Search
English Turkish Sentence Translations Page 19430
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
We've done the impossible, and that makes us mighty. | İmkânsızı başardık ve bu yüzden de güçlüyüz. İmkânsızı başardık ve bu yüzden de güçlüyüz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Just a little while longer. Our angels are gonna be soaring | Biraz daha dayanın. Meleklerimiz yakında tepemizden süzülerek... Biraz daha dayanın. Meleklerimiz yakında tepemizden süzülerek... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You hold! Go! | Dayanın! Hadi gidin! Dayanın! Hadi gidin! | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Really think we can bring her down, sir? You even need to ask? | İndirebileceğimize cidden inanıyor musunuz? Sorman mı gerekiyor? İndirebileceğimize cidden inanıyor musunuz? Sorman mı gerekiyor? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Ready? Always. | Hazır mısın? Daima. Hazır mısın? Daima. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Bendis. | Bendis. Bendis. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Bendis! | Bendis! Bendis! | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Zoe. | Zoe. Zoe. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Nice cover fire. | Ne güzel korudun. Ne güzel korudun. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Did you see that? Green, what's our status on | Gördün mü? Green, ne durumdayız? Gördün mü? Green, ne durumdayız? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Hey, listen to me! | Hey, beni dinle. Hey, beni dinle. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Bendis, look at me! | Bendis, bana bak! Bendis, bana bak! | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Listen. We're holding this valley, no matter what. | Beni dinle. Her pahasına bu vadiyi müdafaa ediyoruz. Beni dinle. Her pahasına bu vadiyi müdafaa ediyoruz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We're gonna die. We're not gonna die. | Hepimiz öleceğiz. Ölmeyeceğiz. Hepimiz öleceğiz. Ölmeyeceğiz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We can't die, Bendis. And you know why? | Ölemeyiz, Bendis. Nedenini biliyor musun? Ölemeyiz, Bendis. Nedenini biliyor musun? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Because we are so very pretty. | Çünkü çok güzeliz. Çünkü çok güzeliz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We are just too pretty for God to let us die. | Tanrı'nın kıyamayacağı kadar güzeliz. Tanrı'nın kıyamayacağı kadar güzeliz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Huh? Look at that chiseled jaw, huh? | Ha? Şu biçimli çeneye baksana. Ha? Şu biçimli çeneye baksana. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Come on. | Baksana. Baksana. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
If you won't listen to me, listen to that. | Eğer bana inanmıyorsan, şu sese inan. Eğer bana inanmıyorsan, şu sese inan. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Those are our angels. They're gonna blow the Alliance to the hot place. | Bizim melekler geldi. İttifakı cehenneme yollayacak. Bizim melekler geldi. İttifakı cehenneme yollayacak. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Zoe, tell the 82nd to They're not coming. | Zoe, 82'inci birliğe söyle Gelmiyorlar. Zoe, 82'inci birliğe söyle Gelmiyorlar. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Command says it's too hot. They're pulling out. | Kumanda merkezi çok tehlikeli olduğu söyledi. Geri çekiliyorlar. Kumanda merkezi çok tehlikeli olduğu söyledi. Geri çekiliyorlar. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We're to lay down arms. | Silahlarımızı bırakmamızı emrettiler. Silahlarımızı bırakmamızı emrettiler. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
But what's | Ama Ama | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The vault's sealed. | Depo kilitli. Depo kilitli. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Okay, I'm gonna boil it. Jayne, give me the sticky. | Tamam, eriteceğim. Jayne, yapışkanı ver. Tamam, eriteceğim. Jayne, yapışkanı ver. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Okay, we get the goods. We're off this wreck and back on the ship. | Tamam, malı alınca bu enkazdan ayrılıp, gemiye döneceğiz. Endişelenecek bir şey yok. Tamam, malı alınca bu enkazdan ayrılıp, gemiye döneceğiz. Endişelenecek bir şey yok. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Everything looks good from here. | Buradan her şey iyi görünüyor. Buradan her şey iyi görünüyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Yes, this is a fertile land, and we will thrive. | Evet. Verimli topraklardayız, bolluk içinde yaşayacağız. Evet. Verimli topraklardayız, bolluk içinde yaşayacağız. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We will rule over all this land, and we will call it... | Bu topraklarda biz hüküm süreceğiz ve şu ismi vereceğiz. * Yak toprağı, tutuştur denizleri * Bu topraklarda biz hüküm süreceğiz ve şu ismi vereceğiz. * Yak toprağı, tutuştur denizleri * * Yak toprağı, tutuştur denizleri * | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
This Land. | Bu Topraklar. Bu Topraklar. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I think we should call it your grave. | Bence "Senin Mezarın" ismini vermeliyiz. Bence "Senin Mezarın" ismini vermeliyiz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Curse your sudden but inevitable betrayal. | Beklenmedik ama kaçınılmaz ihanetine lanet olsun. Beklenmedik ama kaçınılmaz ihanetine lanet olsun. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Mine is an evil laugh. Now die. | Benimki şeytani bir kahkaha. Şimdi geber! Benimki şeytani bir kahkaha. Şimdi geber! | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Oh, no, God. | Hayır, Tanrım. Hayır, Tanrım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Oh, dear God in heaven. | Yüce Tanrım. Yüce Tanrım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Oh, motherless son of a bi | Siktir be. Siktir be. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Full pressure. The goods must be intact. | Basınç durumu iyi. Mallar iyi durumda olmalı. Basınç durumu iyi. Mallar iyi durumda olmalı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Okay. Lookin' good. | Tamam. İyi görünüyor. Tamam. İyi görünüyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Captain, we got incoming Alliance cruiser bearing right down on us! | Kaptan, bize doğru gelen bir İttifak kruvazörü var. Kaptan, bize doğru gelen bir İttifak kruvazörü var. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Have they spotted us? I can't tell if | Bizi gördüler mi? Emin değilim. Bizi gördüler mi? Emin değilim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Go to blackout. We're being buzzed. | Her şeyi kapat. Taranıyoruz. Her şeyi kapat. Taranıyoruz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Okay, now I can't get down. | İyi de şimdi aşağıya inemeyeceğim. İyi de şimdi aşağıya inemeyeceğim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What am I looking at? It's a carrier. Blew out a few months back. | Pekâlâ, olay nedir? Bir mekik. Birkaç ay önce patladı. Pekâlâ, olay nedir? Bir mekik. Birkaç ay önce patladı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Lost all hands, but it was only run by a skeleton crew anyway. | Bütün mürettebat ölmüş ama zaten asgari sayıda mürettebat varmış. Bütün mürettebat ölmüş ama zaten asgari sayıda mürettebat varmış. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Damn shame. No point in checking for survivors? | Çok yazık. Kurtulan var mı diye bakmaya gerek yok mu? Çok yazık. Kurtulan var mı diye bakmaya gerek yok mu? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Wash, they slowin' down? That's a neg. | Wash, yavaşlıyorlar mı? Negatif. Wash, yavaşlıyorlar mı? Negatif. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Let's moon 'em. | Kıçımızı gösterelim. Kıçımızı gösterelim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
They're rabbitting, sir. Should we continue deployment? | Kaçıyorlar, efendim. Mevzilenmeye devam edelim mi? Kaçıyorlar, efendim. Mevzilenmeye devam edelim mi? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Our gunships would never get back to us in time. | Silahlı gemilerimiz zamanında dönemezler. Pekâlâ, bu insanlara yardım edelim. Silahlı gemilerimiz zamanında dönemezler. Pekâlâ, bu insanlara yardım edelim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
But put out a bulletin on the cortex and flag Interpol. | Cortex sistemine arama bülteni gir ve İnterpol’e haber ver. Cortex sistemine arama bülteni gir ve İnterpol’e haber ver. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
A Firefly with possible stolen goods on board. | İçinde bir ihtimal çalıntı mal olan bir Firefly. İçinde bir ihtimal çalıntı mal olan bir Firefly. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Maybe somebody'll step on those roaches. | Belki biri bu böceklerin iflahını keser. Belki biri bu böceklerin iflahını keser. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We look shiny, Captain. They are not repeat not coming about. | İyi durumdayız, Kaptan. Peşimizden gelmiyorlar. İyi durumdayız, Kaptan. Peşimizden gelmiyorlar. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Close one. Yeah. | Ucu ucuna oldu. Evet. Ucu ucuna oldu. Evet. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Any one you walk away from, right? | Sıyırdık ama, değil mi? Sıyırdık ama, değil mi? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
As long as we got the goods, I call this a win. | Mallar elimizde olduğu müddetçe, biz galip geldik derim. Mallar elimizde olduğu müddetçe, biz galip geldik derim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Right. 1 | Evet. Evet. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We win. | Biz kazandık. Biz kazandık. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
~ Take my love, take my land ~ | * Senin olsun sevdiğim de, toprağım da * 1 * Senin olsun sevdiğim de, toprağım da * 1 | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
~ Take me where I cannot stand ~ | * Götür beni katlanamayacağım diyarlara * * Götür beni katlanamayacağım diyarlara * | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
~ I don't care, I'm still free ~ | * Umurumda olmaz, özgürüm hâlâ * * Umurumda olmaz, özgürüm hâlâ * | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
~ You can't take the sky from me ~ | * Silemezsin kalbimden gökleri * * Silemezsin kalbimden gökleri * | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
~ Take me out to the black ~ | * Karanlık diyarlara götür beni * * Karanlık diyarlara götür beni * | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
~ Tell them I ain't comin' back ~ | * Söyle herkese geri dönmeyeceğimi * * Söyle herkese geri dönmeyeceğimi * | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
~ Burn the land and boil the sea ~ | * Yak toprağı, tutuştur denizleri * * Yak toprağı, tutuştur denizleri * | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
~ There's no place I can be ~ | * Kalmadı kendim gibi hissettiğim başka bir yer * * Kalmadı kendim gibi hissettiğim başka bir yer * | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
~ Since I've found serenity ~ | * Serenity'yi bulduğumdan beri * * Serenity'yi bulduğumdan beri * | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
~ But you can't take the sky from me ~ | * Ama silemezsin kalbimden gökleri * * Ama silemezsin kalbimden gökleri * | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well, there we are. They're awfully pretty. | İşte karşınızdalar. Çok güzeller. İşte karşınızdalar. Çok güzeller. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'd say worth the little risk. | Az biraz tehlikeye değerler derim. Evet, çok riske girdin de sanki. Az biraz tehlikeye değerler derim. Evet, çok riske girdin de sanki. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That's right. Of course. 'Cause they wouldn't arrest me if we got boarded. | Tabi ya, çünkü gemiye bindiklerinde beni tutuklamayacaklardı. Ben sadece pilotum. Tabi ya, çünkü gemiye bindiklerinde beni tutuklamayacaklardı. Ben sadece pilotum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Problem, sir? | Bir problem mi var, efendim? Bir problem mi var, efendim? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Couldn't say. | Emin değilim. Emin değilim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
But we best be gettin' rid of these before we run into another Alliance patrol. | Başka bir İttifak devriyesine rastlamadan önce bunlardan kurtulsak çok iyi olur. Başka bir İttifak devriyesine rastlamadan önce bunlardan kurtulsak çok iyi olur. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What the hell they doin' out this far anyhow? | Bu kadar uzaklarda ne işleri vardı ki zaten? Medeniyet ışığını saçıyorlar. Bu kadar uzaklarda ne işleri vardı ki zaten? Medeniyet ışığını saçıyorlar. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
How long till we reach Persephone? Three or four hours. | Persephone'na varmamız ne kadar sürer? Üç ya da dört saat. Persephone'na varmamız ne kadar sürer? Üç ya da dört saat. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Can we shave that? We're down to the wire on fuel cells. | Azaltabilir miyiz? Yakıtımız bitmek üzere. Azaltabilir miyiz? Yakıtımız bitmek üzere. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We run hot, we might not even make it. Play it as close as you can. | Hızlı gidersek, varamayabiliriz. Tamam. Elinden geleni yap. Hızlı gidersek, varamayabiliriz. Tamam. Elinden geleni yap. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
This catch is burning a hole in my hull. | Ganimetimiz beni ülser edecek. Kruvazörün kimliğimizi saptadığını mı... Ganimetimiz beni ülser edecek. Kruvazörün kimliğimizi saptadığını mı... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Contact Badger. Tell him the job's done. | Badger'la irtibata geç. İşin tamamlandığını söyle. Badger'la irtibata geç. İşin tamamlandığını söyle. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Don't go to mentioning the cruiser though. Keep it simple. | Ama kruvazörden bahsetme. Detaya girme. Ama kruvazörden bahsetme. Detaya girme. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Sir, we're sure there's nothing wrong with the ca... It's fine. | Efendim, eminiz ki, herhangi bir problem... Bir şey yok. Efendim, eminiz ki, herhangi bir problem... Bir şey yok. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Just want to get paid. | Sadece paramızı almak istiyorum. Sadece paramızı almak istiyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
All right. Let's get these crates stowed. I don't want any tourists stumblin' over 'em. | Pekâlâ, kutuları yerleştirelim. Turistlerin takılıp düşmelerini istemem. Pekâlâ, kutuları yerleştirelim. Turistlerin takılıp düşmelerini istemem. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We're taking on passengers at Persephone? That's the notion. | Persephone'dan yolcu mu alacağız? Evet. Persephone'dan yolcu mu alacağız? Evet. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Not to mention the money. Pain in the ass. | Para da hiç fena olmaz. Baş belaları. Para da hiç fena olmaz. Baş belaları. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
No, it's shiny. I like to meet new people. They've all got stories. | Hayır, harika. Yeni insanlarla tanışmak hoşuma gidiyor. Herkesin bir hikâyesi var. Hayır, harika. Yeni insanlarla tanışmak hoşuma gidiyor. Herkesin bir hikâyesi var. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Captain, can you stop her from bein' cheerful, please? I don't believe | Kaptan, neşeli olmasını engeller misin? Evrende Kaylee'nin neşesini... Kaptan, neşeli olmasını engeller misin? Evrende Kaylee'nin neşesini... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
there's a power in the 'verse can stop Kaylee from bein' cheerful. | ...engelleyecek bir kuvvet olduğunu sanmıyorum. ...engelleyecek bir kuvvet olduğunu sanmıyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Sometimes you just want to duct tape her mouth and dump her in the hold for a month. | Ağzını bantlayıp, bir ay boyunca depoya atmak geliyor içimden bazen. Ağzını bantlayıp, bir ay boyunca depoya atmak geliyor içimden bazen. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I love my captain. | Kaptanımı çok seviyorum. Kaptanımı çok seviyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I know somethin' ain't right. Sweetie, we're crooks. | Bir şeylerin ters gittiğini biliyorum. Tatlım, bizler hırsızız. Bir şeylerin ters gittiğini biliyorum. Tatlım, bizler hırsızız. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
If everything were right, we'd be in jail. It's just that the captain's so tense. | Her şey yolunda gitseydi, hapiste olurduk. Kaptan çok gergin. Her şey yolunda gitseydi, hapiste olurduk. Kaptan çok gergin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The man needs a break. In fact, we could all use a couple days' leave. | Adamın dinlenmesi gerekiyor. Hatta birkaç gün tatil hepimize iyi gelir. Adamın dinlenmesi gerekiyor. Hatta birkaç gün tatil hepimize iyi gelir. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We still gotta drop the goods. | Malı teslim etmemiz gerekiyor. Malı teslim etmemiz gerekiyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And when we do, we'll fly off to Boros, rich and prosperous | Ettiğimizde, zengin ve varlık içinde Boros'a uçar... Ettiğimizde, zengin ve varlık içinde Boros'a uçar... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
well, less poor, but with enough to find some sweet little getaway. | ...yani daha az fakir ama hoş bir kaçamak yeri bulacak kadar paralı. ...yani daha az fakir ama hoş bir kaçamak yeri bulacak kadar paralı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Oh, wouldn't mind a real bath. | Gerçekten yıkanmak harika olur. Gerçekten yıkanmak harika olur. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |