• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 247

English Turkish Film Name Film Year Details
Only your second day and look, nametag already. Daha yalnızca ikinci günün ve bak, yaka adın şimdiden hazır. Daha yalnızca ikinci günün ve bak, yaka adın şimdiden hazır. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
As new owner, I am killing it. Yeni patron olarak, bu işin de üstesinden geliyorum. Yeni patron olarak, bu işin de üstesinden geliyorum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Thank you. Teşekkür ederim. Teşekkür ederim. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Oh, it says "Carolin." Bu arada, burada "Carolin" yazıyor. Bu arada, burada "Carolin" yazıyor. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
It's Caroline. With an "E." Doğrusu Caroline "E" ile. Doğrusu Caroline "E" ile. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I'm Caroline. Adım Caroline. Adım Caroline. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
As new owner, I am sucking it. Yeni patron olarak, bunu çok iyi kavrıyorum. Yeni patron olarak, bunu çok iyi kavrıyorum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Just put it on. Tak gitsin işte. Tak gitsin işte. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
You can't tell an Asian he made a mistake. Bir Asyalı'ya hata yaptığını söylememelisin. Bir Asyalı'ya hata yaptığını söylememelisin. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
He'll go in the back and throw himself on a sword. Geri gider ve bir kılıcı kendisine saplayı verir. Geri gider ve bir kılıcı kendisine saplayı verir. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Thank you, Mr. Lee. Teşekkür ederim, Bay Lee. Teşekkür ederim, Bay Lee. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
You may call me Han. Bana Han diyebilirsin. Bana Han diyebilirsin. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
H a n. H a n. H a n. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
No trap in my name. Benim ismimde tuzak yok. Benim ismimde tuzak yok. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
by writing "Max's Homemade Cupcakes" ...üstünde "Max'in Ev Yapımı Çörekleri"... ...üstünde "Max'in Ev Yapımı Çörekleri"... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
up on the specials board. ...yazan bir menü panosu ile atmalıyız. ...yazan bir menü panosu ile atmalıyız. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
No, I can't have my name up there. Hayır, adımın orada olmasını istemiyorum. Hayır, adımın orada olmasını istemiyorum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Everyone I owe money to thinks I live in Seattle. Borcum olan herkes Seattle'da yaşadığımı düşünecek. Borcum olan herkes Seattle'da yaşadığımı düşünecek. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Oh, we used to own Seattle. Biz Seattle'ımıza alışmıştık. Biz Seattle'ımıza alışmıştık. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Max, we've got to get the name out there. Max, çok iyi bir isim bulmamız gerekiyor. Max, çok iyi bir isim bulmamız gerekiyor. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Create a buzz. Dedikodu çıkar. Dedikodu çıkar. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Ooh, good idea! Süper fikir! Süper fikir! 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Let's create a buzz. Dedikodu çıkaralım hadi. Dedikodu çıkaralım hadi. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Exactly, in order to launch Kesinlikle, öğle yemeği için Kesinlikle, öğle yemeği için 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I'm mocking you. Seninle dalga geçiyorum. Seninle dalga geçiyorum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
When in doubt, I'm always mocking you. Ne zaman şüphelenirsen, bil ki dalga geçiyorum. Ne zaman şüphelenirsen, bil ki dalga geçiyorum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Seriously, Max. Cidden, Max. Cidden, Max. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
This new cupcake business is our lifeline. Bu yeni çörek işi hayatımız için her şey demek. Bu yeni çörek işi hayatımız için her şey demek. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
A way out for both of us. İkimiz için de çıkış yolu. İkimiz için de çıkış yolu. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
And I wanna thank you again for letting me move in. Ve bu işe beni de dahil ettiğin için sana tekrar teşekkür etmek istiyorum. Ve bu işe beni de dahil ettiğin için sana tekrar teşekkür etmek istiyorum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
If there's anything I can do to help you Eğer yardım edebileceğim her hangi bir şey olursa Eğer yardım edebileceğim her hangi bir şey olursa 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
You mean besides starting to wait on tables? Masanın başında beklemek dışında mı demek istiyorsun? Masanın başında beklemek dışında mı demek istiyorsun? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I meant, anything I can do Robbie'yle ayrılığınla ilgili her konuda... Robbie'yle ayrılığınla ilgili her konuda... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Oh. Thanks, but I'm fine. Sağ ol, ama böyle iyiyim. Sağ ol, ama böyle iyiyim. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
And we're working. Ve, çalışıyoruz. Ve, çalışıyoruz. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Well, one of us is. Yani, en azından birimiz öyle. Yani, en azından birimiz öyle. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Are you sure you're fine? İyi olduğuna emin misin? İyi olduğuna emin misin? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
'Cause I heard you crying last night. Çünkü geçen gece ağladığını duydum. Çünkü geçen gece ağladığını duydum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I don't cry. Ağlamıyordum. Ağlamıyordum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I sold my tear ducts to an organ bank for cash two years ago. İki yıl önce gözyaşı kanallarımı para için bir organ bankasına sattım. İki yıl önce gözyaşı kanallarımı para için bir organ bankasına sattım. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I was on the couch. Kanepedeydim. Kanepedeydim. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
And I heard you crying alone in your bedroom. Ve odanda yalnız başına ağladığını duydum. Ve odanda yalnız başına ağladığını duydum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Really? What did the crying sound like? Gerçekten mi? Ağlama sesi nasıldı? 1 Gerçekten mi? Ağlama sesi nasıldı? 1 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Like... 1 Şey gibi... Şey gibi... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I wasn't crying. Ağlamıyordum. Ağlamıyordum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Well, then what were you d Peki, öyleyse ne yapıyor Peki, öyleyse ne yapıyor 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Oh! So none of my business. O zaman, beni hiç ilgilendirmez. O zaman, beni hiç ilgilendirmez. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
That's right. And remember that. Çok doğru. Ve bunu unutma. Çok doğru. Ve bunu unutma. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Got it. Anladım. Anladım. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
you should stay away from. ...benden uzak dur. ...benden uzak dur. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Boundaries. Got it. Sınırlar demek. Anladım. Sınırlar demek. Anladım. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
And please don't tell anyone at work Ve lütfen, iş yerinden kimseye, benim daireme taşınmana... Ve lütfen, iş yerinden kimseye, benim daireme taşınmana... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I let you move into my apartment. ...izin verdiğimi söyleme. ...izin verdiğimi söyleme. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
That is one boundary we both don't want crossed. Bu ikimizin de geçmek istemeyeceği türden bir sınır. Bu ikimizin de geçmek istemeyeceği türden bir sınır. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Why? Neden? Neden? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Hey, roomies. Selam, ev arkadaşları. Selam, ev arkadaşları. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Hope those sheets are okay. Umarım bu çarşaflar iyidir. Umarım bu çarşaflar iyidir. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Oh, don't worry about it. Bunun için endişelenme. Bunun için endişelenme. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I know they're the best you could afford. Bunun, paranın yettiğinin en iyisi olduğunu biliyorum. Bunun, paranın yettiğinin en iyisi olduğunu biliyorum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Not really. The good ones are on my bed. Pek sayılmaz. İyi olanlar benim yatağımın üstünde. Pek sayılmaz. İyi olanlar benim yatağımın üstünde. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Max, that oven is so hot. Max, şu fırın fazla ısındı. Max, şu fırın fazla ısındı. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Could you do me a favor and open the back door? Bana bir iyilik yapıp arka kapıyı açabilir misin? Bana bir iyilik yapıp arka kapıyı açabilir misin? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
We've known each other two days Birbirimizi iki gündür tanıyoruz... Birbirimizi iki gündür tanıyoruz... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
and you're already asking for back door? ...ve şimdiden bana arka kapıyı mı soruyorsun? ...ve şimdiden bana arka kapıyı mı soruyorsun? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Dear God! Tanrım! Tanrım! 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I forgot you're Equestrian Barbie. Senin bir Atlı Barbie olduğunu unutmuşum. Senin bir Atlı Barbie olduğunu unutmuşum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
You came with a horse. Atla geldin be. Atla geldin be. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
No. Hayır. Hayır. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Out, horse, bad! Bad horse. Dışarı, at, kötü! Kötü at. Dışarı, at, kötü! Kötü at. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Chestnut. Chestnut. Chestnut. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
No need to yell, he's a champion. Bağırmana gerek yok, o bir şampiyon. Bağırmana gerek yok, o bir şampiyon. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Champion stink bomb. Koku bombası şampiyonu. Koku bombası şampiyonu. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
It's smelling pretty ripe out in that yard. Avludan oldukça oturmuş bir koku yayıyor. Avludan oldukça oturmuş bir koku yayıyor. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
That's not Chestnut, that's Brooklyn. Chestnut'ın kokusu değil o, Brooklyn'in kokusu. Chestnut'ın kokusu değil o, Brooklyn'in kokusu. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Okay, well, I'm watching "The Champion" Pekâlâ, tamam, bakıyorum da "Şampiyon"... Pekâlâ, tamam, bakıyorum da "Şampiyon"... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Max, I've been thinking about how you completely overreacted Max, düşünüyordum da, adının menü tahtasında yazmasına... Max, düşünüyordum da, adının menü tahtasında yazmasına... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Do you think it's a fear of success? Sence de bu başarı korkusu değil mi? Sence de bu başarı korkusu değil mi? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I am too poor to have a fear of success. Bir başarı korkum olması için oldukça zavallı haldeyim. Bir başarı korkum olması için oldukça zavallı haldeyim. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
At Wharton Business School, we learned Wharton İşletme Fakültesinde, her yeni girişimin... Wharton İşletme Fakültesinde, her yeni girişimin... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Is there any way to do a yelp review Wharton İşletme Fakültesinin bir ciyaklama araştırması yapmasının... Wharton İşletme Fakültesinin bir ciyaklama araştırması yapmasının... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
this cupcake business could ever even happen ...bu çörek dükkanı işinin de olamayabileceğini... ...bu çörek dükkanı işinin de olamayabileceğini... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
because nobody ever believed in you or your dreams. ...düşünerek zor zamanlar geçiriyorsun. ...düşünerek zor zamanlar geçiriyorsun. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I'm guessing. Yani öyle sanıyorum. Yani öyle sanıyorum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I can make this happen, Max. Bunu gerçekleştirebilirim, Max. Bunu gerçekleştirebilirim, Max. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
For me, for you, for us. Benim için, senin için, bizim için. Benim için, senin için, bizim için. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Just keep making those amazing cupcakes. Yalnızca o müthiş çörekleri yapmaya devam et. Yalnızca o müthiş çörekleri yapmaya devam et. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
And I'll do the rest till you believe. Ve sen inandıktan sonra geriye kalanı ben hallederim. Ve sen inandıktan sonra geriye kalanı ben hallederim. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I believe everything you just said Az önce söylediğin her şeye, Az önce söylediğin her şeye, 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
and that children are the future. ...ve çocukların geleceğimiz olduğuna inanıyorum. ...ve çocukların geleceğimiz olduğuna inanıyorum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Max, it's me! Max, benim! Max, benim! 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I know it's you. Sen olduğunu biliyorum. Sen olduğunu biliyorum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
You sleep with a knife under your pillow? Yastığının altında bir bıçakla mı uyuyorsun? Yastığının altında bir bıçakla mı uyuyorsun? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
It's the only home security system I can afford. Bu, para yetirebildiğim tek güvenlik sistemi. Bu, para yetirebildiğim tek güvenlik sistemi. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
And I'm a cutter. Ve sağlam kesiciyimdir. Ve sağlam kesiciyimdir. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I can't sleep on that couch. Şu senin kanepede uyuyamıyorum. Şu senin kanepede uyuyamıyorum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I think Ikea might be the Scandinavian word for sciatica. Bence Ikea, siyatik* için söylenen bir İskandinav kelimesi olabilir. Bence Ikea, siyatik* için söylenen bir İskandinav kelimesi olabilir. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
And there's weird sounds in the street. Ve sokaktan garip sesler geliyor. Ve sokaktan garip sesler geliyor. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
And I don't have my white noise machine. Ve ses dönüştürücüm* de yok. Ve ses dönüştürücüm* de yok. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Well, that's Puerto Rican noise. Porto Riko'lu gürültüsü bu. Porto Riko'lu gürültüsü bu. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
You'll get used to it. Zamanla alışırsın. Zamanla alışırsın. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 242
  • 243
  • 244
  • 245
  • 246
  • 247
  • 248
  • 249
  • 250
  • 251
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact