arabası kötü gününde, beyler... | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
You build that? No, the U. S. Army did. | Bunu sen mi yaptın? Hayır, Amerikan Ordusu yaptı, Onu, sen mi yaptın? Hayır, Amerikan Ordusu yaptı... Onu, sen mi yaptın? Hayır, Amerikan Ordusu yaptı... | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
All right. Looks like I'm going down there. | Pekâlâ, öyle görünüyor ki, oraya gidiyorum. Pekâlâ, görünüşe göre oraya gitmem gerekiyor. Pekâlâ, görünüşe göre oraya gitmem gerekiyor. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
You don't like waiting around this beautiful neighborhood? | Güzel komşularımızı sevmedin mi? Bu güzel mahalleyi sevmedin mi yoksa? Bu güzel mahalleyi sevmedin mi yoksa? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Oh, I love it. | Bayıldım. Çok sevdim! Çok sevdim! | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
So, if everything looks okay, when I get down there | Her şey tamamsa, ben gidiyorum. Oraya gittiğimde sorun çıkmazsa... Oraya gittiğimde sorun çıkmazsa... | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
I'm just going to set it up and bip it. | Sadece kurmak için ve bipliyor mu, diye bakmaya gidiyorum. ...düzeneği kurup patlatacağım. ...düzeneği kurup patlatacağım. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Give these people something to think about. | Etrafımız da ki kişiler, bir şeyler düşünüyor gibi. Buradakilere unutamayacakları bir şey yaşatalım. Buradakilere unutamayacakları bir şey yaşatalım. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Want them to know if they're gonna leave a bomb on the side of the road for us, | Bilmek istediğim; yolun kenarına bizim için bomba koyacaklar mı? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
we're just going to blow up their little fuckin' road. | Biz de onların lanet yolunu patlatırız. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Sounds good. | Kulağa hoş geliyor. Kulağa iyi geliyor. Kulağa iyi geliyor. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Craving a burger; is that strange? | Bir hamburger için, özlem duymak tuhaf mı? Canım hamburger çekti, garip değil mi? Canım hamburger çekti, garip değil mi? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Not for you. No, okay. | Senin için değil. Hayır, tamam, Senin için değil. Evet, tamam. Senin için değil. Evet, tamam. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Helmet on. | Başlık takıldı. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Happy trails. | Mutlu sürünmeler. Koca mideli. Koca mideli. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Blaster One, can you read me? | Patlatıcı 1 konuşuyor, beni duyuyor musun? Fünye Bir, beni duyuyor musun? Fünye Bir, beni duyuyor musun? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Roger that, Blaster one. You're good to go. | Anlaşıldı, Patlatıcı 1. Her şey hazır. Anlaşıldı, Fünye Bir. Gitmeye hazırsın. Anlaşıldı, Fünye Bir. Gitmeye hazırsın. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
You're looking good, Blaster One. | İyi görünüyorsun, Patlatıcı 1. İyi görünüyorsun, Fünye Bir. İyi görünüyorsun, Fünye Bir. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Nice and hot in here. | Burası güzel ve sıcak. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
One fifty. | 150. Yüz elli. Yüz elli. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Roger that, 150 meters | Anlaşıldı, 150 metre. Anlaşıldı, yüz elli metre. Anlaşıldı, yüz elli metre. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Hi. | Selam. Selam... Selam... | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Where are you from? Whoa, whoa, whoa. | Nerelisin? Hop, hop, hop. Nerelisiniz? Nerelisiniz? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Where are you from? Where are you from? | Memleket neresi? Nerelisiniz?! Nerelisiniz?! | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
California? | California? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Hey, get out of here, man. Where? | Git şuradan be adam. Neresi? Defol git buradan, dostum! Nerelisin? Defol git buradan, dostum! Nerelisin? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Hey, this ain't no fuckin' meet and greet. Now get out of here. | Tanıştığımıza hiç memnun olmadım. Şimdi defol git buradan. Bu lanet olası bir tanışma toplantısı değil. Şimdi defol git buradan. Bu lanet olası bir tanışma toplantısı değil. Şimdi defol git buradan. | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Go. | Yürü. Git! Git! | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
You making friends again, Sanborn? | Yeni arkadaşlar mı ediniyorsun, Sanborn? Tekrar arkadaş edinmeye mi başladın, Sanborn? Tekrar arkadaş edinmeye mi başladın, Sanborn? | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
All day long. | Gün baya uzun. Tüm gün... Tüm gün... | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |
Twenty five. | 25. Yirmi beş... Yirmi beş... | The Hurt Locker-1 | 2008 | ![]() |