Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 155884
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Then to accept them | çünkü olanları kabul etmek ...çünkü olanları kabul etmek... | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
it would be to admit the existence, within our police, | Kabul etmek olurdu Polisimizin içinde ...kabul etmek olurdu. Polisimizin içinde... | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
of parallel organizations, | Paralel örgütlenmelerin varlığını ...paralel örgütlenmelerin varlığını... | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
independent and uncontrollable. | Otonom ve kontrol dışı. ...otonom ve kontrol dışı. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
That's it, Mr. President. | Bay başkan bu kadar. Sayın Başkan bu kadar. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Gentlemen, | Baylar Baylar. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
all this has happened in our country. | Tüm bunlar ülkemizde yaşanmaktadır Tüm bunlar ülkemizde yaşanmaktadır. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
All this happens to the press in our country. | Tüm bunlar ülkemizde her gün yaşanmaktadır Tüm bunlar ülkemizde her gün yaşanmaktadır. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
All this must stop in our country. | Bu durum sona ermelidir Bu durum sona ermelidir. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Gentlemen of the Government, | Hükümet yetkilileri Hükümet yetkilileri. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
I do not know if they were or weren't knowledgable about all this. | Siz mi sorumlusunuz yoksa öncekiler mi bilemiyorum Siz mi sorumlusunuz yoksa öncekiler mi bilemiyorum. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
But in either case, | Fakat her iki durumda da Fakat her iki durumda da... | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
they no longer have the right to govern our country. | Artık ülkemizi yönetme hakkına sahip değilsiniz. ...artık ülkemizi yönetme hakkına sahip değilsiniz. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Let us demand a presidential election. | Yeni bir seçim talebimiz olmalıdır Yeni bir seçim talebimiz olmalıdır. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Exactly, that's our intention. | Sonuçta amacımız Sonuçta amacımız... | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Nevertheless, the tortures continued. You know that, | İşkence etmeye devam ettiler. Biliyorsunuz. ...işkence etmeye devam ettiler. Biliyorsunuz. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
since you were advisor to our police. | Polisimize bu konuda talimatlar verdiniz Polisimize bu konuda talimatlar verdiniz. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
You keep implicating me in things that were none of my business | Bu insanların yaptıkları beni ilgilendirmiyor Bu insanların yaptıkları beni ilgilendirmiyor. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
and that I totally ignored. | Ve tamamen göz ardı ediyorum Ve tamamen göz ardı ediyorum. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
But your students at the Academy have been accused of torture. | Fakat üniversite öğrencileri dahi işkenceye maruz kalıyorlar Fakat üniversite öğrencileri dahi işkenceye maruz kalıyorlar. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
That does not demonstrate anything. Yes. | Hiçkimse bunu hak etmez. Evet Hiç kimse bunu hak etmez. Evet | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Simple coincidence... one more. | Basit rastlantılar. Daha fazla katılın. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
How many were sent to the Academy since you arrived? | Akademiye kaç kişi gönderdiniz? | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
The last one was the eighth, I think. | Söylediklerinizde doğruluk payı var Söylediklerinizde doğruluk payı var. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
But I didn't send them, the Government did. | Fakat onları ben göndermem. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
37 exactly, selected and recommended by you. | 37 tam olarak.Siz seçtiniz ve gönderdiniz. 37 tam olarak. Siz seçtiniz ve gönderdiniz. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Here is the programme | Bu program Bu program... | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
of the Academy. | Akademideki ...akademideki... | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
In five months of classes, | Beş aylık bir program ...beş aylık bir program. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
you hardly spoke of communications and traffic. | İlk önce bir konuşma vardır iletişim ve trafik hakkında İlk önce bir konuşma vardır. İletişim ve trafik hakkında. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
It's futile to continue speaking of communications and traffic, | iletişimler ve trafik için konuşmaya pek istekli değilsinizdir ama İletişimler ve trafik için konuşmaya pek istekli değilsinizdir ama... | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Isn't that true, Mr. Santore? | gerçek bay santore? ...gerçek bay santore? | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Very well. We didn't talk about it much. | Güzel. Sonuna kadar söyle. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Yes, you spoke a lot about revolutionary war, | Kesinlikle programda çok daha fazla yer alır. Devrimci savaş Kesinlikle programda çok daha fazla yer alır. Devrimci savaş... | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
of Algeria, of Cuba, of Vietnam... | Küba, Arjantin, Vietnam. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
You talked a lot about strikes, of demonstrations, | çok fazla grevden bahsedilir bildirilerden Çok fazla grevden bahsedilir. Bildirilerden... | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
of trade unionism, of explosives... | Sendikacılık ve Bomba. ...sendikacılık ve bomba. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Would you like to see it? | Belgeyi görmek ister misiniz? | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
As far as the explosives, there's a place in the Academy | akademideki derslerden sonra bombalarla ilgili Akademideki derslerden sonra bombalarla ilgili... | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
that administers a specialist course | Bir ders vardır Uzmanlık dersi ...bir ders vardır. Uzmanlık dersi. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
in Texas, an abandoned village near the Mexican border. | Teksas'ta sınıra yakın Bir terkedilmiş kasabada yapılır Teksas'ta sınıra yakın, terk edilmiş bir kasabada yapılır. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
There were 8 policemen who specialized in explosives. | 8 polis gitti Bombalarda uzmanlaşmak üzere 8 polis gitti. Bombalarda uzmanlaşmak üzere... | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Deputy Commissioner Fontana. | Yardımcı komiser Fontana Yardımcı komiser, Fontana. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Captain Pi�atores | Kaptan piñatores Kaptan Piñatores. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Deputy Commissioner Su�rez. | Yardımcı komiser suárez Yardımcı komiser Suárez. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Commissioner Garc�a | Komiser garcía Komiser García. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Deputy Commissioner Panizolo. | Yardımcı komiser Panizolo Yardımcı komiser Panizolo. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Commissioner Torresi. | Komiser torresi Komiser Torresi. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Captain Bard�s. | Kaptan bardés Kaptan Bardés. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
A provocative attack, by the police | Provokasyon, polis kışkırtmaları Provokasyon, polis kışkırtmaları. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Commissioner Ben�tez. | Komiser benítez Komiser Benítez. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
A provocative and | Provokasyon cinayetleri Provokasyon cinayetleri... | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
intimidatory attack. | Ve gözdağı verme faaliyetleri ...ve gözdağı verme faaliyetleri. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
That was the specialist program. | Uzmanlık programı bu. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
What was this fascination with explosives for? | Bu bomba eğitiminin tercih edilmesi niçin? | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
They are the weapons of terrorists. | Bunlar terörist silahı değil miydi? | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
It is necessary to learn to know them. | Bunları öğrenmek bombaları bilmek için gereklidir Bunları öğrenmek bombaları bilmek için gereklidir. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
They don't learn to defend themselves against bombs, but to use them. | Bombalardan korunmayı öğrenmiyorlardı onları kullanmayı öğreniyorlardı. Bombalardan korunmayı öğrenmiyorlardı, onları kullanmayı öğreniyorlardı. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
It is you who needs the terrorists. | Teröristlere karşı ise bu nasıl bir ihtiyaç? | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Why do they want them? | Ne yapmak için ihtiyaç? | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Good morning, Mr Rector. | Rektör bey günaydın. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Is it serious? | Ölmüş mü? | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Do you know Enrique Machi? | Machi henryi tanır mıydınız? Machi Henry'i tanır mıydınız? | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
I know him. | Tanıyorsunuz. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
You were seen every week in one | Haftada bir görüşüyordunuz Haftada bir görüşüyordunuz. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
of the nightclubs. | kulüplerinde Kulüplerinde. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
You know him perfectly well and we do too. | Onu biz de ayrıca kusursuz bir biçimde tanıyoruz Onu biz de ayrıca kusursuz bir biçimde tanıyoruz. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
An old student of economics, | Eski bir iktisat öğrencisi Eski bir iktisat öğrencisi. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
he never obtained a degree, | Diplomasını aldı Diplomasını aldı... | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
but organised the first fascist group in the university. | Fakat üniversitelerdeki faşist yapıları örgütledi ...fakat üniversitelerdeki faşist yapıları örgütledi. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
He opened three nightclubs, | Üç tane kulüp açtı Üç tane kulüp açtı. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
and he liaises with one Johanna, | Ve kendisi gibi bir azize ile birlikte yaşar Ve kendisi gibi bir azize ile birlikte yaşar. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
a young woman who has a red VW, | Kırmızı bir VW'su var Kırmızı bir VW'su var. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
secretary of the American cultural attach� | Kültürel ataşe sekreteridir Amerikalı Kültürel ataşe sekreteridir. Amerikalı. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
You know much more about that gentleman than me | Bu adam hakkında benden çok şey biliyorsunuz Bu adam hakkında benden çok şey biliyorsunuz. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
That is not possible. | bu mümkün değil Bu mümkün değil. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
The file you have is the most complete one in the country. | Eğer kart indeksinizi ortaya çıkarsak ülkenin yarısını bulurum. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
That is another myth. | Bu da başka bir mit. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
But you knew that he is a fascist? | Faşist olduğunu biliyor muydunuz? | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
We never spoke of politics. It happens. | Hiç politikadan söz etmedik Tabii Hiç politikadan söz etmedik Tabii. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
And what did you speak of, every week? | Peki her hafta ne hakkında konuşuyordunuz? | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Of women? | Kadınlar? | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
For that you paid him? | Bu yüzden mi ona para veriyordunuz? | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
That's not very friendly since I'm no longer young. | Artık genç olmayan birisine pek de kibar bir davranış değil yaptığınız. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
In any case, I never paid him. | Ayrıca ona hiç bir zaman para vermedim. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Machi and his fascist organization is very expensive. | Machi ve faşist örgütü oldukça pahalı işler yapar Machi ve faşist örgütü oldukça pahalı işler yapar. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Their members are killers, thugs, professionals of violence. | Üyeleri kiralık katiller, çapulcular Profesyonel çeteciler. Üyeleri kiralık katiller, çapulcular, profesyonel çeteciler. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Their services cost lots of money. | Yaptığı iş zor ve çok para ister Yaptığı iş zor ve çok para ister. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Perhaps... but I never paid them. | Belki... Fakat ben asla onlara ödeme yapmadım. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Mr Pero Machi takes care of the transactions | Fakat Machi alıp satma işi ile uğraşıyor Fakat Machi alıp satma işi ile uğraşıyor. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
involving cars of the American Embassy workers | Elçilikteki memurların arabalarını. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
You're only asking me about foreign cars! | Yaptığı tek şey yabancı arabaları almak satmak. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
It's a way to finance an agent provocateur | Bir provokatörü finanse etmenin iyi bir yolu. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Why? So that these people serve him? | Niye? Bu insanlara niye ihtiyaç duyuyorsunuz? | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
That a policeman frequents a nightclub does not prove anything. | Bir polisle sıklıkla görüşmem bir kulüpte bulunmam Bir polisle sıklıkla görüşmem, bir kulüpte bulunmam... | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
And the fact that it was me doesn't, either. | Bunlar hiç bir şey göstermez. ...bunlar hiç bir şey göstermez. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Naturally | Açık. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Nor frequenting a photographic laboratory. | Hiç bir şey göstermez. ama bir fotoğraf atölyesi bulunan Hiç bir şey göstermez ama bir fotoğraf atölyesi bulunan... | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
Do you know Agent Bard�s? | Ajan bardes'i de tanır mıydınız? ...Ajan Bardes'i de tanır mıydınız? | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |
You know him very well. We do too. | Tanıyorsunuz. Biz de iyi tanıyoruz. | State of Siege-1 | 1972 | ![]() |