Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 155575
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Something like one in three. | Üçte bir gibi bir orandı. Üç bebekten biriydi, sanırım. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
No, a doctor is a very important part of this process, trust me. | Hayır, doktor bu işlemin oldukça önemli bir parçası, inan bana. Hayır, doktor bu sürecin çok önemli bir parçasıdır, inan bana. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
There are no doctors around. You have to do this. | Etrafta hiç doktor yok. Bunu sen yapmalısın. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
We don't have a choice. | Başka şansımız yok. Başka seçeneğimiz yok. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Now, | Şimdi,.. Şimdi,... | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
you need to catch him. | ...onu yakalaman gerek. ...onu yakalamalısın. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Catch him? Yes. You need to catch him, | Yakalamam mı gerek? Evet. Ben onu iterken,.. Tamam, şimdi, sadece... Yakalamak mı? Evet, ben onu dışarı iterken,... | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
while I push him out. Oh, God! | ...onu yakalaman gerek. Tanrım! ...sen de yakalamalısın. Aman Tanrım! | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
OK, well, just... | Tamam, şimdi, sadece... Tamam, sadece... | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Underhand him, all right. I've never been good at baseball. | Onu bana ver, tamam. Beyzbol'da hiçbir zaman iyi değildim. Alçaktan gönder, tamam mı? Beyzbolda hiç iyi değildim. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Okay, I can do this! | Tamam. Bunu yapabilirim! Tamam, bunu yapabilirim! | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
All right, I may have panicked a little back there but we're gonna do this! | Pekâlâ, biraz önce paniklemiş olabilirim, ama bunu yapacağız! Pekala, bak, baştan biraz paniklemiş olabilirim, ama bunu yapacağız! | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
I am great with kids. | Çocuklarla aram çok iyidir. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
The little ones. The ones who don't talk back. | Küçük olanlarıyla. Cevap vermeyenleriyle. Küçük olanlarla. Sana karşılık vermeyenlerle. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Here he comes! | İşte geliyor! İşte geliyor. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Okay. Almost there, almost there! | Tamam. Nerdeyse oldu, nerdeyse oldu! Tamam. Neredeyse dışarıda! | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
I got him! | Onu aldım! Yakaladım! | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
It's a boy. | Bir oğlan. Erkek. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Watch his head. Right, right. OK. | Kafasına dikkat et. Tamam, tamam. Doğru. Kafasına dikkat et. Doğru, doğru. Tamam. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Oh, God! | Tanrım! Aman Tanrım! | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Do I get to cut the cord? I can cut the cord now, right? | Göbek bağını kesecek miyim? Şimdi göbek bağını kesebilirim değil mi? Kordonu ben kesebilir miyim? Kordonu şimdi kesebilirim, değil mi? | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
OK, OK. Here you go. | Tamam, tamam. İşte böyle. Tamam, tamam. Al bakalım. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Yeah. OK. So... | Evet. Tamam. Şey... Evet. Tamam. Tamam. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Right, Teyla, | Tamam, Teyla,.. Teyla,... | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
I'd like to introduce you to your son. | ...seni oğlunla tanıştırmak isterim. ...seni oğlunla tanıştırayım. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
I got it! Didn't let it fall or anything. | Başardım! Onun düşmesine veya başka bir şey olmasına izin vermedim. Yakaladım! Düşmesine falan izin vermedim. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
You did a wonderful job. | Harika bir iş başardın. Harika iş başardın. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
That's good, that's... | Bu iyi, bu... | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
You're good, Rodney. | Sen harikasın, Rodney. Harikasın, Rodney. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
We got to get you out of here. | Seni buradan çıkarmamız gerek. Pekala, seni buradan götürmeliyiz. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Ronon, you may need to help me. | Ronon, bana yardım etmen gerekebilir. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Why isn't it decloaking? Let me see, did you break it? | Neden görünür olmuyor? Bir bakayım, onu bozdun mu? Niye görünür olmuyor? Bir bakayım, bozdun mu? | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
No, no... We parked the Jumper right here. | Hayır, hayır... Jumper'ı tam buraya park ettik. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Yes. One hundred percent. | Evet. Yüzde yüz. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Someone stole the Jumper. | Birisi Jumper'ı çalmış. Birisi Jumper'ı çaldı. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
This is not good. | Bu hiç de iyi değil. Bu iyi değil. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
I told you you should have stayed here. | Sana burada beklemen gerektiğini söylemiştim. Sana burada kalman gerektiğini söylemiştim. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
How the hell are we supposed to get off this ship, now? | Şimdi bu gemiden nasıl çıkacağız? Şimdi bu gemiden nasıl kurtulacağız? | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
I just delivered a baby. That's not enough for today? | Ben daha yeni bebek doğurttum. Bugünlük bu yetmez mi? Az önce bir bebek doğurttum. Bugün için yeterli, değil mi? | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Don't they have escape pods or things like that on the cruiser? | Kruvazörlerin de kaçış bölmesi gibi şeyleri yok mu? Kruvazör'deki gibi kaçış botları yok mu? | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Wait... | Bekleyin... Bekle... | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
We need to get back to a terminal. A lot of their internal power is down. | Bir istasyona geri dönmemiz gerek. İç güçlerinin çoğu kesik. Bir veri terminaline dönmeliyiz. İç gücün büyük bir kısmı devre dışı. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Maybe I can short out the jamming code, we can get the Daedalus to beam us out. | Belki bozucu kodu kapatabilirim, böyle Daedalus bizi ışınlayabilir. Belki paraziti devre dışı bırakabilirim, Daedalus bizi ışınlar. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Great. Lead the way. | Harika. Önden buyur. Harika. Yolu göster. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Don't shoot! Put me down. | Ateş etmeyin! Beni indir. Ateş etmeyin! Beni yere bırak. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
This is Kanaan. | Bu Kanaan. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
He is the father. | Çocuğumun babası o. Bebeğin babası. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
This is our chance. | Bu bizim şansımız. Bu fırsatımız. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
These are the friends I told you of. | Bunlar sana söylediğim arkadaşlarım. Sana bahsettiğim arkadaşlarım bunlar. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
They can help you. Get back to your old self. | Sana yardım edebilirler. Seni eski haline çevirebilirler. Eski haline dönmen için sana yardım edebilirler. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
But first you have to help us. | Ama önce bize yardım etmen gerek. Ama önce sen bize yardım etmelisin. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
We must get off this ship. | Bu gemiden çıkmamız gerek. Bu gemiden kurtulmalıyız. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Do you know a way? | Bir yolunu biliyor musun? Bir yol biliyor musun? | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Follow me. No offence, Teyla. | Beni takip edin. Alınma Teyla,.. Beni takip edin. Yanlış anlama, Teyla. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
I don't trust this guy. | ...ama ben bu adama güvenmiyorum. Bu adama güvenmiyorum. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
He has tried to save me before. | Beni daha önce de birkaç defa kurtarmaya çalıştı. Beni daha önce kurtarmaya çalıştı. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Give me your weapon. | Silahını bana ver. Bana silahını ver. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Sir? We've got a Dart trying to hail us. | Efendim. Bir Dart bizi selamlamaya çalışıyor. Efendim? Bizi selamlayan bir dart var. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Let me hear it. | Dinleyelim. Duyayım. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
This is Colonel John Sheppard. Authentication code: | Yarbay Sheppard konuşuyor. Onay kodu: Ben Yarbay John Sheppard. Parola: | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
bravo, delta, charlie, alpha, niner. | Bravo, delta, charlie, alpha, niner. Bravo, Delta, Charlie, Alfa, 9. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Daedalus, please come in. | Daedalus lütfen cevap verin. Daedalus, lütfen cevap ver. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Authenticated, Colonel Sheppard. What the hell happened to your Jumper? | Onay verildi, Yarbay Sheppard. Jumper'ınıza ne oldu? Doğrulandı, Yarbay Sheppard. Jumper'ına ne oldu? | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
I got all turned around in the garage. I was in a rush, I borrowed this Dart. | Onu kaybettik. Acelem vardı, bende bu Dart'ı aldım. Otoparkın her tarafını dolaştım. Acelem vardı, ben de bu dartı aldım. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
I've got the team beamed into the storage device. | Takımı depolama aletinin içine ışınladım. Ekibi depolama cihazına ışınladım. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Do you have Teyla? Yes, and the baby. | Teyla sizinle mi? Evet bebek de öyle. Teyla yanınızda mı? Evet, ve bebek. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
You beamed a baby into Wraith storage? | Bebeği Wraith depolayıcısının içine mi ışınladın? Wraith depolama cihazına bebek mi ışınladın? | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
I got it right here. | O tam burada. Bebek yanımda. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Feel free to do whatever you want to that cruiser. | O kruvazöre canınız ne istiyorsa onu yapmakta özgürsünüz. O kruvazöre istediğinizi yapabilirsiniz. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Major Marks? | Binbaşı Marks? | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Please make that ship go away. | Lütfen şu gemiyi ortadan kaldırın. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Colonel, head down to the planet, beam your crew out and land that Dart. | Yarbay, gezegene doğru gidin, ekibinizi dışarı çıkartın ve Dart'ı indirin. Yarbay Sheppard, gezegene gidip ekibinizi yere bırakıp dartı indirebilirsiniz. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
I'm sure you can dial up that Stargate now. | Eminim artık Geçidi kullanabilirsiniz. Eminim Yıldız Geçidini artık tuşlayabilirsiniz. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
What's with the bags? What's with the flowers? | O çantalarda nesi? Çiçekler ne iş? Hey. Çanta niye? Çiçekler niye? | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
I'm going to see Teyla. You heard I delivered her baby? | Teyla'yı görmeye gidiyorum. Bebeği benim doğurttuğumu duydun mu? Teyla'yı görmeye gidiyorum. Bebeği benim doğurttuğumu duymuşsundur? | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
And they tell me she's going to name him Rodney. | Ve bana dediler ki Teyla bebeğin adını Rodney koyacakmış. Ve bana adını Rodney koyacağını söylediler. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Yes! Really? | Evet! Gerçekten mi? | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
No. Not really. | Hayır. Pek değil. Hayır. Değil. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
That's funny. Where are you going? Back to Earth. | Çok komik. Nereye gidiyorsun? Dünya'ya geri dönüyorum. Komik. Nereye gidiyorsun? Dünya'ya geri dönüyorum. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
What? Why? They caught the last Ba'al clone. | Ne? Neden? Son Ba'al kopyasını yakaladılar. Ne? Neden? Son Ba'al klonunu da yakaladılar. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
The Tok'ra gonna extract the symbiote. They want SG 1 to put in an appearance. | Tok'ra ortak yaşamı çıkaracak. SG 1'ın da orada bulunmasını istediler. Tok'ra ortakyaşamı çıkaracak. SG 1'ın orada olmasını istiyorlar. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Plus, | Ayrıca,.. Artı,... | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
the IOA wants to do an exhaustive review | ...IOA, benim komutadaki ilk yılım hakkında,.. ...IOA benim komutadaki ilk yılımın detaylı bir... | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
of my first year in command, so... | ...yorucu bir değerlendirme yapmak istiyor, yani... ...denetlemesini yapmak istiyor, yani... | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
That can't be good. Are you crazy? | Bu pek de iyiye işaret değil. Sen deli misin? Bu iyi olamaz. Deli misin? | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
They probably want to give you a medal. You had a great year. | Muhtemelen sana bir madalya vermek isteyeceklerdir. Harika bir yıl geçirdin. Muhtemelen sana madalya vermek istiyorlar. Harika bir yıl geçirdin. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
I know my opinion doesn't mean much to those folks, but... | Benim fikrimin onlar için pek bir anlam ifade etmediğin biliyorum, ama... Benim fikrim onlar için pek bir şey ifade etmiyor biliyorum, ama... | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
I think you've done an excellent job. I'm glad you took the post. | Bence sen harika bir iş çıkardın. Görevi aldığın için memnunum. ...bence harika bir iş başardın. Komutayı senin almandan memnunum. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Thanks Rodney, that means a lot. | Sağol Rodney, bunun anlamı büyük. Teşekkürler Rodney, bu benim için çok şey ifade ediyor. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Tell Sheppard the court martial will have to wait. | Sheppard'a askeri mahkemenin beklemesi gerektiğini söyle. Sheppard'a askeri mahkemenin beklemesi gerekeceğini söyle. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Sure. See you soon. | Tabii. Görüşürüz. Tamam. Sonra görüşürüz. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
How long will the surgery take? | Ameliyat ne kadar sürecek? | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
The Doc says a few hours. | Doktor birkaç saat diyor. Doktor birkaç saat olduğunu söyledi. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
I'll be off my feet for a week or so. | Bir hafta kadar yatacağım. Bir hafta sonra ayağa kalkacağım. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
I cannot believe you attempted to mount a rescue in your condition. | O durumunla bir kurtarma girişimi yaptığına inanamıyorum. Bu halinle kurtarma operasyonu yapmaya teşebbüs ettiğine inanamıyorum. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Attempt? | Girişim mi? Teşebbüs mu? | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
The last time I checked, I succeeded. | En son kontrol ettiğimde, başarılı olmuştum. Yanlış hatırlamıyorsam, başarmıştım. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
How's the kid? | Çocuk nasıl? | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
Doctor Keller says he's perfectly healthy. | Doktor Keller onun harika bir durumda olduğunu söylüyor. Doktor Keller sağlığının mükemmel olduğunu söylüyor. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |
I say he's perfectly everything. | Ben de diyorum ki onun herşeyi harika. Bence her şeyi mükemmel. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | ![]() |