Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 158242
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| W e're gonna have to deal with that. | Bunu da halletmemiz gerekecek. | Taken-18 | 2002 | |
| MAN: I just can't stand this feeling... that my life is out of control, | Hayatımın kontrolünün benim elimden bir başkasına geçtiği hissine kapılmaya dayanamıyorum. | Taken-18 | 2002 | |
| W elcome to the world. No one has control. | Dünya'ya hoş geldin. Kimsenin kontrolü elinde değil. | Taken-18 | 2002 | |
| W ho could say? | Kim demiş? Onlar bizden ileri olabilir. Ama bu onları Tanrı yapmaz. Bizim durduğumuz yere göre yapar. | Taken-18 | 2002 | |
| W hat makes me furious, somebody has cut a deal with these guys. | Beni asıl kızdıran, birisinin bu heriflerle anlaşma yapmış olmasıdır. Böyle bir şey oluyor herhalde. | Taken-18 | 2002 | |
| Yeah, but you'll give me this... they know about it. | Evet, ama kabul et. Bunu biliyorlar. | Taken-18 | 2002 | |
| W hat else can we do? | Başka ne yapabiliriz? | Taken-18 | 2002 | |
| W ith an attitude like that, nothing. It's pathetic. | Böyle bir tavra karşılık hiçbir şey. Bu korkunç. | Taken-18 | 2002 | |
| W hat about you, Ray? Have you ever fought back? | Tamam, şimdi o kafandaki | Taken-18 | 2002 | |
| W ell, some things have come up that kind of rearrange my priorities. | Bazı şeyler oldu ve önceliklerimi baştan düzenlemek zorunda kaldım. | Taken-18 | 2002 | |
| If you're making a checklist of superpowers... that was a big one. | Eğer süper güçler listesi yapıyorsan. Bu bayağı iyiydi. Bu nedir? Babanın fotoğrafı. | Taken-18 | 2002 | |
| W e... we've talked about it, but we don't know how to do it yet. | Bunu konuştuk ama ne yapacağımıza henüz karar vermedik. | Taken-18 | 2002 | |
| W e want to understand it first before we try to help her to understand it. | Ona anlatmadan önce bizim anlamamız gerekiyor. | Taken-18 | 2002 | |
| W hy don't you back off and let Lisa tell her story? | Neden Lisa'nın hikâyesini anlatmasına izin vermiyorsun? Anne ve baba hangi cehennemde? | Taken-18 | 2002 | |
| W hat the hell do you know about how I'm living? | Sen benim yaşantım hakkında ne biliyorsun ki? Onun sorunları kendine, sizinle alakalı değil. | Taken-18 | 2002 | |
| I knowwhat I see. | Ben gördüğümü söylüyorum. Siz benim oğullarımsınız. İkinize de ben bakacağım. | Taken-18 | 2002 | |
| W hy do you come if all you're gonna do Is heap abuse on everybody? W hy? | Eğer tek amacın herkese sataşmaksa neden geliyorsun? Neden? | Taken-18 | 2002 | |
| W hy don't I lighten up? | Neden mi rahatlamıyorum? Çünkü uzaylı sevgilinin bitmeyen sızlanmalarından bıktım. | Taken-18 | 2002 | |
| W e are all here to help each other. | Biz burada birbirimize yardım etmek için toplanıyoruz. | Taken-18 | 2002 | |
| W hat are you looking at? | Ne bakıyorsun? Belki de sorularını cevaplamalısın. | Taken-18 | 2002 | |
| EV ERYONE: Yeah, come on, Ray. | Evet. Haydi Ray. Hikâyeni anlat. | Taken-18 | 2002 | |
| W hat's that? | Bu ne? | Taken-18 | 2002 | |
| W hose is that? Is that you? | Kimin bu? Senin mi? Evet. | Taken-18 | 2002 | |
| Yeah, she's all right. How do you know?? | Evet iyi. Nereden biliyorsun? | Taken-18 | 2002 | |
| I know. She's scared, but she's all right. Listen, Nina... | Biliyorum. Korkuyor ama iyi. Dinle Nina. | Taken-18 | 2002 | |
| W hat? Cellophane. | Ne? Selofan. | Taken-18 | 2002 | |
| W here are you going? | Nereye gidiyorsun? Eşarbımı alıyorum. Çünkü onu vurdun Ray! | Taken-18 | 2002 | |
| W hat are you gonna do? | Ne yapacaksın? Bırakın düşüneyim! Düşünmem gerek. | Taken-18 | 2002 | |
| W ho else has a cell phone? | Başka kimde cep telefonu var? | Taken-18 | 2002 | |
| Um... turn 'em off and slide 'em over to me. | Onları kapatın ve bana verin. | Taken-18 | 2002 | |
| W hat happens now, Ray? I'm thinking. | Şimdi ne olacak Ray? Düşünüyorum. | Taken-18 | 2002 | |
| Okay... I want you to call the FBI. | Tamam. FBI'ı aramanı istiyorum. | Taken-18 | 2002 | |
| You knowwhich one of these is yours? | Seninki hangisi biliyor musun? Şu küçük, kapaklı olan. | Taken-18 | 2002 | |
| W hat should I tell them? | Onlara ne diyeyim? FBI, Ray. Onlara ne diyeyim? | Taken-18 | 2002 | |
| Um... tell 'em I'm armed, and I'm gonna have to start shooting people | Onlara silahlı olduğumu ve istediklerim yapılmazsa insanları vurmaya başlayacağımı söyle. | Taken-18 | 2002 | |
| Oh, God. W e're gonna die. W e're gonna die. | Tanrım. Öleceğiz. Öleceğiz. | Taken-18 | 2002 | |
| Ray? W hat? | Ray? Ne var? | Taken-18 | 2002 | |
| W hat demands? W hat are you asking them to do? | Hangi istekler? Onlardan ne isteyeceksin? | Taken-18 | 2002 | |
| You want W ill Smith or Tommy Lee Jones? | Will Smith'i mi yoksa Tommy Lee Jones'u mu tercih edersin? | Taken-18 | 2002 | |
| W hat are you gonna do once you get to somebody in charge? | Yetkiliye ulaştıktan sonra ne yapacaksın? | Taken-18 | 2002 | |
| W ell, no one ever said that Ray wasn't pathetic. | Ray'in gülünç olmadığını kimse söylemedi ki zaten. | Taken-18 | 2002 | |
| This is like W hite people land. | Burası beyazların yeri gibi. 1947'den beri kaç tane Asyalı kaçırıldı biliyor musun? | Taken-18 | 2002 | |
| W ill you please shut up? | Lütfen susar mısın? | Taken-18 | 2002 | |
| So I decide to be open and honest about it, and this is what I get... | Bu konuda açık sözlü ve dürüst olmaya karar veriyorum. Başıma gelene bak. Homer Simpson beni kaçırdı. | Taken-18 | 2002 | |
| W hite people land. | Beyazların ülkesi. Alo. Alo. FBI' mı? | Taken-18 | 2002 | |
| The... the man who shot him... | Onu vuran adam... Lisa ne yapıyorsun? | Taken-18 | 2002 | |
| W here do you think you're going? | Nereye gittiğini sanıyorsun? | Taken-18 | 2002 | |
| Nowwe got the whole happy family. | Bütün aile buraya toplandı. | Taken-18 | 2002 | |
| Allie... it's okay. | Allie her şey yolunda. Buraya gel. Sorun yok. | Taken-18 | 2002 | |
| RAY: One SW AT team or anything, I start shooting these people. | Eğer SWAT falan görürsem, insanları vurmaya başlarım. | Taken-18 | 2002 | |
| Look what they did to you and what's his name... Charlie. | Bak sana ve Charlie'ye ne yaptılar. Şuna bak! | Taken-18 | 2002 | |
| W hat, we're not supposed to tell Allie she's a test tube baby? | Ne yani, Allie'ye bir test ürünü olduğunu söyleyemez miyiz? Bugün ise sonsuza dek değişecek. | Taken-18 | 2002 | |
| W e had a report of a gunshot. | Silah sesi duyulduğu bildirildi. | Taken-18 | 2002 | |
| W hat we're doing here, we're waiting for the FBI. | Şu anda FBI'ı bekliyoruz. | Taken-18 | 2002 | |
| W hat do you want me to do about them? | O konuda ne yapmamı istersin? Gidip onlarla konuşmanı istiyorum. | Taken-18 | 2002 | |
| W hat are you doing, Ray? | Ne yapıyorsun Ray? Eline ne geçeceğini sanıyorsun? | Taken-18 | 2002 | |
| W e live in a world that's out of our control. | Kontrolü bizde olmayan bir dünyada yaşıyoruz. Bunu en iyi senin bilmen lazım. | Taken-18 | 2002 | |
| W e all feel that way sometimes... | Hepimiz bazen... Koltuğu boş bırakalım Dr. Penzler. Ben deli değilim. | Taken-18 | 2002 | |
| W hat am I gonna do? Okay, so it's very simple. | Ne yapacağım? Çok basit. Hükümet, ulusal TV'ye çıkıp itiraf edecek. | Taken-18 | 2002 | |
| W e do exactly what he wants. | Ne isterse yapacağız. Binayı ve etrafı boşaltacağız, öğrencilerin ve fakültenin güvenliğini sağlayacağız. | Taken-18 | 2002 | |
| W e'll all be out of here soon. | Yakında buradan çıkacağız. Eve gidip onları kendin beslersin. | Taken-18 | 2002 | |
| W hat are you looking at? | Ne bakıyorsun? | Taken-18 | 2002 | |
| W hat do I want? | Ne mi istiyorum? | Taken-18 | 2002 | |
| W hy don't you come up here? W e can talk about it. | Neden yukarı gelmiyorsun? Burada konuşalım. | Taken-18 | 2002 | |
| Hey, sit down. W hat do you think you're doing? | Otur yerine. Ne yaptığını sanıyorsun? İncittiğin boynum için buz alacağım. | Taken-18 | 2002 | |
| W e got to get him out of here, Ray. | Onu buradan çıkarmalıyız Ray. | Taken-18 | 2002 | |
| You think she cares about killing 11... Shut up! | 11 kişinin ölmesi onun umurunda mı? Kapa çeneni! | Taken-18 | 2002 | |
| My people have a very old fashioned, Cold W ar slant on things. | Ama bizimkilerin kafası hala Soğuk Savaş dönemindeki gibi çalışıyor. | Taken-18 | 2002 | |
| It's not right... keeping something like this secret... | Eminim herkes benimle aynı fikirdedir. Böyle bir şeyi sır olarak saklamak doğru değil. | Taken-18 | 2002 | |
| W hy don't you let the little girl come with me? | Neden küçük kızı benimle göndermiyorsun? Bu tarz bir iyi niyet sana çok yardımcı olur. | Taken-18 | 2002 | |
| W ILSON: Look at the eyes, Ray. | Gözlerine bak Ray. Gördün mü? Onlar uzaylı gözleri. | Taken-18 | 2002 | |
| RAY: W ilson, shut up. | Wilson kapa çeneni. Kızı bana ver. Şu an güçsüz. Alabilirsiniz onu. | Taken-18 | 2002 | |
| W hat's the situation? | Durum nedir? | Taken-18 | 2002 | |
| W hat I do is I fool myself. | Yaptığım şey kendimi kandırmak. | Taken-18 | 2002 | |
| Do you knowwhy you're here? | Neden burada olduğunu biliyor musun? Bunlar neden oluyor biliyor musun? | Taken-18 | 2002 | |
| It's like Allie said... people get mean when they get scared. | Allie'nin dediği gibi insanlar korktuğu zaman kırıcı olurlar. | Taken-18 | 2002 | |
| W e're almost home, fruit loops. | Eve gitmenize az kaldı kaçıklar. | Taken-18 | 2002 | |
| W ho took that shot? | Kim ateş etti? | Taken-18 | 2002 | |
| W hat the hell do you think you're doing?! | Ne yaptığınızı sanıyorsun? Böyle bir şey denerseniz neler olacağını bilmiyor musun? | Taken-18 | 2002 | |
| ...the little girl is coming out of the windowwith a bullet in her head. | Küçük kız dışarı kafasında bir kurşunla çıkar. | Taken-18 | 2002 | |
| Then you crawl away and you die, because this right here... | O zaman sürünerek geberebilirsin, çünkü ileriki hayatın şu andakinden daha mantıklı olmayacak. | Taken-18 | 2002 | |
| W hat are you doing? | Ne yapıyorsun? Sana kimsenin ölmesini istemediğimi söylemiştim. | Taken-18 | 2002 | |
| W hat am I doing? I'm trying to keep the little girl alive. | Ne mi yapıyorum? Küçük kızın sağ kalmasını sağlamaya çalışıyorum. | Taken-18 | 2002 | |
| W e should call CNN for him? | Onun için CNN'i çağırmalı mıyız? | Taken-18 | 2002 | |
| Mr W atson? | Bay Watson? | Taken-18 | 2002 | |
| He loved you very, very much, Mr W atson. | Sizi çok ama çok sevdi Bay Watson. Öldüğü sırada da bunu düşünüyordu. | Taken-18 | 2002 | |
| He knows, Mr W atson. | Biliyor Bay Watson. | Taken-18 | 2002 | |
| W hen it gets dark, we shoot for the windows again. | Hava kararınca pencereyi tekrar deneriz. Aynı anda koridordan da iki adamı içeri sokarız. | Taken-18 | 2002 | |
| W e've got a man up in the heating ducts. | Havalandırma borularında da bir adamımız var. Kardeşini neden öyle sardın? | Taken-18 | 2002 | |
| That room is covered by snipers. These men knowwhat they're doing. | Oda, keskin nişancıların kontrolü altında. Bu adamlar ne yaptığını biliyor. | Taken-18 | 2002 | |
| I never believed that part of your story... "My grandfather was an alien." | Hikâyenin "Büyükbabam bir uzaylıydı" kısmına hiç inanmadım. | Taken-18 | 2002 | |
| Allie... Your dad... could he do things? | Senin baban da bir şeyler yapabiliyor muydu? Yaparken görmedim ama evet. | Taken-18 | 2002 | |
| MAN: W hat are we doing here, Ray? | Burada ne yapıyoruz Ray? Bu adamın yardıma ihtiyacı var. | Taken-18 | 2002 | |
| W hat are you talking about? | Sen neden bahsediyorsun? | Taken-18 | 2002 | |
| Dale's son... explain that. | Dale'in oğlunu açıklayın. Kanseri açıklayın. Savaşı açıklayın. | Taken-18 | 2002 | |
| W hat are you doing, Allie? | Ne yapıyorsun Allie? | Taken-18 | 2002 | |
| W hat do you think we ought to do now?? | Şimdi ne yapmamız gerekiyor? | Taken-18 | 2002 | |
| W e're all going to come out of the building now. | Hepimiz binadan çıkacağız. Lütfen kimse bize ateş etmesin. Şimdi bütün bu olanların | Taken-18 | 2002 | |
| Mary... you can't do this. Do what? | Mary bunu yapamazsın. Neyi yapamam? | Taken-18 | 2002 | |
| Then where are they? W e tried to pick up Lisa. | Peki, neredeler o zaman? Lisa'yı almayı denedik. | Taken-18 | 2002 |