Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 150566
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| lose the game, your life follows. hurry, lionel. | Oyunu kaybet, hayatın kararsın. Acele et Lionel. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| you'll only get an "a" for results. | Sonuca ulaşmak için "A" almalısın. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| uh, "a." | ıım, "i" | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| too obvious. | Üzgünüm. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| "e." | "e" | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| "o." | "h" | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| "t." | "l" | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| um, "g." | ıım "g. " ıım "g." | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| "s." | "s" | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| would you like a hint ? | İpucu ister misin? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| it's a lesson i learned from you. | Senden öğrendiğim bir ders. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| "m." | "m" | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| "c." | "h" | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| "r," "y," "n." no mercy ! | "r," "a," "t. " Merhamet yok! "r," "a," "t." Merhamet yok! | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| the answer is "no mercy" ! | Cevap, "Merhamet yok"! Cevap, "Merhamet yok" ! | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| "Mercy" | "Merhamet" | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| lionel's at my house constantly, acting like he belongs there. | Lionel sürekli bizim evde, sanki bizimle birlikte yaşıyor. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| and from what you're telling me, it sounds like your mom kind of invited the wolf to come on in. | Anlattıklarından sanki annen "Kurdu sofraya davet etmiş" anlamı çıkıyor. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i know we've tiptoed through these tulips before, but what if you're wrong ? | Bu konuda çok hassasız biliyorum ama ya yanılıyorsan? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| what if lionel doesn't know your secret ? | Ya Lionel sırrını bilmiyorsa ne olacak? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| the things he says to me, the look in his eye... he knows. | Bana söyledikleri, gözlerindeki bakışlar... biliyor. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| then he's probably using your mom to get closer to you. | Öyleyse büyük bir ihtimalle sana yakınlaşabilmek için anneni kullanıyor. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| he's always there, helping her, offering advice. | Hep yanında, ona yardım ediyor, tavsiyelerde bulunuyor. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| she's trusting him more and more. | Her geçen gün ona daha fazla güveniyor. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| she wouldn't if she knew the truth. | Eğer gerçeği bilse güvenmez. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i know i need to tell her. i was going to right after i found out. | Biliyorum Ona anlatmalıyım. Öğrenir öğrenmez ona anlatacaktım. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| so what stopped you ? she's been through so much... | Peki seni alıkoyan neydi? Babam öldükten sonra.. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| since my dad died. | çok yıprandı. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i don't want to give her one more thing to worry about. | Birde bunun için endişelenmesini istemedim. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| well, by not telling her, you could be putting her at risk of a lot worse. | Daha da kötüsü, gerçeği söylemeyerek onu tehlikeye atıyorsun. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| you haven't played chess in years. | Yıllardır satranç oynamıyordun. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| why the sudden interest in such a complex game ? | Aniden bu kadar karmaşık bir oyuna ilgide nereden çıktı? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| a friend of mine wants to learn the finer points. | Bir arkadaşım ince hamleleri öğrenmek istiyor. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i used to dismantle your two dimensional assaults with alarming regularity, remember ? | Sana basit saldırılarını bertaraf etme işini bıraktığımı önceden söylemiştim hatırladın mı? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| maybe you should teach your friend something a little less complicated. | Belki de arkadaşına daha basit bir şeyler öğretmelisin. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| what about a game of hangman ? that's always fun. | Adam asmaca oyununa ne dersin? Çok eğlenceli bir oyundur. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i'll stick with chess. | Ben satranca devam edeyim. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| you'll lose, as always. | Her zamanki gibi, kaybedeceksin. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i'm not playing to win. | Kazanmak için oynamıyorum. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i'm playing to instruct. | Öğretmek için oynuyorum. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| no mercy ? | Merhamet yok mu? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| it was you, lex. i know it. | Sen yaptın Lex. Biliyorum. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| disabling my limo in the path of an oncoming train. | Gelen bir trenin önünde limuzinimi kilitledin. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| that kind of melodrama went out of style with silent movies. | Bu tarz bir rol ancak sessiz filmlerde olur. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| wait. someone tried to kill you ? | Bir saniye. Biri seni öldürmeye mi çalıştı? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| oh, is this the part where you feign innocence ? | Oynadığın yapmacık masum rolünün bir parçası mı bu? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i brought you in to help run luthorcorp again. | Seni Luthorcorp'ta yardımcı yönetici konumuna getirdim. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| profits have never been higher. why would i want you dead ? | Yetkilerin hiç olmadığı kadar fazla. Neden seni öldürmek isteyeyim ki? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| not so long ago, i tried to take luthorcorp away from you. | Fazla olmadı. Luthorcorp'u senin elinden almaya çalıştım. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| the apex takeover. right. | Apex darbesi. Evet. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| please. seeing you fail miserably was retribution enough. | Yapma. Senin acınası mağlubiyetini görmek bana fazlasıyla yetti.. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| so it wasn't you. | Demek sen değildin. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i may not like you very much, dad, | Baba, seni çok seviyor olmayabilirim, | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| but you're a valuable asset to luthorcorp. killing you would hurt the bottom line. | ama sen Luthorcorp için çok değerlisin. Seni öldürmek çok derinden zarar verir. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| your concern is truly touching. | Endişen gerçekten çok dokunaklı. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i am concerned. | Endişeleniyorum. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| a threat against you is a threat against luthorcorp. | Sana yapılmış bir tehdit, Luthorcorp'a yapılmış bir tehdittir. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i have been fending off attacks on my life since before you were born. | Hayatıma karşı yapılan saldırılarla sen daha doğmadan öncede uğraşıyordum. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i think i can handle one more. | Sanırım bir tanesiyle daha baş edebilirim. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| oh, clark. what do you think about this as a closing ? | Clark, kapanış konuşması için bu nasıl olur? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| "it isn't enough to simply give when we can. | "Elimizden geldiği kadarını vermek yeterli değil. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| "upholding the principles of truth, | Doğruluk, adalet, | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| justice, "and the american way isn't a matter of convenience. | ve Amerikan yaşam tarzı ilkelerini savunmak bir çıkar meselesi değil. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| it's a matter of conscience." | Bir vicdan meselesidir. " Bir vicdan meselesidir." | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| sounds like words to live by. | Uğrunda mücadele edilecek laflar. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| let's hope the deep pockets at the civil liberties fund raiser think so, too. | Umarım sivil özgürlükçü vakıflardaki kalın cüzdanlılarda aynısını düşünür. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| there's something i need to talk to you about. | Seninle konuşmam gereken bir konu var. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| can't it wait ? i got to get to metropolis. | Tatlım bekleyemez mi? Metropolis’e gitmem gerekiyor. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| lionel knows. | Lionel biliyor. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| knows what ? | Neyi biliyor? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| lionel knows about me. | Lionel beni biliyor. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| about my secret. | Sırrımı biliyor. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i don't know how. | Nasıl başardı bilmiyorum. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i think i might. | Sanırım ben biliyorum. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| a while ago, i found a package on our doorstep. | Uzun zaman önce, kapının önünde bir paket buldum. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| inside was a video of you | İçinde senin görüntülerin vardı. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| surviving an explosion. | Patlamadan sağ kurtuluşunun. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| who sent it ? | Gönderen kimdi? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i'm not sure, but... | Bundan pek emin değilim ama.. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| ...lionel took care of it. | ...Lionel icabına bakmıştı. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| he said he wasn't interested in why i was being blackmailed. he just wanted to help. | Neden şantaj yapıldığıyla ilgilenmediğini sadece yardım emek istediğini söyledi. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| and i believed him. | Ve bende ona inandım. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| why didn't you tell me about this ? | Neden bana bundan bahsetmedin? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| you were still in so much pain about your father. | Baban için hala çok üzgündün. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i guess i... | Sanırım sadece... | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i just wanted to protect you for a change. | seni değişimden korumak istedim. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| lionel's gonna be at this fund raiser tonight. | Lionel bu geceki vakıf zirvesinde olacaktır. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| when i see him... no, you can't say anything. | Onu gördüğümde... Hayır, sakın bir şey söyleme. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| we have to handle this the same way dad would. | Bununla aynı babamın tarzıyla ilgileneceğiz. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| stick to our regular routine. give nothing away. | Her şey yolundaymış gibi davranacağız. Lionel'ın neyin | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| not until we know what lionel's up to. | peşinde olduğunu anlamadan bir şey yapmayacağız. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i better get going. | Çıksam iyi olacak. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i'll go with you. | Bende seninle geliyorum. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| no, no. if you start guarding me all the time, | Hayır, hayır. Eğer hep etrafımda beni korumaya başlarsan, | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| he'll definitely know something's up. | kesinlikle bir şeylerin olduğunu anlar. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| don't worry. | Endişelenme. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i can handle lionel. | Lionel'la baş edebilirim. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| well, there are no concealed electronic devices here in the office anywhere. sir, | Efendim, ofisin hiçbir yerinde gizlenmiş elektronik aygıt yok. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| the office is clean. | Ofis tertemiz. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i hope so, for your sake. | Senin iyiliğin için öyle umarım. | Smallville Mercy-1 | 2006 |