Search
English Turkish Sentence Translations Page 22134
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Is it good, Ajeosshi? | Tadı güzel mi ahjussi? | Giant-1 | 2010 | |
| Have some stew, too. This is really good. | Yahniden de ye. Tadı harika. | Giant-1 | 2010 | |
| Sorry, Ajeosshi. | Özür dilerim ahjussi. | Giant-1 | 2010 | |
| Did you get burned? | Yandı mı ağzın? | Giant-1 | 2010 | |
| I wish you could say my name just once. | Keşke bir defalığına adımı söyleyebilseydin. | Giant-1 | 2010 | |
| "It's all right, Yeonsoo..." | "İyiyim, Yeon Soo..." | Giant-1 | 2010 | |
| Like that. | Öyle. | Giant-1 | 2010 | |
| I... It's... | İ... İy... | Giant-1 | 2010 | |
| all right... It's... | ...iyi... iyim... | Giant-1 | 2010 | |
| It's all... right. | İyi... iyiyim... | Giant-1 | 2010 | |
| Yeonsoo. | Yeon Soo. | Giant-1 | 2010 | |
| Ji Yeonsoo. | Ji Yeon Soo. | Giant-1 | 2010 | |
| Go ahead and say it. | Söyle hadi. | Giant-1 | 2010 | |
| Yeonsoo... | Yeon Soo... | Giant-1 | 2010 | |
| Mi... Miju... | Mi... Mi Ju... | Giant-1 | 2010 | |
| Again Miju? | Yine mi Mi Ju? | Giant-1 | 2010 | |
| Finish eating by yourself. | Kendi başına bitir yemeğini. | Giant-1 | 2010 | |
| I love you, Ajeosshi. | Seni seviyorum, ahjussi. | Giant-1 | 2010 | |
| Even if you don't like me, | Sen beni sevmesen bile... | Giant-1 | 2010 | |
| I will love you more than anyone in the world. | ...ben seni dünyadaki herkesten çok seviyorum. | Giant-1 | 2010 | |
| You're going to go on the offensive against Jo Pilyeon, | Jo Pilyeon'a karşı cephe alacaksınız. | Giant-1 | 2010 | |
| what will you focus on? | Hangi konulara odaklanacaksınız? | Giant-1 | 2010 | |
| We'll talk later. | Daha sonra konuşacağız. | Giant-1 | 2010 | |
| Any other issue other than this? Later. I'll talk later. | Başka konulara odaklanacak mısınız? Daha sonra... Daha sonra konuşacağız. | Giant-1 | 2010 | |
| I did my very best, so let's just go for it. | Elimden gelenin en iyisini yaptım. Artık savaşma vakti. | Giant-1 | 2010 | |
| Chairman Lee. | Müdür Lee. | Giant-1 | 2010 | |
| Sir. Good job. | Efendim. İyi iş çıkardın. | Giant-1 | 2010 | |
| First, our congratulations. | Öncelikle tebrik ederiz. | Giant-1 | 2010 | |
| What do you think about people expressing their surprise... | Halkın başbakanlık adayı olmanıza... | Giant-1 | 2010 | |
| for your nomination as new prime minister? | ...gösterdiği şaşkınlık hakkında ne düşünüyorsunuz? | Giant-1 | 2010 | |
| I think there's a good reason why the president chose me as prime minister. | Bence Başkan'ın beni başbakan seçmesinin arkasında iyi bir neden yatıyor. | Giant-1 | 2010 | |
| Several rumors have been spread, | Çeşitli söylentiler yayılmakta... | Giant-1 | 2010 | |
| tell us your feelings about this cabinet hearing. | Bu kurul toplantısı hakkındaki düşüncelerinizden bahsedin lütfen. | Giant-1 | 2010 | |
| I pride myself on having devoted my entire life... | Tüm hayatımı ülkenin ve halkın iyiliğine adamaktan... | Giant-1 | 2010 | |
| for the sake of this country and our people. | ...gurur duyduğumu belirtmeliyim. | Giant-1 | 2010 | |
| And that is why I hope this hearing will help put those groundless rumors to sleep, | Haliyle bu toplantı vesilesiyle o yersiz söylentileri gömmeyi... | Giant-1 | 2010 | |
| and reveal the truth once and for all. | ...ve gerçekleri tek seferde açığa kavuşturmayı umuyorum. | Giant-1 | 2010 | |
| We will now begin the cabinet hearing for the prime minister. | Başbakan seçimlerinin kurul toplantısına başlıyoruz. | Giant-1 | 2010 | |
| First, we'll have the official candidate's oath. | Öncelikle resmi adayın konuşmasını dinliyoruz. | Giant-1 | 2010 | |
| I now ask the candidate to raise his right hand and recite the oath, | Adayın sağ elini kaldırmasını ve yemin etmesini... | Giant-1 | 2010 | |
| after which he will sign and seal the pledge, | ...ardından önündeki belgeyi imzalaması ve damgasını basmasını... | Giant-1 | 2010 | |
| and present it to the chairman of the committee. | ...ve komitenin müdürüne sunmasını rica ediyorum. | Giant-1 | 2010 | |
| Oath. | Yemin. | Giant-1 | 2010 | |
| As the official candidate, | Resmi aday olarak... | Giant-1 | 2010 | |
| I swear to tell the whole truth and nothing but the truth, so help me God. | ...gerçeği, bütün gerçeği ve sadece gerçeği söyleyeceğime... | Giant-1 | 2010 | |
| March 6, 1992. Official candidate, Jo Pilyeon. | 6 Mart, 1992. Resmi aday, Jo Pilyeon. | Giant-1 | 2010 | |
| Next, we will hear the official candidate's opening speech. | Şimdi resmi adayın açılış konuşmasını dinleyeceğiz. | Giant-1 | 2010 | |
| Candidate, you are kindly encouraged to keep your speech under ten minutes. | Sayın aday, konuşmanızı on dakikadan az bir sürede tamamlamanızı rica ederim. | Giant-1 | 2010 | |
| Esteemed Chairman Min Honggi. | Sayın Başkan, Milletvekili Min Hong Gi. | Giant-1 | 2010 | |
| And gentlemen of the committee. | Ve saygı değer komite üyeleri. | Giant-1 | 2010 | |
| I stand before you today as official candidate for prime minister, | Bugün karşınızda başbakan adayı olarak durmak... | Giant-1 | 2010 | |
| a privilege I was honored to be bestowed with. | ...bana bağışlanan en önemli ayrıcalıktır. | Giant-1 | 2010 | |
| I also must extend my sincerest gratitude to the committee members who took time... | Ayrıca meşgul zamanlarını ayırıp bizlere katılan komite üyelerine... | Giant-1 | 2010 | |
| out of their busy schedules to be here. | ...en içten teşekkürlerimi sunarım. | Giant-1 | 2010 | |
| Should I be proclaimed prime minister, | Eğer ki başbakan seçilirsem... | Giant-1 | 2010 | |
| I would devote my every effort, regardless of partisan affiliation... | ...partizan bağlantılara rağmen, tüm çabalarımı... | Giant-1 | 2010 | |
| So I hear you're cutting corners to fund your father's lobbying? | Babanın lobiciliğini desteklemek için işini ucuza hallettiğini duydum. | Giant-1 | 2010 | |
| Still engaging in flights of fancy, I see... | Bakıyorum hala hayal dünyanda yaşıyorsun... | Giant-1 | 2010 | |
| At least do that properly. | O işi düzgün yap bari. | Giant-1 | 2010 | |
| Because if things go wrong, everything you built could collapse out of nowhere. | Çünkü işer ters giderse, inşa ettiğin her şey bir anda tepene çöker. | Giant-1 | 2010 | |
| We'll begin with the DLP's Congressman Oh Segwang. | DÖP'den Milletvekili Oh Seg Wang ile başlıyoruz. | Giant-1 | 2010 | |
| You've spent quite a few years in the intelligence department, | İstihbarat servisinde uzun yıllar çalıştınız. | Giant-1 | 2010 | |
| what were your duties? | Görevleriniz neydi? | Giant-1 | 2010 | |
| I was in the inspection division. | Denetleme bölümünde çalışıyordum. | Giant-1 | 2010 | |
| My main duty was that of bringing to light subversive acts of corruption. | Temel görevim, huzur bozan yolsuzları gün ışığına çıkarmaktı. | Giant-1 | 2010 | |
| Do you believe to be righteous enough to deserve judging other people's behavior? | Başkalarının davranışlarını yargılama hakkına sahip olduğunuza inanıyor musunuz? | Giant-1 | 2010 | |
| As you can see in the data which was distributed to you, | Önünüzde duran belgelerde belirtildiği üzere... | Giant-1 | 2010 | |
| all my assets amount to is a villa in Yonhee Dong, | ...tüm mal varlığım Yonhee dong'daki bir villa... | Giant-1 | 2010 | |
| and the ancestral graveyard site I inherited from my late father. | ...ve rahmetli babamdan devraldığım aile mezarlığı. | Giant-1 | 2010 | |
| But of course I already pledged to devote that land to a welfare institution. | Elbette o arsayı yardım kuruluşlarına bağışlamaya karar verdim. | Giant-1 | 2010 | |
| Your son is chairman of Manbo Construction, right? | Oğlunuz Manbo İnşaat'ın müdürü, değil mi? | Giant-1 | 2010 | |
| My son was hired as a mere clerk, | Oğlum öncelikle büro elemanı olarak işe alınmıştı... | Giant-1 | 2010 | |
| and reached that position all on his own. | O rütbeye kendi çabalarıyla ulaştı. | Giant-1 | 2010 | |
| I always thought I could win one over him, | Daima ona karşı bir sıfır öne geçebilirim diye düşünüyordum... | Giant-1 | 2010 | |
| so if you help me become prime minister, I'll finally save face for a change. | Dolayısıyla başbakan seçilmeme yardım ederseniz, başımı dik tutabileceğim. | Giant-1 | 2010 | |
| Yes. President. | Efendim? Müdürüm. | Giant-1 | 2010 | |
| We found Lee Seongmo. | Lee Seong Mo'yu bulduk. | Giant-1 | 2010 | |
| That's the woman who's looking after Lee Seongmo. | Lee Seong Mo'ya bakan kadın bu. | Giant-1 | 2010 | |
| Where did you hide that videotape? | Kasedi nereye sakladın? | Giant-1 | 2010 | |
| And the account? | Peki ya defteri? | Giant-1 | 2010 | |
| Search everywhere! Yes. | Arayın her yeri! Peki! | Giant-1 | 2010 | |
| Next, Congressman Hwang Taeseop, you may begin your inquiries. | Milletvekili Hwang Taeseop, sorularınıza başlayabilirsiniz. | Giant-1 | 2010 | |
| The data and questionnaires you gave us seem really flawless. | Verdiğiniz bilgiler ve formlar kusursuz görünüyor. | Giant-1 | 2010 | |
| If I hadn't known a certain Jo Pilyeon firsthand, | Jo Pilyeon'u bizzat tanımasaydım... | Giant-1 | 2010 | |
| I'd be led to think that you're the most honest and deserving... | ...ülkenin görüp görebileceği en dürüst ve görevi en çok hak eden... | Giant-1 | 2010 | |
| candidate for premier that our country has ever seen. | ...başbakan adayı olduğuna inanabilirdim. | Giant-1 | 2010 | |
| But, unfortunately for you, and most thankfully for this country, | Fakat senin adına üzülerek ve ülke adına sevinerek... | Giant-1 | 2010 | |
| I can pride myself on knowing Jo Pilyeon more than anyone else. | ...Jo Pilyeon'u herkesten iyi tanımaktan onur duymaktayım. | Giant-1 | 2010 | |
| Congressman Hwang, I'd like you to refrain from... | Milletvekili Hwang, beslediğin kişisel kinlerden dolayı... | Giant-1 | 2010 | |
| such invectives moved only by personal grudges. | ...hakaret etmeyi bırakmanı öneririm. | Giant-1 | 2010 | |
| You just worry about answering my questions. | Sorularıma cevap versen yeter. | Giant-1 | 2010 | |
| Remember what happened on April 17, 1987? | 17 Nisan 1987'de neler yaşandığını hatırlıyor musun? | Giant-1 | 2010 | |
| Well... I'm not the kind of man who would write diaries, so... | Ne diyeyim... Ben günlük tutan adamlardan değilimdir. | Giant-1 | 2010 | |
| It is the day when Congressman Oh Byeongtak died under mysterious circumstances! | Milletvekili Oh Byeong Tak'ın gizemli şekilde hayatını kaybettiği gün! | Giant-1 | 2010 | |
| Where were you on that day, from 2 to 4 pm? | O gün saat 2 ile 4 arasında neredeydin? | Giant-1 | 2010 | |
| I don't remember. | Hatırlamıyorum. Tek yapmamız gereken Milletvekili Oh Byeong Tak'ı ikna etmek mi? | Giant-1 | 2010 | |
| You don't?! | Hatırlamıyor musun? | Giant-1 | 2010 | |
| Then, I'm sure you don't remember who you met eleven days after the fact, | O halde olaydan 11 gün sonra, 28 Nisan saat 9'da... | Giant-1 | 2010 | |
| on April 28 at 9 pm?! | ...kiminle buluştuğunu da hatırlamıyorsundur. | Giant-1 | 2010 | |
| Chairman. | Sayın Başkan... | Giant-1 | 2010 |