• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 401

English Turkish Film Name Film Year Details
Ask for some water. It's bloody hot in here. Suyu da sor. Burası cehennem gibi sıcak ya. 22 Mei-1 2010 info-icon
He's warm, can he get some water? Arkadaşım biraz hararetlenmiş de, biraz su alabilir mi? 22 Mei-1 2010 info-icon
I've got nothing here. No chair, no water... Burada hiçbir şey yok ki. Ne sandalye, ne de su... 22 Mei-1 2010 info-icon
But it's not possible? Bu mümkün olamaz ya! 22 Mei-1 2010 info-icon
Fuck off. You won't the 200 euros or don't you? Yürü git be! 200 Avro'yu istemiyor musun yoksa? 22 Mei-1 2010 info-icon
Put the head on your... No problem. He going... Kafana tak şunu... Sorun yok. Hazırız... 22 Mei-1 2010 info-icon
After works. İş çıkışı da. 22 Mei-1 2010 info-icon
Is this a good spot? Yes. İyi misin? Evet. 22 Mei-1 2010 info-icon
Alright, little Charlotet. A big smile on three, OK? Pekâlâ, minik Charlotet. Üç deyince kocaman gülümse, tamam mı? 22 Mei-1 2010 info-icon
Come on, let's count. One, two... Hadi, sayıyorum. Bir, iki... 22 Mei-1 2010 info-icon
Hey, what's wrong with you? I don't know. Hey, senin derdin ne? Bilmiyorum. 22 Mei-1 2010 info-icon
Go on down, I'll be there soon. Sen devam et, birazdan gelirim. 22 Mei-1 2010 info-icon
Could you go to the postoffice? No, I need to go to the mall. Postaneye gidebilir misin? Olmaz, alışveriş merkezine gitmem lazım. 22 Mei-1 2010 info-icon
Why? A salesgirl complained... Neden? Bayan satış elemanının biri, bir adamın... 22 Mei-1 2010 info-icon
...because a guy was jacking off in a dressing room. ...soyunma kabininde mastürbasyon yaptığı yönünde şikayette bulundu. 22 Mei-1 2010 info-icon
Disgusting. Life is sick, what do you want? İğrenç. Hayatın kendisi öyle, ne istiyorsun? 22 Mei-1 2010 info-icon
What are you going to do? I don't know. Oraya gidip ne yapacaksın ki? Bilmem. 22 Mei-1 2010 info-icon
I'm gonna have him eat his own balls. Gidip taşaklarını adama yedireceğim. 22 Mei-1 2010 info-icon
These kinds of people, awful. Yes. Böylesi insanlar çok rezil. Öyle. 22 Mei-1 2010 info-icon
I'm leaving. Çıkıyorum. 22 Mei-1 2010 info-icon
What would you like for dinner? Don't know. Ask the girls. Yemekte ne istersin? Bilmem. Kızlara sor. 22 Mei-1 2010 info-icon
You there. Oradaki. 22 Mei-1 2010 info-icon
Got shit in your ears? Sağır mısın? 22 Mei-1 2010 info-icon
Where do you think you're going? You know I don't want you here. Nereye gittiğini sanıyorsun? Seni burada görmek istemediğimi biliyorsun. 22 Mei-1 2010 info-icon
What are you going to do then? Nothing. Ne diye geldin o zaman? Hiç. 22 Mei-1 2010 info-icon
I don't want you stealing here. It's already a fucked up situation. Burada da kapkaç yapmanı istemiyorum. Zaten berbat durumdasın. 22 Mei-1 2010 info-icon
You've caused enough trouble. Yeterince belâya bulaştın. 22 Mei-1 2010 info-icon
Stop, I said. Kal orada, dedim. 22 Mei-1 2010 info-icon
Stop. Dur. 22 Mei-1 2010 info-icon
Where do you think you're going? Oh boy. Nereye gittiğini sanıyorsun? İnanamıyorum. 22 Mei-1 2010 info-icon
You know I don't want you here. How could I have missed that. Seni burada görmek istemediğimi biliyorsun. Ben bunu nasıl kaçırdım. 22 Mei-1 2010 info-icon
What are you going to do? Nothing. Ne diye geldin o zaman? Hiç. 22 Mei-1 2010 info-icon
"Nothing". You can see it. "Hiç". Görüyorsun işte. 22 Mei-1 2010 info-icon
I don't want you stealing here. Burada da kapkaç yapmanı istemiyorum. 22 Mei-1 2010 info-icon
You can see he's up to something. Bir şeylerin eşiğinde olduğunu görüyorsun. 22 Mei-1 2010 info-icon
Calf. Piece of shit. Sersem. Seni beş para etmez seni. 22 Mei-1 2010 info-icon
Why are you so rude to him? Get out, or I'll bust your face. Neden ona kaba davranıyorsun? Defol, yoksa kafanı kırarım. 22 Mei-1 2010 info-icon
To scare him away. It helped a lot. Korkutup kaçırmak için. Çok yardımcı olmuş. 22 Mei-1 2010 info-icon
May I ask you something? Sandra Lauwaert, you know her? Bir şey soracaktım da. Sandra Lauwaert'ı tanıyor musunuz? 22 Mei-1 2010 info-icon
She got a little clothing shop. Bijou... Bir giysi dükkanı var. Bijou ya da onun gibi bir ismi vardı. 22 Mei-1 2010 info-icon
It's a bit further, near the escalator. Biraz ileride. Merdivenin yanında. 22 Mei-1 2010 info-icon
Sandra Lauwaert. Sandra Lauwaert. 22 Mei-1 2010 info-icon
I'm telling you, you can't do that. Sana söylüyorum, bunu yapamazsın. 22 Mei-1 2010 info-icon
He's standing there, turn around, stupid... Orada duruyor işte, arkanı dönsene, salak... 22 Mei-1 2010 info-icon
Behind you, behind you. Turn your head around. Arkana bak, arkana bak. Başını çevir. 22 Mei-1 2010 info-icon
Where's the bunny? A big smile now. On three... Tavşan nerede? Büyük bir gülücük ver şimdi. Üç deyince... 22 Mei-1 2010 info-icon
Listen to me. Don't do it. Beni dinle. Yapma bunu. 22 Mei-1 2010 info-icon
Stop it. They can't hear us. Kes artık. Bizi duyamazlar. 22 Mei-1 2010 info-icon
It's over. Understood? Bitti. Anladın mı? 22 Mei-1 2010 info-icon
Stupid bastard. I was going to do it elsewhere. Salak herif. Bombayı başka yerde patlatacaktım. 22 Mei-1 2010 info-icon
Then I met you. It wasn't the first time you were looking for me. Seninle karşılaştıktan sonra. Bu benim peşimde olduğun ilk an değildi. 22 Mei-1 2010 info-icon
Piece of shit. Pislik herif. 22 Mei-1 2010 info-icon
You've made it easy for me. Bunu benim için kolaylaştırdın. 22 Mei-1 2010 info-icon
I've felt a lot for all of you. Senin için hissettiklerim hepsinden daha yoğundu. 22 Mei-1 2010 info-icon
And for you. Every second, every moment, I wondered... Senin için. Her saniye, her dakika, seninleyken... 22 Mei-1 2010 info-icon
...what would've become of you. ...nasıl olacağını merak ettim. 22 Mei-1 2010 info-icon
It's me, baby. Benim, bebeğim. 22 Mei-1 2010 info-icon
I just want to say I love you incredibly much. Sadece seni aklının alamayacağı kadar çok sevdiğimi söylemek istedim. 22 Mei-1 2010 info-icon
And I'd like to apologiste for my bad temper. Huysuzluğum yüzünden de özür dilemek istiyorum. 22 Mei-1 2010 info-icon
I shouldn't vent my anger on you. Öfkemi senden çıkarmamalıydım. 22 Mei-1 2010 info-icon
I so would've liked to find the harmony between us. Aramızdaki uyum çok hoşuma gidiyor. 22 Mei-1 2010 info-icon
But I hope you remember the good things... Umarım iyi şeyleri hatırlayıp... 22 Mei-1 2010 info-icon
...and forget the broken illusions. ...kırıcı olayları unutursun. 22 Mei-1 2010 info-icon
Maybe I've asked expected too much of you. Belki de daha çok senin beklentilerini sormalıydım. 22 Mei-1 2010 info-icon
Bye, baby. Hoşça kal, bebeğim. 22 Mei-1 2010 info-icon
If you come visit my shop, I'll be happy. Dükkanıma gelirsen, mutlu olurum. 22 Mei-1 2010 info-icon
And if you haven't stopped by for a day, I miss you. Ziyaretleri bir gün bile aksatırsan, o zaman da burnumda tütersin. 22 Mei-1 2010 info-icon
Then I wonder where you are, if you'll come by tomorrow. Nerede olduğunu ve yarın gelip gelmeyeceğini merak ederim. 22 Mei-1 2010 info-icon
Listen, ma'am. Dinleyin, hanımefendi. 22 Mei-1 2010 info-icon
Forgive me. Beni affedin. 22 Mei-1 2010 info-icon
Forgive me for ending your life. Hayatınızı sona erdirdiğim için beni bağışlayın. 22 Mei-1 2010 info-icon
I'll never forgive myself. Never. Kendimi asla affetmeyeceğim. Asla. 22 Mei-1 2010 info-icon
But I'd like you to forgive me. Yine de sizden, beni affetmenizi istiyorum. 22 Mei-1 2010 info-icon
How many lifes is your daughter's life worth? Kaç can, kızınızınkine değer ki? 22 Mei-1 2010 info-icon
One, mine. Bir, benim kızımınki. 22 Mei-1 2010 info-icon
You're really childish. Still telling ghost stories at this age? Gerçekten çok çocuksusun. Yine de bu devirde hâlâ hayalet hikâyeleri anlatılır mı? 2359-1 2011 info-icon
I've heard that telling ghost stories Yedi ay boyunca ruhlarla ilgili... 2359-1 2011 info-icon
during the lunar seventh month will attract spirits. ...hayalet hikâyeleri duydum. 2359-1 2011 info-icon
Then you're doomed. O zaman mahkûmdun ama. 2359-1 2011 info-icon
You'll be the first target since you're so fat. İlk hedefi sen olacaksın. Çünkü çok şişmansın. 2359-1 2011 info-icon
That's not funny. Hiç komik değil. 2359-1 2011 info-icon
Do you guys know the reason Orduda neden '23:59'un çok sık... 1 2359-1 2011 info-icon
why "23:59" is used frequently in the army? ...kullanıldığını bilen var mı aranızda? 2359-1 2011 info-icon
Because midnight is the most evil part of the night. 1 Çünkü geceyarısı, gecenin en kötü vakti olduğu için. 2359-1 2011 info-icon
If someone dies at 23:59 hours, Eğer birisi 23:59'da ölürse... 2359-1 2011 info-icon
his soul will not rest in peace ...ruhu huzur bulmaz... 2359-1 2011 info-icon
and will return to the mortal world. ...ve ölümlü dünyaya geri döner. 2359-1 2011 info-icon
And do you know that in this very bunk, Ve birçok kişinin bu ranzada... 2359-1 2011 info-icon
a recruit actually committed suicide at 23:59 hours? ...saat 23:59'da intihar ettiğini biliyor muydunuz? 2359-1 2011 info-icon
This bunk? Are you sure? Bu ranzada mı? Emin misin? 2359-1 2011 info-icon
Three years ago, in this very bunk, Üç yıl önce bu ranza... 2359-1 2011 info-icon
there was a very effeminate recruit called Lye. ...Lye denilen kadınsı birinin yeriydi. 2359-1 2011 info-icon
Damn! What is this sissy doing in our camp? Bu korkak bizim lavabomuzda ne yapıyormuş bakalım... 2359-1 2011 info-icon
Haven't you any shame? Utanıyor musun yoksa? 2359-1 2011 info-icon
If you get us in trouble again with the sergeant, you'll be dead. Eğer çavuşla tekrar bir sorun yaşarsan, ölürsün. 2359-1 2011 info-icon
Do you hear me? Duydun mu beni? 2359-1 2011 info-icon
You are shameless. Seni utanmaz. 2359-1 2011 info-icon
Let's go! Defol şimdi! 2359-1 2011 info-icon
Are you sure it happened in this bunk? Olayın bu ranzada olduğundan emin misin? 2359-1 2011 info-icon
You think I would joke about this? Şaka mı yapıyorum zannediyorsun? 2359-1 2011 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 396
  • 397
  • 398
  • 399
  • 400
  • 401
  • 402
  • 403
  • 404
  • 405
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact