Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 15913
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
'Cause we never met? Because she abandoned you. | Önceden tanışmadığımız için mi? Çünkü o seni terk etti. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
The road got a little rocky, seas got a little choppy, and she thought, | Yoluna biraz taşlar çıktı, sular birazcık dalgalandı ve o da şöyle düşündü: | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I'll go to sleep. | Uyuyayım gitsin. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
See you in five years. | Beş sene sonra görüşürüz. " | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
" She left you to the jackals, to the wolves. | Seni çakalların, kurtların, yırtıcıların eline... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Isn't that right, Caroline? | Haksız mıyım, Caroline? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
She said that I would be taken care off, and that I would be safe. | İyi bakılacağımı ve güvende olacağımı söylemişti. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Do you? You feel safe? | Söylesene! Güvende hissediyor musun? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Safe, do you feel? | Hissediyor musun güvende? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
But you don't have to be. | Ama olmak zorunda değilsin. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
You can evolve. It's in you. I've seen it. | Gelişebilirsin. Bu sende var, görmüştüm. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
And I can help you, baby, just like I always have. | Ben de sana her zaman yaptığım gibi yardım edebilirim, bebeğim. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
But I was. | Ama ben oldum. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I like trees. | Ağaçları seviyorum. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Someone's getting a treatment. | Biri tedaviye mi gidecek? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Whiskey, would you like a treatment? | Whiskey, tedaviye gitmek ister misin? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Tidy your station, and then you may go with Sophie, Whiskey. | Masanı düzenledikten sonra Sophie'yle gidebilirsin, Whiskey. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I swear, that girl keeps getting sent out. She's never gonna finish the tree. | Bu kız göreve gönderilip duracak herhâlde. O ağacı asla bitiremeyecek. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
That's my girl. What can I say? | Benim kızım böyle işte, n'aparsın? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Let Echo be1. | Bırak da Echo bir numara olsun. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
How? How did this happen? I don't know. | Nasıl? Bu nasıl olur? Bilmiyorum. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Uh, some residual memory, inactive neurons from a previous engagement. | Bir önceki görevlerden artakalan anılar, pasif sinirler olabilir. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I'm bringing up every last one of his prior builds, see if anything matches. | Önceki karakterlerinden hepsini ortaya koyup, eşleşme olan var mı diye bakacağım. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Alpha, you need to settle, okay? | Alpha, sakinleşmen gerekiyor, tamam mı? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
You need a treatment. Okay? A treatment. | Tedavi olman gerekiyor, tamam mı? Tedavi olman. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Please, I... I need a treatment. | Lütfen, tedavi olmam gerek. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
That's good. That's good. He's good. He's down. Thanks. | Güzel, güzel. O iyi, sakinleşti. Sağ olun. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Yes, you do. You surely do. | Evet, öyle. Kesinlikle öyle. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
It's kind of a greatest hits. | En iyilerden seçmeler gibi olacak. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Hey, I need some help. Come here. Come here! | Yardım gerekiyor. Buraya gelin, buraya gelin! | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
No! No! No! Shut it down! Shut it down! | Hayır! Hayır! Hayır! Kapatın! Kapatın! | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I understand hell now. | "Cehennem"i şimdi anladım. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
My God, Topher, what the hell's going on here? | Tanrım! Topher, burada neler oluyor böyle? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
48 personalities, each with its own rich history, and none of it tells me anything. | Bir dolu anılarıyla 48 kişilik ve hiçbiri bana bir şey ifade etmiyor. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Alpha is all of these. | Alpha bunların hepsi. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
That's what I keep saying. | Ben de bunu söyleyip duruyorum. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
And of course it doesn't tell youanything. | Bu elbette sana hiçbir şey ifade etmez. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
It doesn't tell meanything, and I'm smarter than everyone in this room. | Bu odadaki herkesten zeki olmama rağmen bana bile hiçbir şey ifade etmiyor. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I know you're all very invested in your vaunted technology, and it is very impressive, | Teknolojinizle böbürlendiğinizi biliyorum ve bu çok etkileyici... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Their soul. Who they are at their core. | Ruhlarını. Özlerinde oldukları kişiyi. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I want to know who Alpha was! | Alpha'nın önceden kim olduğunu bilmek istiyorum! | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
With all respect, one of Alpha's first acts after compositing was to destroy his original self. | Kusura bakmazsanız; bileşim işleminden sonra... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
We should know who that was. | Onun kim olduğunu bilmemiz gerekiyor. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I still have about 19 personality builds to reassemble | Alpha'nın Echo'nun karakterlerinden hangilerini onun üzerinde kullandığını... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Oh, good luck with the whole God thing. | Size Tanrı işlerinizde kolay gelsin. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
You won't remember. Iremember. | Hatırlamayacaksın bile. Ben hatırlıyorum. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Do you even know what that means? | Bunun ne anlama geldiğini biliyor musun? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Look where you are. You're in a lair, okay? | Nerede olduğuna bir bak. Bir sığınaktasın, tamam mı? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
An evil lair. And you're sitting in some messed up dentist's chair | Kötü bir sığınakta. Karman çorman olmuş bir dişçi koltuğunda oturmuş... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
letting a guy who talks to himself attach wires to your head, which, incidentally, is my head. | ...kendi kendine konuşan bir adamın kafana kablolar bağlamasına izin veriyorsun. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Open. Bite down. | Aç ağzını. Isır. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Go ahead. Keep talking. I want you to. | Devam et. Konuş dur. Bunu istiyorum zaten. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
And then she will kill you. | Sonra da seni öldürecek. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
that's what we need. | ...böyle olmasına ihtiyacımız var. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Yes, yes, we've got to have one of those. | Evet, evet, onlardan yapmamız gerekiyor. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
The pre Hellenic Minoans knew it, for God's sakes. | Antik Yunan'da Minos'lar da biliyordu, yapmayın ama! | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
From the moment man first clawed his way out of the primordial ooze a | İnsanoğlu çamurun içinden çıkıp, yüzgeçlerinden kurtulduğu... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
But the old gods are back. | Ama eski zaman Tanrıları geri döndü. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Meet Omega. | Omega'yla tanış. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I get it. | ...anlıyorum. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I knew you would. | Anlayacağını biliyordum. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Now I understand everything. | Şimdi her şeyi anlıyorum işte. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Carl William Craft. | Carl William Craft. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Three names always ominous. | Üç isim, hep kötüye alamettir. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
When the Rossum Corporation first began its investigations into neural science, | Rossum Şirketi sinirbilimle ilgili araştırmalarına ilk başladığında... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
We offered the opportunity to trade lengthy prison sentences for five year terms of service with us. | Hapis cezalarını bizlere beş senelik hizmetle değiş tokuş etme fırsatını sunuyorduk. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Kidnapping, attempted murder. | Adam kaçırma, cinayete teşebbüs. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Based on what I'm reading, this man was well on his way to becoming Ted Bundy. | Burada okuduklarıma göre bu adam Ted Bundy olma yolunda ilerliyormuş. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
The only reason he didn't kill anybody is because the victim got away. | Kimseyi öldürmemesinin tek sebebi kurbanın kaçmış olması. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
When they finally picked up Craft, they found a whole murder kit in his car. | Craft'ı yakaladıkları zaman, arabasında dolu cinayet aracı bulunmuş. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Omega, you hit me with a pipe. | Omega, bana bir boruyla vurdun. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Call me Omega again, and you'll get some more. | Bana bir daha Omega de de bir tane daha geçireyim. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Nothing went wrong. | Hiçbir şey ters gitmedi. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Every imprint this Active has ever had is alive and awake in her head right now. | Bu Ajan'ın yaşadığı her kişilik şu an kafasının içinde hayatta ve bilinçli durumdalar. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
And you wanted me to kill myself? | Yoksa kendimi öldürmemi istediğin için olmasın?! | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I wanted you to killher! | Ben onu öldürmeni istedim! | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Her is me. You made that very clear. | O benim. Bunu çok açık anlattın. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Her is the old you. Try and keep up! | O eski sen. Düşün ve ayakta kal! | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
You think we're gods? | Bizim Tanrı olduğumuzu mu sanıyorsun? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
We're not just humans anymore. | Artık salt insan değiliz. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
And one of my personalities happens to be a multiple personality, | Kişiliklerimden biri birkaç kişilikli... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
but that doesn't make me a multiple personality. I'm looking for a little nuance here. | ...ama bu beni birkaç kişilikli etmez. Küçük bir farkım olsun istiyorum. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Nietzsche predicted our rise. | Nietzsche meydana çıkacağımızı tahmin etmişti. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
New, superior, people with a little German thrown in. | Birazcık Almanca ilaveli, yeni, üstün insanlar. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
We're not anything. We're not anybody because we're everybody. | Biz hiçbir şey değiliz. Biz kimse değiliz çünkü biz herkesiz. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I mean, I get it. | Olayı çözdüm. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I'm experiencing, like, 38 of them right now. | Şu anda 38'ini birden yaşıyorum. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
But I somehow understand that not one of them is me. | Ama her nasılsa hiçbirinin ben olmadığımı biliyorum. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
They had to make room for it. | Bunun için boş yer açmaları gerekiyordu. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
There is no me. I'm just... | Ben diye bir şey yok. Ben sadece... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
He may be crazy, but he's right. | O deli olabilir ama haklı da. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
It's complicated. | Harika. Harika. Bir bu eksikti. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Sweetheart, however complicated you thought our life was before, you cannot tell me... | Hayatım, önceki hayatımızın ne kadar karışık olduğunu düşünüyorsan, şu andakinin... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
How's that for a complication? | Bu engel iyi geldi mi? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
So, let me ask you something. | Sana bir şey soracağım. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
It's pretty obvious you're police. How did you end up working for these people? | Polis olduğun çok belli. Nasıl oldu da bu insanlarla çalışır oldun? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I'm not working for them. I'm just trying to save the girl. | Ben onlar için çalışmıyorum, kızı kurtarmaya çalışıyorum hepsi bu. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Special Agent Paul Ballard, FBI. | Özel Ajan Paul Ballard, FBI. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I'm sorry. I know it's early, but there's an urgent situation you may be able to help us with. | Özür dilerim. Erken olduğunu biliyorum ama yardımınızın dokunabileceği acil bir durum var. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I don't have strangers in my home. | Evime yabancıları sokmuyorum. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |