Search
English Turkish Sentence Translations Page 20115
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Looks like your new princess got cold feet, Dmitry. | Galiba yeni prensesinin gözü yememiş Dmitry. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
I believe that the only thing that can kill us | Bana sorarsan bizi sadece bu hâllere sokan silah öldürebilir. Henry benim yüzümden mi izin aldı? Bir saniye, ne? O da ne demek? | Forever-1 | 2014 | ![]() |
I still never summoned up the courage to test my theory. | Teorimi test etme gücünü hâlâ... | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Be a sport... let me know if you work up the nerve. | İyi biri ol ve cesaretin olunca bana haber ver. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
St. Timothy's medical group, | St. Timothy Sıhhiye Grubu'ndan arşiv bölümünü aradınız. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
I'm trying to find a woman who may have worked | New York hastanelerinde çalışmış olması muhtemel bir bayanı arıyorum. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
a nurse, circa 1985. | 1985 dolaylarında bir hemşireyi. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
She was my mother. | Annemdi kendisi. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Oh, I'm sorry, sir, but to access employee records | Üzgünüm bayım ama çalışan arşivlerine ulaşmak için... | Forever-1 | 2014 | ![]() |
we need a formal request from the police | ...polis departmanından veya adli tabip ofisinden resmi bir istek almamız gerekli. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Uh, listen, I'll call you back. | Tekrar ararım ben. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Abraham, who was that? | Abraham, kimle konuşuyordun? Kimseyle. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
What's her name? | Adı ne bakalım? Sırrımı öğrendin. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
You know, this may come as a shock to you, | Bu diyeceğim sende şok etkisi yaratabilir... | Forever-1 | 2014 | ![]() |
but some people prefer to spend their evenings | ...ama bazı insanlar gecelerini bir kadın eşliğinde geçirmek ister. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
not locked away in solitude. | Yalnız bir şekilde odalarına gömülerek değil. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
What have you been doing downstairs, anyway? | Aşağıda neler yapıyordun? | Forever-1 | 2014 | ![]() |
I was... reading about the life cycle of maggots. | Kurtçukların yaşam süreleri hakkında bir yazı okuyordum. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Truly a thrilling subject. | Çok heyecan verici bir konu. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
I only tore myself away to get a bottle of water. | Sadece bir bardak su içmek için keyifsizce hareket ettim. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Well, I'll let you get to it, then. | O zaman seni alıkoymayım ben. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Are you ready? | Hazır mısın? Ne ummam gerektiğini bilmiyorum. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Trust me, you'll like it. | İnan bana seveceksin. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Oh, my God, that's, um... | Aman Tanrım bu... Ev yapımı paella. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
With each bite, you'll swear | Aldığın her ısırıkta, Seville sokaklarında... | Forever-1 | 2014 | ![]() |
you were on the streets of Seville. | ...olduğuna yemin edeceksin. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Well, I'll have to take your word for it. | Bu dediğine inanacağım. Oraya hiç gitmedim. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
I've never been anywhere. Really? | Hiçbir yere gitmedim ben. Sahi mi? | Forever-1 | 2014 | ![]() |
I happen to know a man with a plane. | Uçak sahibi birini tanıyorum. Beni İspanya'ya mı götürmek istiyorsun? | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Doesn't have to be Spain. | Orası şart değil. Gözlerini kapa. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
point at a spot on the globe, and we'll go. | Gezegenden bir yeri göster ve oraya gidelim. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
You know, I have heard of schemes like this... | Bunun gibi gizli kapaklı şeyler duymuştum. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Rich millionaire men trying to whisk a girl away | Zengin milyoner adamlar bir kızı kapıp kaçmaya çalışır,... | Forever-1 | 2014 | ![]() |
using his money and charm... | ...parasını ve cazibesini kullanır. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
And my good looks. Don't forget good looks. | Bir de benim yakışıklılığımı. Yakışıklığını demeyi unutma. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
You got to admit, it does sound tempting, doesn't it? | Kabul et şimdi, kulağa kışkırtıcı geliyor değil mi? | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Hanson. Hey, what's up? | Hanson. Ne oldu? | Forever-1 | 2014 | ![]() |
You're ditching me for another body? | Bir ceset yüzünden beni yine ekiyor musun? | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Well, part of one, at least. | Sebeplerinden biri diyebiliriz en azından. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Sorry to call you so late, | Bu saatte aradığım için üzgünüm ama... | Forever-1 | 2014 | ![]() |
but I figured a guy like you | ...senin gibi birinin baleye gitme fırsatını kaçırmayacağını düşündüm. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
You know me well. | Beni iyi tanıyorsun. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Hope Isaac wasn't too upset that you left. | Gittiğin için umarım Isaac fazla üzülmemiştir. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
How did you know I was with Isaac? | Isaac'in yanında olduğumu nereden bildin? | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Let me guess... You smelled his cologne? | Dur tahmin edeyim, parfümünün kokusunu mu aldın? | Forever-1 | 2014 | ![]() |
No, it's just, uh, you seem happy. | Hayır. Çok mutlu görünüyorsun da. Mutlu olduğunu görmek güzel. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Something tells me it's not going to last. | İçimden bir ses fazla uzun sürmeyecek diyor. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
How'd the press get here so fast? | Basın nasıl bu kadar çabuk gelebilmiş? | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Oh, a bunch of 'em were in the audience, | Bir kısmı seyirciler arasındaymış zaten. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
covering the retirement of this ballerina, 1 | Balerinin emekliliği hakkında yazı yazıyormuş. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Odessa Koza something. | Odessa Koza bilmem ne adında. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Kozlova. | Kozlova. Ukraynalı, 35 yaşında, Baş Balerin ünvanı verilen... | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Ukrainian, 35, one of 12 living ballerinas | Düşüncelerini kendine sakla istersen. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
It's the equivalent of being a queen. | Kraliçe olmakla eşdeğer bir şey. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, well, Her Majesty's farewell performance | Majestenin veda gösterisi... | Forever-1 | 2014 | ![]() |
came to a screeching halt when this thing showed up. | ...bu şey olduğunda ani bir sona gelmiş. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Any idea who it belongs to? | Ayağın kime ait olduğuna dair fikri olan? | Forever-1 | 2014 | ![]() |
A dancer, obviously. | Belli ki bir dansçıya ait. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
And judging by the dome of her foot, | Ayak kubbesine bakarak çok yetenekli olduğunu diyebilirim. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
5'4", female, | 1.60 cm, bayan ve ten rengine bakarak... | Forever-1 | 2014 | ![]() |
I'd say that she was of Latin origin... Mexico, perhaps. | ...Latin veya Meksika kökenli diyebilirim. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Or Cuba? | Küba da olabilir mi? Eva Selgas ile tanışın. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Only dancer who failed to show for the performance. | Gösterisini yapamayan tek dansçı. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Fellow ballerinas said she left rehearsal 'round 3:00 | Balerin arkadaşları provalardan 15:00 civarında ayrıldığını söyledi. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
but didn't tell anyone where she was going. | Ama kimseye nereye gittiğini söylememiş. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Killer must have nabbed her sometime after that | Katil onu çıktıktan sonra yakalamış ve ayağını doğramış olmalı. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
"Hacked" is the wrong word. | "Doğramış" yanlış bir kelime. Kemiklerdeki testere dişleri... | Forever-1 | 2014 | ![]() |
that the killer used some kind of saw. | ...katilin aynı testereyi kullandığının göstergesi. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
And judging by the blood coagulation, | Kandaki pıhtılaşmaya bakarak kesim işlemini... | Forever-1 | 2014 | ![]() |
I'd say the amputation was made antemortem. | ...onu öldürmeden önce yapmış diyebilirim. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
You mean she was still alive when it was cut off? | Yani ayağı kesilirken kız hâlâ hayatta mıydı? 1 | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Yes, but I doubt she suffered long. | Evet ama fazla acı çektiğini sanmam. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
With her arcuate artery severed, | Kavisli atardamarı yarıldığına göre... | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Eva must have likely bled to death within minutes. | ...Eva dakikalar içinde kanlar içinde kalarak ölmüş olabilir. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
But I'd need to see the body to confirm that. | Ama bunu doğrulamak için cesedi görmeliyim. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Well, gonna be a bit of a problem with that. | Bu biraz zor olacak. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
We haven't found it yet. | Cesedi daha bulamadık. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
We compared the blood at the scene | Olay yerindeki kanla Eva'nın tıbbi kayıtlarını karşılaştırdık. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
The foot was definitely hers. | Ayak kesinlikle ona aitmiş. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Have we notified her family? | Aileye bildirildi mi? | Forever-1 | 2014 | ![]() |
We're trying, but I.N.S. is having | Uğraşıyoruz ama Göçmenlik Büro'su izlerini bulmakta zorluk yaşıyor. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Turns out Eva's from El Cerro. | Eva, El Cerro'luymuş. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
It's one of the worst slums in Havana. | Havana'nın en kötü kenar mahallelerinden. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
You know, it's a pretty odd background for a ballerina. | Bir balerine göre epey tuhaf bir geçmişi var. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
It's not odd. It's impressive. | Tuhaf falan değil. Gayet etkileyici. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
To make it out of a neighborhood like that takes determination. | Öyle bir mahalleden iyi yerlere gelmek azim gerektirir. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Well, and a whole lot of talent, too. | Bir de büyük bir yetenek tabii. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
She was about to become the first ever Prima ballerina | Küba kökenli ilk Baş Balerin olmak üzereymiş. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
And there's no sign of her body? | Ve cesedinden hiç iz bile yok mu? | Forever-1 | 2014 | ![]() |
No. I talked to all the stage managers | Hayır. Bütün sahne yöneticileri ve arkadaşlarıyla konuştum. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Nobody saw anything suspicious. | Kimse şüphelendirici bir şey görmemiş. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
And a search of the theater turned up empty. | Tiyatro araştırması da bir fayda sağlamadı. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Our killer must have cut off her foot in one location, | Katilimiz ayağını başka bir yerde kesip olay... | Forever-1 | 2014 | ![]() |
then dumped it at the scene. | ...yerine atmış olmalı. İşte harika bir açıklama. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Who are we looking at? | Gözümüz kimin üzerinde? Şimdilik kimsenin. Teknik olarak... | Forever-1 | 2014 | ![]() |
a murder investigation without a body. | ...bu cesedi olmayan bir cinayet soruşturması. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
The mayor's already called me twice. | Belediye başkanı daha şimdiden 2 kez aradı beni. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
He wants homicide on this. | Cinayet Masası'nın ilgilenmesini istiyormuş. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Until we find this girl's body, | Kızın cesedini bulana dek bu hikâye devam edecek. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Do whatever it takes. | Ne gerekiyorsa yapın. | Forever-1 | 2014 | ![]() |