Search
English Turkish Sentence Translations Page 19462
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Companions choose the people they're to be with very carefully. | ...Damlar beraber olacakları insanları seçerken son derece titiz davranırlar. ...Damlar beraber olacakları insanları seçerken son derece titiz davranırlar. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
For example if your father had asked | Mesela, baban kendisi için... Mesela, baban kendisi için... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
me to come here for him, I wouldn't have. | ...gelmemi isteseydi, gelmezdim. ...gelmemi isteseydi, gelmezdim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Really, Fess. | Gerçekten, Fess. Gerçekten, Fess. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
But you're different from him. | Ama sen ondan farklısın. Ama sen ondan farklısın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The more you accept that, the stronger you'll become. | Bunu kabullendikçe, kendini daha güçlü hissedersin. Bunu kabullendikçe, kendini daha güçlü hissedersin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
So the magistrate, he let you folks keep all that cash? | Magistra parayı almanıza izin mi verdi? Magistra parayı almanıza izin mi verdi? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
He did. And it pained him, that's for dead sure. | Evet. İçine oturdu ama. Evet. İçine oturdu ama. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
When he found out, he sent his prods in to take it back from us... | Öğrendiğinde, bizden geri alması için tayfasını yolladı... Öğrendiğinde, bizden geri alması için tayfasını yolladı... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
but the workers resisted. Fought the law, huh? | ...ama işçiler direndi. Kanuna karşı geldiniz, ha? ...ama işçiler direndi. Kanuna karşı geldiniz, ha? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
If the Mudders are together on a thing, there's too many of us to be put down. | Çamurcular bir şey için birleşirse, bastıramayacakları kadar kalabalığız. Çamurcular bir şey için birleşirse, bastıramayacakları kadar kalabalığız. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
So in the end, he just called it a bonus. | Sonunda prim dedi, işin içinden çıktı. Sonunda prim dedi, işin içinden çıktı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That's one hell of a bonus. And then, | Sıkı bir prim. Sonra, heykelini kasaba meydanına diktiğimizde... Sıkı bir prim. Sonra, heykelini kasaba meydanına diktiğimizde... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
he rolled in, wanted to tear it down, but the whole town rioted. | ...kasabaya geldi, parçalamak istedi ama herkes ayaklandı. ...kasabaya geldi, parçalamak istedi ama herkes ayaklandı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You guys had a riot? On account of me? | İsyan mı çıkarttınız? Hem de benim yüzümden mi? İsyan mı çıkarttınız? Hem de benim yüzümden mi? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
My very own riot? | Şahsıma özel isyan. Şahsıma özel isyan. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I can't believe you're back. | Döndüğüne inanamıyorum. Döndüğüne inanamıyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
How could I stay away? | Nasıl gelmem? Nasıl gelmem? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Magistrate Higgins. | Magistra Higgins. Magistra Higgins. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
My son's out there. | Oğlum dışarıda. Oğlum dışarıda. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I pray to God losin' his cherry. | Bekâretini kaybetmesi için Tanrı'ya dua ediyorum. Bekâretini kaybetmesi için Tanrı'ya dua ediyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
There's a problem in Worker Town, sir. | İşçi kasabasında bir problem var, efendim. İşçi kasabasında bir problem var, efendim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Jayne Cobb's come back. | Jayne Cobb geri dönmüş. Jayne Cobb geri dönmüş. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Evening, Stitch. What do you want with me? | İyi akşamlar, Stitch. Benden ne istiyorsun? İyi akşamlar, Stitch. Benden ne istiyorsun? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Nothin'. You've done your time. You've paid your debt. | Hiç. Cezanı çektin. Borcunu ödedin. Hiç. Cezanı çektin. Borcunu ödedin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It's time you were on your way. | Yoluna gitme vakti geldi. Yoluna gitme vakti geldi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Here. I believe these were your personal effects. | Al. Sanırım bunlar şahsi eşyaların. Al. Sanırım bunlar şahsi eşyaların. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You keep me in that box four years and you give me a loaded gun? | 4 yıl beni hücrede tuttun ve şimdi de dolu bir silah mı veriyorsun? 4 yıl beni hücrede tuttun ve şimdi de dolu bir silah mı veriyorsun? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You got the urge to use it, no doubt. | Kullanmayı çok arzu ediyorsundur mutlaka. Kullanmayı çok arzu ediyorsundur mutlaka. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
But I'm not the one that brought you in on that robbery. | Ama o soygunda buraya düşmene sebep olan ben değilim. Ama o soygunda buraya düşmene sebep olan ben değilim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'm not the one who partnered up with you, | Seninle ortak olan ve iş boka sarınca sana ihanet eden ben değilim. Seninle ortak olan ve iş boka sarınca sana ihanet eden ben değilim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
How high up was that shuttle when he pushed you out? Thirty feet? | Seni aşağıya ittiğinde mekik ne kadar havalanmıştı? 10 metre mi? Seni aşağıya ittiğinde mekik ne kadar havalanmıştı? 10 metre mi? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Jayne Cobb cost you four years of your | Jayne Cobb hayatının 4 yılından... Jayne Cobb hayatının 4 yılından... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
life plus a perfectly good eyeball. | ...ve sağlam bir gözden etti seni. ...ve sağlam bir gözden etti seni. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And here's the poetical portion... He's back in town. | Gelelim ilahi adalet kısmına... Kasabaya geri döndü. Gelelim ilahi adalet kısmına... Kasabaya geri döndü. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
This very day. | Hem de bugün. Hem de bugün. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Best of luck in your new life. | Yeni hayatında başarılar. Yeni hayatında başarılar. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Hey, Captain... Captain! | Selam, Kaptan... Kaptan! Selam, Kaptan... Kaptan! | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Hey... Mal. | Selam... Mal. Selam... Mal. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Mal, I... | Mal... Mal... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
No, n... nothing happened. | Hayır, hiçbir şey olmadı. Hayır, hiçbir şey olmadı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
No, there was... There was... There was some drinking but... | Hayır, biraz... biraz... Biraz içtik ama... Hayır, biraz... biraz... Biraz içtik ama... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
...we certainly didn't... | ...kesinlikle yapmadık... ...kesinlikle yapmadık... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I would never... Not with Kaylee. | ...asla... asla Kaylee'yle olmaz. ...asla... asla Kaylee'yle olmaz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What do you mean, not with me? Yeah... | Benle olmaz da ne demek şimdi? Evet... Benle olmaz da ne demek şimdi? Evet... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Where's my hero? | Kahramanımız nerede? Kahramanımız nerede? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
~ My love for me now Ain't hard to explain ~ | * Bana olan sevgimi zor değil anlaması * * Bana olan sevgimi zor değil anlaması * | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
~ The hero of Canton The man they call me ~ | * Jayne derler bana, Canton kahramanı * * Jayne derler bana, Canton kahramanı * | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Eggs. The living legend needs eggs. | Yumurta. Yaşayan efsane yumurta istiyor. Yumurta. Yaşayan efsane yumurta istiyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Or maybe another milk. No. The livin' legend needs | Ya da bir tane daha süt. Hayır. Yaşayan efsanenin... Ya da bir tane daha süt. Hayır. Yaşayan efsanenin... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
to come with us. He's got a little appearance to make. | ...bizimle gelmesi gerekiyor. Sahneye çıkacak. ...bizimle gelmesi gerekiyor. Sahneye çıkacak. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
He does? That's right. This job here's gone way past long enough. | Öyle mi? Evet. Bu iş yeterince uzadı. Öyle mi? Evet. Bu iş yeterince uzadı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well, you go on now. I got me important hero type stuff to do. | Sen git. Benim kahramanca önemli şeyler yapmam lazım. Sen git. Benim kahramanca önemli şeyler yapmam lazım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Where are you goin'? I'm goin' with you. | Sen nereye? Seninle geliyorum. Sen nereye? Seninle geliyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I don't think so. No, maybe you ought to stay here. | Hiç sanmıyorum. Hayır, belki de burada kalmalısın. Hiç sanmıyorum. Hayır, belki de burada kalmalısın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It's about the time for a civilized person to have his breakfast. | Medeni birinin kahvaltı vakti geldi. Medeni birinin kahvaltı vakti geldi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That's the sort of thing would be appropriate, don't you think? | Uygun olanı bu olurdu, ne dersin? Uygun olanı bu olurdu, ne dersin? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Excuse me. Could I... Could I see a menu? | Pardon. Menu rica ediyorum. Pardon. Menu rica ediyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You're very quiet. | Çok sessizsin. Çok sessizsin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I just... | Sadece... Sadece... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I just thought I'd feel... | ...sanmıştım ki, sonrasında... ...sanmıştım ki, sonrasında... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
different... after. | ...kendimi farklı hissederim. ...kendimi farklı hissederim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Aren't I supposed to be a man now? | Erkek olmadım mı şimdi? Erkek olmadım mı şimdi? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
A man is just a boy who's old enough to ask that question. | Bir erkek, bu soruyu soracak yaşa gelmiş bir çocuktur. Bir erkek, bu soruyu soracak yaşa gelmiş bir çocuktur. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Our time together, it's a ritual... | Beraber geçirdiğimiz vakit, bir ritüel... Beraber geçirdiğimiz vakit, bir ritüel... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
A symbol... It means something to your father. | Bir sembol... Baban için önemli. Bir sembol... Baban için önemli. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I hope it was not entirely forgettable for you. | Umarım unutup gideceğin bir deneyim olmamıştır. Umarım unutup gideceğin bir deneyim olmamıştır. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Oh, no. It was... But it doesn't make you a man. | Hayır. Gayet Ama seni erkek yapmaz. Hayır. Gayet Ama seni erkek yapmaz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You do that yourself. | Onu kendin yapacaksın. Onu kendin yapacaksın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Fess! Fess Higgins! | Fess! Fess Higgins! Fess! Fess Higgins! | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Get out here! | Çık dışarı! Çık dışarı! | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
So, that's where the little Jayne celebration we got planned comes in. | Planladığımız Jayne kutlaması o zaman devreye girecek. Planladığımız Jayne kutlaması o zaman devreye girecek. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Should give us enough time to get the goods back onto Serenity. I don't know. | Malları alıp, Serenity'ye dönecek kadar vakit sağlamalı. Bilemiyorum. Malları alıp, Serenity'ye dönecek kadar vakit sağlamalı. Bilemiyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You think we should be using my fame to hoodwink folks? | Milleti aldatmak için şanımı mı kullanmalıyız sence? Milleti aldatmak için şanımı mı kullanmalıyız sence? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You better laugh when you say that. No, really, Mal. I mean... | Bunu söylerken gülsen iyi olur. Hayır, çok ciddiyim, Mal. Yani... Bunu söylerken gülsen iyi olur. Hayır, çok ciddiyim, Mal. Yani... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
maybe there's something to this. The Mudders... | ...belki önemli bir şeydir diyorum. Çamurcular... ...belki önemli bir şeydir diyorum. Çamurcular... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I think I really made a difference in their lives. | ...hayatlarında bir fark yarattığımı düşünüyorum. ...hayatlarında bir fark yarattığımı düşünüyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You know... Me, Jayne Cobb. I know your name, jackass. | Anlıyor musun, ben, Jayne Cobb. Adını biliyorum, aptal. Anlıyor musun, ben, Jayne Cobb. Adını biliyorum, aptal. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You know they threw a riot on my account? A riot? | Benim yüzümden isyan çıkardıklarını biliyor muydun? İsyan mı? Benim yüzümden isyan çıkardıklarını biliyor muydun? İsyan mı? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Morning, kids. Is that Jayne? Is that really him? | Günaydın, çocuklar. Jayne mi? Gerçekten o mu? Günaydın, çocuklar. Jayne mi? Gerçekten o mu? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Wash, pinch me. I must be dreaming. | Wash, bana bir çimdik at. Rüya görüyor olmalıyım. Wash, bana bir çimdik at. Rüya görüyor olmalıyım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Aw, hell, I'll pinch ya. | Ben çimdiklerim. Ben çimdiklerim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Just get on over to town square, Jayne. Your fans are waitin'. | Kasaba meydanına git, Jayne. Hayranların seni bekliyor. Kasaba meydanına git, Jayne. Hayranların seni bekliyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Do you really think we can get this stuff across town without being noticed? | Bu malları fark edilmeden kasabadan geçirebileceğimize cidden inanıyor musun? Bu malları fark edilmeden kasabadan geçirebileceğimize cidden inanıyor musun? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Got to find it first. | Önce bulmamız gerekiyor. Önce bulmamız gerekiyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Here we go. | İşte. İşte. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Let's get it dug up. | Kazıp çıkartalım. Kazıp çıkartalım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
A criminal hearing? Yeah, my father's ordered me to attend. | Ceza hukuku duruşması mı? Evet, babam benim de katılmamı emretti. Ceza hukuku duruşması mı? Evet, babam benim de katılmamı emretti. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You see, there's this man... | Bir adam var... Bir adam var... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well, it happened when I was growing up here. | Ben çocukken olmuş. Ben çocukken olmuş. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
He stole a ton of money from my dad and | Babamdan büyük miktarda para çalmış ve fakirlere vermiş, babamın işçilerine. Babamdan büyük miktarda para çalmış ve fakirlere vermiş, babamın işçilerine. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
He's become kind of a folk hero in Canton. Go on. | Bir nevi halk kahramanı haline gelmiş Canton'da. Devam et. Bir nevi halk kahramanı haline gelmiş Canton'da. Devam et. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well, he's back. Apparently, he landed here yesterday. | Geri dönmüş. Denilene göre dün inmiş. Geri dönmüş. Denilene göre dün inmiş. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Yesterday? | Dün mü? Dün mü? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I know this man. He's... | O adamı tanıyorum. O adamı tanıyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
He just has this idiotic sense of nobility, you know? | Aptal bir asalet anlayışı vardır. Aptal bir asalet anlayışı vardır. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
He can never just let things go. He thinks he's this hardhearted criminal | Hiçbir şeyi oluruna bırakamaz. Merhametsiz bir suçlu olduğunu... Hiçbir şeyi oluruna bırakamaz. Merhametsiz bir suçlu olduğunu... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
and he can be unrelenting... | ...acımasız olduğunu sanır... ...acımasız olduğunu sanır... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
but there's a side to him that's just so... | ...ama öyle bir tarafı vardır ki ...ama öyle bir tarafı vardır ki | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You mean, you actually know Jayne? | Gerçekten Jayne'i tanıyor musun? Gerçekten Jayne'i tanıyor musun? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |