English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 21389
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Dad, where are you going? | Baba, nereye gidiyorsun? | Geimui Yeowang-1 | 2006 |  |
| You...don't forget me so quickly. | Beni...çok çabuk unutma. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| You…don't love another girl. You can't love another girl. | Başka bir kıza aşık olma. Başka birini sevemezsin. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| You… | Seni... | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| When are you going to stop playing around with my daughter? | Ne zaman kızımla oyun oynamayı keseceksin? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Let go of him. You don't have the right to grab him like that. | Gitmesine izin ver. Ona böyle davranmaya hakkın yok. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I won't say much. Just forget him. | Sana daha fazla söylemeyeceğim. Unut onu. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Eun Seol, it may be your father's last wish. Forget him! | Eun Seol, bu babanın son dileği olabilir. Unut onu! | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I don't have the courage to... I don't have the courage. | Cesaretim yok. Cesaretim. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Can you forget her? | Onu unutabilir misin? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| You can't forget her can you? | Onu unutamaz mısın? 1 | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Is there any other way? 1 | Başka yol var mı? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| If you can't control it, if you can't do it right, why did you start? | Kontrol edemeyeceksen ve doğru olanı yapamayacaksan, neden başladın? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| It's all my fault... my fault. | Hepsi benim hatamdı. Benim. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Mom, will you have a drink with me? | Anne, benimle içer misin? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Be my drinking friend tonight. | Bu gece benim içki arkadaşım ol. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| [Seoul Hotel President Kang Jae Ho, Irregular Business Operation Files] | [Seul Otel Başkanı Kang Jae Ho'nun, Kanunsuz İşlerinin Dosyası] | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Because of your daughter, I'm letting you off. | Kızın sayesinde, seni rahat bırakacağım. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| You're now alive only in my memories. | Artık sadece anılarımda yaşayacaksın. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| What do you think he's doing right now? I miss him. | Sence şu anda ne yapıyordur? Onu özledim. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Oppa, how long do you think it will take for me to forget about him? | Upa, onu unutmam ne kadar zaman sürecek? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| What if I can never forget him? | Ya onu hiç unutamazsam? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Don't try to force yourself. | Kendini zorlamaya çalışma. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Think the way your heart wants you to. Miss him if your heart wants you to. | Kalbinin sesini dinle. Kalbin özlemeni istiyorsa, onu özle. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| And if your heart is frustrating you, you can come have a drink with me. | Kalbin moralini bozuyorsa, benimle içmeye gelebilirsin. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| You guys having fun? | Eğleniyor musunuz? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| It's been a while. Nice to see you. | Uzun zaman oldu. Seni gördüğüme sevindim. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| You deserve that! | Sen buna layıksın! | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Let's see the end to this today. | Bugün bunu sonlandıralım. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Because of you two, I now have the title of "divorced woman" with me. | İkiniz yüzünden, "dul" unvanına sahibim. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| If you like each other so much, why didn't you two just get married? | Birbirinizden bu kadar hoşlanıyorsanız, neden evlenmediniz? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Why did you drag me into it? | Neden beni buna sürüklediniz? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Leave when I ask nicely. | Güzellikle söylüyorken git. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| While I'm asking nicely, watch out with your feelings for that girl. | Sana güzellikle söylüyorken, bu kız için olan duygularına dikkat et. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Unni, Pil Suh Oppa is like my real brother. | Abla, Pil Suh benim gerçek abim gibidir. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| You're really pulling my legs. Can't you see that he likes you as more than that? | Benimle dalga geçme. Seni bir abiden daha çok sevdiğini göremiyor musun? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| You two, acting like siblings, don't think you can fool people. | İkiniz kardeş gibi davranıp, insanları aptal yerine koyduğunuzu düşünmeyin. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Oh yeah, your boyfriend is really handsome. | Bu arada, erkek arkadaşın çok yakışıklı. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| There's no way that he would waste my blood earned money because of his love. | Aşkı yüzünden benim zorluklarla kazandığım paramı çöpe atamaz. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Oh, my partner is here. | Ortağım gelmiş. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I was going to come see you soon. | Sizi görmeye gelmeliydim. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Really? What for? | Gerçekten mi? Ne için? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Just...I'll just tell you the truth. | Sadece...sadece gerçekleri söyleyeceğim. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I fell in love with President Kang Jae Ho's daughter. | Başkan Kang'ın kızına âşık oldum. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| So? You want to just leave Kang Jae Ho alone? You want to quit our work? | Yani? Kang Jae'yu rahat bırakmak mı istiyorsun? Ortaklığımızı bırakmak? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I'll return the money you invested. | Yatırdığınız parayı geri ödeyeceğim. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Just…give me some time to get some money back first. | Sadece...ilk fırsatta ödemem için bana biraz zaman verin. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| What if I say I can't do that? | Ya kabul etmezsem? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I'm sorry, then…do what you wish. | Üzgünüm, öyleyse...yapmak isteğiniz şeyi yapın. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| This bastard. Who is he trying to play with? Killing a guy like you isn't hard. | Serseri. Kim olduğunu sanıyor? Senin gibi birini öldürmek zor değil. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| It's decided then. I guess I'll go the sauna with Kang Jae Ho. | Öyleyse karar verildi. Sanırım Kang Jae Ho'yla saunaya gideceğim. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| After taking care of it all, it's possible to return everything in three months. | Dikkatli olduktan sonra, üç ayda her şeyi eskiye döndürmek mümkündür. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| It's going to save the Seoul Hotel. Trust me and sponsor us please. | Bu Seul Otel'i kurtaracak. Lütfen bana güvenin ve finansör olun. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Then, please give me a call after you've thought about it. | Öyleyse, bunun hakkında düşündükten sonra beni arayın. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Hi. This is Chase. Yes. | Merhaba. Ben Chase. Evet. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Well, trust should be first and profit comes next, right? | Pekâlâ, önce güven gelmeli ve sonra kar gelir, değil mi? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| It's going to take some time to raise a fund, | Ödeneği yükseltmek biraz zaman alacak... | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| but it seems a master fund is good enough to invest this much. | ...ana ödenek böyle bir yatırım için yeterince iyi görünüyor. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I will send someone to negotiate this deal. Let's go for it. | Anlaşmayı görüşmesi için birisini göndereceğim. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| How long are you going to be on his side like this? | Ne zamana kadar onun yanında olmaya devam edeceksin? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Until he achieves what he wants, I guess. | O istediğini başarana kadar, sanırım. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I think you care for him too much. You better be careful. | Onunla fazla ilgilendiğini düşünüyorum. Dikkatli olman en iyisi. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| If you're really in love with someone, you mustn't be afraid of risks, don't you think? | Eğer birisine gerçekten aşıksanız,... | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Thank you Simon. Thanks for believing in him. | Teşekkürler Simon. Ona inandığın için minnettarım. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Kang Eun Seol, it seems I'm going to have my hands full because of you. | Kang Eun Seol, senin yüzünden çok meşgul olacak gibi görünüyor. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Are you going to stay here all night too? | Bütün gece de burada mı kalacaksın? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I can only stand it by working. | Ben sadece çalışarak ayakta kalabilirim. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Oppa…I think I was so selfish to you. I'm sorry, to you and to Unni. | Upa, sanırım size karşı çok bencildim. Sa Man Da ve sana karşı. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I didn't break up with her because of you. Don't feel burdened by it. | Ondan senin yüzünden ayrılmadım. Bu yüzden kendini cezalandırma. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I won't. What kind of a little sister would feel burdened by her brother? | Yapmayacağım. Ne tür bir kız kardeş abisine sıkıntı vermek ister ki? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I will keep leaning on you, tease you, and get angry at you for little things. | Senin sataşmalarına, kızgınlıklarına ve bu tür küçük şeylerine tahammül edeceğim. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Let's work. | Çalışalım. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| This white part is the baby. | Bu beyaz kısım bebek. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| You can see it right? Hold on… | Görebiliyor musun? Bekle... | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Can you hear it? This is the child's heartbeat. | Bunu duyabiliyor musun? Bu da bebeğin kalp atışları. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Shin Jeon, I'm scared…I'm afraid. | Shin Jeon, korkuyorum. Çok korkuyorum. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| The nutrients in clams are good for the liver. | Deniz taraklarındaki besinler karaciğer için iyidir. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| You're always tired, so eat mine too. | Her zaman yorgunsun, bu yüzden benimkilerini de ye. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I don't think you have to worry about it. | Bunun için endişelenmeniz gerektiğini düşünmüyorum. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Oh, Miss. | Küçükhanım. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| As the number of investors has been increasing for a while now, | Bir süredir yatırımcıların sayısı artıyor. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| we've received news that widespread industry professionals are looking into our hotel. | Endüstri uzmanlarının genel olarak otelimizi araştırdığı haberini aldık. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| This all shows how intelligent you are. | Bu da sizin ne kadar zeki olduğunuzu gösterir. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Please pay extra attention to the parties during the holiday. | Lütfen tatil esnasındaki gruplara ekstra özen gösterilsin. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Make sure you take care of the rumors about President Kang amongst the workers. | Çalışanlar arasında Başkan'la ilgili dedikodularla ilgilenildiğinden emin olun. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| On whose side do I need to 'dance'? | Kimin tarafında yer almam gerekiyor? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| It seems that President Lee has decided to smile to President Kang. | Başkan Lee, Başkan Kang'ın tarafında olmaya karar vermiş gibi görünüyor. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| My in law... | Dünürüm... | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I didn't know, but think about it. | Bilmiyordum ama bunun hakkında düşündüm. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Do I look like someone who would compromise to put my in law down? | Ben dünürümü riske atacak birine benziyor muyum? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I'm a businessman, and he told me to trust him, so I'm only guilty of giving him the money. | Ben bir iş adamıyım. Ona güvenmemi söylemişti. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Both you and I won't end up in a good place after we die. | Her ikimizde öldükten sonra cennete gitmeyeceğiz. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| What's wrong? I'm offering a win win situation for both of us. | Sorun ne? İkimize de kazanmayı öneriyorum. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| So, what is it that you want from me? | Öyleyse, benden istediğin nedir? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| We got betrayed by such a man, we can't just sit here when both our eyes are opened. | O adam tarafından ihanete uğradık,... | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Let's breaks him into two pieces. | Onu parçalara ayıralım. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| It seems he's going to have to squeeze his brain for this decision. | Karar için beynini zorlaması gerekiyor gibi görünüyor. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| We can have Mr. Na finish it up. Why did you come? | Bay Na'yla bitirebilirdik. Sen neden geldin? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Did you cry again? | Yine mi ağladın? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I didn't cry… | Ağlamadım. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
