Search
English Turkish Sentence Translations Page 19696
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
This doesn't happen very often, does it? | Pek sık olmaz dimi? | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
I su... | B benc... | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
I suppose it's... | Bence bu... | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
It's quite rare, yeah. | Oldukça nadir,evet. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
I hate myself. | Kendimden nefret ediyorum. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
Are you going to work? | İşe mi gidiyorsun? | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
No, actually... OK, this is going to sound crazy | Hayır,aslında... Tamam,kulağa çılgınca gelicek ama | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
but I think that I should take your number | numaranı almayı ve | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
and I think I should call it, | aramayı hatta, | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
and I think I should ask you if you want to go out for a drink with me. | istiyorsan dışarıda benle bir şeyler içmek isteyeceğini merak ediyorum. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
Fuck me! You've got a boyfriend? | Siktir! Sevgilin mi var? | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
No, we broke up quite recently, actually. | Hayır,aslında yeni ayrıldık ve, ve... | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
My God. I'm so sorry/really pleased. | Tanrım. Çok üzüldüm gerçekten. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
How the hell did he manage to fuck that up? | Ne yaptıda her şey sıçıp batırdı? | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
'Power rarely gives up without a fight... | 'Güç savaşmadan pes etmez... | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
'..particularly in places where there are divisions of tribe, | '..ve özellikle ırkları güçlü olan yerlerde, | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
'divisions of sect. | ırk farklılıkları. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
'We also know that populism can take dangerous turns. | Halkçılığın zor virajlardan geçtiğini biliyoruz. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
'And there will be difficult days along the way. | Ve önümüzde zor yollar var. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
'From the extremism of those who would use democracy | Dindarından demokrasi yanlısına kadar. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
'to deny minority rights to the nationalism that left...' | azınlık haklarını reddetmekten ulusalcılığa kadr...' | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
What are you doing? Nothing! | Ne yapıyorsun? Hiç bir şey! | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
I know what you were doing. I was watching the news. | Ne yaptığını biliyorum. Haberleri izliyordum. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
What was he talking about, then? | O zaman haberlerde ne vardı? | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
What? Please, I just need to hear this. | Ne? Lütfen, bilmem lazım. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
What was he talking about? | Ne hakkında konuşuyordu? | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
Iraq. | Irak. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
Don't say anything. | Hiç bir şey söyleme. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
And please don't stop me leaving. | Ve gitmeme engel olma. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
Please don't! OK. | Lütfen! Tamam. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
Look, I've really tried to be there for you through this. | Bak atlatabilmen için hep yanında oldum. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
You can't say I haven't tried. | Yapmadığımı söyleyemezsin. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
Don't say anything. And please don't contact me | Hiç bir şey söyleme. ve lütfen benimle iletişim dahi kurma. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
or turn up at my house drunk in your underwear. It won't work this time. | iç çamaşırının içinden kendini tatmin etmen bu sefer işe yaramayacak. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
I'm taking that posh shampoo. | Bu pahalı şampuanı alıyorum. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
He was talking about democ... | O demokrasi hakkınd... | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
He was just... | O gerçekten... | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
...really kind and supportive with my work. | ...çok kibar ve yardımcı birisiydi. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
He'd cook all the time, run baths, hoover. | Yemekleri hazırlar, evi toparlar,yerleri süpürürdü. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
He'd laugh at all of my jokes. | Åakalarımın hepsine gülerdi. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
He was really great with my family, my friends loved him. | Ailemle gerçekten iyi geçinirdi, arkadaşlarım bile onu severdi. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
Plus, he was really fucking affectionate. | Aynı zamanda çok sevimliydi. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
Sounds like a dickhead. Yeah. | Tambir ahmakmış. Evet. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
So, was that, like, "You CAN have my number," or...? What are we...? | Yani,tüm bunlar, "Numaramı alabilirsin," mi ...? Ne demek oluyor..? | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
Yes. Yeah, I guess that's a yes. | Evet,evet,Sanırım alabilirsin. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
My gosh. Great.... | Tanrım. harika.... | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
Put that in there. | Buraya kaydet. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
And I'll be sure to treat you like a nasty little bitch. | ve sana küçük tatlı bir sürtük gibi davranıcam. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
That was a joke. No, I know. | Åakaydı. Hayır,biliyorum | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
I know! OK. I was, like, "Oh!" | Biliyorum! Tamam,ben sadece, "Eh!" | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
OK. Great! | Tamam. Harika! | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
I'll buzz you, then? | Seni ararım,o zaman? | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
OK. OK. 1 | Tamam. Tamam. 1 | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
I can't stop smiling. Sorry, I... | Gülmeyi durduramıyorum. Pardon,ben.. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
It's OK. | Problem değil | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
I'll go. | Gitmem gerek. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
Thank you for coming in today. | Bugün geldiğin için teşekkürler. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
We really appreciate you considering us | Bizi önemsediğin için çok müteşekkiriz. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
for your small business start up loan. | küçük iş yerin için özel kredi. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
No problem. | Sıkıntı değil. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
I've read your application form. | Başvuru formunu okudum. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
Thank you. It was... | Teşekkürler. Biraz... | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
OK, that wasn't my intention, but... | Tamam,amacım bu değildi ama... | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
As you are probably aware, | Seninde bildiğin üzere, | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
we haven't had the opportunity to support many | bayan işverenlere henüz destek verme | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
any women led businesses since the... | fırsatımız yok burada ki... | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
Sexual harassment case. | Cinsel taciz davası. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
The sexual harassment case. | Cinsel taciz davası. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
Are you all right? Yeah, sorry. I just... | İyi misin? Evet,sadece,kusura bakmayın.. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
I ran from the station, so I'm just a bit hot. | İstasyondan buraya kadar koştum, biraz ateşim var. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
I'm really excited about... Water? | Gerçekten çok merak ediyorum... Su? | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
No, thanks. I'm fine. | Hayır,teşekkürler.İyiyim. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
Actually, yeah, water would be great. If I could... | Aslında,evet su iyi olabilir Eğer... | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
Sure. There are a couple of details that we need to iron out, | Tabi. Sadece bir kaç pürüz kaldı, | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
and one or two bits and pieces I'm going to need to see some more on. | ve de bir kaç parça daha fazlasını görmem lazım. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
It says in here | Burada diyor ki | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
that you opened a business with your partner... | partnerinizle birlikte işyeri açmak istediğinizi... | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
I'm sorry, that kind of thing won't get you very far here any more. | Üzgünüm ama böyle bişey seni burada tutmaya yetmez. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
No, sorry. I thought I had a top on underneath. | Hayır,üzgünüm içimde bir şey var sandım. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
Yeah, OK. No, seriously. In this case, genuine accident. | Evet, Tamam. Hayır,ciddiyim. Sadece bir kazaydı. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
I can see, given our history, why you might think... | Görüyorum,şimdi de, ne yapmaya çalıştığını... | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
No! Seriously, I wasn't trying to. I was hot. | Hayır! Ciddiyim,sadece çok sıcaklamıştım. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
I take this kind of thing very seriously. | Böyle şeyleri çok ciddiye alırım. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
I'm not trying to shag you! Look at yourself! | Seni ayartmaya çalışmıyorum! Kendine bir bak! | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
No, you don't understand. I NEED this... | Hayır,anlamıyorsun İHTİYACIM VAR... | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
I need this loan. Please, just leave. | Bu krediye ihtiyacım var. Lütfen,gidin. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
Perv. Slut. | Sapık. Sürtük. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
'The lecture will commence shortly.' | Konferans kısa süre sonra başlayacaktır. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
My sister. She's uptight and beautiful and probably anorexic, | Kız kardeşim. Çok sinirli güzel ve muhtemelen anoreksik, | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
but clothes look awesome on her, so... | ama her kıyafet yakışıyor... | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
You're almost late. | Neredeyse geç kaldın. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
Had to do a flash poo in Pret. | Pret'de ani bokum geldi. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
Christ. Did you wash your hands? | İsa. Ellerini yıkadın mı? | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
My God! You are disgusting! Fucking hell. | Tanrım! İğrençsin!\Sikeyim seni. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
Of course I washed my hands. It's not like I grew up without a mother. | Tabii ki yıkadım. Annesiz büyümemle alakası yok. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
Heard from Dad? No. | Babam mı öğretti? Hayır. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
Dad's way of coping with two motherless daughters | Babam iki annesiz kızıyla başa çıkmaya çalışırdı. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
was to buy us tickets to feminist lectures, | feminist konferanslara gitmemiz için bilet alırdı, | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
start fucking our godmother and eventually stop calling. | vaftiz annemizle yatmaya ve bizi aramamaya başladı. | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |
You look tired. Thanks. I've been sleeping really well recently. | Yorgun görünüyorsun. Teşekkürler. Son zamanlarda çok sık uyuyorum | Fleabag-1 | 2016 | ![]() |