• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 19489

English Turkish Film Name Film Year Details
and when you can't crawl, you... ...artık sürünemedin zaman... ...artık sürünemedin zaman... ...artık sürünemedin zaman... Firefly-1 2003 info-icon
when you can't do that... ...onu da yapamayınca... ...onu da yapamayınca... ...onu da yapamayınca... Firefly-1 2003 info-icon
You find someone to carry you. Seni taşıyacak birini bulursun. Seni taşıyacak birini bulursun. Seni taşıyacak birini bulursun. Firefly-1 2003 info-icon
You know, it's funny. We went to the war never looking to come back. Ne tuhaf değil mi? Geri dönmeyeceğimizi zannederek savaşa gittik... Ne tuhaf değil mi? Geri dönmeyeceğimizi zannederek savaşa gittik... Ne tuhaf değil mi? Geri dönmeyeceğimizi zannederek savaşa gittik... Firefly-1 2003 info-icon
Yeah, you know the rest. Evet, gerisini biliyorsunuz. Evet, gerisini biliyorsunuz. Evet, gerisini biliyorsunuz. Firefly-1 2003 info-icon
Nandi! Nandi! Nandi! Nandi! Nandi! Nandi! Nandi! Nandi! Firefly-1 2003 info-icon
Get inside. İçeri girin. İçeri girin. İçeri girin. Firefly-1 2003 info-icon
Go. Gidin. Gidin. Gidin. Firefly-1 2003 info-icon
We ain't open for business. Shut up, whore. Açık değiliz. Kes kesini orospu. Açık değiliz. Kes kesini orospu. Açık değiliz. Kes kesini orospu. Firefly-1 2003 info-icon
And you, we don't trade with at all, Rance Burgess. Ve seninle kesinlikle iş yapmıyoruz Rance Burgess. Ve seninle kesinlikle iş yapmıyoruz Rance Burgess. Ve seninle kesinlikle iş yapmıyoruz Rance Burgess. Firefly-1 2003 info-icon
You're no longer welcome in this establishment. You've been told that. Bu müessesede artık istemiyorsun. Daha önce de sana söylenmişti. Bu müessesede artık istemiyorsun. Daha önce de sana söylenmişti. Bu müessesede artık istemiyorsun. Daha önce de sana söylenmişti. Firefly-1 2003 info-icon
I've been told a great many things. I'm here for what's mine. Bana bir sürü şey söylendi. Benim olan için buradayım. Bana bir sürü şey söylendi. Benim olan için buradayım. Bana bir sürü şey söylendi. Benim olan için buradayım. Firefly-1 2003 info-icon
Ain't nothin' here belongs to you. Burada sana ait hiçbir şey yok. Burada sana ait hiçbir şey yok. Burada sana ait hiçbir şey yok. Firefly-1 2003 info-icon
You don't get gone, we'll be well within our rights to drop you. 1 Hemen gitmezsen, seni vurma hakkına sahibiz. 1 Hemen gitmezsen, seni vurma hakkına sahibiz. 1 Hemen gitmezsen, seni vurma hakkına sahibiz. 1 Firefly-1 2003 info-icon
The only rights you got are the ones I give you. Sahip olduğunuz haklar, benim size verdiklerimdir. Sahip olduğunuz haklar, benim size verdiklerimdir. Sahip olduğunuz haklar, benim size verdiklerimdir. Firefly-1 2003 info-icon
Find the girl! She ain't here. Kızı bulun! Burada değil. Kızı bulun! Burada değil. Kızı bulun! Burada değil. Firefly-1 2003 info-icon
Girl left this moon more than a month ago. It was you chased her off. Kız bu uydudan gideli bir aydan fazla oluyor. Senin yüzünden gitti. Kız bu uydudan gideli bir aydan fazla oluyor. Senin yüzünden gitti. Kız bu uydudan gideli bir aydan fazla oluyor. Senin yüzünden gitti. Firefly-1 2003 info-icon
Petaline! Petaline! Petaline! Petaline! Firefly-1 2003 info-icon
It's a good thing you haven't left with my baby. Bebeğimle beraber gitmemiş olman çok iyi. Bebeğimle beraber gitmemiş olman çok iyi. Bebeğimle beraber gitmemiş olman çok iyi. Firefly-1 2003 info-icon
This baby ain't yours. So you keep saying. Bebek senin değil. Öyle deyip duruyorsun. Bebek senin değil. Öyle deyip duruyorsun. Bebek senin değil. Öyle deyip duruyorsun. Firefly-1 2003 info-icon
If this D.N.A. is a match... DNA'sı benimki ile... DNA'sı benimki ile... DNA'sı benimki ile... Firefly-1 2003 info-icon
with mine, know... ...eşleşirse, bil ki... ...eşleşirse, bil ki... ...eşleşirse, bil ki... Firefly-1 2003 info-icon
I will be back for my baby. ...bebeğim için geri döneceğim. ...bebeğim için geri döneceğim. ...bebeğim için geri döneceğim. Firefly-1 2003 info-icon
And if I have to... Eğer zorunda kalırsam... Eğer zorunda kalırsam... Eğer zorunda kalırsam... Firefly-1 2003 info-icon
I'll cut it outta ya. ...keser alırım. ...keser alırım. ...keser alırım. Firefly-1 2003 info-icon
Oh, don't worry. Endişelenme. Endişelenme. Endişelenme. Firefly-1 2003 info-icon
All right, now. It'll all work out. Tamam. Her şey yoluna girecek. Evet, artık ısındırma turlarını, küçük soruları tamamladık. Tamam. Her şey yoluna girecek. Evet, artık ısındırma turlarını, küçük soruları tamamladık. Tamam. Her şey yoluna girecek. Evet, artık ısındırma turlarını, küçük soruları tamamladık. Firefly-1 2003 info-icon
He'll do it too. He'll do what he says. Yapar. Söylediğini yapar. Yapar. Söylediğini yapar. Yapar. Söylediğini yapar. Firefly-1 2003 info-icon
No, he won't. We won't allow it. How we gonna stop him, Nandi? Hayır, yapamaz. İzin vermeyeceğiz. Nasıl engel olacağız Nandi? Hayır, yapamaz. İzin vermeyeceğiz. Nasıl engel olacağız Nandi? Hayır, yapamaz. İzin vermeyeceğiz. Nasıl engel olacağız Nandi? Firefly-1 2003 info-icon
We'll get help, that's how. Help? Yardım isteyeceğiz. Yardım mı? Yardım isteyeceğiz. Yardım mı? Yardım isteyeceğiz. Yardım mı? Firefly-1 2003 info-icon
There's not a soul on this moon go up against Rance Burgess. Bu uyduda Rance Burgess'a karşı çıkacak bir Allah'ın kulu yoktur. Bu uyduda Rance Burgess'a karşı çıkacak bir Allah'ın kulu yoktur. Bu uyduda Rance Burgess'a karşı çıkacak bir Allah'ın kulu yoktur. Firefly-1 2003 info-icon
She's right. Ain't nobody strong enough. Haklı. Yeterince güçlü kimse yok. Haklı. Yeterince güçlü kimse yok. Haklı. Yeterince güçlü kimse yok. Firefly-1 2003 info-icon
And even if there was, who'd help us? Olsa bile, kim bize yardım eder ki? Olsa bile, kim bize yardım eder ki? Olsa bile, kim bize yardım eder ki? Firefly-1 2003 info-icon
Sorry. Didn't mean to startle. You didn't. Pardon. Korkutmak istememiştim. Korkutmadın. Pardon. Korkutmak istememiştim. Korkutmadın. Pardon. Korkutmak istememiştim. Korkutmadın. Firefly-1 2003 info-icon
I was just... That's more like a... Ben sadece... bu daha çok... Ben sadece... bu daha çok... Ben sadece... bu daha çok... Firefly-1 2003 info-icon
It's a warrior like... Strikes fear into the hearts of... ...savaşçı gibi... korku salmak için... ...savaşçı gibi... korku salmak için... ...savaşçı gibi... korku salmak için... Firefly-1 2003 info-icon
You know, not altogether wise, sneakin' up Eli silahlı bir adama gizlice yaklaşmak pek akıl kârı değil. Eli silahlı bir adama gizlice yaklaşmak pek akıl kârı değil. Eli silahlı bir adama gizlice yaklaşmak pek akıl kârı değil. Firefly-1 2003 info-icon
I'm sure I've heard that said. But perhaps the dining area isn't the place Bu bir yerlerde duyduğuma eminim. Ama belki yemek masası bu işler için... Bu bir yerlerde duyduğuma eminim. Ama belki yemek masası bu işler için... Bu bir yerlerde duyduğuma eminim. Ama belki yemek masası bu işler için... Firefly-1 2003 info-icon
for this sort of thing. What do you mean? It's the only place ...uygun bir yer değil. Nasıl yani? Yeterince büyük masa... ...uygun bir yer değil. Nasıl yani? Yeterince büyük masa... ...uygun bir yer değil. Nasıl yani? Yeterince büyük masa... Firefly-1 2003 info-icon
with a table big enough. Of course. ...bir tek burada var. Elbette. ...bir tek burada var. Elbette. ...bir tek burada var. Elbette. Firefly-1 2003 info-icon
In that case, every well bred petty crook knows that the small O halde, iyi yetişmiş her basit hırsız... O halde, iyi yetişmiş her basit hırsız... O halde, iyi yetişmiş her basit hırsız... Firefly-1 2003 info-icon
concealable weapons always go to the far left of the place setting. ...gizlenebilir küçük silahların sol üst köşeye konduğunu bilir. ...gizlenebilir küçük silahların sol üst köşeye konduğunu bilir. ...gizlenebilir küçük silahların sol üst köşeye konduğunu bilir. Firefly-1 2003 info-icon
Got a distress call coming in. Some folks asking for help. İmdat çağrısı aldık. Yardım isteyen var. İmdat çağrısı aldık. Yardım isteyen var. İmdat çağrısı aldık. Yardım isteyen var. Firefly-1 2003 info-icon
Really? Folks asking for help from us petty crooks. Cidden mi? Bizim gibi basit hırsızlardan yardım isteyen mi var? Cidden mi? Bizim gibi basit hırsızlardan yardım isteyen mi var? Cidden mi? Bizim gibi basit hırsızlardan yardım isteyen mi var? Firefly-1 2003 info-icon
Well... Maybe I should take that right away. Aslında... Belki de hemen cevap vermeliyim. Aslında... Belki de hemen cevap vermeliyim. Aslında... Belki de hemen cevap vermeliyim. Firefly-1 2003 info-icon
Well, it's for her. Ona geldi. Ona geldi. Ona geldi. Firefly-1 2003 info-icon
The call's for Inara. I'll take it in my shuttle. Çağrı Inara'ya geldi. Mekiğimden konuşurum. Çağrı Inara'ya geldi. Mekiğimden konuşurum. Çağrı Inara'ya geldi. Mekiğimden konuşurum. Firefly-1 2003 info-icon
All right. I'll send it back there to you. Tamam. Sana yönlendiriyorum. Tamam. Sana yönlendiriyorum. Tamam. Sana yönlendiriyorum. Firefly-1 2003 info-icon
This "distress" wouldn't happen to be Bu "imdat durumu" birinin pantolonunda vuku bulmuyordur herhalde, değil mi? Bu "imdat durumu" birinin pantolonunda vuku bulmuyordur herhalde, değil mi? Bu "imdat durumu" birinin pantolonunda vuku bulmuyordur herhalde, değil mi? Firefly-1 2003 info-icon
~ Tell them I ain't coming back ~ * Söyle herkese geri dönmeyeceğimi * * Söyle herkese geri dönmeyeceğimi * * Söyle herkese geri dönmeyeceğimi * Firefly-1 2003 info-icon
...and I got word you were in the area. ...ve bu civarlarda olduğunu duydum. Seni zora sokuyorum ama soracak başka kimse yok. ...ve bu civarlarda olduğunu duydum. Seni zora sokuyorum ama soracak başka kimse yok. ...ve bu civarlarda olduğunu duydum. Seni zora sokuyorum ama soracak başka kimse yok. Firefly-1 2003 info-icon
It sounds like something this crew can handle. Bu ekibin altından kalkabileceği gibi bir şeye benziyor. Bu ekibin altından kalkabileceği gibi bir şeye benziyor. Bu ekibin altından kalkabileceği gibi bir şeye benziyor. Firefly-1 2003 info-icon
I can't guarantee they'll handle it particularly well, but... İyi bir şekilde hallederler mi garanti edemem ama... İyi bir şekilde hallederler mi garanti edemem ama... İyi bir şekilde hallederler mi garanti edemem ama... Firefly-1 2003 info-icon
If they've got guns and brains at all... Silahları ve beyinleri varsa... Silahları ve beyinleri varsa... Silahları ve beyinleri varsa... Firefly-1 2003 info-icon
They've got guns. Silahları var. Silahları var. Silahları var. Firefly-1 2003 info-icon
Payment won't be a problem. We just ain't equipped for this. Ödemesi problem olmaz. Bunun için teçhizatımız yok. Ödemesi problem olmaz. Bunun için teçhizatımız yok. Ödemesi problem olmaz. Bunun için teçhizatımız yok. Firefly-1 2003 info-icon
Nandi, it's gonna be all right. Nandi, her şey yoluna girecek. Nandi, her şey yoluna girecek. Nandi, her şey yoluna girecek. Firefly-1 2003 info-icon
The House will tell you not to come. Loca gelmemeni söyleyecek. Terk ettiğimde bana yaklaşmamanı emrettiklerini biliyorum. Loca gelmemeni söyleyecek. Terk ettiğimde bana yaklaşmamanı emrettiklerini biliyorum. Loca gelmemeni söyleyecek. Terk ettiğimde bana yaklaşmamanı emrettiklerini biliyorum. Firefly-1 2003 info-icon
The House can go to hell! Loca'nın cehenneme kadar yolu var. Loca'nın cehenneme kadar yolu var. Loca'nın cehenneme kadar yolu var. Firefly-1 2003 info-icon
I would have waved you long ago, it's just... Seninle çok daha önce irtibata geçmeliydim, sadece... Seninle çok daha önce irtibata geçmeliydim, sadece... Seninle çok daha önce irtibata geçmeliydim, sadece... Firefly-1 2003 info-icon
It doesn't matter. Ziyanı yok. Ziyanı yok. Ziyanı yok. Firefly-1 2003 info-icon
Who'd have thought we'd both end up all the way out here? Ta buralara düşeceğimizi kim tahmin ederdi? Ta buralara düşeceğimizi kim tahmin ederdi? Ta buralara düşeceğimizi kim tahmin ederdi? Firefly-1 2003 info-icon
Who'd have thought? Let me know what your people say? Ya, kim tahmin ederdi? Seninkiler ne diyor haber ver. Ya, kim tahmin ederdi? Seninkiler ne diyor haber ver. Ya, kim tahmin ederdi? Seninkiler ne diyor haber ver. Firefly-1 2003 info-icon
Of course. I'll wait to hear from you. Elbette. Senden haber bekliyorum. Elbette. Senden haber bekliyorum. Elbette. Senden haber bekliyorum. Firefly-1 2003 info-icon
Blessing on you, dear sister. And you. Sağlıcakla kal kardeşim. Sen de. Sağlıcakla kal kardeşim. Sen de. Sağlıcakla kal kardeşim. Sen de. Firefly-1 2003 info-icon
I suppose you heard most of that. Sanırım çoğunu duydun. Sanırım çoğunu duydun. Sanırım çoğunu duydun. Firefly-1 2003 info-icon
Only because I was eavesdropping. Gizlice dinlediğim için. Gizlice dinlediğim için. Gizlice dinlediğim için. Firefly-1 2003 info-icon
Your friend sounds like she's in a peck of trouble. She is. Arkadaşının başı belada gibi geldi. Öyle. Arkadaşının başı belada gibi geldi. Öyle. Arkadaşının başı belada gibi geldi. Öyle. Firefly-1 2003 info-icon
And there's no authority on that moon she can go to. They're totally alone. Ve bulundukları uyduda gidebileceği bir yetkili yok. Tamamen yalnızlar. Ve bulundukları uyduda gidebileceği bir yetkili yok. Tamamen yalnızlar. Ve bulundukları uyduda gidebileceği bir yetkili yok. Tamamen yalnızlar. Firefly-1 2003 info-icon
Some men might take advantage of that. One man. Bazıları bundan faydalanmak isteyebilir. Tek bir erkek. Bazıları bundan faydalanmak isteyebilir. Tek bir erkek. Bazıları bundan faydalanmak isteyebilir. Tek bir erkek. Firefly-1 2003 info-icon
And she's looking for someone to come along and explain things to him? Ve adama durumu anlatacak birini arıyor, öyle mi? Ve adama durumu anlatacak birini arıyor, öyle mi? Ve adama durumu anlatacak birini arıyor, öyle mi? Firefly-1 2003 info-icon
That's essentially it, yes. Temelde olay bu, evet. Temelde olay bu, evet. Temelde olay bu, evet. Firefly-1 2003 info-icon
A whole house full of Companions. Dam dolu bir ev. Dam dolu bir ev. Dam dolu bir ev. Firefly-1 2003 info-icon
How are they fixed for payment? Nasıl ödeyecekler? Nasıl ödeyecekler? Nasıl ödeyecekler? Firefly-1 2003 info-icon
They're not Companions. Dam değiller. Dam değiller. Dam değiller. Firefly-1 2003 info-icon
They're whores. Fahişeler. Fahişeler. Fahişeler. Firefly-1 2003 info-icon
Thought you didn't much care for that word. It applies. Bu kelimeyi sevmediğini sanıyordum. Onlar için geçerli. Loca'ya bağlı değiller... Bu kelimeyi sevmediğini sanıyordum. Onlar için geçerli. Loca'ya bağlı değiller... Bu kelimeyi sevmediğini sanıyordum. Onlar için geçerli. Loca'ya bağlı değiller... Firefly-1 2003 info-icon
Independent? Yes. Bağımsızlar mı? Evet. Bağımsızlar mı? Evet. Bağımsızlar mı? Evet. Firefly-1 2003 info-icon
If you agree to do this, you'll be compensated. I'll see to it. Yapmayı kabul edersen, karşılığını alacaksın. Ben hallederim. Yapmayı kabul edersen, karşılığını alacaksın. Ben hallederim. Yapmayı kabul edersen, karşılığını alacaksın. Ben hallederim. Firefly-1 2003 info-icon
I've put a little aside. You can keep your money. Biraz birikmiş param var. Paran sende kalsın. Biraz birikmiş param var. Paran sende kalsın. Biraz birikmiş param var. Paran sende kalsın. Firefly-1 2003 info-icon
I won't be needing no payment. İhtiyacım olmayacak. İhtiyacım olmayacak. İhtiyacım olmayacak. Firefly-1 2003 info-icon
Mal... Mal... Mal... Mal... Firefly-1 2003 info-icon
I'll contact Nandi at once. But you will be paid. Hemen Nandi ile irtibata geçeceğim. Ama paranı alacaksın. Hemen Nandi ile irtibata geçeceğim. Ama paranı alacaksın. Hemen Nandi ile irtibata geçeceğim. Ama paranı alacaksın. Firefly-1 2003 info-icon
I feel it's important that we keep ours strictly a business arrangement. Aramızdaki ilişkiyi iş ilişkisi olarak tutmanın önemli olduğunu hissediyorum. Aramızdaki ilişkiyi iş ilişkisi olarak tutmanın önemli olduğunu hissediyorum. Aramızdaki ilişkiyi iş ilişkisi olarak tutmanın önemli olduğunu hissediyorum. Firefly-1 2003 info-icon
I'll speak with the crew. Good. Tayfa ile konuşurum. Güzel. Tayfa ile konuşurum. Güzel. Tayfa ile konuşurum. Güzel. Firefly-1 2003 info-icon
Those who have a mind are welcome to join. İsteyen katılabilir. İsteyen katılabilir. İsteyen katılabilir. Firefly-1 2003 info-icon
Those who'd just as soon stay on the ship can do that, too. 1 Gemide kalmak isteyenler, gemide kalabilirler. Gemide kalmak isteyenler, gemide kalabilirler. Gemide kalmak isteyenler, gemide kalabilirler. Firefly-1 2003 info-icon
Don't much see the benefit in gettin' involved in Önden pazarlık etmeden, tanımadığımız insanların... Önden pazarlık etmeden, tanımadığımız insanların... Önden pazarlık etmeden, tanımadığımız insanların... Firefly-1 2003 info-icon
strangers' troubles without a up front price negotiated. ...dertlerine bulaşmanın pek faydasını görmüyorum. ...dertlerine bulaşmanın pek faydasını görmüyorum. ...dertlerine bulaşmanın pek faydasını görmüyorum. Firefly-1 2003 info-icon
These people need assistance. Bu insanların yardıma ihtiyacı var. Senin için fayda sağlaması gerekmiyor. 1 Bu insanların yardıma ihtiyacı var. Senin için fayda sağlaması gerekmiyor. 1 Bu insanların yardıma ihtiyacı var. Senin için fayda sağlaması gerekmiyor. 1 Kaptan, kışkırtıcı bir elbise için para verir misin? Firefly-1 2003 info-icon
That's what I'm saying. No one's gonna force you to go, Jayne. Ben de bunu söylüyorum. Kimse seni gitmeye zorlamıyor Jayne. Ben de bunu söylüyorum. Kimse seni gitmeye zorlamıyor Jayne. Ben de bunu söylüyorum. Kimse seni gitmeye zorlamıyor Jayne. Firefly-1 2003 info-icon
As has been stated, this job is strictly speculative. Daha önce de belirtildiği gibi, iş tamamen isteğe bağlı. Daha önce de belirtildiği gibi, iş tamamen isteğe bağlı. Daha önce de belirtildiği gibi, iş tamamen isteğe bağlı. Firefly-1 2003 info-icon
Good. Don't know these folks. Don't much care to. Güzel. Bu insanları tanımıyorum. Tanımak da istemiyorum. Güzel. Bu insanları tanımıyorum. Tanımak da istemiyorum. Güzel. Bu insanları tanımıyorum. Tanımak da istemiyorum. Firefly-1 2003 info-icon
They're whores. I'm in. Fahişeler. Varım. Fahişeler. Varım. Fahişeler. Varım. Firefly-1 2003 info-icon
Wash, plot a course. Wash, rotamızı çiz. Wash, rotamızı çiz. Wash, rotamızı çiz. Firefly-1 2003 info-icon
That's the whorehouse? Yes. Kerhane bu mu? Evet. Kerhane bu mu? Evet. Kerhane bu mu? Evet. Firefly-1 2003 info-icon
How come it looks like a frozen dinner pack? Neden dondurulmuş yemek paketi gibi duruyor? Neden dondurulmuş yemek paketi gibi duruyor? Neden dondurulmuş yemek paketi gibi duruyor? Firefly-1 2003 info-icon
Solar sheeting. Cheap power. Güneş enerjisi kaplaması. Ucuz güç kaynağı. Güneş enerjisi kaplaması. Ucuz güç kaynağı. Güneş enerjisi kaplaması. Ucuz güç kaynağı. Firefly-1 2003 info-icon
Hope the whores are prettier than the house. İnşallah orospular evden daha güzeldir. İnşallah orospular evden daha güzeldir. İnşallah orospular evden daha güzeldir. Firefly-1 2003 info-icon
Nandi, darling. It's so good to see you, little sister. Nandi, hayatım. Seni görmek ne güzel, küçük kardeş. Nandi, hayatım. Seni görmek ne güzel, küçük kardeş. Nandi, hayatım. Seni görmek ne güzel, küçük kardeş. Firefly-1 2003 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 19484
  • 19485
  • 19486
  • 19487
  • 19488
  • 19489
  • 19490
  • 19491
  • 19492
  • 19493
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact