English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 18419
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| I got to get this shit together. | Bunu da almam lazım. | Exists-1 | 2014 |  |
| Die, motherfuckers! | Geberin, amcıklar! | Exists-1 | 2014 | |
| Good shit! That's great shit! | iyi atlayıştı! Harika atlayıştı! | Exists-1 | 2014 | |
| Shit, dude, nice! | Siktir, dostum, harikaydı! | Exists-1 | 2014 | |
| What you got? What you got? Want to see what I got? | Sen ne yapacaksın? Neyin var bakalım Ne yapacağımı görmek mi istiyorsun? | Exists-1 | 2014 | |
| I'd love to see what you got. I'm going to show y'all what I got. | Neyin olduğunu görmekten memnun olurum. Sana neyim olduğunu göstereceğim. | Exists-1 | 2014 | |
| Hold up, this is how I'm about to do it. Make me proud. | Bekle bak, tam da yapmak istediğim şeydi. Seninle onur duymamı sağla. | Exists-1 | 2014 | |
| YouTube ain't got shit on us, man! | YouTube bizim gibisini görmemiştir, adamım! | Exists-1 | 2014 | |
| I don't know. Todd may have just shown up Matt for sure. | Eminim Todd Matt' e gösteriş yapmak için böyle atladı. | Exists-1 | 2014 | |
| What've we got here? | Burada da ne varmış? | Exists-1 | 2014 | |
| Looks like a little love walk going on. | Küçük bir aşk yürüyüşü gibi. | Exists-1 | 2014 | |
| God, I am so going to hell for this. | Tanrım, bunun için cehenneme gideceğim. | Exists-1 | 2014 | |
| Todd, you son of a bitch. | Todd, seni orospu çocuğu. | Exists-1 | 2014 | |
| I hate you, you lucky bastard. | Senden nefret ediyorum Şanslı piç. | Exists-1 | 2014 | |
| I shouldn't be shooting this. | Bunu çekmemem gerekiyor. | Exists-1 | 2014 | |
| Oh, shit! What the fuck is that?! | Hasiktir! Bu da ne? | Exists-1 | 2014 | |
| What the sh... what the hell was that? | Siktir bu da neydi? | Exists-1 | 2014 | |
| I know that's not Brian. | Brian olmadığına eminim. | Exists-1 | 2014 | |
| Dude, be careful, man. There's something over there. | Dostum dikkat et. Orada bir şey var. | Exists-1 | 2014 | |
| There's something over there. It just ran up the ridge. | Orada bir şey var. Tepeye doğru kaçtı. | Exists-1 | 2014 | |
| Oh, yeah? I know what's over here, bro. I know. I'm serious, man. | Evet? Burada ne olduğunu biliyorum kardeşim. Ciddiyim adamım. | Exists-1 | 2014 | |
| There's something fucking over there, all right? | Orada Allahın belası bir şey var, tamam mı? | Exists-1 | 2014 | |
| Brian, you're a fucking asshole! | Brian, tam bir götleksin! | Exists-1 | 2014 | |
| What the fuck, dude?! God, you are such an... | Ne var dostum?! tanrım sen tam bir... | Exists-1 | 2014 | |
| You're recording your little brother's friends in the woods? | Ormanda küçük kardeşinin arkadaşlarını mı çekiyorsun? | Exists-1 | 2014 | |
| What is wrong with you? | Neyin var senin? | Exists-1 | 2014 | |
| I got your memory card. Come get it. | Hafıza kartını aldım. Gel de al. | Exists-1 | 2014 | |
| Yeah, whatever, dude. What's going on, man? | Her neyse adamım. Neler oluyor dostum? | Exists-1 | 2014 | |
| What's going on? Your brother's recording us messing around in the woods. | Ne mi oluyor? Kardeşinin ormanda bizi çekiyor. | Exists-1 | 2014 | |
| Now you talking shit! I will fuck you up! | Yalan söylüyorsun! Sikeceğim seni! | Exists-1 | 2014 | |
| What's wrong with you?! Because of that fucking memory card! | Neyin var senin?! Siktiğiminin hafıza kartı için mi bunlar! | Exists-1 | 2014 | |
| There was a fucking beast on the memory card! | O kartta bir yaratık görüntüsü vardı! | Exists-1 | 2014 | |
| Okay, no need to name Todd's dick. | Todd' un yanlışını siktir et. | Exists-1 | 2014 | |
| Oh, that's really fucking cute. | Bu gerçekten tam bir bok. | Exists-1 | 2014 | |
| You're fucking cute! I'm being fucking serious. | Tam bir aptalsın! Bense gayet ciddiyim. | Exists-1 | 2014 | |
| Serious? You're acting like an eight year old. Yeah. Come on, bro. | Ciddi mi? Sekiz yaşındaki çocuk gibi davranıyorsun. Haydi kardeşim. | Exists-1 | 2014 | |
| We're about to go shoot some paintballs. | Gidip biraz paintball oynayacaktık. | Exists-1 | 2014 | |
| Film us doing that or something, man. | Çekeceksen o oyunu çek. Ya da her neyse. | Exists-1 | 2014 | |
| That sounds like a fun fucking time. | Bu çok boktan bir eğlence. | Exists-1 | 2014 | |
| You dicks. What'd you say?! | Götlekler. Ne dedin sen? | Exists-1 | 2014 | |
| I said I'll be in the woods. | Ormana geleceğim dedim. | Exists-1 | 2014 | |
| This is definitely where I was shooting. | Çekim yaptığım yer tam burasıydı. | Exists-1 | 2014 | |
| He ran across that ridge. Right there. | Şuradaki tepeye doğru kaçtı. | Exists-1 | 2014 | |
| This is definitely the spot. | Tam burasıydı. | Exists-1 | 2014 | |
| See, years ago, | Yıllar önce, | Exists-1 | 2014 | |
| my uncle saw something out here. | amcam orada bir şey görmüş. | Exists-1 | 2014 | |
| Something that freaked him the fuck out. | Bir şey onu çok korkutmuş. | Exists-1 | 2014 | |
| Bad enough that he never came back to his beloved hunting cabin. | O kadar kötü ki bir daha da çok sevdiği kulübesine dönmemiş. | Exists-1 | 2014 | |
| He never used the word Bigfoot, | Kocaayak kelimesinden hiç bahsetmedi, | Exists-1 | 2014 | |
| but, man, if it's out here, | ama, eğer oradaysa, | Exists-1 | 2014 | |
| Brian Tover's going to get it on video. | Brian Tover onu videoya çekecektir. | Exists-1 | 2014 | |
| 'Cause that's what I do, man. | Benim işim bu adamım. | Exists-1 | 2014 | |
| That's my thing. | Benim işim. | Exists-1 | 2014 | |
| Hey, big man. | Hey, koca adam. | Exists-1 | 2014 | |
| We can be cool, man. We can be... we can be friends. | Sakin olabiliriz. Arkadaş, arkadaş olabiliriz. | Exists-1 | 2014 | |
| 'Cause, like, I'm hairy, too, man. | Çünkü ben de kıllıyım adamım. | Exists-1 | 2014 | |
| Chicks dig it, man. | Civcivler korkar adamım. | Exists-1 | 2014 | |
| Holy fucking shit. | Hay amına koyayım. | Exists-1 | 2014 | |
| Look at the size of this print. | Şu ayak izinin büyüklüğüne bak. | Exists-1 | 2014 | |
| Look at that thing. | Şuna bak. | Exists-1 | 2014 | |
| There's some toe marks in here. | Burada ayak parmakları var. | Exists-1 | 2014 | |
| There's definitely something moving. | Kesinlikle bir şey hareket ediyor. | Exists-1 | 2014 | |
| I think I see something. | Sanırım bir şey gördüm. | Exists-1 | 2014 | |
| We can be friends, man. | Arkadaş olabiliriz adamım. | Exists-1 | 2014 | |
| I'm backing off. | Geri çekiliyorum. | Exists-1 | 2014 | |
| It's your house. | Burası senin evin. | Exists-1 | 2014 | |
| You know where I'll be. | Nerede olacağımı biliyorsun. | Exists-1 | 2014 | |
| Yeah, you know where I'll be. | Evet biliyorsun. | Exists-1 | 2014 | |
| It's 1:37 a. m. | Saat 1:37. | Exists-1 | 2014 | |
| I think the noise from up there at the cabin | Kulübenin dışından gelen ses | Exists-1 | 2014 | |
| is probably scaring anything off. | muhtemelen bir şeyi korkutuyor. | Exists-1 | 2014 | |
| It'll come, but... | O gelecek. Ama... | Exists-1 | 2014 | |
| man, as soon as those lights go off... | ışıklar söndüğünde... | Exists-1 | 2014 | |
| then we're going to have something. | bir şeyimiz olacak. | Exists-1 | 2014 | |
| Should be... | Tam şuradan | Exists-1 | 2014 | |
| coming from right over here. | gelebilir. | Exists-1 | 2014 | |
| I'm just going to wait. | burada bekleyeceğim. | Exists-1 | 2014 | |
| Trying to get some | Ormandan gelen yaratıkları | Exists-1 | 2014 | |
| creatures out of the woods here. | burada bekliyorum. | Exists-1 | 2014 | |
| Just got to mimic their sounds. | Seslerini taklit etmeliyim. | Exists-1 | 2014 | |
| Got to be very delicate. | Çok hassas olmalıyım. | Exists-1 | 2014 | |
| What are you doing? Huh? Oh, sorry. | Ne yapıyorsun? Özür dilerim. | Exists-1 | 2014 | |
| just recording some stuff. | sadece bir kaç şey kaydediyorum. | Exists-1 | 2014 | |
| I got some GoPros set up all over the forest. | Orma' nın hemen her yerine kamera koydum. | Exists-1 | 2014 | |
| If anything moves up in here, | Şayet burada bir şey kıpırdarsa, | Exists-1 | 2014 | |
| Brian Tover's going to catch it. | Brian Tover onu yakalayacak. | Exists-1 | 2014 | |
| Ha. Why? | Neden mi? | Exists-1 | 2014 | |
| 'Cause I'm making a video. Because it's going to be huge. | Çünkü bir video çekiyorum. Ve biraz da uzun olacak. | Exists-1 | 2014 | |
| This is going to be like "Alien Autopsy" huge, you know? | "Alien Autopsy" kadar uzun olacak? | Exists-1 | 2014 | |
| Like YouTube top fucking ten. | YouTube' taki ilk on gibi. | Exists-1 | 2014 | |
| Okay, whatever. Can you please just be quiet? We're trying to sleep. | Tamam, her neyse. Biraz sessiz olur musun? Uyumaya çalışıyoruz. | Exists-1 | 2014 | |
| I'm sorry. Good night. | Özür dilerim. İyi geceler. | Exists-1 | 2014 | |
| I'll be quiet. I'm just letting you know. | Sessiz olacağım. Bilmeni istedim. | Exists-1 | 2014 | |
| Good night. All right? | İyi geceler. Tamam mı? | Exists-1 | 2014 | |
| Shit's going to be like... like "Daily Show" huge. | "Daily Show" kadar uzun olacak | Exists-1 | 2014 | |
| I think those calls did the trick. | Sanırım bu sesler ürküttü. | Exists-1 | 2014 | |
| And now we motherfucking wait. | Ve şimdi de bekliyoruz. | Exists-1 | 2014 | |
| There's a noise. | Bir ses geldi. | Exists-1 | 2014 | |
| I definitely heard some sounds. | Kesinlikle bazı sesler duydum. | Exists-1 | 2014 | |
| Just out here. | Orada, uzakta. | Exists-1 | 2014 | |
