Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 13922
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
did you like him? | Onu seviyor muydunuz? | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Like him? Well, like, um... | Sevmek mi? Mesela... | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
as a man? As a... a friend? | ...kişi ya da arkadaş olarak? | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
At least, not if you're fighting it the right way. | Doğru şekilde savaşmıyorsanız tabii. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Mmm. | ...bazılarımız hak ediyor. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
I suppose you don't want to get close to anyone, | Sanırım kimseyle yakınlaşmak istemiyorsunuz... | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
because, hey, you're... | ...çünkü hepiniz geri dönmüyorsunuz. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
But at the same time, you... | Ama aynı zamanda bir şeyler de hissetmek zorundasınız, değil mi? | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Otherwise, what are you all fighting for? | Yoksa ne uğruna savaşırsınız? | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
I remember Frank used to sing this horrible little song. | Frank'in şu korkunç minik şarkıyı söylediğini hatırlıyorum. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
He had, uh, picked it up, I think, | Ben de öyle düşünmüştüm ama bak. Sanırım izinli olduğu zamanlarda çocuklarının izlediği | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
and he brought it back to Afghanistan with him, | Yanında Afganistan'a getirdi. Bulaşıcıydı. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
It went through everything like a virus. | Bir virüs gibi yayılmıştı. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Worse than malaria. Used to crack him up. | Sıtmadan beterdi. Onu kahkahalara boğardı. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
I don't know that I ever saw Frank like that. | Frank'i hiç öyle gördüm mü bilmiyorum. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
You probably never saw him do impressions, either. | Düşünürüm demiştim. Milletin bilmesi gerek Ben. Muhtemelen taklit yaptığını da hiç görmemişsinizdir. Taklit mi? Evet. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Of, like, famous people? | Ünlülerin taklidini falan mı? | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Uh, well, I only ever saw him do me, but he had a knack for it, really. | Sadece bir keresinde benim taklidimi yaptığını gördüm ama bayağı yetenekliydi. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
A sixth sense about ticks and subconscious behaviors, | Bilinçaltı davranışlar ve beynin nasıl çalıştığına dair altıncı bir hissi vardı. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
and the way a brain works. | Şu anda suni komada. Başaracaktır. Başaracaktır. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
It was spot on, really. | Tam bir nokta atışıydı, gerçekten. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Unnerving, the way he could look into a person's soul. | Bir insanın ruhuna bakışı sinir bozucuydu. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
I think I know what you mean. | Sanırım ne kast ettiğinizi anlıyorum. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
wherever Frank is now, I hope he finds that better part of himself again. | Frank şu anda her neredeyse, umarım tekrar içindeki iyiliği bulur. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Uh, Colonel... | Albay... | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
did you happen to catch the news last night? | ...dün geceki haberleri izleyebildiniz mi? Bir tersane patlaması oldu. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Yes. Yes, I think I did hear something about that. | Evet. Sanırım bunun gibi bir şey duymuştum. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
A drug deal gone south or something? | Bir uyuşturucu anlaşması sarpa mı sarmış ne? | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Right. Yes, something like that. Mmm hmm. | Saint Benezet'e gitmiş olduğumuzu biliyor olabileceklerini söyledin. Nasıl? Evet, onun gibi bir şey. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Uh, well, just between you and me, um... | Sadece sizinle benim aramda kalsın... | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
the NYPD's keeping things under wraps until the investigation is complete. | ...polis soruşturma tamamlanana kadar detayları gizli tutuyor ama... | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Frank was involved. | ...işin içinde Frank de vardı. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
He was on the ship when it went up. | Gemi havaya uçtuğunda oradaydı. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Police are sure? | Polisler emin mi? | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Uh, well, they don't have an ID yet, but... | Henüz ellerinde saptanmış bir kimlik yok ama... | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Sorry, I just... | Üzgünüm, ben sadece... | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
You know, I was at the docks all night, into the morning, | Tüm gece, sabaha kadar rıhtımdaydım. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
watching them just pull bodies out of the water, | Cesetleri suda çıkarışlarını izledim. Kimsenin kurtulması mümkün... | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
After a war, some men turn their backs on you. | Bir savaştan sonra, bazı insanlar sana sırtlarını dönerler. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
They want to forget. | Unutmak isterler. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Not Gosnell. | Gosnell hariç. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
He took the worst part of an IED on a recon, north of Kabul. | Kabil'in kuzeyindeki el yapımı patlayıcının en kötü bölgesinin araştırmasını yapıyordu. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Left half his face on a dirt road. | Yüzünün yarısını tozlu yolda bıraktı. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Spent the better part of a year in a hospital... | Yılın yarısını bir hastanede geçirdi ama o çocuk asla vazgeçmedi. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Never gave in. | Asla boyun eğmedi. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
I'll get out of your hair. I think I have everything that I need. | Sizi rahat bırakayım. Sanırım ihtiyacım olan şeyi aldım. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Once he got out, he tracked me down. | Dışarı çıktığında izim sürdü. Bana tekrar nasıl hizmet edebileceğini sordu | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
That boy was the definition of "loyal." | O çocuk "sadakatin" tanımı. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Or was. | Ya da öyleydi. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Before Frank Castle murdered him. | Frank Castle onu öldürmeden önce. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Colonel, please. I just... | Albay, lütfen... | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
I just think I should go. | Sanırım gitsem iyi olacak. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
I'll walk you out. | Sizi geçireyim. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
You're doing it wrong, kid. | Yanlış yapıyorsun, evlat. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
If you can hear me, we got a shot. | Beni dinleyebiliyorsan, bir fırsatımız var demektir. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
He's delirious. | Delinin teki. Öyleyse yöntemi değiştiriyoruz. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
I give you one last opportunity to keep this conversation civilized. | Bu konuşmayı medeni bir şekilde sürdürmek için sana son bir şans veriyorum. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Listen very carefully. | Dikkatlice dinle. Silahlarının izini sürüyordun bu yüzden bıraktılar. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Tracking heartbeats is kids' stuff. | Kalp atışlarının izini sürmek çocuk işidir. Daha derine inmenin vakti geldi. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Track their breath. | Nefeslerinin izini sür. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
...kick their ass. | ...kıçlarına tekmeyi bas. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Nice work, kid. | İyi iş, evlat. Bize başka seçenek bırakmıyor. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Sit back and relax. | Arkana yaslan ve rahatla. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Relax, shiro. | Gevşe. Cevap çok yakında ayağına gelecek, eminim. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Listen, I won't write the story. I won't write anything. | Dinle, hikâyeyi yazmayacağım. Hiçbir şey yazmayacağım. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Shut up. I'll... | Kapa çeneni. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Look, no one will be suspicious, I'm not even a real reporter. | Bak, kimse şüphelenmeyecek. Gerçek bir muhabir bile değilim. Sadece arabaya bin. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Where are we going? | Nereye gidiyoruz? Çalıştır şu lanet arabayı. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Keep your hands on the wheel. Don't make any | Ellerini direksiyondan ayırma. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Start driving. | Sürmeye başla. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Turn that shit off. | Kapat şunu! | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Could've been smart. | Akıllıca hareket edebilirdin. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Could've let the story go down with that boat. | Hikâyenin de o gemiyle yitip gitmesine izin verebilirdin. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
"The real Castle." | "Gerçek Castle." Sanki çok umurundaymış gibi. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, pull over here. | Sinirlerimi yatıştırmamı sağlıyor. Evet, şuraya çek. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Pull over. | Çek kenara. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Is he close? | Bayılacak mı? | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Perhaps. It does not matter. | Bayılabilir ama bunu bir önemi yok. Kırılana kadar devam edeceğiz. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Only thing gonna crack tonight | Bu gece kırılacak bir şey varsa... | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
is your skull... asshole! | ...o da senin kafatasın, göt herif! | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
You okay? | İyi misin? Daha iyi olmuştum. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Come on. | Hadi. İyi iş çıkardın, evlat. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
No, I just... I just did what you taught me, Stick. | Hayır, ben sadece bana öğrettiklerini yaptım, Stick. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Matty, I'm... | Matty... | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
proud of you. | Seninle gurur duyuyorum. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Come on, old man. Let's get you out of here. | Hadi, ihtiyar. Seni buradan çıkaralım. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Do you remember when we met... | Tanıştığımız zamanı hatırlıyor musun? | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
you told me you'd never abandon me? | Beni asla terk etmeyeceğini söylemiştin. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
It's funny. For the life of me... | Ne komik. Ne yaparsam yapayım... | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
I can't remember being so naive I'd believe you. | ...sana inanacak kadar saf olduğumu hatırlamıyorum. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
But I did. | Ama inandım. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
And now here we are. | ...birbirimizi bir daha göremeyebiliriz. İşte şimdi buradayız. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Elektra. Don't be a bore, Matthew. | Elektra. Başıma bela olma, Matthew. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
Why don't you scurry out of here and let me finish what I came to do? | Neden buradan def olup gitmiyorsun da geldiğim işi bitirmeme izin vermiyorsun? | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
I told you, I'm not gonna let you kill him. | Sana söylemiştim, onu öldürmene izin vermeyeceğim. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
And I told you, too bad. | Ben de ne yazık demiştim. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
You let her track you. She's not gonna hurt you, Stick. | İzini sürmesine izin vermişsin. Sana zarar vermeyecek, Stick. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
You have no idea what you're talking about. | Neden söz ettiğin hakkında en ufak bir fikrin yok. Şu işe bak. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
After all you've done, you're still a disappointment to Daddy. | Yaptığın onca şeyden sonra hâlâ babacığın için bir hayal kırıklığısın. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |
I'm getting him out of here. He's not going anywhere. | Onu buradan götüreceğim. Hiçbir yere gitmiyor. | Daredevil-1 | 2015 | ![]() |