Search
English Turkish Sentence Translations Page 18408
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
..you'll be disqualified. | ...takdirde diskalifiye olursunuz.", dedi. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(WHITE) Allow me. | İzninle. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
Yeah, join in any time, Deaf (!) | İstediğin zaman katılabilirsin, Sağır. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
Relax, you'll get it back (!) | Rahatla, geri alacaksın. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
Like l said, l think we can strike light off the list. | Söylediğim gibi, ışık olayını listeden çıkarmalıyız. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
..we'll be disqualified. | ...diskalifiye olursunuz.", dendi. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(WHITE) Shame we didn't apply to work for Visa (!) | Ama ne yazık ki biz Visa için çalışmayacağız. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
Our gamble might have paid off. (BROWN) lt did pay off. | Oynadığımız kumar çok işe yaradı. İşe yaradı. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
Anyone? Anything? (DARK) No. | Kimsede herhangi bir şey var mı? Hayır. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(BRUNETTE) Shit! (GRUNTS) | Lanet olsun! | Exam-2 | 2009 | ![]() |
If you spoil... ..your paper. | Kasten veya yanlışlıkla, "sınav kağıdınıza zarar verirseniz... | Exam-2 | 2009 | ![]() |
Your paper! ..you will be disqualified. | ..."kağıdınıza" diyor, "diskalifiye olursunuz." | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(lN HIGH PlTCHED VOlCE) "It's not fair" (!) | "Bu hiç adil değil." | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(BLACK) What are you doing with yours? You don't wanna know. | Seninkiyle ne yapacaksın? Bilmek istemezsin. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
Though I'd prefer it if Blonde did. (BLACK) That's disgusting. | Bana soracak olursan Sarışın tercihimdir. Bu çok iğrenç. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
If we can do it, we should. (URlNATES) | Yapabileceğimiz bir şeyse yapmalıyız. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(TO HIMSELF) Wish you would. Great. A pissing contest. | Keşke içsen. Harika. Sidik yarışı başladı. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(BLACK) Anything? | Bir şey var mı? | Exam-2 | 2009 | ![]() |
I can't tell yet. lt's all yellow. (BLACK) Hold it up and let us see. | Henüz bir şey söyleyemem. Hâlâ sarı. Havaya kaldır da biz de görelim. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
If you'll lend me a glove, l'll oblige. | Bana verecek eldivenin varsa memnuniyetle. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
Well, l'm running out of ideas. | Bende fikirler tükendi artık. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(DARK) He's French. | O Fransız. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(DEAF) Vous voyez la? Does anyone here speak French? | Vous voyez la? Fransızca konuşmayı bilen var mı? | Exam-2 | 2009 | ![]() |
It wouldn't get any sweeter than this, l'm sure. | Bundan daha iyisi olamayacağına eminim. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(DARK) l wouldn't, if l were you. | Yerinde olsam girmezdim. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(BLACK) Yeah... | Evet. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
If anyone's back there besides the lnvigilator, it's him. | Orada sınav gözcüsünün dışında biri varsa eğer, kesin odur. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
Somehow l suspect my question relates to the question. | Sanırım sorum bazı sorulara gebe oldu. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
But you...you know who the CEO is and what he's like. How come? | Ama sen başkanın kim olduğunu ve nelerden hoşlandığını biliyorsun. Bu nasıl olabilir? | Exam-2 | 2009 | ![]() |
Anyone with...balls. | Yani cesareti olan herkes. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(BLACK) We don't know any more about the job. | Hiçbirimiz iş hakkında senin bildiğinden fazlasını bilmiyoruz. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
1 0 years ago a lot of healthy young people around the world | 10 yıl önce dünya üzerinde pek çok sayıda sağlıklı genç insan... | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(DARK) 80 minutes... | Hayatınızın sonraki... | Exam-2 | 2009 | ![]() |
..to determine the next 80 years of your lives. | "...80 yılını şekillendirmek için 80 dakika." | Exam-2 | 2009 | ![]() |
Publicly that's true. Privately...they're expanding again. | Alenen öyle olabilir. Ama kendi içlerinde genişlemeye gidiyorlar. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(BLACK) With a little help from you. | Tabii senin de yardımınla. Tabii senin de yardımınla. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(BLACK) Doesn't matter. lf she gets the answer right, she's still hired. | Önemli değil. Doğru cevabı verdiği takdirde hepimiz gibi o da işe alınabilir. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
Really? Says who? What...them? | Gerçekten mi? Kim demiş bunu? Ne... Onlar mı? | Exam-2 | 2009 | ![]() |
So...congratulations! | Bu yüzden... Tebrikler! | Exam-2 | 2009 | ![]() |
And if l could talk to the CEO | Yönetim Kurulu Başkanı'yla konuşabilseydim eğer,... | Exam-2 | 2009 | ![]() |
No one outside his inner circle has even seen him since the lPO. | Şirketin ilk halka arzından beri yakınında olanlar dışında kimse onu görmüyor. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
What are you talking about? H2O? | Ne demek istiyorsun? Sudan mı bahsediyorsun? Ne demek istiyorsun? Sudan mı bahsediyorsun? | Exam-2 | 2009 | ![]() |
We already tried H2O! It's in all our bodily fluids! | Onu zaten denedik! Vücut sıvılarımız içinde su bulunur! Onu zaten denedik! Vücut sıvılarımız içinde su bulunur! | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(BROWN) You hope... Developing photos isn't a one stage process. | Rüyanızda ancak... Fotoğrafları yıkama işlemi tek bir aşamadan oluşmaz. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(BROWN) Even if she's right, isn't a chemical shower a bad idea? | Diyelim ki haklı ama kimyasal bir duşa maruz kalmak kötü bir fikir değil mi? | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(BROWN) They're not the only things worth covering. | Korumaya değer tek şey onlar değil. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(SHOUTS) Has anyone seen my paper? | Kağıdımı gören var mı? | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(SHOUTS) You bastard! Bastard! | Seni adi herif! Şerefsiz! | Exam-2 | 2009 | ![]() |
What l had to. | Yapmam gerekeni. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(BLONDE) Black, what did you do? (BROWN) lt's not what he did. | Siyah, ne yaptın sen? Önemli olan ne yaptığı değil. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(BROWN) lt's what he said. (DARK) What? | Ne söylediği. Ne? | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(BROWN) "Lights out". So...lights up! | "Işıkları söndür". Peki... ışıkları yak! | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(BROWN) Lights up. Voice activated. | Işıkları yak. Sese duyarlı. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
I am. l'm really hungry. | Ben acıktım. Gerçekten çok açım. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
Hey! What did l tell you before? She said leave him alone, White. | Daha önce ne dedim ben? Onu rahat bırakmanı söylemişti, Beyaz. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(WHlTE) Tear it up! White, will you stop! | Yırt şunu! Beyaz, şunu hemen kes! | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(BLACK) I won't tell you again, White! | Sana bunu bir daha söylemeyeceğim, Beyaz! | Exam-2 | 2009 | ![]() |
"Bastard" doesn't do you justice. (WHlTE GlGGLES) | "Şerefsiz", adil davranmıyorsun. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
So l lied! | Yalan söyledim! Yalan söyledim! | Exam-2 | 2009 | ![]() |
"A tendency to see through all the bullshit surrounding you, and rise above it." | "Etraftaki bu kadar saçmalığın arasından gerçeği görebilme ve yükselebilme eğilimi". | Exam-2 | 2009 | ![]() |
One, two... (GRUNTlNG) | Bir, iki... | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(BLACK) Make your mark. | Yap şu işi. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
Shut up! (WHlTE MOANS) | Kapa çeneni! | Exam-2 | 2009 | ![]() |
A pill, all right? l need to take it every hour, on the hour. | Bir çeşit hap, tamam mı? Saat başı almam gerekiyor, tam saatinde. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
That's right now. (BLACK) Every hour, on the hour? | Tam olarak şu an. Saat başı, tam saatinde demek? | Exam-2 | 2009 | ![]() |
Go on! (DARK) Nice try. | Hadi! İyi deneme. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(BLACK) It's pathetic, actually. | Aslında, çok dokunaklı. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
All right, get the pill and l'll tell you. | Pekâlâ, ilacı alırsam söylerim. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
Don't do it, don't do it. Look on the bright side, brother (!) | Yapma, sakın yapma. İyi tarafından bak, kardeşim. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
Don't be absurd! I told you l'm a psychologist! | Saçmalama! Psikoloğum dedim sana! | Exam-2 | 2009 | ![]() |
..know an awful lot about Biorg Pharmaceuticals. | ...Biorg İlaç Şirketi hakkında çok fazla şey biliyorsun. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
I told you l applied! So did we. | Başvuru yaptığımı söylemiştim. Biz de yaptık. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
And l do my research! So did we! | Araştırma da yaptım! Biz de öyle! | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(SHOUTS) Get off me! Are you insane? | Çek ellerini üzerimden! Aklını mı kaçırdın sen? | Exam-2 | 2009 | ![]() |
Confess and l'll release you. I promise. | İtiraf et, seni serbest bırakayım. Söz veriyorum. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
Like l said, trust is a devalued currency in here. | Söylediğim gibi, güven burada değeri düşen bir şey. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
I know what l'm doing. You've done this before? | Ben ne yaptığımı biliyorum. Ne yani, bunu daha önce yaptın mı? | Exam-2 | 2009 | ![]() |
See, l find the flesh of the inner thigh especially sensitive. | Bedenin görünmeyen, uyluktaki yumuşak dokuları bulmada uzmanımdır. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(DARK SCREAMS) OK, enough! | Pekâlâ, yeter! | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(BLACK) For God's sake. This is a woman. | Tanrı aşkına. O bir kadın. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
..or the threat of it. | ...ya da gözdağı verilir. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
Got any gum? Sorry. l'm all out. | Sakızın var mı? Maalesef. Hepsi bitti. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
and all gamblers are cheats, l've found. | ...ve tüm kumarbazlar hile yapar, hapı buldum. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
I can see it, but l can't reach! | Görüyorum ama erişemiyorum! | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(BLACK) He's lapsing! | Kendini kaybediyor! | Exam-2 | 2009 | ![]() |
I don't know: l haven't seen this before. But it can't be good. | Bilmiyorum, daha önce karşılaşmadım. Ama iyiye işaret değil. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
..not me. | ...ona teşekkür etmelisin. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
Well, l would've preferred the kiss of life. | İşin aslı, hayat öpücüğünü tercih ederdim. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
And only 1 0 minutes on the clock. | Ve sadece 10 dakika kalmış. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
Exciting (!) | Heyecan verici. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
You heard the lnvigilator. | Sınav gözcüsünü duydun. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
If l recall... One answer is required. | Dediğine göre, "Verilecek tek bir cevap mevcut.". | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(GIGGLES) All right, all right, all right. | Pekâlâ, pekâlâ. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(BLACK) Deaf was right. | Sağır haklıydı. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
Yeah, l see what l want to see, Black. | Tabii, tabii, sana ne gördüğümü söyleyeyim, Siyah. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
But answer me this, brother (!) | Ama şuna cevap ver, kardeşim. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
..worth dying for? Put the gun down, Black. | ...değmez mi yani? İndir o silahı, Siyah. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
We can't put it back. (BLONDE) Throw it out the door. | Kılıfına geri koyamayız. Kapıya doğru fırlat. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(WHITE) OK. | Pekâlâ. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(BROWN) OK, OK. | Peki, peki. | Exam-2 | 2009 | ![]() |