Türkçe
İngilizceAra
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 145705
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| I'm waiting. | Bekliyorum.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 |  |
| Well, see, um... | Şimdi.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| we were about to leave,and I got a phone call. | Biz evden çıkmak üzereyken, telefon geldi. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| My dog. | Köpeğimden.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| It was about her dog. She got a phone call from the vet. | Köpeği hakkındaydı. Veteriner köpeği hakkında O'nu aradı. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Are you two keeping something from me? | Siz ikiniz benden bir şey mi gizliyorsunuz? | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| He called on a friday night?That's apecial vet. | Cuma akşamı mı aradı? Özel bir veterinermiş. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Well, it's a special dog. | Köpek de özel bir köpek. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Nothing. He's a dog. | Hiç birşey. O bir köpek. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| I meant the vet. | Veterineri diyorum.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| He said that we should watch the dog. | Köpeği izlememiz gerektiğini söyledi. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Because he's special. | Çünkü o özel. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| So you should watch him? | Yani onu izlemelisiniz. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| I was talking about the vet. I was talking about the dog. | Ben veterinerden bahsediyorum. Ben köpekten bahsediyorum. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Why didn't you answer your cell? | Neden cep telefonuna cevap vermedin? | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| I was on the phone. | Telefondaydım. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| With the vet. | Veterinerle birlikte.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Impressive. | Etkileyici.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Like I said he's special. | Söylediğim gibi.. Özel biri. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| I'm getting a latte. | Ben kahve alacağım. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Thought that went really well. | Gayet iyi geçti. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Oh, for crying out loud! | Tanrı Aşkına! | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Since when do we have an alarm?! | Ne zamandan beri alarmımız var?! | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Since your father spent a fortune on one... | Baban bir tanesine servet harcayıp, | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| but refuses to pay a professional to install it. | fakat yerleştirmek için profesyonel birine para vermeyi reddettiğinden beri.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Well, I'm not gonna pay a professional to do something any moron could do. | Herhangi bir moronun yapabileceği bir şey için, bir profesyonele para filan vermeyeceğim. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Well, why are you doing it? | Neden bunu yaptın ki? | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Criminals were in our driveway,samantha, | Suçlular kapımızın önünde Samantha | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| a few feet from where we sleep... | uyuduğumuz ve bazen de çıplak yattığımız yerin.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| occasionally in the buff. | bir kaç metre ötesinde.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Well, all I can say is they must have been high on dope. | Bunu yapanların kafalarının gayet iyi olduğunu söyleyebilirim. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| There was an entire pallet of tulip bulbs on the porch, | Verandada yığınla lale soğanı vardı, | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| and they just left those. | ve onları öylece bırakmışlar. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Well, don't, you know, | Belki de.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| overreact because of just one s stolen car, you know? | fazla tepki veriyorsunuz sonuçta çalınan bir araba.. değil mi? | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| I mean, cars get stolen all the time. | Yani her zaman araba çalınır. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| It's it's practically a tradition. | Bu neredeyse gelenek gibi bir şey. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Two stolen cars. | İki araba çalındı. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| What do you mean, two? | Ne demek iki araba? | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Oh, that's right. You have that forgetting disease. | Doğru ya. Senin unutma hastalığın var. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| My car was stolen four years ago. | 4 yıl önce arabam çalındı. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Just thinking about it makes me need to chill some wine. | Bunun hakkında düşünmek bile, 'dolaba şarap koyma' isteğini doğuruyor. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Oh, now this is just the silliest thing that you guys have ever done. | Bu şimdiye kadar yaptığınız en saçma şey. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| That's not the only thing we did. | Yaptığımız tek şey bu değil.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Yes!We got you a new car! | Evet! Sana yeni bir araba aldık! | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Oh, guys, this is just way, way, way too much. | Siz bayağı bayağı abartmışsınız. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| But you know what? | Fakat, isterseniz.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| It's not unwrapped,so you can still return it. | Daha paketi açılmamış, iade edebilirsiniz. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Sammy, this morning when I came out and the car wasn't here, | Sammy, bu sabah dışarı çıkıp arabayı göremeyince.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| I was afraid you'd been in an accident. | Kaza geçirmiş olduğundan korktuk. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| So there you are, dead, | ve öylece ölebilirdin.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| and your last thought would have been, "my dad didn't trust me." | ve aklındaki son şey 'babam bana güvenmedi' olabilirdi. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Oh, no, no, no,don't say that. | Hayır, hayır. Böyle söyleme. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| You have changed. | Sen değiştin. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| You're not the same person that you were. | Artık o eski sen değilsin. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| So here you go,samantha newly | İşte burada, Samantha Newly; | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| the keys to your brand new car! | Sıfır kilometre arabanın anahtarları.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| oh, you sound like that man on the game show. Say my name. | Tıpkı o yarışma programındaki adam gibi söyledin. Adımı da öyle söyle.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Regina newly... let's go inside and see what you've won. | Regina Newly... içeri girip ne kazandığına bakalım. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Oh! Ooh, look,it gave me chills. | Şuna bak, tüylerim ürperdi. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| enjoy it, kid. | Keyfine bak, evlat. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| the devil inside | İçimdeki şeytan.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| samantha,What are you still doing out here? | Samantha, orada durup ne yapıyorsun? | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Aren't you ever gonna try out your new car? | Yeni arabanı denemeyecek misin? | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Yeah. Soon. | Evet, biraz sonra.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Just, um, was it, uh, | Nasıldı o şey.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| was it "ten and two works for you" or "nine and three works for me"? | '10'u 10 geçe, İyisi budur işte' miydi yoksa '9 çeyrek, Benim için olsa gerek' miydi? | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| I just don'T... | Babanı görmelisin. Çok mutlu. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Oh, this morning when he thought you'd been hurt, | Bu sabah yaralanmış olabileceğini, düşündüğünde.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| he told me he'd never been so worried. | Daha önce hiç bu kadar, endişelenmediğini söyledi. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| I was offended. | İncindim. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| I said, "what about that time when I had those polyps removed? | Ben de O'na 'Ya geçirdiğim o polip operasyonuna ne diyorsun' dedim. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| "I was under general anesthesia. Anything could have happened.What if I had " | 'Anestezi altındaydım ve her şey olabilirdi. Ya bana bir şey..' | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| I pushed the car into a lake. | Arabayı göle ittim. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Some invisible raccoon with a mask | Bazı görünmez, kamufle olmuş rakunlar, | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| made me crash into a tree, | ağaca vurmama sebep oldu. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| and I didn't want dad to think that he couldn't trust me, so I panicked,and I sank the car. | ve babamın 'güvenilmeyecek biri olduğumu' düşünmesini istemedim. Panikleyip arabayı göle attım. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| So you lied to us? | Yani bize yalan söyledin.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Yeah. But I confessed. | Evet.. ama itiraf ettim. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Did you see that? | Anlıyor musun.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| I I confessed. I mean, old sam wouldn't have done that. | İtiraf ettim. Eski Sam bunu yapmazdı. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Your father felt awful about not trusting you. This is gonna break his heart. | Baban sana güvenmediği için kendini çok kötü hissetti. Bu kalbini kıracak. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| No, no, please, please,please, please don't tell him. | Hayır, hayır.. Lütfen ama lütfen O'na söyleme. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Please, can trust me, okay? | Lütfen.. Bana güvenebilir. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| I just I just made a mistake. | Sadece hata yaptım. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Look, I couldn't stand it if I broke his heart. | O'nun kalbini kırmaya katlanamam. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Well, I guess we've all made mistakes. | Sanırım hepimiz kimi zaman hatalar yaptık. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Mm hmm, yeah. | Evet..tabii.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| And I suppose telling him is not gonna bring the car back. | Ve O'na bunu söylemem, arabayı geri getirmeyecek. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Oh, no. No, it probably won't come back at all. | Hayır, muhtemelen geri getirmeyecek. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| You know how I hate lying to your father. | Babana yalan söylemekten ne kadar nefret ettiğimi biliyorsun. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| But I guess I could... | Fakat sanırım, bunu.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| keep this from him. | ondan gizleyebilirim. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| I just need you to do one thing for me. | Sadece benim için bir şey yapmanı istiyorum. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| and this elegant creation,"monaco nights," | Bu zarif kreasyon 'Monaco Geceleri'; | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| can be easily accessorized | boyun kısmındaki aksesuarı.. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| by sliding the detachable cowl neck | kolaylıkla aşağı doğru çekilip, | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| down into... a belt. | kemer olarak kullanılabilir. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| keep smiling.Doris los like she's gonna be sick. | Gülümse.. Doris her an kusacakmış gibi duruyor. | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
| Ooh, was that a nice walk? | Güzel bir yürüyüştü değil mi? | Samantha Who? The Car-1 | 2007 | |
