Search
English Turkish Sentence Translations Page 19424
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
And your pecs are uneven. Make sure you don't favor one side. | Ve göğüs kasların denk değil. Sadece tek tarafa çalışma bence. Ve göğüs kasların denk değil. Sadece tek tarafa çalışma bence. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Always coaching. | Aklıma tutarım. Aklıma tutarım. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
God bless you! | Tanrı seni korusun. Tanrı seni korusun. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Damn it. | Kahretsin. Kahretsin. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
...how often did you see Dr. Rick during the school year? | Okul zamanı Dr. Rick'le ne kadar sık görüştün? Okul zamanı Dr. Rick'le ne kadar sık görüştün? | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
I don't know why he keeps calling himself that. It's kind of douchey. | Kendine neden böyle diyor bilmiyorum. Bence çok antipatik. Kendine neden böyle diyor bilmiyorum. Bence çok antipatik. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Oh, no, no, no. It's super cool. | Hayır, hayır. Harika. Hayır, hayır. Harika. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
I can't believe he's my pre fiancé. | Sözlüm olduğuna hiç inanamıyorum. Sözlüm olduğuna hiç inanamıyorum. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
I remember when I was 7, I decided... | 7 yaşımdayken, 34 yaşıma... 7 yaşımdayken, 34 yaşıma... | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
...that I was not gonna get married until I was 34. | ...gelene kadar evlenmemeye karar vermiştim. ...gelene kadar evlenmemeye karar vermiştim. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
That's very specific. Oh, I had it all thought out. | Tarih çok kesin olmuş. Her şeyi enine boyuna düşündüm. Tarih çok kesin olmuş. Her şeyi enine boyuna düşündüm. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
High school, college, a year abroad in Greece... | Lise, üniversite Yunanistan'da bir yıl tatil... Lise, üniversite Yunanistan'da bir yıl tatil... | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
...and because, don't laugh, I always loved Greek salad. | ...nedeni ise, sakın gülme, Yunan Salatası'na bayılırım. ...nedeni ise, sakın gülme, Yunan Salatası'na bayılırım. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Tomatoes, cucumbers, feta. No, that makes perfect sense. | Domates, salatalık, Yunan peyniri. Hayır, bence çok mantıklı. Domates, salatalık, Yunan peyniri. Hayır, bence çok mantıklı. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
I know. It's silly. | Biliyorum, çok aptalca. Biliyorum, çok aptalca. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
You know what John Lennon said. Not really. I'm not in my 50s. | John Lennon'ın sözünü bilirsin. Hayır. 50 yaşında değilim. John Lennon'ın sözünü bilirsin. Hayır. 50 yaşında değilim. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
I could ask my dad. | Babama sorabilirim ama. Babama sorabilirim ama. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Are you okay? You look hot. Do you want some water? | İyi misin? Kızardın sanki. Su ister misin? İyi misin? Kızardın sanki. Su ister misin? | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, sure. Thanks. Here. | Olur, sağ ol. Buyur. Olur, sağ ol. Buyur. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Did you say I looked hot? I'm pretty sure that's what I heard. | Bana kızarmış dedin. Öyle duyduğuma eminim. Bana kızarmış dedin. Öyle duyduğuma eminim. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
I heard you screaming like a girl. Oh, really? | Ben de kız gibi bağırdığını duydum. Demek öyle. Ben de kız gibi bağırdığını duydum. Demek öyle. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Oh, my God. Don't move. There's a bee on you. | Tanrım. Kıpırdama, üstünde arı var. Tanrım. Kıpırdama, üstünde arı var. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
What? No. Get it off. | Ne? Al üstümden. Ne? Al üstümden. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
You little bitch! | Seni sürtük! Seni sürtük! | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
All right, week three of cheer camp, here we come. | Evet, işte kampın 3. haftasına geldik. Evet, işte kampın 3. haftasına geldik. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
I love the smell of pom pom in the morning. | Sabahları ponpon kokusu gibi yok. Sabahları ponpon kokusu gibi yok. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Let's do this. | Hadi yapalım. Hadi yapalım. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Where you going? Post breakfast practice. | Nereye gidiyorsun? Kahvaltı sonrası idmanına. Nereye gidiyorsun? Kahvaltı sonrası idmanına. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
And then, you know, Carly and I are gonna work on reverse cartwheels. | Bilirsin, Carly'yle birlikte ters takla çalışacağız. Dönüşlerim berbat. Bilirsin, Carly'yle birlikte ters takla çalışacağız. Dönüşlerim berbat. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
My left foot keeps hitching when I do my inverse swing over. It's like: | Ters sallanmada sol ayağım sürekli aksıyor, bir görsen... Ters sallanmada sol ayağım sürekli aksıyor, bir görsen... | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Take it easy. We're done with this, all right? | Sakin ol, Amerikalı kız. Burada işimiz bitti. Sakin ol, Amerikalı kız. Burada işimiz bitti. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Dude, it's time to go. Remember Mookie's dad's house? | Vakit geldi, ahbap. Mookie'nin babasının evini unuttun mu? Vakit geldi, ahbap. Mookie'nin babasının evini unuttun mu? | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
The plasmas and the Jacuzzis. | Plazmalar jakuziler. Plazmalar jakuziler. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, but I just I think we should stay just a touch longer. | Ama çok azıcık daha kalsak olmaz mı? Ama çok azıcık daha kalsak olmaz mı? | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
I'm done. All right? I've had enough girl. | Benim işim bitti. Yeterince kız yedim. Benim işim bitti. Yeterince kız yedim. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Breadsticks only keep you at the Olive Garden for so long. | Bin bir çeşit yemeğin arasında bile bir süre durabilirsin. Bin bir çeşit yemeğin arasında bile bir süre durabilirsin. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Till, at some point, you say: | Bir yerden sonra şöyle dersin: Bir yerden sonra şöyle dersin: | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
"Why am I at Olive Garden with these fat people?" | "Bu kadar şişkonun arasında ne yapıyorum ben böyle?" "Bu kadar şişkonun arasında ne yapıyorum ben böyle?" | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
What? No... Let's go. | Ne? Hayır... Gidelim. Ne? Hayır... Gidelim. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Let's talk about this. All right, let's go. Let's pack. | Biraz konuşalım. Gidiyoruz, toplan. Biraz konuşalım. Gidiyoruz, toplan. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Let's just dialogue for a second. | Sadece biraz konuşalım. Sadece biraz konuşalım. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
We don't have to go right now. Yeah, we do. | Şimdi gitmek zorunda değiliz. Evet, zorundayız. Şimdi gitmek zorunda değiliz. Evet, zorundayız. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
The bus leaves in an hour. Next one's not until tomorrow. | Çünkü otobüs bir saate kalkıyor ve bir sonraki yarın. Çünkü otobüs bir saate kalkıyor ve bir sonraki yarın. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, but come on, man. What about our squad? | Hadi ama, dostum. Takım ne olacak? Hadi ama, dostum. Takım ne olacak? | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
You know, the competition's coming up. | Biliyorsun, yarışma geldi çattı. Biliyorsun, yarışma geldi çattı. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Dude, the squad? The competition? Listen to yourself. | Takım mı, yarışma mı? Ağzından çıkanı kulağın duysun. Takım mı, yarışma mı? Ağzından çıkanı kulağın duysun. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
We had a deal. Two weeks. Right? | Anlaşmıştık, hatırladın mı? 2 hafta. Anlaşmıştık, hatırladın mı? 2 hafta. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Kiss, kiss, bang, bang, sayonara, cheer camp. | Öp, ye, bitir sonra elveda amigo kampı. Öp, ye, bitir sonra elveda amigo kampı. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
We are leaving We, we are leaving | Biz gidiyoruz. Biz, biz gidiyoruz. Biz gidiyoruz. Biz, biz gidiyoruz. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
We are leaving | Gidiyoruz. Gidiyoruz. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Now, come on, dude, start packing. | Hadi artık, toplanmaya başla. Hadi artık, toplanmaya başla. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
I need a little bit more time with Carly. There. I said it. Okay? | Carly'yle biraz daha zamana ihtiyacım var. İşte söyledim, tamam mı? Carly'yle biraz daha zamana ihtiyacım var. İşte söyledim, tamam mı? | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
I know you think that's lame, but can you give me one day? | Çok ezikçe bir hareket ama bana bir gün daha ver. Çok ezikçe bir hareket ama bana bir gün daha ver. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
That's not lame, bro. That's gay. | Bu ezikçe değil, ahbap. Topça. Bu ezikçe değil, ahbap. Topça. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Well, technically, pursuing a woman you have heterosexual feelings for... | Normal şartlarda, bir kadının peşinde koşmak erkekliktir... Normal şartlarda, bir kadının peşinde koşmak erkekliktir... | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
...that's not gay, Nick. | ...topluk değil, Nick. ...topluk değil, Nick. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
But using a rotating inverse swing over to do it? Yeah, that is. | Ama bunu yaparken ters takla çalışıyorsan öyledir. Ama bunu yaparken ters takla çalışıyorsan öyledir. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Shawn. Don't forget we're gonna go over our reverse cartwheels. | Shawn, unutma idmandan sonra ters takla çalışacağız. Shawn, unutma idmandan sonra ters takla çalışacağız. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Okay, I'll be right there. See you there. | Tamam, geleceğim. Görüşürüz. Tamam, geleceğim. Görüşürüz. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
All right. Right behind him. | Tamam, hemen geliyor. Tamam, hemen geliyor. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
All right, come on, man, let's go. You know the deal. | Artık gidelim ahbap. Anlaşmayı biliyorsun. Artık gidelim ahbap. Anlaşmayı biliyorsun. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
And trust me, you're gonna thank me for this. | Güven bana. Sonrasında bunun için teşekkür edeceksin. Güven bana. Sonrasında bunun için teşekkür edeceksin. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
All right, let's go, Shawnzy. And no more moping. All right? | Gidelim, Shawnzy. Artık somurtmak yok. Gidelim, Shawnzy. Artık somurtmak yok. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Not an attractive color on you, nor is orange and gray. | Sana hiç yakışmıyor. Turuncu ve gri de öyle. Sana hiç yakışmıyor. Turuncu ve gri de öyle. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Takes away from your eyes. | Sana gitmiyor. Sana gitmiyor. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Damn it, damn it, damn it... | Lanet, lanet, lanet... Lanet, lanet, lanet... | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Well, probably making the biggest mistake of my life. | Muhtemelen hayatımın hatasını. Muhtemelen hayatımın hatasını. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Except that year I wore that leather wristband. | Deri bileklik taktığım zamanı saymazsak. Deri bileklik taktığım zamanı saymazsak. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
How did I possibly think that's cool, you know? I'm not a blacksmith. | Bunun havalı görüneceğini nasıl düşündüysem? Ben nalbant değilim ki. Bunun havalı görüneceğini nasıl düşündüysem? Ben nalbant değilim ki. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
That was a little Nickelback y. | Bu Nickelback'lik bir hareket olmuş. Bu Nickelback'lik bir hareket olmuş. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Are you coming or not? 1 | Geliyor musun, gelmiyor musun? Geliyor musun, gelmiyor musun? | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Are you sure we are staying? We, we are staying? | Emin misin yani? Ke sin kalıyoruz. Emin misin yani? Ke sin kalıyoruz. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
No, I'm not sure, so don't turn a yes into a no. | Hayır, değilim. O yüzden şansını fazla zorlama. Hayır, değilim. O yüzden şansını fazla zorlama. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Thank you, Nick. Thank you so much, man. | Teşekkürler, Nick. Çok sağ ol, ahbap. Teşekkürler, Nick. Çok sağ ol, ahbap. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
I know you don't like man to man touching... | Erkek temaslarından hoşlanmadığını biliyorum... Erkek temaslarından hoşlanmadığını biliyorum... | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Another day Another holler | Yeni bir gün. Yeni bir bağırış. Yeni bir gün. Yeni bir bağırış. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
You're wasting my precious breath. I can't hear you. | Kıymetli nefesimi boşa harcıyorsunuz. Ses gelmiyor. Kıymetli nefesimi boşa harcıyorsunuz. Ses gelmiyor. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Another day | Yeni bir gün. Yeni bir gün. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Hey, bro, got a second? | Ahbap, vaktin var mı? Ahbap, vaktin var mı? | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
What? I wanna know if you know two dudes named Nick and Shawn. | Ne? Nick ve Shawn adındaki iki kişiyi soracaktık. Ne? Nick ve Shawn adındaki iki kişiyi soracaktık. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Yeah. They're my bunkmates. Why? | Evet. Benim yatak arkadaşlarım. Neden? Evet. Benim yatak arkadaşlarım. Neden? | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Five, six, seven, eight. One, two, three, four, five, six, seven, eight. | 5,6,7,8. 1,2,3,4,5,6,7,8. 5,6,7,8. 1,2,3,4,5,6,7,8. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Angela, no. Are you okay? | Angela. İyi misin? Angela. İyi misin? | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Easy, Tiger. Easy, Tiger. | Sakin, tamam. Sakin, tamam. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
I'm fine. I'm fine, I'm fine. You all right? | İyiyim. İyiyim. Tamam mı? İyiyim. İyiyim. Tamam mı? | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
I'm okay. | Bir şeyim yok. Bir şeyim yok. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Sorry, guys, I just suck. | Affedersiniz, çocuklar. Çok kötüyüm. Affedersiniz, çocuklar. Çok kötüyüm. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
It's not just you. We all kind of suck. We're not good at all. | Sadece sen değil. Hepimiz öyleyiz. Pekiyi değiliz. Sadece sen değil. Hepimiz öyleyiz. Pekiyi değiliz. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Hey, stop. Stop talking like that. But it's true. | Hey, böyle konuşmayın. Ama doğru. Hey, böyle konuşmayın. Ama doğru. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
We're just not that good. | O kadar da iyi değiliz. O kadar da iyi değiliz. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Stop. | Kesin şunu. Kesin şunu. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Enough of that. You can go as far as you want. | Yeter artık. Siz de en iyi yerlere gelebilirsiniz. Yeter artık. Siz de en iyi yerlere gelebilirsiniz. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
What do the Panthers have that you don't have? | Panterlerin sizden ne fazlası var? Panterlerin sizden ne fazlası var? | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Skills. Athleticism. | Yetenek. Atletiklik. Yetenek. Atletiklik. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Kickass cheers. Hair removal. | Amigoları. Tüysüz bacakları. Amigoları. Tüysüz bacakları. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Big ass titties. I'm just saying. | Koca göğüs ve popolar. Lafın gelişi yani. Koca göğüs ve popolar. Lafın gelişi yani. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Confidence. They're cocky assholes. | Güven. Onlar burunları kalkmış pislikler. Güven. Onlar burunları kalkmış pislikler. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Like Nick, the cockiest asshole on the football field. That's why he's good. | Mesela Nick. Sahalardaki en burnu havada kişidir. O yüzden bu kadar iyi. Mesela Nick. Sahalardaki en burnu havada kişidir. O yüzden bu kadar iyi. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
I'm awesome. Because he believes in himself. | Doğru, ben harikayım. Çünkü kendine inanıyor. Doğru, ben harikayım. Çünkü kendine inanıyor. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Also because I'm awesome. | Ve de harikayım. Ve de harikayım. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |