• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 145980

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
Emma and I got a letter... Emma ve ben bir mektup aldık. Saraband-1 2003 info-icon
which says the school accepts us. Okulun bizi kabul ettiğini söylüyordu. Saraband-1 2003 info-icon
That we're welcome. Yani kabul edildik. Saraband-1 2003 info-icon
That's exactly what I want to do. Bu kesinlikle benim istediğim şey. Saraband-1 2003 info-icon
And it's exactly what I've decided to do. Ve bu kesinlikle bizim yapmaya karar verdiğimiz şey. Saraband-1 2003 info-icon
And the conservatory? Peki ya konservatuvar? Saraband-1 2003 info-icon
How long is the Hamburg course? Two years. Hamburg kursu ne kadar sürecek? İki yıl. Saraband-1 2003 info-icon
Then there's a paid internship in an Austrian or German orchestra Sonra bir Alman ya da Avusturya orkestrası için burs ödenecek. Saraband-1 2003 info-icon
Three years. Üç yıl süreyle. Saraband-1 2003 info-icon
How will you pay for it? I have my inheritance. Sen bunu nasıl ödeyeceksin? Mirasım var. Saraband-1 2003 info-icon
You've been thinking a lot. I told Emma it was useless. Çok fazla düşünüyorsun. Emma'ya bunun gereksiz olduğunu söyledim. Saraband-1 2003 info-icon
That you had already decided. Yani çoktan kararını verdim. Saraband-1 2003 info-icon
Oh God... Oh, Tanrım! Saraband-1 2003 info-icon
But dad, I don't want to... I don't consider myself a soloist. Fakat baba... Ben kendimi bir solist olarak düşünemiyorum. Saraband-1 2003 info-icon
I want to play in an orchestra, be part of a team effort. Ben bir orkestrada çalmak istiyorum, bir takımın parçası olmak. Saraband-1 2003 info-icon
Not sit down in a stage, alone and exposed. Bir sahnede tek başıma ve baskı altında oturmak değil... Saraband-1 2003 info-icon
I don't want strangers to say that I'm not good enough. Yabancıların yeterince iyi olmadığımı söylemelerini istemiyorum. Saraband-1 2003 info-icon
I want to decide my own future. I want a simple life Kendi geleceğime kendim karar vermek istiyorum. Basit bir hayat istiyorum. Saraband-1 2003 info-icon
I want to be... home. To live a normal life. Evde olmak... istiyorum. Normal bir hayat yaşamak. Saraband-1 2003 info-icon
Not a poor substitute for mom... Zavallı annemin yerine geçmek değil... Saraband-1 2003 info-icon
who gets your praise for something I'm not. Senin övgüleri hakeden, benim olamadığım... Saraband-1 2003 info-icon
It has to end. Bitmek zorundaydı. Saraband-1 2003 info-icon
And now it's ended. Ve şimdi bitti. Saraband-1 2003 info-icon
At least, give it the perfect ending. Hiç değilse iyi bir son olsun. Saraband-1 2003 info-icon
Wouldn't you like to play the fifth Sarabande? Beşinci Sarabandı çalmak istemez misin? Saraband-1 2003 info-icon
Right now? Yes, please. Şimdi mi? Evet, lütfen. Saraband-1 2003 info-icon
NINE CRUCIAL MOMENT DOKUZ KRİTİK AN Saraband-1 2003 info-icon
Henrik tried to commit suicide. With pills. Henrik intihara teşebbüs etmiş. Haplarla. Saraband-1 2003 info-icon
Then he cut his arms and neck with a knife. Sonra kollarını ve boynunu bir bıçakla kesmiş. Saraband-1 2003 info-icon
Call this number and ask for nurse Ingegerd. Bu numarayı ara ve hemşire Ingegerd'i iste. Saraband-1 2003 info-icon
A certain Mrs. Berg was walking by the house... Mrs. Berg evin önünden geçiyormuş... Saraband-1 2003 info-icon
and saw a naked person on the floor. God. ve yerde yatan çıplak birini görmüş. Tanrım! Saraband-1 2003 info-icon
The door was unlocked. Kapı kilitli değilmiş. Saraband-1 2003 info-icon
She tried to wake him up, but he was unconscious. Onu uyandırmaya çalışmış ama bilinçsizmiş. Saraband-1 2003 info-icon
And bleeding. The ambulance took 20 minutes. My God. ...ve kanlar içindeymiş. Ambulans 20 dakika sonra gelmiş. Tanrım. Saraband-1 2003 info-icon
I should call Karin, but she's on her way to Hamburg. Karin'i aramalıyım. Fakat o da şimdi Hamburg yolundadır. Saraband-1 2003 info-icon
Henrik systematically fails at everything. He can't even kill himself. Henrik sistematik olarak her işte başarısız oluyor. Kendini öldürmekte bile. Saraband-1 2003 info-icon
Say something, for God's sake. You want me to answer that? Tanrı aşkına bir şey söyle! Buna cevap vermemi mi istiyorsun? Saraband-1 2003 info-icon
Whatever. Say something spontaneous for once. You can't. Farketmez. bir kere olsun düşünmeden bir şey söyle. Yapamazsın. Saraband-1 2003 info-icon
Sometimes you act like a forgotten character... Bazen eski aptal bir filmdeki... Saraband-1 2003 info-icon
in some stupid old movie. unutulmuş bir karakter gibi davranıyorsun. Saraband-1 2003 info-icon
You're not real. You don't say. Sen gerçek değilsin. Böyle söyleme. Saraband-1 2003 info-icon
Right now... no, let's leave it. No, go on. Tam şimdi... Neyse boşverelim. Yoo, devam et. Saraband-1 2003 info-icon
Where did you gather all this disdain? Bütün bu hor görme halini nerden edindin? Saraband-1 2003 info-icon
I didn't remember you like this. Seni böyle hatırlamıyorum. Saraband-1 2003 info-icon
Disdain? Yes! Hor görme mi? Evet. Saraband-1 2003 info-icon
I don't know. Any disdain I have is for myself. Bilmiyorum. Tek sahip olduğum hor görme kendim içindir. Saraband-1 2003 info-icon
I don't know. I never thought of it this way. Bilmiyorum. Hiç bu açıdan düşünmedim. Saraband-1 2003 info-icon
And the poor boy? Boy? Ya zavallı çocuk? Çocuk mu? Saraband-1 2003 info-icon
Ah, Henrik. Maybe he realized he was a lot like me. Ah Henrik. Belki bana çok benzediğini farketmiştir. Saraband-1 2003 info-icon
I was never like him. So ridiculous all the time. Obese and submissive. Ben hiç onun gibi değildim. Her zaman saçma sapan. Obez ve itaatkar. Saraband-1 2003 info-icon
He surrounded me with a sticky love. I admit I ignored that love. Sürakli etrafımda yapışkan bir sevgiyle dolaşırdı. İtiraf edeyim bu sevgiyi görmezden geldim. Saraband-1 2003 info-icon
He was as dedicated as a dog. I wanted to kick him, metaphorically. Bir köpek gibi sadıktı. Onu tekmelemek isterdim... Saraband-1 2003 info-icon
What will happen now? How will this affect Karin? Şimdi ne olacak? Bu Karin'i nasıl etkileyecek? Saraband-1 2003 info-icon
She'll blame herself. She should have thought about it. Kendisini suçlayacaktır. Bunu düşünmek zorunda. Saraband-1 2003 info-icon
Do you think she'll return home? I don't know. Eve geri döneceğini düşünüyor musun? Bilmiyorum. Saraband-1 2003 info-icon
You'll speak to her, won't you? If we find her. Onunla konuşacaksın, değil mi? Eğer bulabilirsem. Saraband-1 2003 info-icon
I'll hire you as my agent. How much do you charge? Seni özel ajan olarak tutuyorum. Senin ücretin ne kadar? Saraband-1 2003 info-icon
As long as you put her guilt in a safe. Onun suçluluğunu emniyette tuttuğun sürece. Saraband-1 2003 info-icon
What if she comes? She loves that bastard. Ya geri gelirse? O piç kurusunu sever. Saraband-1 2003 info-icon
That would be disastrous! Yes, I believe so. Bu felaket olur. Sanırım öyle. Saraband-1 2003 info-icon
I was so close to Anna. Anna'ya çok yakındım. Saraband-1 2003 info-icon
It was terrible when she left. For me also. Gidişi tam bir felaketti. Benim için de öyle. Saraband-1 2003 info-icon
Even though I was on the outskirts of the catastrophe. Ben bu yıkımın dışında olmama rağmen. Saraband-1 2003 info-icon
It's incomprehensible that Henrik... Anna'nın imtiyazlı sevgisine sahip olan... Saraband-1 2003 info-icon
had the privilege of loving Anna. Henrik'in acısıyla kıyaslanamaz elbette. Saraband-1 2003 info-icon
And that she loved him. Ve Anna onu sevdi. Saraband-1 2003 info-icon
You're smiling ironically. No. Bıyık altından gülüyorsun. Hayır. Saraband-1 2003 info-icon
I'm not smiling. I'm trying not to cry. Gülmüyorum. Ağlamamaya çalışıyorum. Saraband-1 2003 info-icon
There's no reason for you to cry. Senin ağlaman için bir sebep yok. Saraband-1 2003 info-icon
There is, but I won't give any explanations. Var. Fakat sana açıklama yapmayacağım. Saraband-1 2003 info-icon
TEN THE HOUR BEFORE THE DAWN ON ŞAFAKTAN BİR SAAT ÖNCE Saraband-1 2003 info-icon
Marianne. Marianne! Saraband-1 2003 info-icon
Marianne! Sorry to wake you up. Marianne. Uyandırdığım için üzgünüm. Saraband-1 2003 info-icon
It's all right. I'll go back to sleep. Sorun değil. Yeniden uyuyabilirim. Saraband-1 2003 info-icon
What's wrong? Johan? I don't know. Sorun nedir, Johan? Bilmiyorum. Saraband-1 2003 info-icon
I think it's anguish. Anguish? What do you mean? Çok acı olduğunu düşünüyorum. Acı mı? Ne demek istiyorsun? Saraband-1 2003 info-icon
I see! You're sad! I'm not sad... Anlıyorum. Çok üzgünsün. Üzgün değilim. Saraband-1 2003 info-icon
It's worse. It's an anguish from hell. It's bigger than me. Çok daha kötüsü. Cehennemden gelen bir ıstırap. Benden daha büyük. Saraband-1 2003 info-icon
It's trying to make way through every orifice in my body; Vücudumdaki her delikten kendine bir yol bulmaya çalışıyor... Saraband-1 2003 info-icon
my eyes, my ass. It's like a huge mental diarrhea! gözlerimden, kıçımdan... Devasa zihinsel bir ishal gibi... Saraband-1 2003 info-icon
I'm too small for this anxiety. Bu hezeyan için ben çok küçüğüm. Saraband-1 2003 info-icon
Are you afraid of death, Johan? Ölmekten mi korkuyorsun, johan? Saraband-1 2003 info-icon
More than anything, I'd like to scream. Herşeyden daha fazla. Çığlık atmak istiyorum. Saraband-1 2003 info-icon
What can you do with a baby that won't be comforted? Rahatsız olmuş bir bebeği avutmak için ne yaparsın? Saraband-1 2003 info-icon
Come, lay by my side. There's no room. Gel yanıma yat. Yeterince yer yok. Saraband-1 2003 info-icon
We've slept in smaller beds. We won't be able to sleep. Daha küçük yataklarda uyuduk biz. Uyuyamayacağız. Saraband-1 2003 info-icon
It doesn't matter. Not in the last days of our lives. Farketmez. Hayatımızın son günlerinde sorun değil. Saraband-1 2003 info-icon
I have to take off my shirt. It's damp from my diarrhea. Geceliğimi çıkarmam gerek. Islandı. Saraband-1 2003 info-icon
You take it off too. Sen de üstündekini çıkar. Saraband-1 2003 info-icon
Come on, Johan. Come here. Hadi Johan, buraya gel. Saraband-1 2003 info-icon
There... lie down. Gel... Yat buraya. Saraband-1 2003 info-icon
Good night, Marianne. Good night. iyi geceler Marianne. İyi geceler. Saraband-1 2003 info-icon
Could you explain why you turned up here? Buraya neden geldiğini açıklayabilir misin? Saraband-1 2003 info-icon
I thought you were calling me. I never called anyone. Beni çağırdığını hissettim. Ben kimseyi çağırmam. Saraband-1 2003 info-icon
I had it in my head. How strange. Bu kafamın içindeydi. Çok ilginç. Saraband-1 2003 info-icon
I understand your not understanding. Anlamamanı anlıyorum. Saraband-1 2003 info-icon
How long will you stay? I have a case on the 27th. Daha ne kadar kalacaksın? 27'sinde bir duruşmam var. Saraband-1 2003 info-icon
November? October. Kasımın mı? Ekimin. Saraband-1 2003 info-icon
Good night, again. Good night. Tekrar iyi geceler. Sana da. Saraband-1 2003 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 145975
  • 145976
  • 145977
  • 145978
  • 145979
  • 145980
  • 145981
  • 145982
  • 145983
  • 145984
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim