• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 19494

English Turkish Film Name Film Year Details
Let's see... I'm gonna have to conjure up... 1 Bir bakalım... Bir canlandırmaya çalışayım 1 Bir bakalım... Bir canlandırmaya çalışayım 1 Bir bakalım... Bir canlandırmaya çalışayım 1 Firefly-1 2003 info-icon
Yeah, that's, that's gonna be difficult. Evet, zor olacak. Evet, zor olacak. Evet, zor olacak. Firefly-1 2003 info-icon
So did the feds come? There were no feds... Federaller mi geldi? Federaller yoktu... Federaller mi geldi? Federaller yoktu... Federaller mi geldi? Federaller yoktu... Firefly-1 2003 info-icon
...until I started singing. ...ta ki şarkı söylemeye başlayana kadar. ...ta ki şarkı söylemeye başlayana kadar. ...ta ki şarkı söylemeye başlayana kadar. Firefly-1 2003 info-icon
Oh, no! No, this is not... Olamaz! Hayır, öyle değildi... Olamaz! Hayır, öyle değildi... Olamaz! Hayır, öyle değildi... Firefly-1 2003 info-icon
What did you sing? This is not funny, this... Hangi şarkıyı söyledin? Komiklik olsun diye anlatmıyorum. Hangi şarkıyı söyledin? Komiklik olsun diye anlatmıyorum. Hangi şarkıyı söyledin? Komiklik olsun diye anlatmıyorum. Firefly-1 2003 info-icon
This is a morality tale about the evils of sake. Sake’nin zararları hakkında bir ders. Sake’nin zararları hakkında bir ders. Sake’nin zararları hakkında bir ders. Firefly-1 2003 info-icon
I would be there right now. Şimdi orada olacaktım. Şimdi orada olacaktım. Şimdi orada olacaktım. Firefly-1 2003 info-icon
I mean, it was, it was... Yani, ya... Yani, ya... Yani, ya... Firefly-1 2003 info-icon
It was either that or the national anthem. Reports vary. ...ya o ya da ulusal marş. Söylemler farklı. ...ya o ya da ulusal marş. Söylemler farklı. ...ya o ya da ulusal marş. Söylemler farklı. Firefly-1 2003 info-icon
You don't remember any of this? Hatırlamıyor musun? Hatırlamıyor musun? Hatırlamıyor musun? Firefly-1 2003 info-icon
I remember talking the feds out of telling my father... Babama söylememeleri için federalleri ikna etmeye çalıştığımı... Babama söylememeleri için federalleri ikna etmeye çalıştığımı... Babama söylememeleri için federalleri ikna etmeye çalıştığımı... Firefly-1 2003 info-icon
or paying the feds out of telling my father. ...ya da söylememeleri için rüşvet teklif ettiğimi hatırlıyorum. ...ya da söylememeleri için rüşvet teklif ettiğimi hatırlıyorum. ...ya da söylememeleri için rüşvet teklif ettiğimi hatırlıyorum. Firefly-1 2003 info-icon
I get fuzzy on the aspects. Ayrıntılar bulanık. Ayrıntılar bulanık. Ayrıntılar bulanık. Firefly-1 2003 info-icon
So, like, never? Well, no. Yani hiç? Evet. Yani hiç? Evet. Yani hiç? Evet. Firefly-1 2003 info-icon
Not ever, never? Hem de hiç? Hem de hiç? Hem de hiç? Firefly-1 2003 info-icon
Some orders allow shepherds to marry... Bazı mezhepler rahiplerin evlenmesine izin verir... Bazı mezhepler rahiplerin evlenmesine izin verir... Bazı mezhepler rahiplerin evlenmesine izin verir... Firefly-1 2003 info-icon
but I follow a narrower path. ...ama ben daha sınırlı bir yol izliyorum. ...ama ben daha sınırlı bir yol izliyorum. ...ama ben daha sınırlı bir yol izliyorum. Firefly-1 2003 info-icon
But I mean, you still got the urge. They don't... Demek istediğim, hâlâ arzu duyuyorsun. Yani... Demek istediğim, hâlâ arzu duyuyorsun. Yani... Demek istediğim, hâlâ arzu duyuyorsun. Yani... Firefly-1 2003 info-icon
cut it off or nothin'. ...kesmiyorlar değil mi? ...kesmiyorlar değil mi? ...kesmiyorlar değil mi? Firefly-1 2003 info-icon
No, I'm more or less intact. Hayır, yerinde sayılır. Hayır, yerinde sayılır. Hayır, yerinde sayılır. Firefly-1 2003 info-icon
I just direct my energy elsewhere. Enerjimi başka şeylere yönlendiriyorum sadece. Enerjimi başka şeylere yönlendiriyorum sadece. Enerjimi başka şeylere yönlendiriyorum sadece. Firefly-1 2003 info-icon
You mean like masturbatin'? Mastürbasyonu mu kastediyorsun? Mastürbasyonu mu kastediyorsun? Mastürbasyonu mu kastediyorsun? Firefly-1 2003 info-icon
I hope you're not thinking of taking orders yourself. Umarım mezhebe katılmayı düşünmüyorsun. Umarım mezhebe katılmayı düşünmüyorsun. Umarım mezhebe katılmayı düşünmüyorsun. Firefly-1 2003 info-icon
That'll be the day. Çıkmaz ayın son Çarşambası. Çıkmaz ayın son Çarşambası. Çıkmaz ayın son Çarşambası. Firefly-1 2003 info-icon
I got stupid. The money was too good. Aptallık ettim. Parası çok iyiydi. Aptallık ettim. Parası çok iyiydi. Aptallık ettim. Parası çok iyiydi. Firefly-1 2003 info-icon
I don't give half a hump if you're innocent or not. Masum olup olmaman hiç umurumda değil. Masum olup olmaman hiç umurumda değil. Masum olup olmaman hiç umurumda değil. Firefly-1 2003 info-icon
So where does that put you? Ne durumdasın şimdi? Ne durumdasın şimdi? Ne durumdasın şimdi? Firefly-1 2003 info-icon
Saint Jayne. It's got a ring to it. Aziz Jayne. Kulağa hoş geliyor. Aziz Jayne. Kulağa hoş geliyor. Aziz Jayne. Kulağa hoş geliyor. Firefly-1 2003 info-icon
I'm just trying to remember how many miracles you've performed. Kaç tane mucize gerçekleştirdiğini hatırlamaya çalışıyorum. Kaç tane mucize gerçekleştirdiğini hatırlamaya çalışıyorum. Kaç tane mucize gerçekleştirdiğini hatırlamaya çalışıyorum. Firefly-1 2003 info-icon
I once hit a guy in the neck from 500 yards with a bent scope. Bir keresinde çarpık namlu ile bir adamı 500 metreden boynundan vurmuştum. Bir keresinde çarpık namlu ile bir adamı 500 metreden boynundan vurmuştum. Bir keresinde çarpık namlu ile bir adamı 500 metreden boynundan vurmuştum. Firefly-1 2003 info-icon
Don't that count upstairs? Oh, it'll be taken into consideration. Yukarıda sayılmaz mı? Değerlendirmeye alırlar. Yukarıda sayılmaz mı? Değerlendirmeye alırlar. Yukarıda sayılmaz mı? Değerlendirmeye alırlar. Firefly-1 2003 info-icon
You made that sound kind of ominous. Sesinin tonu kaygı verici. Sesinin tonu kaygı verici. Sesinin tonu kaygı verici. Firefly-1 2003 info-icon
I put out a few waves to some old acquaintances. Birkaç eski dostuma mesaj yolladım. Birkaç eski dostuma mesaj yolladım. Birkaç eski dostuma mesaj yolladım. Firefly-1 2003 info-icon
I may even be able to find something in New Melbourne if you need the shuttle free. Eğer mekiği boşaltmamı istiyorsan, New Melbourne'da bir şeyler bulabilirim. Eğer mekiği boşaltmamı istiyorsan, New Melbourne'da bir şeyler bulabilirim. Eğer mekiği boşaltmamı istiyorsan, New Melbourne'da bir şeyler bulabilirim. Firefly-1 2003 info-icon
I'm just gonna be there long enough to pick up cargo. Kargoyu alacak kadar kalacağım. Kargoyu alacak kadar kalacağım. Kargoyu alacak kadar kalacağım. Firefly-1 2003 info-icon
The only thing you're gonna find in New Melbourne is fish New Melbourne'da bulacağım tek şey, balık ve balık alakalı şeyler olacak. New Melbourne'da bulacağım tek şey, balık ve balık alakalı şeyler olacak. New Melbourne'da bulacağım tek şey, balık ve balık alakalı şeyler olacak. Firefly-1 2003 info-icon
But it's a layover point for almost every planet this side of the system. Sistemin bu tarafındaki bütün gezegenlere uğrak noktası. Sistemin bu tarafındaki bütün gezegenlere uğrak noktası. Sistemin bu tarafındaki bütün gezegenlere uğrak noktası. Firefly-1 2003 info-icon
I could... I just don't wanna draw this out. Yani... Bu durumu daha fazla uzatmak istemiyorum. Yani... Bu durumu daha fazla uzatmak istemiyorum. Yani... Bu durumu daha fazla uzatmak istemiyorum. Firefly-1 2003 info-icon
Have you decided when you're gonna tell the others? Diğerlerine ne zaman söyleyeceğine karar verdin mi? Diğerlerine ne zaman söyleyeceğine karar verdin mi? Diğerlerine ne zaman söyleyeceğine karar verdin mi? Firefly-1 2003 info-icon
I appreciate your not saying anything. Well, I don't. Bir şey söylemezsen sevinirim. Söylemem. Bir şey söylemezsen sevinirim. Söylemem. Bir şey söylemezsen sevinirim. Söylemem. Firefly-1 2003 info-icon
So make up your mind. Kararını ver. Kararını ver. Kararını ver. Firefly-1 2003 info-icon
I'm a big girl. Just tell me. Koca kız oldum. Söyle, kaldırabilirim. Koca kız oldum. Söyle, kaldırabilirim. Koca kız oldum. Söyle, kaldırabilirim. Firefly-1 2003 info-icon
None of it means a damn thing. Hiçbir anlamı yok. Hiçbir anlamı yok. Hiçbir anlamı yok. Firefly-1 2003 info-icon
It's just an object. Sadece bir nesne. Sadece bir nesne. Sadece bir nesne. Firefly-1 2003 info-icon
It doesn't mean what you think. Düşündüğün olduğu anlamına gelmez. Düşündüğün olduğu anlamına gelmez. Düşündüğün olduğu anlamına gelmez. Firefly-1 2003 info-icon
You know that's not to be touched. Stay calm. Stop yelling at her. Ona dokunmaman gerektiğini biliyorsun. Sakin olun. Kıza bağırmayın. Ona dokunmaman gerektiğini biliyorsun. Sakin olun. Kıza bağırmayın. Ona dokunmaman gerektiğini biliyorsun. Sakin olun. Kıza bağırmayın. Firefly-1 2003 info-icon
River, sweetheart, you want nothin' to do with that! Put it down! River, hayatım. Onunla hiçbir işin yok. Yere bırak! River, hayatım. Onunla hiçbir işin yok. Yere bırak! River, hayatım. Onunla hiçbir işin yok. Yere bırak! Firefly-1 2003 info-icon
Kaylee? What were you thinking? Where did you get ahold... Kaylee? Aklından ne geçiyordu? Nereden eline geçti Kaylee? Aklından ne geçiyordu? Nereden eline geçti Kaylee? Aklından ne geçiyordu? Nereden eline geçti Firefly-1 2003 info-icon
It was in my hand. I'm not mad. Just let me... Thank you. Elimdeydi. Kızmadım. Ver bakayım. Sağ ol. Elimdeydi. Kızmadım. Ver bakayım. Sağ ol. Elimdeydi. Kızmadım. Ver bakayım. Sağ ol. Firefly-1 2003 info-icon
Fully loaded, safety off. This here is a recipe for unpleasantness. Dolu, güvenlik mandalı açık. Tatsızlık için formül. Dolu, güvenlik mandalı açık. Tatsızlık için formül. Dolu, güvenlik mandalı açık. Tatsızlık için formül. Firefly-1 2003 info-icon
Does she understand that? She understands. Ne anlama geldiğini anlıyor mu? Anlıyor. Ne anlama geldiğini anlıyor mu? Anlıyor. Ne anlama geldiğini anlıyor mu? Anlıyor. Firefly-1 2003 info-icon
She doesn't comprehend. İdrak edemiyor. İdrak edemiyor. İdrak edemiyor. Firefly-1 2003 info-icon
I'm glad we've made that distinction. No touching guns, okay? Bu ayrımı yaptığımıza sevindim. Silahlara dokunmak yok, tamam mı? Bu ayrımı yaptığımıza sevindim. Silahlara dokunmak yok, tamam mı? Bu ayrımı yaptığımıza sevindim. Silahlara dokunmak yok, tamam mı? Firefly-1 2003 info-icon
No touching. Dokunmak yok. Dokunmak yok. Dokunmak yok. Firefly-1 2003 info-icon
River... It's getting very, very crowded! River... Çok kalabalık olmaya başladı! River... Çok kalabalık olmaya başladı! River... Çok kalabalık olmaya başladı! Firefly-1 2003 info-icon
I thought she was on the med. İlaç aldığını sanıyordum. İlaç aldığını sanıyordum. İlaç aldığını sanıyordum. Firefly-1 2003 info-icon
Her medications are erratic. There's not one İlaçları istikrarsız. Bir tanesi bile bedeninde çözülüp İlaçları istikrarsız. Bir tanesi bile bedeninde çözülüp İlaçları istikrarsız. Bir tanesi bile bedeninde çözülüp Firefly-1 2003 info-icon
When I want a lot of medical jargon, I'll talk to a doctor. Tıbbi tabirler duymak isteseydim, bir doktorla konuşurdum. Tıbbi tabirler duymak isteseydim, bir doktorla konuşurdum. Tıbbi tabirler duymak isteseydim, bir doktorla konuşurdum. Firefly-1 2003 info-icon
You are talking to a doctor. Zaten bir doktorla konuşuyorsun. Zaten bir doktorla konuşuyorsun. Zaten bir doktorla konuşuyorsun. Firefly-1 2003 info-icon
Yeah, okay. My point is it could've been you she might've shot just then... Peki, tamam. Söylemek istediğim... Peki, tamam. Söylemek istediğim... Peki, tamam. Söylemek istediğim... Firefly-1 2003 info-icon
And who exactly could fix you? Not nobody. ...seni kim tedavi edecekti? Kimse. ...seni kim tedavi edecekti? Kimse. ...seni kim tedavi edecekti? Kimse. Firefly-1 2003 info-icon
We're deep in space, corner of No and Where. Uzayın derinliklerindeyiz, kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerde. Uzayın derinliklerindeyiz, kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerde. Uzayın derinliklerindeyiz, kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerde. Firefly-1 2003 info-icon
You take extra care with her... Özel ilgi göster kardeşine... Özel ilgi göster kardeşine... Özel ilgi göster kardeşine... Firefly-1 2003 info-icon
'cause we're very much alone out here. ...çünkü bir başımızayız. ...çünkü bir başımızayız. ...çünkü bir başımızayız. Firefly-1 2003 info-icon
~ Burn the land and boil the sea ~ Bu topraklarda biz hüküm süreceğiz ve şu ismi vereceğiz. * Yak toprağı, tutuştur denizleri * Bu topraklarda biz hüküm süreceğiz ve şu ismi vereceğiz. * Yak toprağı, tutuştur denizleri * * Yak toprağı, tutuştur denizleri * Firefly-1 2003 info-icon
Little River just gets more colorful by the moment. What'll she do next? Küçük River giderek daha renkli bir kişi oluyor. Sırada ne var acaba? Küçük River giderek daha renkli bir kişi oluyor. Sırada ne var acaba? Küçük River giderek daha renkli bir kişi oluyor. Sırada ne var acaba? Firefly-1 2003 info-icon
Either blow us all up or rub soup in our hair. Ya hepimizi havaya uçuracak ya da saçlarımıza çorba sürecek. Ya hepimizi havaya uçuracak ya da saçlarımıza çorba sürecek. Ya hepimizi havaya uçuracak ya da saçlarımıza çorba sürecek. Firefly-1 2003 info-icon
It's a toss up. I hope she does the soup thing. Yazı tura. İnşallah çorba sürer. Yazı tura. İnşallah çorba sürer. Yazı tura. İnşallah çorba sürer. Firefly-1 2003 info-icon
It's always a hoot, and we don't all die from it. Çok komiktir ve neticesinde ölmeyiz. Çok komiktir ve neticesinde ölmeyiz. Çok komiktir ve neticesinde ölmeyiz. Firefly-1 2003 info-icon
Poor kid. Yeah. She's definitely got... Zavallı çocuk. Evet. Kesinlikle... Zavallı çocuk. Evet. Kesinlikle... Zavallı çocuk. Evet. Kesinlikle... Firefly-1 2003 info-icon
Funny. Something wrong? Garip. Bir sorun mu var? Garip. Bir sorun mu var? Garip. Bir sorun mu var? Firefly-1 2003 info-icon
I'm just getting a weird heat bounce off our wake. Arkamızda garip bir ısı algılıyor aletler. Arkamızda garip bir ısı algılıyor aletler. Arkamızda garip bir ısı algılıyor aletler. Firefly-1 2003 info-icon
Engine flux? Sensors probably got turned around. Motor akımı olabilir mi? Sensorlar bozuldu herhalde. Motor akımı olabilir mi? Sensorlar bozuldu herhalde. Motor akımı olabilir mi? Sensorlar bozuldu herhalde. Firefly-1 2003 info-icon
Those lockers are sealed. Only way she can get in there is Dolaplar kilitli. Şifreyi biliyorsa ancak dolapları açabilir. Dolaplar kilitli. Şifreyi biliyorsa ancak dolapları açabilir. Dolaplar kilitli. Şifreyi biliyorsa ancak dolapları açabilir. Firefly-1 2003 info-icon
Now, supposing she took up something with hull piercing bullets. Ya gövdeyi delecek mermisi olan bir taneyi alsaydı? Ya gövdeyi delecek mermisi olan bir taneyi alsaydı? Ya gövdeyi delecek mermisi olan bir taneyi alsaydı? Firefly-1 2003 info-icon
Bullets are soft lead, Mal. Even Vera could barely breach the hull. Mermiler normal Mal. Vera bile gövdeyi delemez. Elimdeki en iyi silah da o. Mermiler normal Mal. Vera bile gövdeyi delemez. Elimdeki en iyi silah da o. Mermiler normal Mal. Vera bile gövdeyi delemez. Elimdeki en iyi silah da o. Firefly-1 2003 info-icon
Let's move this conversation in a "not Jayne's fault" direction. Sohbeti "Jayne'in hatası değildi" yönüne çevirelim artık. Sohbeti "Jayne'in hatası değildi" yönüne çevirelim artık. Sohbeti "Jayne'in hatası değildi" yönüne çevirelim artık. Firefly-1 2003 info-icon
I didn't make her crazy. Hell, I didn't even want her on the ship. Kızı ben delirtmedim. Gemide kalmasını bile istemedim ulan. Kızı ben delirtmedim. Gemide kalmasını bile istemedim ulan. Kızı ben delirtmedim. Gemide kalmasını bile istemedim ulan. Firefly-1 2003 info-icon
Is that the direction you want this conversation to go in? Sohbetin bu yönde mi ilerlemesini istiyorsun? Sohbetin bu yönde mi ilerlemesini istiyorsun? Sohbetin bu yönde mi ilerlemesini istiyorsun? Firefly-1 2003 info-icon
Just don't want to take a lashing for something I ain't the cause of. Sebep olmadığım bir şey için azar işitmek istemiyorum sadece. Sebep olmadığım bir şey için azar işitmek istemiyorum sadece. Sebep olmadığım bir şey için azar işitmek istemiyorum sadece. Firefly-1 2003 info-icon
Where's River at now? In her room, River şimdi nerede? Odasında. River şimdi nerede? Odasında. River şimdi nerede? Odasında. Firefly-1 2003 info-icon
which I'm thinking we bolt from the outside from now on. Buraya geçin. Sizler, büfede yemek ve içki var. Rahatınıza bakın. Buraya geçin. Sizler, büfede yemek ve içki var. Rahatınıza bakın. Buraya geçin. Sizler, büfede yemek ve içki var. Rahatınıza bakın. Firefly-1 2003 info-icon
That's a little extreme, isn't it? Anybody remember Biraz aşırı olmadı mı? Kasap bıçağıyla bana saldırdığını hatırlayan var mı? Biraz aşırı olmadı mı? Kasap bıçağıyla bana saldırdığını hatırlayan var mı? Biraz aşırı olmadı mı? Kasap bıçağıyla bana saldırdığını hatırlayan var mı? Firefly-1 2003 info-icon
Wacky fun. Manyak komikti. Manyak komikti. Manyak komikti. Firefly-1 2003 info-icon
You wanna go, little man? Only if it's someplace with candlelight. Girişelim mi, minik? Mum ışığı olan bir yerde ancak. Girişelim mi, minik? Mum ışığı olan bir yerde ancak. Girişelim mi, minik? Mum ışığı olan bir yerde ancak. Firefly-1 2003 info-icon
Sir, I know she's unpredictable, but I don't think she'd harm anyone. Sağı solu belli değil ama birine zarar vereceğini sanmıyorum, efendim. Sağı solu belli değil ama birine zarar vereceğini sanmıyorum, efendim. Sağı solu belli değil ama birine zarar vereceğini sanmıyorum, efendim. Firefly-1 2003 info-icon
Butcher's knife. Anyone we can't spare. As far as we know, Kasap bıçağı. Kaybetmeyi göze alamayacağımız biri. Bildiğimiz kadarıyla... Kasap bıçağı. Kaybetmeyi göze alamayacağımız biri. Bildiğimiz kadarıyla... Kasap bıçağı. Kaybetmeyi göze alamayacağımız biri. Bildiğimiz kadarıyla... Firefly-1 2003 info-icon
the girl's never even picked up a gun before. ...kızcağız daha önce eline silah almadı. ...kızcağız daha önce eline silah almadı. ...kızcağız daha önce eline silah almadı. Firefly-1 2003 info-icon
That ain't so. Doğru değil. Doğru değil. Doğru değil. Firefly-1 2003 info-icon
Kaylee, you got somethin' to say? Kaylee, söylemek istediğin bir şey mi var? Kaylee, söylemek istediğin bir şey mi var? Kaylee, söylemek istediğin bir şey mi var? Firefly-1 2003 info-icon
Okay, Kaylee, why don't you speak your piece? Pekâlâ Kaylee, söyleyeceğini söyle. Pekâlâ Kaylee, söyleyeceğini söyle. Pekâlâ Kaylee, söyleyeceğini söyle. Firefly-1 2003 info-icon
It was when the captain and Wash got took by Niska. Niska, kaptanla Wash'ı yakaladığında oldu. Niska, kaptanla Wash'ı yakaladığında oldu. Niska, kaptanla Wash'ı yakaladığında oldu. Firefly-1 2003 info-icon
I ain't likely to forget that anytime soon. O olayı yakında unutacağımı sanmıyorum. O olayı yakında unutacağımı sanmıyorum. O olayı yakında unutacağımı sanmıyorum. Firefly-1 2003 info-icon
Well, we all went in... Me too... Hepimiz katıldık... ben de... Hepimiz katıldık... ben de... Hepimiz katıldık... ben de... Firefly-1 2003 info-icon
Didn't make much account of myself, I'm afraid. Pek işe yaradığımı söyleyemem maalesef. Pek işe yaradığımı söyleyemem maalesef. Pek işe yaradığımı söyleyemem maalesef. Firefly-1 2003 info-icon
I got no problem with the notion of you not killing nobody, Kaylee. Kimseyi öldürmemen fikriyle bir derdim yok Kaylee. Kimseyi öldürmemen fikriyle bir derdim yok Kaylee. Kimseyi öldürmemen fikriyle bir derdim yok Kaylee. Firefly-1 2003 info-icon
What's this got to do with River? She wasn't even in that fight. Bunun River'la ne alakası var? O çatışmada yoktu bile. Bunun River'la ne alakası var? O çatışmada yoktu bile. Bunun River'la ne alakası var? O çatışmada yoktu bile. Firefly-1 2003 info-icon
Well, no, she was. I got pinned down... Hayır, vardı. Köşeye sıkışmıştım... Hayır, vardı. Köşeye sıkışmıştım... Hayır, vardı. Köşeye sıkışmıştım... Firefly-1 2003 info-icon
and there were three guys and I couldn't... ...ve 3 tane adam vardı ve ben... ...ve 3 tane adam vardı ve ben... ...ve 3 tane adam vardı ve ben... Firefly-1 2003 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 19489
  • 19490
  • 19491
  • 19492
  • 19493
  • 19494
  • 19495
  • 19496
  • 19497
  • 19498
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact