Search
English Turkish Sentence Translations Page 22004
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| That's right... | Doğru... | Giant-1 | 2010 | |
| He's the one who should be punished by the law. | Kanun gereği cezalandırılması gereken o. | Giant-1 | 2010 | |
| While you were at it, why not rough him up for good? | Hazır başlamışken eşek sudan gelinceye kadar dövseydin. | Giant-1 | 2010 | |
| For the time being, you two take care of the construction site. | Şimdilik şantiyeyle siz ilgilenin. | Giant-1 | 2010 | |
| All right... All right, don't you worry. | Peki. Peki, sen hiç endişelenme. | Giant-1 | 2010 | |
| You handle things at the office, Shideok. | Shideok, ofisteki işleri sen hallet. | Giant-1 | 2010 | |
| Even without me, it must be business as usual. | Ben yokken bile, eskisi gibi işi yürütmelisiniz. | Giant-1 | 2010 | |
| What now... | Ne yapacağız? | Giant-1 | 2010 | |
| Aigoo... Here they are. | Geldiniz mi? | Giant-1 | 2010 | |
| Minwoo, are you all right? | Minwoo, iyi misin? | Giant-1 | 2010 | |
| I only let them hospitalize me to play up the press, | Basını kandıralım diye hastaneye yattım. | Giant-1 | 2010 | |
| so no need to worry. | Endişelenmenize gerek yok. | Giant-1 | 2010 | |
| I underestimated him. | Gang Mo'yu küçümsedim. | Giant-1 | 2010 | |
| I never imagined Lee Gangmo would hit me before all those cameras. | Kameraların önünde vuracağı aklımın ucundan bile geçmemişti. | Giant-1 | 2010 | |
| In business and politics, your image is the most important thing. | İş ve politika dünyasında, imajın en önemli varlığındır. | Giant-1 | 2010 | |
| This will negatively affect you as well. | Bu durum seni de kötü etkileyecek. | Giant-1 | 2010 | |
| And what did Minwoo ever do wrong? | Minwoo'nun suçu neydi? | Giant-1 | 2010 | |
| The blame is all on who hit him. | Tüm suç ona vuran herifte. | Giant-1 | 2010 | |
| If you don't know what you're talking about, just keep quiet. | Konudan anlamadan konuşacaksan, hiç konuşma. | Giant-1 | 2010 | |
| All the government funding which was promised to Hangang Construction... | Hangang İnşaat'a ödenmesi kararlaştırılan hükümet fonu... | Giant-1 | 2010 | |
| has been canceled. | ...geri çekildi. | Giant-1 | 2010 | |
| Walk all over Lee Gangmo, so that he won't get a chance to recover. | Lee Gang Mo'yu ayaklarınla ez ki, tekrar dik duracak fırsat bulamasın. | Giant-1 | 2010 | |
| If I only stopped at paying him back for this, | Yalnızca bu yaptığını geri ödemekle kalsaydım... | Giant-1 | 2010 | |
| that wouldn't be much of a revenge. | ...öcümü almış sayılmam. | Giant-1 | 2010 | |
| Just hang in there a little longer. | Az sabret. | Giant-1 | 2010 | |
| They'll soon release you on probation. | Yakında şartlı tahliye edileceksin. | Giant-1 | 2010 | |
| Sorry, Hyung. | Özür dilerim hyung. | Giant-1 | 2010 | |
| But I don't regret this. | Fakat pişmanlık duymuyorum. | Giant-1 | 2010 | |
| If I hadn't done that, it would have driven me crazy. | Ağzını burnunu dağıtmasaydım, deliye dönerdim. | Giant-1 | 2010 | |
| I know what you mean. | Gayet iyi anlıyorum. | Giant-1 | 2010 | |
| The Ministry of Construction decided to cut your funding after all. | İnşaat Bakanlığı fonunu geri çekme kararı aldı. | Giant-1 | 2010 | |
| Won't you have to halt the construction now? | İnşaatı durdurman gerekmeyecek mi? | Giant-1 | 2010 | |
| Nah. 1 | Hayır. | Giant-1 | 2010 | |
| I'm not giving up. | Vazgeçmeyeceğim. | Giant-1 | 2010 | |
| I'll take this to the end. | Sonuna dek savaşacağım. | Giant-1 | 2010 | |
| What Jo Pilyeon wants... | Jo Pilyeon'un istediği... 1 | Giant-1 | 2010 | |
| is for you to put all your eggs in this one basket and end up ruined. | ...varını yoğunu riske atman ve kendini yıkman. | Giant-1 | 2010 | |
| I'll handle those company matters, Hyung. | Şirket meseleleriyle kendim ilgilenirim hyung. | Giant-1 | 2010 | |
| That's that, but still no news from Miju? | Onu boşver de, Mi Ju'dan haber yok mu? | Giant-1 | 2010 | |
| All the choreographers and singing trainers are sparing no compliments about her. | Koreograflar ve şan hocaları kızı öve öve bitiremiyorlar. | Giant-1 | 2010 | |
| Lee Miju, you said? | Adı Lee Mi Ju muydu? | Giant-1 | 2010 | |
| But do you really plan to groom her into a top attraction? | Gerçekten çekicilik sırasında en tepeye oturması için eğitecek misiniz? | Giant-1 | 2010 | |
| It would be a waste to limit her to our stage. | Yeteneklerini bizim sahnede harcamakla hata etmiş oluruz. | Giant-1 | 2010 | |
| Th...Then... | O halde... | Giant-1 | 2010 | |
| Hannam Dong. | Hannam Dong'da. | Giant-1 | 2010 | |
| Family? | Ailen? | Giant-1 | 2010 | |
| I live... alone. | Yalnız yaşıyorum. | Giant-1 | 2010 | |
| If you really wish to succeed, you must put everything on the line. | Başarıya ulaşmayı amaçlıyorsan, varını yoğunu riske atmak zorundasın. | Giant-1 | 2010 | |
| And even if you do, nobody can guarantee you'll make it. | Öylelikle bile başarıya ulaşacağını garanti edemeyiz. | Giant-1 | 2010 | |
| I really want to become a successful singer. | Başarılı bir şarkıcı olmak istiyorum. | Giant-1 | 2010 | |
| Everyone starts with your same intentions, | Herkes aynı niyetle sektöre atılsa da... | Giant-1 | 2010 | |
| but real success comes very rarely. | ...gerçek başarı zor kazanılır. | Giant-1 | 2010 | |
| And that's because not only you won't make it without effort, | Sebebi yeterince çaba göstermemen değil. | Giant-1 | 2010 | |
| even effort alone can never be enough. | Yalnızca çabaların bile yetersiz kalır. | Giant-1 | 2010 | |
| Practice will be very severe. | Durmadan pratik yapacaksın. | Giant-1 | 2010 | |
| If you don't think you can handle that, better give up now. | Altından kalkamayacağını düşünüyorsan, şimdiden vazgeç. | Giant-1 | 2010 | |
| No, Director... | Hayır Hanımefendi... | Giant-1 | 2010 | |
| I'm confident I can make it. | ...başarabileceğime eminim. | Giant-1 | 2010 | |
| Did you just finish? | Bitti mi çalışman? | Giant-1 | 2010 | |
| My legs are killing me. | Bacaklarım kopmak üzere. | Giant-1 | 2010 | |
| Still, see how far you've come? Getting opportunities like this. | Ulaştığın noktayı görüyor musun? Önüne ne tür fırsatlar çıkıyor... | Giant-1 | 2010 | |
| But, how about Wooju? | Woo Ju nerede? | Giant-1 | 2010 | |
| Don't know what upset him today, | Neye sinirlendiyse artık... | Giant-1 | 2010 | |
| but after making a fuss all evening, he fell asleep only now. | ...bütün gün kıyameti kopardıktan sonra, az evvel uykuya daldı. | Giant-1 | 2010 | |
| Sleep well, my Wooju. | Güzelce uyu, canım Woo Ju'm | Giant-1 | 2010 | |
| In the garden and over the hills, | Bahçede ve tepelerin üzerinde | Giant-1 | 2010 | |
| Even birds and lambs are asleep. | Kuşlar ve kuzular bile uykuya daldı | Giant-1 | 2010 | |
| As the moonlight shines through the window. | Ay ışığı pencereden içeri parıldarken | Giant-1 | 2010 | |
| Sleep well, my baby. | Güzelce uyu bebeğim | Giant-1 | 2010 | |
| Wooju. | Woo Ju... | Giant-1 | 2010 | |
| Mommy will succeed, and make your every dream come true. | ...annen başarılı olacak... | Giant-1 | 2010 | |
| So grow up into a healthy boy. | Sağlıklı büyümelisin. | Giant-1 | 2010 | |
| Here's his registration number directly from the States. | Direk Amerika'dan yollanan sicil numarası. | Giant-1 | 2010 | |
| So that Han Sojin does own real estate overseas?! | Demek Han So Jin yurtdışında gayrimenkul sahibiymiş. | Giant-1 | 2010 | |
| He looked so young... | Çok genç görünüyordu. | Giant-1 | 2010 | |
| Must be really rich. | Baya zengin herhalde. | Giant-1 | 2010 | |
| They're not calling?! | Aramayacaklar mı? | Giant-1 | 2010 | |
| Did they smell a rat? | Kuşkulanmışlar mıdır? | Giant-1 | 2010 | |
| They'll call soon. | Yakında arayacaklar. | Giant-1 | 2010 | |
| Since I forged my ID using a real landowner living overseas. | Yurtdışında yaşayan arsa sahibiyle kimliğimi sahtelettiğim için... | Giant-1 | 2010 | |
| There is no way Hwang Jeongyeon could find out. | ...Hwang Jeong Yeon'un öğrenmesi imkansız. | Giant-1 | 2010 | |
| See, you fool? | Gördün mü lan? | Giant-1 | 2010 | |
| Told you they'd call. | Arayacaklar demiştim. | Giant-1 | 2010 | |
| Han Sojin? Happy Credit here. | Han So Jin? Güler Para'dan arıyorum. | Giant-1 | 2010 | |
| Ohh... Yes! Director Hwang. | Evet, Müdür Hwang. | Giant-1 | 2010 | |
| Our background check is complete. | Geçmiş kontrolünüzü tamamladık. | Giant-1 | 2010 | |
| You can just bring us a copy of your account book. | Hesap defterinizin kopyasını getirebilirsiniz. | Giant-1 | 2010 | |
| Yes, I'll bring it tomorrow. | Peki, yarın getiririm. | Giant-1 | 2010 | |
| Bait is taken! | Yemi yuttular! | Giant-1 | 2010 | |
| Found a way to target Hwang Jeongyeon? | Hwang Jeong Yeon'u hedefleyecek bir yol bulabildin mi? | Giant-1 | 2010 | |
| I can get my hands on all her money in a month. | Önümüzdeki aya kalmadan bütün parasını alabilirim. | Giant-1 | 2010 | |
| Quite confident. | Kendine güvenin tam. | Giant-1 | 2010 | |
| Anything I snitch will be mine... | Aşırdığım her şey benim olacak. | Giant-1 | 2010 | |
| I should give my best. | Elimden geleni yapmalıyım. | Giant-1 | 2010 | |
| You don't have much time. | Fazla vaktin yok. | Giant-1 | 2010 | |
| Success or failure, you only have one month. | Başar veya başarama, tam bir ay vaktin var. | Giant-1 | 2010 | |
| Is Baekpa doing well? | Baekpa'nın sağlığı yerinde mi? | Giant-1 | 2010 | |
| And you as well. | Peki ya siz? | Giant-1 | 2010 | |
| Ohh... Good to hear. | Duyduğuma sevindim. | Giant-1 | 2010 | |
| I had this fine ginseng I got from an acquaintance of mine... | Tanıdığım birinden gayet iyi ginseng buldum. | Giant-1 | 2010 |