Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 14096
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
You were never more beautiful. | Hiç bu kadar güzel olmamıştın. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Gosh! You're looking so beautiful. | Aman Tanrım! Çok güzel görünüyorsun. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
I never knew that you looked so beautiful in camera! | Kamerada bu kadar güzel görüneceğini hiç bilemezdim. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
You're looking very beautiful! | Çok güzel görünüyorsun! | Darr-1 | 1993 | ![]() |
I'm looking very beautiful is it? Yes You're looking very beautiful. | Çok güzel görünüyorum, değil mi? Evet. Çok güzel görünüyorsun. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Are you coming closer to me? Yes I'm coming closer. | Biraz yanaşır mısın? Tamam, yanaşayım. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
What do you think about this pose? Shall I lift my legs? | Bu poz nasıl sence? Bacaklarımı kaldırayım mı? | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Yes. Lift your legs. I'll remove the shoes too. | Evet. Bacaklarını kaldır. Ayakkabılarımı da çıkarayım. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Yes remove the shoes. They don't look good. | Evet, ayakkabılarını da çıkart, öyle iyi görünmüyorsun. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
What do you think of this pose? | Bu pozu nasıl buluyorsun? | Darr-1 | 1993 | ![]() |
This pose is also nice. But move away your shoes a bit. | Bu poz da güzel. Ama ayakkabını biraz uzak tutsan iyi olur. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
I will give you a beating. You were taking my pictures! | Ben sana gösteririm! Demek beni çekiyordun ha? | Darr-1 | 1993 | ![]() |
You were watching those girls! And you asked me to move further huh! | Beni uzaklaştırıp, o kızları mı çekiyordun? | Darr-1 | 1993 | ![]() |
You know my camera was on them what can I do? | Kamera çekiyordu, benim suçum yok. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Don't lift the phone. | Telefonu açma. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Brother! It's brother on the phone! | Abi! Arayan abim. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Your brother has good timing. | Abinin zamanlaması çok güzel oldu. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
You proceed I'll join you. | Sen devam et. Ben geliyorum. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Brother! | Abi. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
There's good news. | Kiran, haberler iyi. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
The boy who used to harass you has been out hit wicket. | Seni rahatsız eden o çocuk, son atışını yaptı. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Tell her clearly. He has committed suicide | Açıkça söyle. O, intihar etti. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
He has committed suicide? | İntihar mı etti? | Darr-1 | 1993 | ![]() |
When did all this happen? Last night. | Abi bu inanılmaz bir şey, ne zaman oldu? Dün gece. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
But who was he? | Peki kimdi? Vicky. Vicky? | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Who Vicky? I don't know any | Kim Vicky? Benim Vicky adında hiç tanıdığım yok. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
I see.. in Shimla! That must be one! | Tamam... Simla'da! Bu o olmalı! | Darr-1 | 1993 | ![]() |
There couldn't have been better news. | Tanrıya şükürler olsun. Daha iyi bir haber olamazdı. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Just a minute speak here. | Bir dakika... konuş. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
How are you? I'm fine. How are you? | Alo, Kiran, nasılsın? Ben iyiyim. Sen nasılsın? | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Everybody is fine here. Whatever your brother has said is true. | Burada herkes gayet iyi. Abinin dediği doğru. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Don't take any tension And how is Sunil? | Gerilme artık. Peki Sunil nasıl? | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Give him a lot of love. | Ona sevgilerimizi ilet. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
And when are you returning? We will be back soon | Ne zaman dönüyorsunuz? Çok yakında. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
I'll convey the good news to Sunil. | Haberi Sunil'e vermem lazım. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
The phone has been disconnected. | Telefon bağlantısı kesildi. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
You keep on talking rubbish. You never speak the real thing. | Hep saçma sapan konuşuyorsun. Sen de doğru düzgün konuşmuyorsun. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
He's dead! | Sunil, o öldü! | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Who's dead? The one who telephoned. | Kim öldü? Telefon eden. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Yes. Brother just telephoned He is dead | Evet. Abim aradı, o ölmüş. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
I doubt it About what? | Ben şüpheliyim. Ne hakkında? | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Such a scoundrel such a rascal he harassed so much | Böyle bir alçak, böyle bir aşağılık, o kadar çok rahatsız eden biri... | Darr-1 | 1993 | ![]() |
He died so easily? | ...bu kadar kolay ölür mü? | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Don't talk like this. Don't scare e. | Böyle konuşma. Beni korkutma. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Will you eat so much? | Hepsini yiyecek misin? Evet. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
You begin. | Sen de başla. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Who has sent it? It's addressed to me. | Kim göndermiş? Bana gönderilmiş. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
This is the scoundrel who used to harass us. | Bizi rahatsız eden işte bu alçak. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
He was sitting behind you at the Holiday Inn that day. | Holi'de tam senin arkanda oturuyormuş. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
I know him. He was in my college | Onu tanıyorum. Benimle aynı üniversitedeydi. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
He used to telephone? | Telefon eden o muymuş? | Darr-1 | 1993 | ![]() |
But he never even spoke to me at college. | Ama üniversitede hiç konuşmamıştık. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
I could never have imagined that he was such a mad person. | Böyle birinin bu kadar deli olacağını hiç düşünemezdim. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
He's dead. You're at fault. | Öldü. Yanılıyorsun. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
You're so beautiful that people go mad | Sen o kadar güzelsin ki, insanları deli ediyorsun. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
I fear that there must be others who must be dreaming about you | En büyük korkum başka birinin hayallerini süslemen. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
What would happen if they start telephoning you? | Ya diğerleri de telefon etmeye başlarsa? | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Here comes the phone. | İşte telefon geliyor. Buna inanamıyorum. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Who is it? It got disconnected. | Alo? Alo? Kim o? Kesildi. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Didn't I tell you that some new lover wants to hear your voice? | Ben sana, hayranlarının sesini duymak istediklerini söylemedim mi? | Darr-1 | 1993 | ![]() |
You're joking again? You know that I'm scared of such things | Yine mi böyle bir şaka? Benim böyle şeylerden korktuğumu bilmiyor musun? | Darr-1 | 1993 | ![]() |
"The distances between us are vanishing.." | "Aramızdaki mesafeler kayboluyor..." | Darr-1 | 1993 | ![]() |
"we're being drawn closer to each other" | "...her geçen gün daha da yakınlaşıyoruz" | Darr-1 | 1993 | ![]() |
"whether you agree or disagree you're mine Kiran" | "Evet de desen, hayır da desen, sen benimsin, Kiran" | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Move forward your hand. | Elini uzat. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
You're tying rakhi? | Yoksa rakhi mi bağlıyor musun? | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Look now. How do you find it? It's fine. | Åimdi aç. Nasıl buldun? Çok iyi. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
But it beats like your heart. Now look at its marvel. | Ama senin kalbin gibi atıyor. Åimdi neler oluyor bak. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Hey! Where is this signal coming from? | Hey! Sinyal nereden geliyor? | Darr-1 | 1993 | ![]() |
I'm giving you the signal. I've a similar watch with me. | Sinyali ben gönderiyorum. Aynı saatten bende de var. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
You press the red button. I will receive the signal. | Kırmızı düğmeye bas. Sinyal gönderecek. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
I understand. You've given me this watch | Anladım. Sen bana bu saati... | Darr-1 | 1993 | ![]() |
so that I don't run away from you | ...kaçmamam için verdin. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
No no. I gave it to you so that when you are alone | Hayır, hayır. Onu, yalnız olduğunda... | Darr-1 | 1993 | ![]() |
and you remember me just push this button. | ...beni hatırlayıp, düğmeye bas diye verdim. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
I will come rushing to you. | Hemen sana geleyim diye. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
I was only joking with you. And you broke my teeth! | Ben sadece şaka yapıyordum. Ve sen benim dişlerimi kırdın. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
I thought that.. | Üzgünüm, ben seni... | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Anyway how come you are here? | Neyse, buraya nasıl geldin? | Darr-1 | 1993 | ![]() |
I had come here on Daddy's work What're you doing here? | Babamın işi için geldim. Sen burada ne yapıyorsun? | Darr-1 | 1993 | ![]() |
You must've come here to celebrate your honeymoon haven't you? | Siz balayı için gelmiş olmalısınız, öyle değil mi? | Darr-1 | 1993 | ![]() |
You didn't attend the wedding. Come I'll introduce you to my wife. | Sen düğüne gelmedin. Hadi, gel seni karımla tanıştırayım. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Take it easy! | Sakin ol! | Darr-1 | 1993 | ![]() |
This is Rahul Captain Mehra's son | Kiran, bu, Yüzbaşı Mehra'nın oğlu Rahul. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
I haven't changed so much that you couldn't recognise me. | Rahul Mehra, senin beni tanıyamayacağın kadar çok mu değişmişim? | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Do you know each other? We've studied in the same college. | Birbirinizi tanıyor musunuz? Biz aynı üniversitede okuduk. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
You haven't changed any bit. You continue to blush like ever | Sen hiç değişmemişsin. Hala aynı yüzün kızarıyor. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
I've enjoyed meeting you. | Rahul, seninle bir araya gelmek çok iyi oldu. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
If one meets someone from your own country.. | İnsan kendi ülkesinden birine rastlayınca... | Darr-1 | 1993 | ![]() |
one begins to feel at home even in a foreign country. | ...yabancı bir ülkede bile, kendini evinde gibi hissediyor. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
There's nothing like your own country or a foreign country. | Kendi ülken gibisi yoktur. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
If one's own people are there in a foreign country.. | Kendi insanların olunca... | Darr-1 | 1993 | ![]() |
it becomes your own country. | ...her yer kendi ülken oluyor. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Otherwise even our own country feels like a foreign country. | Aksi halde, kendi ülkemizde bile yabancı ülkede gibi oluruz. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Then why didn't you marry? Not everyone is lucky like you are. | O zaman neden evlenmedin? Herkes senin kadar şanslı olmuyor. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
That's not the case. You are hiding the truth. | Hiçte öyle değil, Rahul. Sen bir şeyler gizliyorsun. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
Do you know what the truth is? | Gerçeğin ne olduğunu biliyor musunuz? | Darr-1 | 1993 | ![]() |
The whole of college knew that Rahul is crazy about some girl. | Sunil, bütün üniversite Rahul'un bir kıza deli olduğunu biliyordu. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
But nobody knew who that girl was. All of us tried a lot. | Ama hiç kimse o kızın kim olduğunu bilmiyordu. Çok uğraştık. | Darr-1 | 1993 | ![]() |
But the secret was never revealed Come on tell us now | Ama sırrı ortaya çıkmadı. Åimdi söyle, hadi. | Darr-1 | 1993 | ![]() |