Search
English Turkish Sentence Translations Page 20687
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Cutting engines. | Motorları durdurun. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
At south bank now. | Güney kıyısına. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
All quiet sir. | Temiz, efendim. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Wait. I think I hear something. | Bekleyin. Bir şey duydum sanki. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
We have tango in sight. | Görüş alanında bir araç var. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
All teams move out. Go go go. | Bütün ekipler, harekete geçin. Yürüyün. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Stop the truck. Stay where you are. | Kamyonu durdurun. Geçici ve uzaysal bozulmalar hâlen mevcut. Bu bölgeye giriş yasak. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Out! Out! Get out! | Çık dışarı! | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Hands where I can see them! | Ellerini görebileceğimiz bir yere koy! | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Packed bears? | Ne bu? Tanrım, neler oluyor? Pandalar demek. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I assume you checked inside of them. | Herhalde içlerine de bakmışsındır. Geleceğimizi biliyorlardı. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Somewhere they made a switch. | Bir yerde aktarma yapmışlar. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Joseph Smith. | Joseph Smith. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Began working for the shipping company | Konteynır doldurulmadan 1 hafta önce nakliye şirketinde çalışmaya başlamış. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
a week before the container was packed. | Lanet olsun! Hadi ama. Nereye gidiyoruz? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
He had access to the container. | Konteynıra giriş yetkisi vardı. Geçmişte bilimle de ilgilenmiş. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Customs has him back and forth | Alışveriş için son 1 yılda 8 kez Budapeşte'ye gidip gelmiş. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Other local agents on the operation? | Operasyonda başka yerel ajan var mı? Coscarelli ve Scrimm. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Coscarelli and Scrimm. | ...hayatın tam bir kâbus. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Page 47. | Sayfa 47. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Weight of the container after pickup was 1306 pounds. | Konteynır kalkış sırasında 592 kiloydu. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
The weight when it arrived in Germany | Nakliyeden önce Almanya'ya vardığında ise, 589 kilo. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
That's seven pounds. | Yaklaşık 3 kilo fark var. Nereye gitti bu 3 kilo? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Let's get a medic in here! | Doktor çağırın hemen! | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
What'd you give him? | Ona ne verdin? Mike, bence buraya gelsen iyi olur. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
One round of Eppy. Intermittent cardiac arrest. | Eppy. Ara ara kalp durması. Daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim. Sorun ne, nine? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Pupils fixed one minute dilating the next. | Göz bebekleri büyümeye devam ediyor. Nabız atışı nasıl? Asistol. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Charge the paddles. we'll start at 200. | Şok cihazını hazırlayın. 200 ile başlayacağız. Onun bunun... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Phillip! | Phillip! Phillip, neler oluyor? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
We don't know. Is he gonna be okay? | Bilmiyoruz. İyileşecek mi? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Is it a heart attack? | Kalp krizi miymiş? Şu anda tek yapabileceğimiz beklemek. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Clear! | Açılın! | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
All right. Again, let's go to 300. | Tekrar. 300'e çıkarın. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
V.fib. Clear! | Ventriküler fibrilasyon. Açılın! | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
We gotta open him up pump the heart manually. | Kalbe ulaşıp elle pompalamalıyız. Hazırlayın. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Scalpel. | Eğer beni öldüreceksiniz... Bisturi. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Saw. | Bıçkı. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Retractor. | Ekartör. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
We got something. | Oldu. Kalbi atıyor. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
It happened in my office two hours ago. | Zamanda sıçrama gibi bir şey. 2 saat önce ofisimde oldu. Bir bardak çay, lütfen. Elbette. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
It wasn't a heart attack. | Kalp krizi değilmiş. En azından bildiğimiz kalp krizlerinden değil. Burada bir kriz içerisindeyiz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
At least not in the traditional sense. | Bir ceset geliyor. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
They cordoned off the area. | Bölgeyi kapattılar. Elimizde bilgiler mevcut. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
But ID's been here already. | ...bilincinin yerinde olduğundan emin. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Said the thing isn't communicable. | Ama o şey tanımlanamıyor. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
The thing? | O şey? Ona da geleceğiz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
You have any gum? No Walter. | Sakızın var mı? Yok, Walter. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Mints? No. Later. | Nane şekeri? Hayır, sonra. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Agent Loeb returned | Ajan Loeb geçen hafta Frankfurt'taki bir operasyondan dönmüştü. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Do you know him at all? No. | Onu tanıyor musun? Hayır. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
He collapsed. | Yere yıkıldı. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Thought it was a seizure at first | İlk başta nöbet geçiriyor sandım ama bariz şekilde acı çekiyordu. Ajan Loeb geçen hafta Frankfurt'taki bir operasyondan dönmüştü. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Didn't seem like a heart attack either. | Ama kalp krizine de benzemiyordu. Hiç kimse ne olduğunu anlamadı. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
None of us know now either. | Halen de anlamış değil. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
How are his vital signs? Weakening. | Kalp ritmi nasıl? Zayıf. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Dr. Bishop. | Dr. Bishop. Neyse, iyi ki geliyorsun. Doğru düzgün görüşmeyeli çok uzun zaman oldu. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
What you're about to see... | Birazdan görecekleriniz... Halen de anlamış değil. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I don't know if you've seen anything like it before. 1 | Daha önce böyle bir şey gördünüz mü bilmiyorum. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
But I'm hoping you have. | Umarım görmüşsünüzdür. Umarım yardım edebilirsiniz. Tereyağı bıçağı ile. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
The man lying in that room is not just a colleague. | İçeride yatan adam sadece bir meslektaş değil. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
He's a friend. | Bir dost. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Do you have any mints? | Hiç nane şekeriniz var mı? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
This is spectacular. | Bu olağanüstü bir şey. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
"Spectacular." | Olağanüstü mü? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I'm sure he'd be thrilled to hear your diagnosis. | Eminim bu teşhisini duysa o da çok sevinirdi. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Does that look... Look familiar? | Göz atmaya değer diye düşündüm. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I'm simply admiring the design. | Bütün boş zamanını orada... Tasarıma hayran kaldım. Biraz yardımı olurdu. Yılbaşı ışıkları. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Looks like the hybrid result of genetic manipulation. | Gen tahrifi melez bir ürün ortaya çıkarmış. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Symmetrical its central body mass. | Merkezi hacim kitle simetrik. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
If indeed it is an organism at all | Eğer bu sahiden bir organizma ise bütün kalbi sarmalaması için tasarlanmış. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
A series of tendrils. | Sarılmaya yarayan filizler. Kadın nazi soykırımından kurtulanlardan biriymiş. Soykırımdan kurtulanlardanmış. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
A root system. | Kökler. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Don't you see it? | Görmüyor musunuz? Ne kadar da güzel. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Not so much, no. | Bence pek güzel değil. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Do you think you can remove it? | Bunu oradan çıkartabilir misin? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Oh, I'd be willing to try. But not here. | Denemek için can atıyorum. Ama burada olmaz. 1 | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
My breath is atrocious. | Nefesim berbat kokuyor. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I was deconstructing in my head | Kafamda bu dizayna yakın bir şeyler tasarlıyordum. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
the approach to designing something like this. | Yani, gerçekten orada değildin. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
And...and two things occurred to me | Hastaneden gelirken aklıma 2 şey geldi. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
One...we could be dealing with something as simple | 1: Giyardiya duodenalis gibi basit bir şeyle karşı karşıya olabiliriz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
It's a single celled parasite | Hayvanların bağırsaklarında yaşayan tek hücreli bir asalak. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Common waterborne illness. | Su yoluyla bulaşır. Bay Şeyi bağlayabilir miyiz... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Loeb. Loeb | Loeb. Loeb | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
To the vitals machine please? | ...organ makinesine lütfen? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
So you're saying that... that thing in his chest... | Yani diyorsun ki, kalbindeki o şey... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Is a parasite? Yes. Yes, perhaps. | ...asalak mı? Evet, olabilir. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
But with an exceptional means of attachment. | Ama asalaklardan farklı bir şekilde bağlı. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Typically, parasites use whole body insertion. | Tipik olarak, asalaklar bütün vücut eklerini kullanırlar. O hayvanlar için fazla geniş. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
This creature is unlike anything I've ever seen before. | Bu tip bir şeyi daha önce hiç görmemiştim. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
So we won't be able to truly examine it | O yüzden çıkartana kadar onu tam anlamıyla inceleyemeyeceğiz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Mitchel Loeb's recent case files as requested. | Mitchel Loeb'un istediğin dava dosyaları. Haydi, demek koca bir kuş arıyoruz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Oh, thanks Astrid. | Teşekkürler, Astrid. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
And his wife just arrived. | Karısı geldi. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
She asked to speak with you. | Seninle konuşmak istiyor. Bu sabit diskin plakaları erimiş sanki. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I'm gonna talk to her in the office. | Onunla ofiste konuşacağım. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
You said that two things occurred to you. | Aklına 2 şey geldiğini söyledin. Diğeri ne? Tam olarak ne olduğunu anlatır mısınız? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I would still really like some gum. | Biraz sakız hiç fena olmazdı. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Or some mints? | Ya da nane... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Thank you peter. | Teşekkürler, Peter. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |