Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 146968

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
Yes, you did. Give it to me. Let go!	Evet çaldın. Ver onu bana. Ayrılın!	Sebbe-1	2010
Take your fucking jacket!	Lanet ceketini alabilirsin!	Sebbe-1	2010
May I come with you? Sure. Get in. On the other side.	Seninle gelebilir miyim? Tamam, atla. Karşıya gidiyorum.	Sebbe-1	2010
Runo... What?	Runo. Efendim?	Sebbe-1	2010
Runo is my name. Oh, sorry. I'm Sebbe.	Adım Runo. Ben, Sebbe.	Sebbe-1	2010
Going some special place? No.	Nereye gideceğini biliyor musun? Hayır.	Sebbe-1	2010
I'm going to Denmark.	Ben Danimarka'ya gidiyorum.	Sebbe-1	2010
Do you want me to let you off somewhere or?	Seni götürmemi istediğin bir yer veya birisi var mı?	Sebbe-1	2010
Sebbe...	Sebbe?	Sebbe-1	2010
I was worried sick. Sorry, Mom.	Çok endişelendim. Özür dilerim, anne.	Sebbe-1	2010
Where is yourjacket? At a friend's.	Montun nerede? Bir arkadaşımda.	Sebbe-1	2010
I went to Kenny's to look for you. What did you do there?	Kenny'e seni aramasını rica ettim. Onlarda ne işin vardı?	Sebbe-1	2010
I looked for you everywhere in town. Why at Kenny's?	Şehirde her yere baktım. Neden Kenny'den yardım istedin?	Sebbe-1	2010
You didn't answer the cell phone. I'm sorry, Mom.	Cep telefonun kapalıydı. Özür dilerim, anne.	Sebbe-1	2010
You turned it off. You can't do that.	Bir daha sakın cep telefonunu kapatma.	Sebbe-1	2010
May I come in? I've been worried sick.	Girebilir miyim? Senin için çok endişelendim.	Sebbe-1	2010
You can'tjust leave like that.	Böyle basit kurtulamazsın!	Sebbe-1	2010
Sebbe, you can'tjust leave like that. Do you understand that?	Sebbe, böyle basit kurtulamazsın! Anladın mı?	Sebbe-1	2010
What's that? Where have you been?	Ne oldu? Neredeydin?	Sebbe-1	2010
Did you cook for me?	Bana yemek mi hazırlamıştın?	Sebbe-1	2010
You don't have to eat that. It's good.	Acele etmene gerek yok. Böyle güzel.	Sebbe-1	2010
It's cold. But I'm starved to death.	Ama yemek soğumuştur. Açlıktan ölüyorum.	Sebbe-1	2010
May I come in? Where have you been?	Girebilir miyim? Nerede kaldın?	Sebbe-1	2010
Go to your seat.	Geç yerine.	Sebbe-1	2010
We'll look at that later. I'll explain it to you.	Bunu sonra inceleriz. Sana hatalarını açıklarım.	Sebbe-1	2010
I'll come back to you later.	Şimdilik sen incele kağıdını.	Sebbe-1	2010
This won't do any more.	Bir daha bu hataları görmeyeceğim.	Sebbe-1	2010
Hi, Kenny. What do you want?	Selam, Kenny. Ne istiyorsun?	Sebbe-1	2010
I was just thinking about...	Sana bir şey sormak istiyorum.	Sebbe-1	2010
About thatjacket... I want money for it.	Mont ile ilgili. Montu sana satabilirim.	Sebbe-1	2010
I don't have any money, so...	Hiç param yok.	Sebbe-1	2010
I don't give a fuck! I want money.	Benden o montu alamazsın o zaman.	Sebbe-1	2010
Can't you take my moped instead?	Sana para yerine motorsikletimi versem?	Sebbe-1	2010
I don't want your crappy moped.	Senin boktan motorsikletini istemiyorum.	Sebbe-1	2010
But I don't have any money. I won't be able to pay back.	Ama hiç param yok. Sana para ödeyemem.	Sebbe-1	2010
Well, then you must get money.	O zaman para kazanmalısın.	Sebbe-1	2010
There's Sebbe. Hi there, Sebbe.	Sebbe geliyor. Selam, Sebbe.	Sebbe-1	2010
Everything's great? You wanna a cig? Had a dick up your ass yet, faggot?	İyi misin? Sigara ister misin? Veya kıçına bir penis, ibne?	Sebbe-1	2010
Come on, Sebbe... How is your mom?	Annen nasıl, Sebbe?	Sebbe-1	2010
I'd be angry too, if my mom was a thief. That's for sure.	Emin ol, annem bir hırsız olsaydı, ben de çok sinirli olurdum.	Sebbe-1	2010
You think you're a smart ass? What do you mean?	Sen kendini çok mu akıllı sanıyorsun? Ne demek istiyorsun?	Sebbe-1	2010
You're just a bully and a wimp with no real friends, Kenny.	Kenny, sen gerçek bir arkadaşı olmayan, serseri bir aptalsın!	Sebbe-1	2010
Who's a wimp, Sebbe? You're so pathetic, Kenny.	Kim daha aptal, Sebbe? Acınacak haldesin, Kenny.	Sebbe-1	2010
And you're a fucking nerd.	Sen ineğin tekisin.	Sebbe-1	2010
You're on your way home right now. And it's not even nine o'clock.	Saat dokuz bile değil. Ama evine gidiyorsun.	Sebbe-1	2010
Is mom waiting? Knitting a sweater? Oh no, she only steals clothes.	Annen mi bekliyor? Süveter mi örüyor? Hayır olamaz, o sadece hırsızlık yapar!	Sebbe-1	2010
Do us all a favor, tell your mom to quit stealing.	Benden bir dost tavsiyesi, annene hırsızlığı bırakmasını söyle!	Sebbe-1	2010
Do you wanna bet? What's that?	İddiaya var mısın? Hangi konuda?	Sebbe-1	2010
Like you use to say. Let's bet about breaking most noses in 25 seconds.	25 saniye de kim daha çok burun kıracak?	Sebbe-1	2010
Hey, Sebbe, don't get so angry. Little guy...	Sebbe, bu kadar kızma. Sakin ol, ufaklık.	Sebbe-1	2010
Excuse me, what time is it?	Afedersiniz, saat kaç acaba?	Sebbe-1	2010
You should look after your son a bit better.	Çocuğunuzla biraz daha fazla ilgilenmelisiniz.	Sebbe-1	2010
Or what do you think, Sebbe?	Sen ne düşünüyorsun, Sebbe?	Sebbe-1	2010
How can you sink so low as to steal some else's jacket?	Bir başkasının montunu çalacak kadar nasıl düşebildin?	Sebbe-1	2010
I'll report it to the police.	Polise haber vereceğim.	Sebbe-1	2010
You want me to make you something to eat?	Sana bir şeyler hazırlamamı ister misin?	Sebbe-1	2010
Let's forget what happened.	Olanları unutalım.	Sebbe-1	2010
Call me a thief, then. I won't. You're not a thief, Mom.	Bana hırsız diyebilirsin. Sen hırsız değilsin anne.	Sebbe-1	2010
I know you think I am. No one even cares.	Böyle düşünmediğine eminim. Başkalarının ne söylediği umurumda değil.	Sebbe-1	2010
I know you think so. You know, I didn't even want you.	Böyle düşünmüyorsun. Zamanında ben de seni istememiştim.	Sebbe-1	2010
You get it? I don't want to lose you.	Anladın mı? Seni kaybetmek istemiyorum.	Sebbe-1	2010
I've sacrificed my life for you, and I didn't even want you.	Hayatımı senin için feda ediyorum ama senin doğmanı istememiştim bile.	Sebbe-1	2010
I want you out of here. Please, stop it.	Seni daha fazla yanımda istemiyorum! Lütfen, sakin ol.	Sebbe-1	2010
Don't you understand? Get out! I don't want to see you! I hate you!	Anlamıyor musun? Seni görmek istemiyorum! Senden nefret ediyorum!	Sebbe-1	2010
Please, Mom...	Anne, lütfen...	Sebbe-1	2010
Get out! I don't want to see you! I don't want you in my life!	Defol git! Seni daha fazla görmek istemiyorum! Seni bu evde istemiyorum!	Sebbe-1	2010
Mom! You're out of here!	Anne! Defol git!	Sebbe-1	2010
Out! Don't you get it? Out!	Çık dışarı! Anlamıyor musun! Çık dışarı!	Sebbe-1	2010
Please, Mom... Get out!	Anne, lütfen... Defol!	Sebbe-1	2010
Leave! I never want to see you again! Just go!	Seni bir daha görmek istemiyorum!	Sebbe-1	2010
Please... I said go!	Lütfen, yapma. Sana defol git dedim!	Sebbe-1	2010
Hi, Mom. It's me.	Selam, anne. Benim, Sebbe.	Sebbe-1	2010
Sebbe, where have you been?	Sebbe, Nerelerdeydin?	Sebbe-1	2010
Forgive me for not being of any help to you.	Sana yardımcı olamadığım için affet beni anne.	Sebbe-1	2010
For everything I've done to you. Sebastian, go to your seat.	Sana yaptığım her şey için affet beni. Sebastian, yerine geç.	Sebbe-1	2010
Sebbe, come home. What are you dolng?	Sebbe, eve dön. Nerede kalıyorsun?	Sebbe-1	2010
Forgive me for having made your life a shitty life.	Hayatını çekilmez bir hale getirdiğim için de affet beni.	Sebbe-1	2010
Sebbe... Forgive me, Mom.	Sebbe... Affet beni anne.	Sebbe-1	2010
You'd be much better off without me, Mom.	Ben olmadan daha iyi bir hayatın olacağına eminim.	Sebbe-1	2010
Sebastlan, you're not golng to do anythlng stupld, are you?	Sebastian, aptalca bir şey yapmayacaksın, değil mi?	Sebbe-1	2010
Please, Sebastlan, come home. Please, come home.	Lütfen, Sebastian, eve dön. Lütfen, evine dön.	Sebbe-1	2010
What are you dolng? Tell me...	Ne yapmayı düşünüyorsun. Anlat bana.	Sebbe-1	2010
You're not dolng anythlng stupld, are you?	Aptalca bir şey yapmayacaksın, değil mi?	Sebbe-1	2010
Llsten... Forgive me, Mom.	Dinle beni Affet beni anne.	Sebbe-1	2010
Llsten to me, don't do anythlng stupld. Come ho...	Dinel beni, Sebastian, aptalca bir şey yapma. Evine	Sebbe-1	2010
What are you up to?	Ne yaptın sen?	Sebbe-1	2010
Put that away.	Bırak onları.	Sebbe-1	2010
We'll fix this somehow.	Her şeyi bir şekilde düzeltiriz.	Sebbe-1	2010
Are you hungry? Yes, a little.	Aç mısın? Evet, biraz.	Sebbe-1	2010
I've been thinking, Sebbe, that...	Düşünüyorum da, Sebbe...	Sebbe-1	2010
I need someone to help me to take care of you.	Seninle yeteri kadar ilgilenmesi için birisine ihtiyacım var.	Sebbe-1	2010
Maybe I have to...	Ben, sana	Sebbe-1	2010
I can't take care of you any more.	Sana daha fazla bakamayacağım.	Sebbe-1	2010
You'd be so much better off with someone else.	Başka birileriyle belki daha mutlu olursun.	Sebbe-1	2010
I know that for sure, Sebastian.	Bundan eminim, Sebastian.	Sebbe-1	2010
Oh, yeah?	Tamam mı?	Sebbe-1	2010
Listen...	Dinle beni.	Sebbe-1	2010
It'll be much better for you. No.	Böylesi senin için çok daha iyi olacak. Hayır, olmayacak.	Sebbe-1	2010
Oh, yes!	Evet, olacak!	Sebbe-1	2010
Hey, Sebastian...	Sebastian...	Sebbe-1	2010