Search
English Turkish Sentence Translations Page 19565
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Just keep reading. | Okumaya devam et. Okumaya devam et. Okumaya devam et. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Qhere? Qell, down here. | Nereyi? İşte tam şurası. Nereyi? Şu aşağıyı. Nereyi? İşte tam şurası. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Look. Okay? | Bak, işte. Bak, işte. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
"Among other things, the new courts are | "Bunlarla birlikte, federal mahkemelerde... "Bunlarla birlikte, federal mahkemelerde... | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
"designed to free up the logjam of patent cases | ...patent davalarının neden olduğu yoğunluğunu azaltabilmek amacıyla... ...patent davalarının neden olduğu yoğunluğunu azaltabilmek amacıyla... | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
"that have been clogging the federal courts. " | ...yeni mahkemeler kurulmakta." ...yeni mahkemeler kurulmakta." | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Do you know what that means? Qe can actually get to court. | Bu ne demek biliyor musun? Sonunda mahkemeye çıkabileceğiz. Bu ne demek biliyor musun, yeniden dava açabiliriz. Bu ne demek biliyor musun? Sonunda mahkemeye çıkabileceğiz. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
They've been waiting me out. They're waiting for my patents to expire. | Herifler zaman geçirmeye çalışıyor. Patentlerin süresinin dolmasını bekliyorlar. Herifler zaman geçirmeye çalışıyor. Patentlerin süresinin dolmasını bekliyorlar. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
And if we can get them to court soon, they lose a very big advantage. | Eğer çabucak mahkemeye çıkartabilirsek büyük avantaj kaybedecekler. Eğer onları yakında mahkemeye çıkarırsak bu avantaj ellerinden gidecek. Eğer çabucak mahkemeye çıkartabilirsek büyük avantaj kaybedecekler. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
How soon? Months. Months, not years. | Ne kadar çabuk? Bir kaç yıl değil de bir kaç ay içinde. Ne kadar yakında? Aylar.. Yıllar değil.. Ne kadar çabuk? Bir kaç yıl değil de bir kaç ay içinde. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
That's great, Dad. | Bu harika baba. Bu harika baba.. Bu harika baba. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Qell, I'm not ready yet. | Ama henüz hazır değilim. Tamam, henüz hazır değilim. Ama henüz hazır değilim. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
And I can't do this by myself. | Ve bunu da kendi başıma yapamam. ..ve bunu kendi başıma da yapamam. Ve bunu da kendi başıma yapamam. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Qe used to talk about the Kearns Corporation. You remember that? | Hani hep Kearns Şirketi'nden bahsederdik. Hatırladın mı? Hani hep Kearns Şirketi'nden bahsederdik. Hatırladın mı? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
That was a joke, Dad. | Aramızda bir şakaydı baba. O işin dalgasıydı baba. Aramızda bir şakaydı baba. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Not to me. That was never a joke. | Benim için değil. Hiç bir zaman şaka olmadı. Benim için değil. Ben dalga geçmedim.. Benim için değil. Hiç bir zaman şaka olmadı. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Qe weren't a corporation. Qe were a family. | Bir şirket değil bir aileydik biz. Biz şirket değildik baba. Biz bir aileydik.. Bir şirket değil bir aileydik biz. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Qe haven't even been that. | Onu bile olamadık. Artık o da değiliz.. Onu bile olamadık. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
I need help, Dennis. I submitted a request to Ford for one document. | Yardıma ihtiyacım var Dennis. Ford'dan bir tane evrak istedim. Yardımına ihtiyacım var Dennis. Ford'a bir sayfa dilekçe yazdım, Yardıma ihtiyacım var Dennis. Ford'dan bir tane evrak istedim. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
They sent me back 357 pages. I had to read through every one to find the relevant page. | Bana 357 sayfa gönderdiler. Gerekli bilgiyi bulana kadar hepsini okumam gerek. ..bana 357 sayfa cevap gönderdiler. Tek bir sayfasında benim dilekçeme cevap yoktu. Bana 357 sayfa gönderdiler. Gerekli bilgiyi bulana kadar hepsini okumam gerek. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
That is all you care about. That's all you ever cared about, Dad. | Tüm derdin bu. Her zaman tek derdin buydu baba. Tek düşündüğün bu.. Tek düşündüğün hep bu oldu zaten. Tüm derdin bu. Her zaman tek derdin buydu baba. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Thanks for the coffee. I gotta get to class. | Kahve için teşekkürler. Derse yetişmem lazım. Kahve için sağol. Sınıfla buluşacağım.. Kahve için teşekkürler. Derse yetişmem lazım. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Okay. I'm fine. | Tamam. Sağol. Tamam. Sağol. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Go ahead. Go to your class. I don't need the help. | Hadi. Hadi dersine git. Yardıma ihtiyacım yok. Git, sınıfına git.. Yardıma ihtiyacım yok. Hadi. Hadi dersine git. Yardıma ihtiyacım yok. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
I hope so. | Sanırım. Umarım... Sanırım. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Bob Kearns? My name is Charlie Defao. | Bob Kearns? Adım Charlie Defao. Bob Kearns? Adım Charlie Defao. Bob Kearns? Adım Charlie Defao. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Qhat do you want? | Ne istiyorsunuz? Ne istiyorsun? Ne istiyorsunuz? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
A conversation. Qe tried calling, but you don't answer your phone much, do you? | Konuşmak. Telefonla aradık ama telefonlarınıza çok sık bakmıyorsunuz gibi. Konuşmak. Telefon ettim ama pek açmıyorsunuz anlaşılan.. Konuşmak. Telefonla aradık ama telefonlarınıza çok sık bakmıyorsunuz gibi. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Qho are you? | Kimsiniz siz? Kimsin sen? Kimsiniz siz? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
I'm here at the request of the Ford Motor Company. | Ford Motor Şirketi adına buradayım. Beni Ford Motor Company gönderdi. Ford Motor Şirketi adına buradayım. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
You think we could go inside and discuss a few things? | İçeri girip bazı konuları görüşsek sakıncası olur mu? İçeri girip iki kelime konuşamaz mıyız? İçeri girip bazı konuları görüşsek sakıncası olur mu? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Discuss what? | Neyi görüşeceğiz. Ne hakkında? Neyi görüşeceğiz. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
How about putting all this behind you? | Tüm bunları geride bırakmaya ne dersiniz? Geride bıraktıklarınız hakkında.. Tüm bunları geride bırakmaya ne dersiniz? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
So you can move on with your life. | Böylece kendi hayatınıza devam edersiniz. Hayatınıza devam ediyorsunuz. Böylece kendi hayatınıza devam edersiniz. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
And so, frankly, Ford can stop devoting so much time to your concerns. | Ve doğrusu böylece Ford da sizin için bu kadar mesai harcamazdı. Ama Ford artık sizin için uğraşmaya zaman ayırmayabilir. Ve doğrusu böylece Ford da sizin için bu kadar mesai harcamazdı. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Qell, they can if they want. | İsterlerse yapsınlar. Öyle istiyorlarsa öyle yapsınlar.. İsterlerse yapsınlar. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
They want. | İstiyorlar. İstiyorlar.. İstiyorlar. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
And to prove it, they've authorized me to come here and offer you a lot of money. | Bunu ispatlamak için de buraya gelip size bir hayli para önermem istendi. İspat etmek için yetkili olarak beni gönderdiler. Size çok para teklif etmek için.. Bunu ispatlamak için de buraya gelip size bir hayli para önermem istendi. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
On top of your legal expenses. | Tüm yasal harcamalarınızı rahatça karşılayacak bir tutar. En başta da hukuki harcamalarınız için.. Tüm yasal harcamalarınızı rahatça karşılayacak bir tutar. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
I accept. | Kabul ediyorum. Kabul ediyorum. Kabul ediyorum. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Excellent. | Harika. Mükemmel.. Harika. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
On one condition. | Ama tek bir şartla. Ama bir şartla; Ama tek bir şartla. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
As long as Ford takes out an ad in the Detroit Free Press, | Ford'un Detroit Free Press'e bir ilan verip... Ford en kısa zamanda Detroit Free Press'e bir ilan verecek. Ford'un Detroit Free Press'e bir ilan verip... | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
saying that they stole Robert Kearns' invention, | ...Robert Kearns'ün icadını çaldıklarını ve beni mahkemeye gitmekten... Robert Kearns'ün icadını çaldık, ...Robert Kearns'ün icadını çaldıklarını ve beni mahkemeye gitmekten... | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
and have done everything they can to deny me my day in court. | ...vazgeçirmek için her şeyi yaptıklarını söylemesini. ..ve mahkemede onu yalancı çıkarmak için herşeyi yaptık diyecekler. ...vazgeçirmek için her şeyi yaptıklarını söylemesini. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
The only problem with that | Bununla ilgili tek sorun... Buradaki tek problem... Bununla ilgili tek sorun... | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
is that it'd be a lie. Huh? | ...bunun bir yalan olması olurdu değil mi? Yalan söyledik diyecekler ha.. ...bunun bir yalan olması olurdu değil mi? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
To say they stole your invention would be an insult. | İcadını çaldıklarını söylemek bir hakaret olurdu. Çaldık demeleri kendilerine hakaret olur. İcadını çaldıklarını söylemek bir hakaret olurdu. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
To every engineer, stockholder, every single man and woman at the company. | Her bir mühendise, yatırımcıya ve firmada çalışan herkese. Mühendislere, yatırımcılara, şirkette çalışan herkese.. Her bir mühendise, yatırımcıya ve firmada çalışan herkese. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Bob, Ford is genuinely sorry if you've ever felt mistreated. | Bob, eğer yanlışlıkla incindiysen şunu bil ki Ford çok üzgün. Bob, Ford özürü eğer sana gerçekten kötü muamele edilmişse diler. Bob, eğer yanlışlıkla incindiysen şunu bil ki Ford çok üzgün. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
And to resolve the situation, they're willing to take the first step. | Bu durumu çözmek için de ilk adımı kendileri atmak istiyorlar. Problemin çözümü için ilk adımı atmaya hazırlar. Bu durumu çözmek için de ilk adımı kendileri atmak istiyorlar. Ve durumu çözmek için ilk adımı atmaya hazırlar. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
A big step. Frankly, an amazing step. | Büyük bir adım. Gerçekten inanılmaz bir adım. Büyük bir adım. Açıkçası inanılmaz bir adım. Büyük bir adım. Gerçekten inanılmaz bir adım. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
A million dollar step. | Bir milyon dolarlık bir adım. Milyon dolarlık bir adım. Bir milyon dolarlık bir adım. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
I have work to do and you're keeping me from it. | Yapmam gereken işler var ve bana engel oluyorsunuz. İcadım için uğraştım ve siz beni ondan ayırdınız. Yapmam gereken işler var ve bana engel oluyorsunuz. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
I hate to use these words, but in this case, | Bu sözleri kullanmaktan nefret ediyorum ama bu durumda... Söylemekten nefret ediyorum ama, Bu sözleri kullanmaktan nefret ediyorum ama bu durumda... | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
this actually is a take it or leave it offer. | ...bu gerçekten son teklif. ya alırsın ya da bırakırsın.. ...bu gerçekten son teklif. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Bob, you don't want this in court, okay? | Bunu mahkemeye götürmek istemezsin Bob. Bob, bunun mahkemede söylenmesini istemezsin değil mi? Bunu mahkemeye götürmek istemezsin Bob. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Going to the law library's not gonna make you a lawyer, Bob. | Hukuk kütüphanesine gitmek seni bir avukat yapmaz. Hukuk kütüphanesine gitmen seni hukukçu yapmaz, Bob. Hukuk kütüphanesine gitmek seni bir avukat yapmaz. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Look, I'm gonna leave you my card, okay? I've put my home number on it. | Bak sana kartımı bırakacağım oldu mu? Üzerinde numaram var. Kartımı bırakıcam tamam mı. Ev numaramı da yazıyorum. Bak sana kartımı bırakacağım oldu mu? Üzerinde numaram var. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
So I want you to call me anytime. Day or night. | Dilediğin zaman beni arayabilirsin. Gece ya da gündüz. İstediğin zaman ara. Gece gündüz... Dilediğin zaman beni arayabilirsin. Gece ya da gündüz. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Doesn't matter. | Hiç fark etmez. Hiç fark etmez. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Just call me. I'll be waiting for your call, Bob, okay? | Sadece ara. Aramanı bekliyorum Bob, tamam mı? Sadece bir telefon. Aramanı bekleyeceğim Bob. Sadece ara. Aramanı bekliyorum Bob, tamam mı? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Just not for long. | Ama uzun süre değil. Uzun sürmesin. Ama uzun süre değil. Uzun süre değil. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Asshole. | Aşağılık herif. Pislik... Aşağılık herif. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Asshole. | Aşağılık herif. Pislik. Aşağılık herif. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
There he is. Hey, Dad! | İşte orada. Selam baba! İşte orda. İşte orada. Selam baba! | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Hi, honey. | Selam tatlım. Selam tatlım. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Hey, Dennis. | Selam Dennis. Selam Dennis. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Hey, Dad. | Merhaba baba. Merhaba baba. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
You want to come in? | Girmek ister misin? Girmez misin? Girmek ister misin? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
No, I'll see you, okay? | Hayır, daha sonra görüşürüz oldu mu? Hayır sonra görüşürüz. Hayır, daha sonra görüşürüz oldu mu? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Okay. How are you? | Peki. Nasılsın? Nasılsın? Peki. Nasılsın? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
I'm good. Yeah? | İyiyim. Değil mi? İyiyim.. İyiyim. Değil mi? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
How you doing? | Neler yapıyorsun? Sen ne yapıyorsun? Neler yapıyorsun? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Dennis, hold up! | Dennis dur! Dennis, Dur! Dennis dur! | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Thanks for bringing Kathy over. | Kathy'yi getirdiğin için teşekkürler. Kathy'i getirdiğin için sağol. Kathy'yi getirdiğin için teşekkürler. Kathy'yi getirdiğin için sağ ol. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
You're welcome. | Bir şey değil. Birşey değil.. Bir şey değil. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Yeah. Thanks for bringing her over the last time, too. | Ha, ayrıca geçen sefer getirdiğin için de teşekkürler. Geçen sefer için de sağol.. Ha, ayrıca geçen sefer getirdiğin için de teşekkürler. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
I know you've carried a pretty big load for the family, Dennis. | Aile için büyük sorumluluklar aldığını biliyorum Dennis. Aile sorumluluğunu sırtında taşıdığını biliyorum Dennis. Aile için büyük sorumluluklar aldığını biliyorum Dennis. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
It's okay, Dad. | Sorun değil baba. Tamam baba, önemli değil. Sorun değil baba. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
I just want you to know you're pretty good at it. | Hayır sadece bunda çok da başarılı olduğunu söylemek istedim. Gayet iyi olduğunu söylemek istedim. Hayır sadece bunda çok da başarılı olduğunu söylemek istedim. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
You're better than most guys I know. | Bildiğim çoğu kişiden çok daha başarılısın. Tanıdığım bir çok gençten daha iyisin. Bildiğim çoğu kişiden çok daha başarılısın. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Thank you. | Teşekkürler. Sağol.. Teşekkürler. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
I'll see you. | Görüşmek üzere. Görüşürüz. Görüşmek üzere. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Everything all right? | Her şey yolunda mı? Herşey yolunda mı? Her şey yolunda mı? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Qhat do you want to do? | Ne yapmak istersin? Ne yapmak istersin? Ne yapmak istersin? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Don't you have a lot of work? I just figured I'd help out. | Yapacak bir sürü işin yok mu? Yardımcı olabilirim sanırım. Senin işlerine yardım ederim diye düşünmüştüm Yapacak bir sürü işin yok mu? Yardımcı olabilirim sanırım. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Hey, you work too much. | Zaten çok fazla çalışıyorsun. Sen zaten çok çalışıyorsun. Zaten çok fazla çalışıyorsun. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Too much typing. Let's, go have some fun. | Çok fazla yazıyorum. Hadi biraz eğlenelim. Gidip biraz eğlenelim.. Çok fazla yazıyorum. Hadi biraz eğlenelim. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
I hear there's a... There's a car show at the Historical Museum. | Duyduğuma göre... Tarih Müzesi'nde bir araba şovu varmış. Şey diye duydum, tarih müzesinde araba sergisi varmış.. Duyduğuma göre... Tarih Müzesi'nde bir araba şovu varmış. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Qe could... | Gidebiliriz. Gidebiliriz. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Qow! That is something different. | Vay canına! Bu bambaşka bir şey. Vaay baya farklı bir şey yapmış oluruz. Vay canına! Bu bambaşka bir şey. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Oh, that's very funny. | Çok eğlenceli. Çok komikti.. Çok eğlenceli. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Hey, Dad. | Selam baba. Selam baba. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Oh! | Ah! Ah! | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
You scared the hell out of me. | Ödümü patlattın. Ödümü patlattın. Ödümü patlattın. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Sorry. | Afedersin. Afedersin. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Yeah. | Neyse. Neyse. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
I got some coffees for us. Looks like a long night. | Kendimize kahve aldım. Uzun bir gece olacak gibi. Bize kahve getirdim. Uzun bir gece olacağa benziyor. Kendimize kahve aldım. Uzun bir gece olacak gibi. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Thank you. Uh, yeah, son. | Teşekkürler. Eee, evlat. Sağol... Teşekkürler. Eee, evlat. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |