English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 20316
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Good boy. Sorry you had to stay here alone all day. | Aferin oğluma. Bütün gün burada yalnız kaldığın için özür dilerim. | Frankenweenie-1 | 2012 |  |
| What's the matter, boy? Are you okay? | Ne oldu, oğlum? İyi misin? | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Hmm. You're a little low. | Biraz bitkinsin. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Are you hungry, boy? | Acıktın mı, oğlum? | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| All right, here. Let's top you up. | Gel bakalım, biraz yükleyelim seni. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| MRS. FRANKENSTEIN: Victor? Could you come down here, please? | Victor? Aşağı gelir misin lütfen? | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Your friend is here. | Arkadaşın geldi. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Edgar, what are you doing here? | Edgar, ne arıyorsun burada? | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| I know. What? | Biliyorum. Neyi? | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Know what? You know. | Neyi biliyorsun? Biliyorsun. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| I think I know what you know I know. | Bildiğimi bildiğin şeyi biliyorum bence. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Look, I don't know what you think I know, but I don't know it. | Neyi bildiğimi düşündüğünü bilmiyorum ama bilmiyorum. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Your dog is alive! | Köpeğin yaşıyor! | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| I know it is so impossible, but you did it. | Asla mümkün olmadığını biliyorum ama yapmışsın. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| You did it! | Yapmışsın! | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| So, show me how, or I'll tell everyone. | Ya bana nasıl yaptığını gösterirsin ya da herkese söylerim. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Oh, Mrs. Frankenstein! Shh. | Bayan Frankenstein! | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| May I have a cookie, please? | Bir kurabiye alabilir miyim lütfen? | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Oh. Yes, of course. | Tabii ki. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| (WHISPERS) All right, come on. | Tamam, gel hadi. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| I think the wind and the lightning are part of the same thing, | Rüzgâr ve yıldırım aynı şeyin parçası sanırım. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| some kind of strange force. | Tuhaf bir enerjinin. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| But the wind isn't strong enough to bring an animal back from the dead. | Ama rüzgâr bir hayvanı diriltmek için yeterince güçlü değil. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| For that, you need lightning. | Bu yüzden de yıldırım lazım. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| So when can I do it? | Ben ne zaman yapabilirim peki? | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| You can't. This isn't an experiment. It's my dog. | Yapamazsın. Bu bir deney değil. O benim köpeğim. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Show and tell, Victor. | Göster ve anlat, Victor. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| You show me, and I won't tell. | Sen bana gösterirsen ben de kimseye anlatmam. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| CLERK: Can I help you, young man? | Yardımcı olabilir miyim, delikanlı? | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| I'd like to buy a fish. | Bir balık almak istiyorum. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Certainly. Which one? | Elbette. Hangisini? | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| This one. | Şunu. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| What happened to it? What did you do? | Ne oldu ona? Ne yaptın? | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| I don't know. It should have worked. | Bilmiyorum. İşe yaraması lazımdı. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| It's invisible. It's an invisible goldfish. | Görünmez olmuş. Görünmez bir Japon balığı. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Why is it invisible? I have no idea. | Niye görünmez ki? Hiç bilmiyorum. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| You can't tell anyone. You understand that, right? | Kimseye anlatmayacaksın. Anladın, değil mi? | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Not until we figure out how it works. | Nasıl olduğunu çözene kadar olmaz. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| How are we supposed to see an invisible goldfish? | Görünmez bir Japon balığını nasıl göreceğiz ki? | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Put your finger in. You can feel it. | Parmağınızı sokunca hissedeceksiniz. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Let me see it. | Ben de bakayım. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| It's my science project, and it's top secret! | Benim bilim projem bu ve çok gizli. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Yeah? Well, our science fair project is even cooler. | Öyle mi? Bizim bilim projemiz daha süper. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| What is it? Double top secret. | Nedir? İki katı çok gizli. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Sea Monkeys? | Deniz maymunları mı? | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| BOB: We got to come up with something better. | Daha iyi bir şey bulmamız lazım. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Bigger. I know. | Biliyorum. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| The science fair is in two days. | Bilim fuarı iki gün sonra. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| You're the smart one! I know. | Akıllı olanımız sendin! Biliyorum! | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Okay, okay. Sit still. Shh. | Tamam, tamam. Kıpırdamadan dur. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Sparky, no! Shh. No! Shh! | Sparky, hayır! Olmaz. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Sorry, boy, but we can't risk anyone seeing you again. | Üzgünüm, oğlum ama kimsenin seni görmesine izin veremeyiz. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Toshiaki says you have an invisible fish. | Toshiaki görünmez bir balığın olduğunu söyledi. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| No, he didn't. So, you don't? | Hayır, söylememiştir. Yok mu yani? | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| I didn't say that. Who said I did? | Öyle bir şey demedim. Öyle bir şey dediğimi kim dedi? | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Toshiaki says it's your science fair project. | Toshiaki bilim fuarı projen olduğunu söyledi. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| If it was, I couldn't tell you. | Öyle olsaydı sana söylemezdim. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| So it isn't, | Yani öyle mi... | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| or it is? | ...değil mi? | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| (STAMMERS) I'm confused. | Kafam karıştı. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Do you have an invisible fish? | Görünmez bir balığın var mı? | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| But you have to keep it a secret. | Ama kimseye söylemeyeceksin. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Swish your finger around. You can feel it. | Parmağını sok, hissedeceksin. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| It's just water. There's nothing there. | Sadece su, başka bir şey yok burada. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| No, it's invisible. | Hayır, o görünmez. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| I don't know what kind of game you and Victor are playing, | Victor'la ne tür bir oyun çevirdiğinizi bilmiyorum... | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| but that trophy will be mine. | ...ama o ödül benim olacak. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Something's wrong with my fish! | Balığıma bir şey oldu! | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| What is it? It's not there any more. | Ne oldu? Yerinde yok artık. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Maybe it just hopped out. Did you have the lid on it? | Zıplayıp çıkmıştır belki. Kapağını kapamış mıydın? | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Yes, ever since | Evet, sizin evden... | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| I left your house. | ...çıktığımdan beri kapalı. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| I mean, it was there when I went to bed. | Ben yatarken oradaydı. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| I'm thinking maybe they don't last. | Belki de uzun ömürlü olmuyorlardır. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| They're only there for a little bit and then they're gone. | Kısa bir süre için dönüp tekrar ölüyorlardır. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| No! Sparky! | Hayır! Sparky. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Sparky! (YIPS) | Sparky! | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Don't worry. I can fix that, too. | Merak etme. Bunu da düzelteceğim. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Good night, boy. | İyi geceler, oğlum. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Are you sure this is going to work? | Bunun işe yarayacağından emin misin? | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| No. That's why it's called an "experiment." | Hayır. Bu yüzden buna "deney" deniyor. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| We have to (GRUNTS) collect data. | Veri toplamamız gerek. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Do we have to collect it on me? | Benim üzerimden toplamak zorunda mıyız? | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Ready? No. | Hazır mısın? Hayır. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| We could use a test dummy or something. | Test mankeni falan kullanabilirdik. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Computer simulation. | Bilgisayar simülasyonu. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| ...four, three, two... | ...dört, üç, iki... | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| I have to pee! ...one. | İşemem lazım! Bir. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| It's working! It's working! | Çalışıyor! Çalışıyor! | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| What were you boys doing on the roof? | Çatıda ne yapıyordunuz?! | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Science. Science. | Bilim. Bilim. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| MR. BURGEMEISTER: As mayor of New Holland, | New Holland belediye başkanı olarak... | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| you have entrusted me with your safety. | ...güvenliğinizden beni sorumlu kıldınız. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| So I can't sit idly while a teacher endangers our children. | Bu yüzden bir öğretmenin çocuklarımızı tehlikeye atmasına kayıtsız kalamayacağım. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| The man is a menace! | Adam tehlike arz ediyor! | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| MAN: She's right! He's crazy! | Doğru söylüyor. Adam kafayı yemiş! | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Have you looked through this science book they're using? | Kullandıkları fen kitabına baktınız mı hiç? | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| Apparently Pluto isn't good enough to be a planet any more. | Anlaşılan Plüton bir gezegen olmak için yeterli değilmiş artık. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| (HARRUMPHS) When I was a kid, Pluto was a great planet. | Ben küçükken Plüton harika bir gezegendi. | Frankenweenie-1 | 2012 | |
| This guy comes along and rewrites the rules! | Adam gelip kuralları yeniden yazıyor! | Frankenweenie-1 | 2012 | |
