• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 18416

English Turkish Film Name Film Year Details
I tried to call you several times today. Bugün defalarca seni aradım. Bugün defalarca seni aradım. Excision-1 2012 info-icon
What have I told you about not picking up your phone? Telefonunu açmama konusunda sana ne dedim? Telefonunu açmama konusunda sana ne dedim? Excision-1 2012 info-icon
Can we not do this right now? I'm trying to have a heart to heart. Bunu konuşmasak olmaz? Samimi olmaya çalışıyorum. Bunu konuşmasak olmaz? Samimi olmaya çalışıyorum. Excision-1 2012 info-icon
Yeah, let her speak. I'm enjoying this. Evet, bırak konuşsun. Hoşuma gidiyor. Evet, bırak konuşsun. Hoşuma gidiyor. Excision-1 2012 info-icon
Go ahead, sweetie. Devam et tatlım. Devam et tatlım. Excision-1 2012 info-icon
I just want you both to know Bilmenizi isterim ki... Bilmenizi isterim ki... Excision-1 2012 info-icon
that I plan on making you proud. ...ikinizi de gururlandıracak bir planım var. ...ikinizi de gururlandıracak bir planım var. Excision-1 2012 info-icon
Being expelled from school forced me to put things into perspective. Uzaklaştırma almak beni, olayları başka bir açıdan görmeye zorladı. Uzaklaştırma almak beni, olayları başka bir açıdan görmeye zorladı. Excision-1 2012 info-icon
I'm turning my life around. Hayatımı düzene sokacağım. Hayatımı düzene sokacağım. Excision-1 2012 info-icon
I realize... Fark ettim ki... Fark ettim ki... Excision-1 2012 info-icon
it's not all about me anymore. ...bu sadece benimle ilgili değil. ...bu sadece benimle ilgili değil. Excision-1 2012 info-icon
Well, I'm glad to hear that, honey. Bunu duymak hoşuma gitti tatlım. Bunu duymak hoşuma gitti tatlım. Excision-1 2012 info-icon
Sometimes it takes hitting rock bottom Bazen gerçek bir değişim için... Bazen gerçek bir değişim için... Excision-1 2012 info-icon
for us really to want to make a change. ...dibe vurmak gerekir. ...dibe vurmak gerekir. Excision-1 2012 info-icon
What your father is trying to say, Babanın demek istediği... Babanın demek istediği... Excision-1 2012 info-icon
is that we'll believe it when we see it. ...buna ancak görünce inanacağımızdır. ...buna ancak görünce inanacağımızdır. Excision-1 2012 info-icon
In other news, Diğer habere gelince... Diğer habere gelince... Excision-1 2012 info-icon
your father and I are gonna go into the city tomorrow night for dinner. ...babanızla ben yarın akşam şehirde bir yemeğe davetliyiz. ...babanızla ben yarın akşam şehirde bir yemeğe davetliyiz. Excision-1 2012 info-icon
Jennifer's gonna come over and look after you girls. Jennifer gelip size göz kulak olacak. Jennifer gelip size göz kulak olacak. Excision-1 2012 info-icon
Jennifer is two years older than me and she's coming over to babysit? Jennifer bende iki yaş büyük ve bize bakıcılık mı yapacak? Jennifer bende iki yaş büyük ve bize bakıcılık mı yapacak? Excision-1 2012 info-icon
Jennifer is a very responsible young woman. Jennifer sorumluluk sahibi genç bir hanım. Jennifer sorumluluk sahibi genç bir hanım. Excision-1 2012 info-icon
Call Dr. Gray! Dr. Gray'i ara! Dr. Gray'i ara! Excision-1 2012 info-icon
I want to thank you for providing me with the mental Büyük işler başarmam için bana bahşettiğin akıl... Büyük işler başarmam için bana bahşettiğin akıl... Excision-1 2012 info-icon
and physical strength to accomplish great things. ...ve vücut sağlığına minnettarım. ...ve vücut sağlığına minnettarım. Excision-1 2012 info-icon
Thank you for believing in me when no one else does. Hiç kimse yapmazken bana inandığın için teşekkür ederim. Hiç kimse yapmazken bana inandığın için teşekkür ederim. Excision-1 2012 info-icon
Against my betterjudgment, Yanlış olduğunu bile bile... Yanlış olduğunu bile bile... Excision-1 2012 info-icon
I guess what I'm trying to say is ...söylemeye çalıştığım şey... ...söylemeye çalıştığım şey... Excision-1 2012 info-icon
it's getting harder and harder for me not to believe in you. ...sana inanmamak benim için günden güne zorlaşıyor. ...sana inanmamak benim için günden güne zorlaşıyor. Excision-1 2012 info-icon
I'd ask you to put in a good word with my parents, Ebeveynlerim için iyi şeyler isterdim... Ebeveynlerim için iyi şeyler isterdim... Excision-1 2012 info-icon
but I've pretty much got that taken care of. ...ama sayemde buna gerek kalmayacak. ...ama sayemde buna gerek kalmayacak. Excision-1 2012 info-icon
I'm gonna be out of reach for a while. Bir süre benden haber almayacaksın. Bir süre benden haber almayacaksın. Excision-1 2012 info-icon
I hope you don't get lonely. Umarım kendini yalnız hissetmezsin. Umarım kendini yalnız hissetmezsin. Excision-1 2012 info-icon
You nearly slept the day away. Neredeyse bütün gün uyudun. Neredeyse bütün gün uyudun. Excision-1 2012 info-icon
I need my eight hours. Sekiz saat uyumam gerek. Sekiz saat uyumam gerek. Excision-1 2012 info-icon
Jennifer cancelled, your father is gonna stay and look after you girls. Jennifer gelemiyor, baban size bakmak için evde kalacak. Jennifer gelemiyor, baban size bakmak için evde kalacak. Excision-1 2012 info-icon
He should be home any minute. Birazdan evde olur. Birazdan evde olur. Excision-1 2012 info-icon
I made us some tea. Bize çay yaptım. Bize çay yaptım. Excision-1 2012 info-icon
Since when do you drink tea? Ne zamandan beri çay içiyorsun? Ne zamandan beri çay içiyorsun? Excision-1 2012 info-icon
Since I started reading about anti oxidants. Anti oksidanlarla ilgili okuduklarımdan beri. Anti oksidanlarla ilgili okuduklarımdan beri. Excision-1 2012 info-icon
You're not getting any younger. Gün geçtikçe yaşlanıyorsun. Gün geçtikçe yaşlanıyorsun. Excision-1 2012 info-icon
You should take better care of yourself. Kendine daha iyi bakman gerek. Kendine daha iyi bakman gerek. Excision-1 2012 info-icon
If Mother cared about you half as much as I do, Annem seni, benim düşündüğüm yarısı kadar düşünseydi... Annem seni, benim düşündüğüm yarısı kadar düşünseydi... Excision-1 2012 info-icon
she'd make you drink tea every day. ...her gün sana çay içirirdi. ...her gün sana çay içirirdi. Excision-1 2012 info-icon
Look, Pauline. Bak Pauline. Bak Pauline. Excision-1 2012 info-icon
You need to lay off your mother. Anneni biraz rahat bırakmalısın. Anneni biraz rahat bırakmalısın. Excision-1 2012 info-icon
Everything she does, she does out of love. Her şeyi sana olan sevgisinden yapıyor. Her şeyi sana olan sevgisinden yapıyor. Excision-1 2012 info-icon
One day you'll understand. Bir gün anlayacaksın. Bir gün anlayacaksın. Excision-1 2012 info-icon
I'm really sorry we got off on the wrong foot. Seninle kötü bir başlangıç yaptığımız için üzgünüm. Seninle kötü bir başlangıç yaptığımız için üzgünüm. Excision-1 2012 info-icon
I was hoping to make amends. Aramızı düzeltmeyi umuyorum. Aramızı düzeltmeyi umuyorum. Excision-1 2012 info-icon
I've got some old jump ropes. Bir kaç tane eski ipim var. Bir kaç tane eski ipim var. Excision-1 2012 info-icon
My sister can't use them 'cause of her lungs. Kardeşim ciğerlerinden dolayı ip atlayamıyor. Kardeşim ciğerlerinden dolayı ip atlayamıyor. Excision-1 2012 info-icon
Grace? Grace? Grace? Excision-1 2012 info-icon
You're not going to understand Birazdan yapacağım şeyin... Birazdan yapacağım şeyin... Excision-1 2012 info-icon
what I'm about to do. ...nedenini anlamayacaksın. ...nedenini anlamayacaksın. Excision-1 2012 info-icon
But someday Ama günün birinde... Ama günün birinde... Excision-1 2012 info-icon
you'll thank me. ...bana teşekkür edeceksin. ...bana teşekkür edeceksin. Excision-1 2012 info-icon
Hello. Kimse yok mu? Kimse yok mu? Excision-1 2012 info-icon
Bob? Bob? Bob? Excision-1 2012 info-icon
Bob, what happened? Bob, ne oldu? Bob, ne oldu? Excision-1 2012 info-icon
Where's Grace? Bob! Grace nerede? Bob! Grace nerede? Bob! Excision-1 2012 info-icon
Gracie? Gracie? Gracie? Excision-1 2012 info-icon
Gracie! Gracie! Gracie! Excision-1 2012 info-icon
Come closer. Yaklaş. Yaklaş. Excision-1 2012 info-icon
I want to show you the detailed work I did on Grace's sutures. Sana Grace'in dikişlerindeki özeni göstermek istiyorum. Sana Grace'in dikişlerindeki özeni göstermek istiyorum. Excision-1 2012 info-icon
It's a mess, I know. Ortalık battı, biliyorum. Ortalık battı, biliyorum. Excision-1 2012 info-icon
It's just my first surgery. Bu benim ilk ameliyatım. Bu benim ilk ameliyatım. Excision-1 2012 info-icon
I haven't perfected my technique. Tekniğimi mükemmelleştiremedim daha. Tekniğimi mükemmelleştiremedim daha. Excision-1 2012 info-icon
What have you done? Ne yaptın sen? Ne yaptın sen? Excision-1 2012 info-icon
What have I done? You mean, with the other one? Ne mi yaptım? Diğer kızı mı soruyorsun? Ne mi yaptım? Diğer kızı mı soruyorsun? Excision-1 2012 info-icon
I didn't know what to do with her body Akciğerini başarıyla aldıktan sonra... Akciğerini başarıyla aldıktan sonra... Excision-1 2012 info-icon
after I successfully retrieved the lung. ...vücudunu ne yapacağımı bilemedim. ...vücudunu ne yapacağımı bilemedim. Excision-1 2012 info-icon
So I practiced my incisions. Üzerinde kesiklerimi çalıştım. Üzerinde kesiklerimi çalıştım. Excision-1 2012 info-icon
You have to take a closer look, Mom. Yakından bakmalısın anne. Yakından bakmalısın anne. Excision-1 2012 info-icon
She is extraordinary. Grace muhteşem görünüyor. Grace muhteşem görünüyor. Excision-1 2012 info-icon
(gurgling) (Kusma sesleri) Excision-2 2012 info-icon
(gasps) (Soluma sesleri) Excision-2 2012 info-icon
(moaning) (İnleme) Excision-2 2012 info-icon
(toilet flushes) (Sifon sesi) Excision-2 2012 info-icon
You're disgusting. 1 İğrençsin. İğrençsin. Excision-2 2012 info-icon
(bell rings) (Okul zili) Excision-2 2012 info-icon
Fact: One in two sexually active teenagers Gerçek: Aktif cinsel hayatı olan iki gençten biri... Gerçek: Aktif cinsel hayatı olan iki gençten biri... Excision-2 2012 info-icon
(chuckles) (Gülüşmeler) Excision-2 2012 info-icon
Boy: If a mosquito bites you that has AIDS... AIDS’li bir sivrisinek ısırırsa... AIDS’li bir sivrisinek ısırırsa... Excision-2 2012 info-icon
Kind of. (laughs) Sayılır. Sayılır. (Gülerler) Excision-2 2012 info-icon
(seatbelt alert beeping) (Emniyet kemeri uyarı sesi) Excision-2 2012 info-icon
(horn honking) (Araba kornası) Excision-2 2012 info-icon
You're lucky to have him. He's doing you a real favor. Onunla konuşabildiğin için şanslısın. Sana büyük bir iyilik yapıyor. Onunla konuşabildiğin için şanslısın. Sana büyük bir iyilik yapıyor. Excision-2 2012 info-icon
(church bell rings) (Kilise çanı) Excision-2 2012 info-icon
I'd say that you are a very troubled little girl. Oldukça sorunlu bir kız olduğunu söylerdim. Oldukça sorunlu bir kız olduğunu söylerdim. Excision-2 2012 info-icon
(church bells ringing) (Kilise çanları) Excision-2 2012 info-icon
Just can't bring myself to invest that much time into a work of literature Çok sayıda farklı eleştiriler alan böyle bir edebi esere... Çok sayıda farklı eleştiriler alan böyle bir edebi esere... Excision-2 2012 info-icon
you kind of have to. 1 ...konusunda bir izlenime sahibim. ...konusunda bir izlenime sahibim. 1 Excision-2 2012 info-icon
(indistinct chatter) (Duyulmayan konuşmalar) Excision-2 2012 info-icon
That's probably because my ability to solve these equations Muhtemelen denklem çözme becerimin... 1 Muhtemelen denklem çözme becerimin... Excision-2 2012 info-icon
(clears throat) (Boğazını temizler) Excision-2 2012 info-icon
(boys laugh) (Oğlanlar güler) Excision-2 2012 info-icon
I want to lose my virginity to you. ...bekâretimi senin bozmanı istiyorum. ...bekâretimi senin bozmanı istiyorum. Excision-2 2012 info-icon
(laughter on TV) (TV'den gelen kahkahalar) Excision-2 2012 info-icon
(machine humming) (Alet uğultusu) Excision-2 2012 info-icon
(turns machine off) (Aleti kapatır) Excision-2 2012 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 18411
  • 18412
  • 18413
  • 18414
  • 18415
  • 18416
  • 18417
  • 18418
  • 18419
  • 18420
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact