Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 15909
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
We put a dead lady in her. | İçine ölü bir bayan koyduk. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
That's what I heard, but I didn't believe it. | Ben de öyle duydum ama inanmamıştım. Ölü bir müşteri demek. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I guess she's special friends with Adelle, or something. | Sanırsam Adelle'in yakın arkadaşıymış. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I mean, not special friends. | Öyle yakın demek istemedim. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Although, late night, too much wine... | Ama bir gece yarısı şarabı fazla kaçırdıktan sonra... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Only if we really like you. | Yalnızca çok sevdiğimiz ölüleri. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Hey, uh, Boyd... | Boyd... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I need an Active. | Bir ajana ihtiyacım var. Küçük kıza babasının fişini çekeceğimizi söylemek ister misin? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
What? | Anlamadım. Neden? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I'm doing my annual anterior | Yıllık ön beyin kabuğu... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
insular cortex diagnostic, | ...kontrol taramasını yapacaktım. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
and though it may sound simple, | Kulağa basitmiş gibi geldiğini biliyorum ama... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
it's actually a very complicated super specific imprint | ...ama bunun için çok karmaşık bilimsel kopya kişiliği olan | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Is there risk? | Riskli mi? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Not if I know what I'm doing. | Ne yaptığımı biliyorsam, değil. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Sierra's been idle the longest. | Sierra uzun süredir boşta. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Look at you with the big decisions, | Nasıl da büyük kararlar veriyorsun... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
big boss man. | ...büyük patronumuz. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Life after death. | Öldükten sonra yaşamak. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Where does that end? | Bu işin sonu ne? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Same place it begins. | Başladığı yerle aynı. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
This is so... stunning. | Bu çok nefes kesici bir şeymiş. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Last thing I remember is coming here a month ago | Hatırladığım son şey senin şu korkunç testlerin için... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Well, if we'd spoken in the meantime, | Eğer o üç hafta zarfında seninle konuşmuş olabilseydik... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
this way I don't have to remember dying. | Bu sayede öldüğümü hatırlamak zorunda kalmadım. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Undoubtedly a plus. | Bir avantajı bu. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
God, it's all a plus. | Tanrım, her şeyi avantajlı. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I mean, more life! | Daha yaşam doluyum. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Can you imagine? | İnanabiliyor musun? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
And this body... | Hele bu vücut... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Nice work, Addy. | Aferin sana, Addy. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I'm pointing to the sky. | Artık yukarıyı gösteriyorlar. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Shame it's only a loaner. 1 | Bir süreliğine olması çok yazık. Anlaşmalarımızda hep bu koşul vardır. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I swear I've never felt this good. | Yemin ederim, kendimi hiç bu kadar canlı hissetmemiştim. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Did being young | Genç olmak bu kadar iyi bir şey miydi? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I seem to recall it was rather nice. | Hoş bir şey olduğunu hatırlıyorum. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I wonder why we gave it up. | Acaba neden peşini bıraktık? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
You're, what, ten years younger than me? | Benden 10 yaş gençsin, değil mi? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
And, oddly, 15 years older. | Ama işe bak ki artık 15 yaş da yaşlıyım. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Just remember, | Bu durumun geçici olduğunu aklında çıkarma. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Just a chance to indulge my curiosity. | Merakımı gidermek için bir şansım oldu. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
See my own funeral. | Kendi cenazemi görebileceğim. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Who wouldn't want that? | Böyle bir şeyi kim istemez ki? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
To hear what the world really thought of us? | Dünyanın hakkımızdaki gerçek düşüncelerini öğrenmek. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
To count up the number who love us? | Gerçekten kaç kişinin bizi sevdiğini öğrenmek. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Addy? | Addy. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Are you all right? | İyi misin? 1 | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
My friend just died. | Arkadaşım öldü. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
We've got a funeral to go to. | Gideceğimiz bir cenaze var. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Then maybe you can help me wrap this up. | Belki de sonra çözmeme yardım edersin. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Wrap this up? Your life? | Neyi çözmene? Hayatını mı? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Well, I thought maybe I'd solve my murder. | Cinayetimi çözerim diye düşünüyordum. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
massive heart attack. | Otopsi şiddetli bir kalp krizi olduğunu söyledi. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
When I was three, | Fazlası var. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I was a lucky woman. | İstersen... İstersen... İstersen gidebilirsin. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
that was Camille Beauvais, the tennis player. | Çağırdığı kişi bir yabancı değildi. Tenis oyuncusu Camille Beauvais'dı. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
She left him the horses. | Etrafımdakilere Dollhouse kelimesini çıtlattım. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Julia, I know we're being terribly shocking, | Hava almam gerekiyordu. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
She wouldn't let it lie. | Mookie Wilson sol defansta... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Hey. | İç çamaşırım olacak mı, olmayacak mı? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
God, no. | ...bu da seni yeni ortağım yapıyor. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
"In any case, that means | "Jocelyn... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Previously on Dollhouse... | Dollhouse'da daha önce | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
You tell me that you programmed one of your dolls to be Jack the Ripper? | Bebeklerinizden birini Karındeşen Jack gibi programladığınızı mı söylüyorsun? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
All I know is Alpha accessed multiple imprints | Tek bildiğimiz Alpha'nın çok sayıda kişiliğe erişim sağladığı. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
And one of them did this, | Bu kişiliklerden birisi bunu yaptı... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I'm the only person to know how to find the Dollhouse and you're the only person who knows how to get in. 1 | Dollhouse'un yerini bilen bir tek ben... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
We're under the skin of the mighty... "beast". | Büyük canavarın ininin temeline giriş yaptık. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
You really think you could just walk into the Dollhouse... | Dollhouse'a elini kolunu sallayıp girebileceğini mi sandın? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
when everyone knows it doesn't exist? | Herkes buranın var olmadığını düşünüyorken hem de? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Alpha! | Alpha. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Victor... | Victor. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
He... He attacked Victor. | Victor'a saldırdı. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Alpha. | Alpha. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
We need EMT response. | Derhal buraya acil durum ekibi yollayın. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
He had a scalpel. | Neşteri vardı. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
He cut... | Doğradı... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Exits have been secured. | Çıkışlar tutuldu. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
But I think the horse has left the barn. | Ama atı alan Üsküdar'ı çoktan geçmiştir. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Motorpool's reporting a dumped van about two blocks from here. | Araç bölümü iki sokak ileride terk edilmiş bir minibüs bulunduğunu rapor ediyor. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Full lockdown. | Tüm çıkışlar kapatılsın. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I want a complete head count actives and staff. | Herkesin sayılmasını istiyorum, hem çalışanların hem de ajanların. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Go and help Victor. | Victor'a yardıma git. Hemen. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
He came for Echo. | Echo için geldi. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
He took her. There was an imprint. | Echo'yu almış. Ne olduğunu bilmediğim bir kişilik yazmış. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
He somehow buried the signature. | Bir şekilde de izini kapatmayı başarmış. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
We can find them both because she's tagged. | Echo'daki izleme cihazı sayesinde ikisini de bulabiliriz. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Not anymore. | Hayır, bulamayız. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Her GPS strip dug it out of her, | Hem GPS vericisini çıkarmış... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I can't see her vitals. She's just... | Artık durumunu izleyemem. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Gone. | O gitti. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I want to know what he's imprinted her with. | Ona hangi kişiliği yazdığını öğrenmek istiyorum. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I'm looking. Keep looking. | Araştırıyorum. Araştırmaya devam et. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
He asked me if I always wanted to be a doctor. | Bana hayalimdeki mesleğin doktorluk mu olduğunu sordu. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Who can fathom the mind of a crazy person? | Deli birinin kafasından geçenleri kim anlayabilir ki? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
The one who made him crazy? | Onu delirten kişi olabilir mi? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
How do you like your new togs, baby? | Yeni kıyafetlerini beğendin mi bebeğim? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Love them. Thank you. | Bayıldım. Teşekkürler. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I had to get it out. | Çıkarmak zorundaydım. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
You trust me, don't you? | Bana güveniyorsun, değil mi? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |