Search
English Turkish Sentence Translations Page 19735
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| She's under a legal guardian. | Yasal vesayet altındaymış. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Guess who the guardian is? | Bilin bakalım velisi kim? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Solicitor Nils Bjurman. The owner of the murder weapon in Enskede. | Avukat Nils Bjurman. Enskede'deki cinayet silahının sahibi. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| She was already violent in primary school. Psychiatric treatment as a teen. | Kadın okuldayken zaten saldırganmış. Ergenlikte psikiyatrik tedavi görmüş. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| We think she supports herself through prostitution. And documented violent tendencies. | Hayatını fahişelikle kazandığını düşünüyoruz. Şiddete meyilli olduğu da belgelenmiş. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| A connection to the couple in Enskede? Not yet. | Enskede'deki çiftle bir bağlantısı var mı? Şimdilik yok. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| She has periodically been employed by Milton Security. | Milton Güvenlik Şirketi'nde çalışıyormuş. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| What kind of work? Don't know ... cleaner or something, maybe. | Ne yapıyormuş orada? Bilmiyorum. Sanırım temizlik falan. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Do we have Salander's address? Lundagatan in Södermalm. | Elimizde Salander'ın adresi var mı? Lundagatan, Södermalm'da. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Stop! Police! Cross the street. | Dur! Polis. Sokağı ablukaya alın. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Have you arrested Salander? No, we're waiting for backup. | Salander'ı tutukladınız mı? Hayır, destek ekibini bekliyoruz. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| How long will it take? Don't know. Five or ten minutes. | Ne kadar sürer gelmeleri? Bilmem ki. Beş ya da on dakika. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Why should it take so fucking long? That's the way it is. It's ok. | Niye bu kadar uzun sürüyor? Prosedür bu. Sakin ol. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Call me. I'll call when we're done. | Ararsın beni. İşimiz bitince ararım. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Hookers have no class anymore. | Orospuların da kalitesi kalmamış artık. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| They look more fucked up every day. Would you pick her up? | Her geçen gün daha sikik bir hal alıyorlar. Sen çakar mıydın buna? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| There has to be a simpler way. | Daha basit bir yolu olmalı. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Why call in the storm troopers to catch one small fish? | Küçük bir balığı yakalamak için ne diye koca bir ekip yığıyoruz? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| The girl is 150cm tall and weighs 40kg. | Kız 150 cm boyunda, 40 kilo. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| We're in but the apartment is empty. | İçeri girdik ama daire boş. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Smells of fresh paint here. | Burası taze boya kokuyor. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| How's the kitchen renovation? | Mutfak tadilatı nasıl gidiyor? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| It's expensive. Takes forever to get finished. | Oldukça pahalı. Hiç de bitecek gibi görünmüyor. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Faste? Yes? | Faste? Efendim? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Why did it say "Salander Wu" on the door? | Niye kapıda "Salander Wu" yazıyor? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| There's been a party. | Burada bir parti varmış. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| I don't think Salander lives here. All mail is addressed to Miriam Wu. | Salander'in burada yaşadığını sanmıyorum. Bütün mektuplar Miriam Wu adına. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Prescription, also issued to Miriam Wu. | Ayrıca reçete de Miriam Wu'ya yazılmış. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| And nothing for Salander. | Salander'e ait hiçbir şey yok. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Hello, this is Bjurman. Please leave a message and I'll get back to you. | Merhaba, ben Bjurman. Lütfen mesaj bırakın, sizi arayacağım. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| I gave her assignments until eighteen months ago. | 18 ay öncesine dek ona görevler veriyordum. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| What kind of work? | Ne tür görevler? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Research, personal inquiries. She has her own company. | Araştırma, kişisel talepler. Kendi şirketi var. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| The Lisbeth Salander I think of hasn't gone beyond elementary school. | Düşünüyorum da, bence Lisbeth Salander ilkokuldan sonra okumamıştır. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| According to her file, she can't handle this kind of work. | Dosyasına göre bu tür şeylerle pek alakası yok. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Papers are one thing; people another. | Belgelerde yazanlarla insanlar farklıdır. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| You seem to have respect for her. For her skills. | Ona saygı duyuyor gibisin. Sadece yeteneklerine. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Do you know where I can get hold of her? | Onu nerede bulabileceğimi biliyor musun? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| What's she suspected of? | Onu neden arıyorsunuz? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| She never came here? | Buraya gelmedi mi? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| No. She worked from home. | Hayır, evinden çalışıyordu. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Met with clients only rarely. | Müşterileriyle nadiren görüşür. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Maybe ... What? | Belki... Ne? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| She worked for a journalist who sought her now and then. | Ara sıra onu arayan bir gazeteci için çalışıyordu. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| A journalist? Mikael Blomkvist. | Gazeteci mi? Mikael Blomkvist. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Sorry, I have to take this. | Pardon, buna bakmam lazım. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Yes, Modig, what is it? | Evet Modig, ne buldun? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Snap one from that angle as well, so we get it properly. | Bir de bu açıdan çek, hiçbir detayı kaçırmayalım. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| She's in there. | Modig içeride. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Thanks. My coffee craving was about to kill me. | Sağ ol. Kahve krizim öldürecekti beni. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Bjurman, and an empty Magnum bullet box. We're checking it for prints. | Bjurman'ı ve boş bir Magnum mermisi kutusu. Parmak izi için kontrol ediyoruz. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| And copies of monthly reports on Salander, | Ayrıca Salander hakkında yazılmış aylık raporların kopyaları. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| which he's been sending to the Guardianship. | Bunları velayet makamına gönderiyormuş. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| According to the reports, Salander's basically an angel. | Raporlara göre Salander resmen melekmiş. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| I'm confused. According to Faste, she's a psychopath. | Kafam karışıtı. Faste'ye göre o kız tam bir psikopat. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| According to Armanskij, she's a skilled researcher. | Armanskij'ye göre ise yetenekli bir araştırmacı. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| We've turned him around. There's something you should see. | Adamı inceledik. Görmeniz gereken bir şey var. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| "I'm a sadistic pig and a rapist." | "Ben sadist bir domuz ve tecavüzcüyüm" | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| What do you think? Not a bad motive for murder. | Ne diyorsun? Cinayet için hiç de kötü bir sebep değil. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| No, it's quite unreasonable. | Hayır, oldukça mantıksız. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Lisbeth Salander has nothing to do with Dag and Mia. | Lisbeth Salander'ın Dag ve Mia ile hiçbir ilgisi yoktu. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| According to our information, you hired Salander as a researcher. | Ulaştığımız bilgilere göre, Salander'i araştırmacı olarak kiralamışlar. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Was she a good researcher? The best I've worked with. | İyi bir araştırmacı mıydı? Birlikte çalıştıklarımın en iyisi. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| What about her social handicap? What kind of handicap? | Sosyal açıdan sorunu neydi? Ne sorunu? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Psychiatric problems, guardianship ... Guardianship? | Psikiyatrik problemler, vasîlik... Vasîlik mi? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| I don't understand you and Armanskij. She's been a psychiatric case since her teens. | Seni ve Armanskij'yi anlayamıyorum. Bu kız gençliğinden beri psikiyatrik bir vakaymış. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| She's legally incompetent and has a documented violent disposition. | Yasal olarak yetersiz ve şiddete olan eğilimi belgelenmiş biri. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| She's had problems with authorities since she was little. | Küçüklüğünden beri otoritelerle sorunları olmuş. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Now she's reasonably suspected for triple murder. | Şimdi de üç cinayetin şüphelisi, ki bu gayet makul geliyor. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| And you and Armanskij are talking about her as if she were a little princess. | Ama sen ve Armanskij, onun hakkında sanki bir prensesmiş gibi konuşuyorsunuz. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Triple murder? | Üç cinayet mi? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| LISBETH 28 SOUGHT FOR THREE MURDERS | LISBETH 28 YAŞINDA ÜÇ CİNAYETTEN ÖTÜRÜ ARANIYOR. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| SOUGHT FOR THREE MURDERS IN ENSKEDE | ENSKEDE'DE ÜÇ CİNAYET. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| HUNTED FOR THREE MURDERS | ÜÇ CİNAYETTEN ARANIYOR. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| JOURNALIST BLOMKVIST FOUND THE MURDER VICTIMS | GAZETECİ BLOMKVIST CİNAYET KURBANLARINI BULDU. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| And you, Peter Teleborian, you call it a scandal | Sayın Peter Teleborian, şimdi sizin söyleyecekleriniz daha çok önem kazandı. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| That she didn't receive necessary care. | Tedavi görmemiş olmasını skandal olarak mı nitelendiriyorsunuz? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| I don't really discuss individual patients | Münferit olaylar hakkında yorum yapmam. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| But some very complex cases require skilled care. | Ama bazı karmaşık olaylarda nitelikli tedaviye ihtiyaç duyulur. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| I can only regret that three people died | Sadece psikiyatrik tedavilerdeki bütçe kesintilerinden ötürü... | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| As a result of budget cutbacks in psychiatric care. | ...üç kişinin hayatını kaybetmesinden ötürü üzgün olduğumu söyleyebilirim. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| So the woman should be kept locked up? | Yani bu kadın, kilit altına mı alınmalı? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Some patients should be in hospitals, not in society. | Halkın arasında serbestçe dolaşmak yerine özel bakım gerektiren hastalar vardır. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Thanks, Pontus Levin. And thanks, Peter Teleborian | Teşekkürler, Pontus Levin. Size de teşekkürler, Peter Teleborian. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Chief Medical Officer at St. Stephen's child psychiatric clinic | Cinayetlerin zanlısı olarak aranan kadın, daha önce... | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| where the wanted woman was treated earlier. | ...Aziz Stephen Çocuk Psikiyatrisi Kliniği şefi tarafından tedavi edilmişti. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| This afternoon another person was found murdered. | Bu öğleden sonra başka bir kurban daha bulundu. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| The 56 year old socially committed solicitor was found shot in his apartment. | 56 yaşında, toplum hizmetine kendini adamış bir avukat evinde ölü bulundu. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Police are investigating if the murders are connected. | Polis bu cinayetlerin bağlantılı olup olmadığını araştırıyor. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| The dead journalist, Dag Svensson, worked for the journal, Millennium | Kurbanlardan biri, Blomkvist'in editörü olduğu... | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Where Mikael Blomqvist is editor. | ...Millennium dergisinde çalışıyordu. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| According to Blomkvist, Svensson was about to write about | Blomkvist, Svensson'ın güvenlik ve bilgisayar korsanlığı... | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| IT security and hackers. | ...hakkında bir makale yazacağını söyledi. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| It's a great loss for his family, his colleagues | Ailesi ve arkadaşları için çok büyük bir kayıp... | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| and the whole journalist community. | ...ve tabii ki tüm gazetecilik camiası için de. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| A brutal attack on free society. | Özgür topluma yapılmış vahşice bir saldırı. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| Why'd you tell them that? Because it's true. | Bunu onlara neden anlattın? Çünkü gerçek bu. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| One of Dag's specialties was hacking. | Bilgisayar korsanlığı Dag'ın uzmanlık alanlarından biriydi. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| We'd agreed that it would be his next case. | Onun bir sonraki konusunun bu olacağında anlaşmıştık. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | |
| And I want to find a certain person before the police does. | Ve ben de bunu yapan kişiyi polisten önce bulmak istiyorum. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 |