English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 21352
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Why did you act like that to that woman? | O kadına karşı neden öyle davrandın? | Geimui Yeowang-1 | 2006 |  |
| She didn't act to my liking. | İstediğim gibi hareket etmedi. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| She tried to button up your dress, what's not to like there? | Elbisenin düğmelerini kapatmaya çalıştı, bunda beğenmeyecek ne var? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Why are you so uptight? | Neden böyle sinirlisin? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Wouldn't you be surprised if someone suddenly touched you? | Biri aniden sana dokunsa, şaşırmaz mıydın? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I don't think that was all. | Sadece bunun yüzünden olduğunu sanmıyorum. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Was it him? | Oydu değil mi? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I can tell by just looking at your eyes. | Sadece gözlerine bakarak bunu söyleyebilirim. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Do you want to hide it...because you love someone else's man? | Başkasının erkeğini sevdiğini saklamak mı istiyorsun? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Yeah, I liked someone else's man.I didn't know he was already taken. | Evet, başkasının erkeğinden hoşlandım. Başkasıyla olduğunu bilmiyordum. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Is that why you acted so foolishly? | Böyle aptalca davranmanın nedeni bu muydu? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| What do you know? Why do you even care? | Sen ne biliyorsun ki? Neden ilgileniyorsun? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Do you know how stupid you looked, the way you acted in front of them? | Onların önünde böyle davranarak ne kadar aptal göründüğünü biliyor musun? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I know, I know too well. | Biliyorum, çok iyi biliyorum. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| The man I love is with his girlfriend in front of me, isn't it natural that I'm angry? | Sevdiğim adam, önümde kız arkadaşıylaydı, kızgın olmam doğal değil mi? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Then go argue about it with that guy. | Öyleyse gidip, bunu o adamla tartış. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Why are you taking out your anger at Joo Won, who doesn't know anything? | Neden sinirini Joo Won'dan alıyorsun? O hiçbir şey bilmiyor. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Is that the only way you can act? | Yapabildiğin tek şey bu mu? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Yeah, that's the only way I can act. | Evet, yapabildiğim tek şey bu. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| That's why that guy played you! | O adamın seninle oynamasının nedeni de bu! | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Take back what you just said. | Söylediğini geri al. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I went overboard. | Ölçüyü kaçırdım. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Don't think what you know is all there is. | Orada olan her şeyi boş ver. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| You must be really happy, it looks like Joo Won really trusts you. | Gerçekten mutlu olmalısın, Joo won sana gerçekten güveniyor gibi. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Kang Eun Seol, you must have really thought about me. | Kang Eun Seol, benim hakkımda çok düşünmüş olmalısın. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| That's why that guy played you. | O adamın seninle oynamasının nedeni de bu! | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Ahjusshi, please turn the car around. | Bayım, lütfen arabayı çevirin. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Let go. | Kolumu bırak. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| What if I don't? | Ya bırakmazsam? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Does your girlfriend know about this? | Kız arkadaşın bunu biliyor mu? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Do all rich princesses make things up, and assume they're right? | Tüm zengin prensesler... | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Park Joo Won isn't my girlfriend. | Park Joo Won benim kız arkadaşım değil. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Let's go out. | Haydi, dışarı çıkalım. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| You probably have a lot of things you want to hear from me. | Büyük olasılıkla benden duymak istediğin birçok şey var. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| When I pretended not to know you, did you never think that there was a reason why? | Seni tanımıyormuş gibi davrandığımda,... | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| For one hour, even for one minute if you trusted me, you should have believed there was a reason. | Bir saat için, hatta bir dakika için bile bana güvendiysen,... | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| In this world, there are a lot of ticklish mouths. | Bu dünyada, çok fazla alıngan var. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| If they get to know that I like you, and connect it with the sponsorship, your father can end up in a bad situation. | Senden hoşlandığımı ve finansörlükle ilgili bağlantımı bilirlerse,... | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| From our view, there are a lot of things that the hotel lacks for our sponsorship. | Bizim açımızdan, finansörlük için otelin birçok açığı var. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| If a scandal starts while the votes are going through... | Oylama yapılırken, skandal başlarsa,.... | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| they're going to oppose the sponsorship and try to cancel it. | ...onlar finansörlüğe karşı çıkıp, bunu iptal edebilirler. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Overall, your father would get on the wrong side of all this, then how would I look to him? | Genel olarak,... | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Eun Seol...with an important event ahead, you can't make any personal or bad situations. | Eun Seol...önemli olayların öncesinde, kötü ve kişisel şeyler yapamazsın. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Can you now understand why I pretended not to know you? Ditzy girl . | Seni tanımıyormuş gibi davranmamın nedenini anlıyor musun? Sersem kız. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| If you explain it to me, "Oh, I'm sorry. I didn't know," should I act like that? | Bana bunu açıkladığında, "Üzgünüm. Bilmiyordum!" mu demeliyim? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Were you that confident about me? | Benim hakkımda kendinden emin miydin? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Yeah, I was confident about you. | Evet, senin hakkında kendimden emindim. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Pil Suh, do you want to talk? | Pil Suh, konuşmak ister misin? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Did you expect me to forget about you? | Seni unuttuğumu mu sanıyordun? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Kang Eun Seol, don't avoid my eyes and look at me. | Kang Eun Seol, gözlerini benden kaçırma ve bana bak. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Let's not hide it, let's not keep it a secret. | Artık hiçbir şey saklamayalım. Hiç sır olmasın. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| The way I was shaken up by you, you were shaken up by me too. | Gözümü seninle açtım, sende benimle açtın. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Yeah, I was shaken up. I thought you could be someone special. | Evet, gözüm açıldı. Senin özel biri olduğunu düşünmüştüm. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| But... you didn't say a thing before I left New Zealand | Ama...Yeni Zelanda'dan ayrılmadan önce hiçbir şey söylemedin. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Do you know how surprised and disappointed I was? | Ne kadar şaşırdığımı ve hayal kırıklığına uğradığımı biliyor musun? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| If you respected me even a teeny bit, you should've told me in New Zealand. | Eğer bana ufacık bir değer verseydin, bunu bana Yeni Zelanda'da söylerdin. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| You're really bland standing there all stoic and arrogant. | Gerçekten kibar ama kibirlisin. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Being with him for 1 hour 20 minutes... | Onunlayken, 10 saat 10 dakika gibi geldi. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| It seems like a long time since my heart felt that way. | Onunla olduğumda kalp atışım hızlanıyordu. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Kang Jae Ho, you need to die in front of me. | Kang Jae Ho, önümde ölmelisin. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| The way my father took his life in front of me... | Gözlerimin önümde babamın hayatını aldığın gibi, sana da... | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| You too…. I will make it that way. | ...aynısını yapacağım. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| What motive does he have? | Gerekçesi ne? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Why is he investing in my company? | Şirketimle neden ilgileniyor? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I am about to meet Kang Jae Ho. 1 | Yakında Kang Jae Ho'yu göreceğim. 1 | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Let me introduce to you. | Sizi tanıştırayım. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| This is Vision's new President. | Vision'un Başkanı. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| It has... Nice to meet you. I am Lee Shin Jeon. | Biz.. Tanıştığımıza memnun oldum. Ben Lee Shin Jeon. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Why did you pretend that you don't know me? | Neden beni tanımıyormuş rolü yapıyor ki? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Do both of us look compatible? | Birlikte iyi görünüyor muyuz? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| You jerk. | Pislik. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Hasn't it occurred to you that there's a reason why I was pretending not to know you? | Seni tanımıyormuş gibi davranmamın nedenini anlıyor musun? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Are you so full of yourself!? | Kendinden emin miydin? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Do you want me to forget you? | Seni unuttuğumu mu sanıyordun? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Let's not hide it anymore. | Haydi artık hiçbir şey saklamayalım. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Don't hide it. | Hiç sır olmasın. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Just like how my heart has been shaken. | Gözümü seninle açtım. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Don't you feel the same way too? | Sende aynısını hissetmiyor musun? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Yes, I have been shaken. | Evet, gözüm açıldı. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I hope that you'll be able to have a special place in my heart. | Senin özel biri olduğunu düşünmüştüm. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Leaving New Zealand without any words... | ...Yeni Zelanda'dan ayrılmadan önce hiçbir şey söylemedin. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Do you know how worried I was? | Ne kadar şaşırdığımı ve hayal kırıklığına uğradığımı biliyor musun? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Seeing your arrogant face really turns me off. | Senin kibirli yüzünü görmek keyfimi kaçırıyor. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I am no longer interested in such selfish and arrogant man like you. | Artık senin gibi bencil ve kibirli bir adamla ilgilenmiyorum. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Move away. | Kenara çekil. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Kang Eun Seol. | Kang Eun Seol. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| There are only you in my mind. | Kalbimdeki tek kişi sensin. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I think of you when I'm walking. | Yürürken seni düşünüyorum. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I think of you when I'm busy with work. | İşlerimle meşgulken seni düşünüyorum. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I only think of you while I'm sleeping. | Uyurken bile sadece seni düşünüyorum. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| This woman, Kang Eun Seol, has already entered my heart. | Sen Kang Eun Seol, kalbime çoktan girdin. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| So I can only remain calm. | Bu yüzden sakin kalabiliyorum. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Hoping that you'll become my woman. | Benim kadınım olmanı umuyorum. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I will never let you leave me again. | Senin beni tekrar bırakmana izin vermeyeceğim. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Let me advise you. | Sana bir öğüt vereyim. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| You are too full of yourself. | Kendini çok beğenmiş birisin. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I'm afraid you'll hurt Eun Seol's heart. | Eun Seol'un kalbini kırmandan korkuyorum. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| You better not see her. | En iyisi onunla görüşmemen. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Please let go of her hand. | Lütfen onun elini bırak. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I said let go of her! | Onu bırakmanı söyledim! | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
