Search
English Turkish Sentence Translations Page 181032
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Are you OK, Abe? | İyi misin, Abe? | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Witnesses say the van appeared to deliberately swerve for the commuters... | görgü tanıkları karavanın bile bile banliyöye saptığını söyledi... Görgü tanıklarının ifadesinden, minibüsün kasten... | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Yeah. Um... | Evet. Um... Evet. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Sherry, I gotta go. | Sherry, gitmem gerekiyor.irocan Sherry, gitmeliyim. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Is it someone you know? Yeah. | Tanıyor musun? Evet. Tanıdığın birileri mi var? Evet. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
I'll call you, OK? | Seni arayacağım,tamam mı? Seni sonra ararım, tamam mı? | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(echoing voices) If save, must kill. If save, must kill. | Kurtarırsan öldürmelisin. Kurtarırsan öldürmelisin. Kurtarırsan, öldürmelisin. Kurtarırsan, öldürmelisin. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
"The third day"? | "3. Gün mü"? "Üçüncü gün" mü? | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Authorities found George Sutter in his kitchen, no attempt to cover up his spree. | Yetkililer George Sutter mutfakta buldular eğlenceyi örtpas etmeyle ilgili birşey bulunmadı. Yetkililer, George Sutter'ı evinin mutfağında bulduğunda... | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
The bodies of his wife and children were found in their beds, butchered so severely | Karısının ve çocuklarının bedenleri acımasız bir şekilde doğranmış olarak yataklarında bulundu. Karısının ve çocuğunun cesetleri yatak odalarında bulundu. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
that dental records will be necessary for an ID. | teşhis için diş kayıtları gerekli. ...cesetlerin kimlik tespiti için diş kayıtlarına ihtiyaç duyuluyor. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Sutter has no history of domestic violence | Sutter'ın ev içi şiddetle ilgili önceden hiçbir kaydı yok Sutter'larda daha önce kayda geçen bir aile içi şiddet olayı yok. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
and, when pressed, could offer no explanation as to... | ve ,yazıldığı gibi, hiç bir açıklaması yok... Bu olaya açıklama | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(newsreader 2) Beverly Ann Cloy, a registered nurse for the past 27 years, | 27 yıllık hemşire olan Beverly Ann Cloy, 27 yıllık hemşire Beverly Ann Cloy... | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
smothered 14 of her patients this morning. She then clocked out and calmly... | bu sabah hastalarının 14'ünü boğarak öldürdü. Sonra çıkış zamanını yazdı ve soğukkanlılıkla... ..bu sabah 14 hastayı boğarak öldürdü. Mesaisi bittikten sonra sakince... | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(newsreader 3) There's no explanation why Dickson lost control of the plane... | Dickson'ın uçağın kontrolünü niye kaybettiği bilinmiyor... Yetkililerin Dickson'ın neden uçağın kontrolünü kaybettiği konusunda... | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(newsreader 2)...absolutely no reason... (newsreader 1)...offer no explanation... | ... tamamıyla nedensiz... ... hiçbir açıklama yok... ...kesinlikle bir nedeni yok... ...buna bir açıklama getirilmesi... | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Always on the third day... | Her zaman üçüncü günde... Her zaman Caine onları kurtardıktan sonraki... | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
after Caine saved them. | Caine'in onları kurtardıktan sonraki. ...sonraki üçüncü günde oluyor. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(newsreader) Authorities are confounded as to why the man drove into the bus stop, | Yetkililer adamın neden otobüs durağına saptığı konusunda kafası karışık, Yetkililerin adamın neden durağa çarptığı hakkında bir açıklaması yok. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
and we are told that there is no obvious ulterior motive. | ve bize sonraki hareketle ilgili belirli birşey söylenmedi. Fakat bunun planlı bir hareket olmadığı konusunda hemfikirler. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(Henry) "On the third day, Christ shall rise again." | "Üçüncü günde, Mesih yeniden doğacak. " "Üçüncü gün, İsa yeniden dirilebilir." | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
But what about the devil? | Şeytana ne olacak peki? Peki Şeytan'la ne ilgisi var? | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
What about the devil? What does he do on the third day? | Şeytana ne olacak? Üçüncü günde o ne yapar? Şeytan'la ne ilgisi var? Üçüncü gün o ne yapıyor? | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
What's the thing with the third day? | Üçüncü günde ne var? Bu üçüncü günde ne var? | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
"Revelation 13:18." | "Vahiy 13:18." | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(repeats) "Let him that hath understanding count the number of the beast." | "Bilenin canavarların sayısını saymasına izin ver. " "Basiretli olanın Şeytan'ın sayısını saymasına izin ver." | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
"Let him that hath understanding count the number of the beast: | "Bilenin canavarların sayısını saymasına izin ver. ": "Bilgi hazinedir. Basiretli olanın Şeytan'ın sayısını saymasına izin ver, | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
for it is the number of a man; and his number is Six hundred and sixty six." | Bir insanın sayısı olduğu için;ve onun sayısı 666. " ...çünkü o, insanı gösterir. O sayı, altıyüz altmış altıdır. " | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
"The Bible written in Roman times for Ancient Greek speaking audiences." | "Eski Yunanca konuşan kişiler için Roma döneminde yazılan İncil. " "İncil, Roma döneminde Eski Yunanca konuşan seyirciler için yazılmıştır." | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
"All Greek and Ancient Greek..." | "Tüm Yunan ve Eski Yunan... " "Tüm Yunan ve Eski Yunan alfabesindeki... " | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
"...letters have numerical counterparts." | "... harflerinin rakam karşılığı var. " "...harflerin numerik karşılıkları vardır." | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Always on the third day. | Her zaman üçüncü gün. Mutlaka üçüncü gün. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(Henry) But what about the devil? | Ama ya şeytan? Peki Şeytan'la ne ilgisi var? | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
What about the devil? What does he do on the third day? | Şeytan hakkında? Üçüncü gün o ne yapar? Şeytan'la ne ilgisi var? O üçüncü gün ne yapıyor? | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(Abe) Third day... | Üçüncü gün... Caine onları kurtardıktan... | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
after Caine saved them. | Caine onları kurtardıktan sonra. ...üç gün sonra. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
"The Bible written in Roman times for Ancient reek speaking audiences." | "Eski Yunanca konuşan kişiler için Roma döneminde yazılan İncil. " "İncil, Roma döneminde Eski Yunanca konuşan seyirciler için yazılmış." | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
"All Greek and Ancient Greek letters have numerical counterparts." | "Tüm Yunan ve Eski Yunan harflerinin rakam karşılığı var " "Tüm Yunan ve Eski Yunan alfabesindeki harflerin numerik karşılıkları var. " | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
T t tria... | T t tria... | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
M m m m mer... | M m m m mer... | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
"Lucifer from the Latin meaning giver of light." | "Lucifer Latince anlamı ışık veren " "Lucifer, Latince'de 'ışık veren' anlamındadır. " | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
"The archangel who was thrown out of heaven | "Cennetten dışlanan başmelek "Tanrı'nın gücünü kendi amaçları için kullanmak isteyince... | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
for trying to usurp God's power for his own purposes." | kendi amaçları için Tanrı'nın gücünü gasp etmeye çalıştığı için. " ...Cennet'ten atılan baş melek. " | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
"The one once named Lucifer in heaven | "Cennette adı bir zamanlar Lucifer olan melek "Cennet'te adı Lucifer iken... | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
is now known as the devil | şimdi şeytan olarak biliniyor ...Dünya'da Şeytan olarak... | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
on Earth." | dünyada. " ...adlandırılır. " | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
The third day is the devil's signature. | Üçüncü gün şeytanın işareti. Şeytan'ın işareti üçüncü gün . | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
That kid I saved on the bridge. | Köprüde kurtardığım çocuk. Köprüde hayatını kurtardığım çocuk. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Today's the third day. | Bugün üçüncü gün. Bugün üçüncü günü. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
I brought him into the hospital the day I helped you. I need to find him. | Sana yardım ettiğim gün onu hastaneye getirmiştim. Onu bulmam gerek. Sana yardım ettiğim gün hastaneye getirdiğim çocuk. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
I really shouldn't be doing this, Abe. | Bunu yapmamam gerek gerçekten, Abe. Aslında bunu yapmamalıyım, Abe. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Seems to be par for the course with us, Sherry. | gidişatımız için vasat gibi görünüyor, Sherry. Sanırım bu durumda bana bir iyilik yapabilirsin, Sherry. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
OK, Kurt Green. | Tamam, Kurt Green. Peki, Kurt Green. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Sir Alfred Hotel. Sir Alfred. Of course. Thank you, Sherry. | Sir Alfred Hotel. Sir Alfred. Tabi ya. Teşekkürler, Sherry. Sir Alfred Hotel. Sir Alfred. Tabi. Teşekkür ederim. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Abe. Yeah. | Abe. Evet. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Are we OK? | Biz iyi miyiz? İyiyiz değil mi? | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
I hope so. | Öyle umuyorum. Umarım. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Bye. Bye. | Güle güle. Güle güle. Görüşürüz. Görüşürüz. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Yeah. Abe, jeez. | Evet. Abe, jeez. Evet. Abe, Tanrım. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Marty, listen, I think I understand why Caine did it. | Marty,dinle Caine'nin neden öyle yaptığını biliyorum. Marty, dinle, Caine'in bunları niçin yaptığını sanırım anladım. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
He thought he had to. He did it because he thought he had no choice. | Yapmak zorunda olduğunu düşünüyordu. Başka seçeneği olmadığı için yapmak zorunda olduğunu düşündü. Bunu yapmak zorunda olduğunu düşündü. Yaptı, çünkü başka seçeneği yoktu. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Did what? I save the man, he takes out a bus stop. | Ne yaptı? Adamı kurtardım, Otobüs durağına çarptı. Ne yaptı? | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
I saved that kid. I don't know what he's gonna do. | O çocuğu kurtardım. Onun ne yapacağını bilmiyorum. Çocuğu kurtardım, ne yapacak bilmiyorum. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Terrible things happen on the third day after using the light to save somebody. | İnsanları kurtarmak için beyaz ışığı kullandığımın üçüncü günü korkunç şeyler oluyor. Beyaz ışık sayesinde birini kurtardıktan sonraki... | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Are you listening to yourself, man? No, you listen. | Kendini mi dinliyorsun ,adamım? Hayır, sen dinliyorsun. Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu senin? | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Maybe it's Lucifer or the devil or these ghosts. | Belki o Lucifer veya şeytanveya o hayaletler. Hayır, dinle. Belki Şeytan, belki Lucifer, belki de hayaletler. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Whatever it is, I know I can stop it, Marty, | Her neyse ben bunu durdurabilirim, Marty, Her neyse, tek bildiğim, birinin canını yakmadan... | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
before anyone else gets hurt. | başka biri daha yaralanmadan. ...onu durdurabileceğim, Marty. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
You know you're my boy, right? And I love you. I really do. | Benim oğlum olduğunu biliyorsun değil mi? Ve seni seviyorum.Gerçekten seviyorum. Sen benim dostumsun, tamam mı? Ve seni severim. Gerçekten severim. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
I'm not gonna stand by and watch you do this to yourself. I can't. I won't. | Durup bunu senin yapmanı izlemeyeceğim. Yapamam. Yapmayacağım. Burada dikilip kendine bunu yapmanı seyretmeyeceğim. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
We've got a business. I can't do this by myself, man. We've got things to do. | Bizim bir işimiz var.Bunu kendim yapamam,adamım. Yapmamız gereken şeyler var. Bizim bir işimiz var. Tek başıma bunu yapamam. Yapacak işlerimiz var. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
This is the bus stop. | Bu otobüs durağı. Otobüs durağı işte burası. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Marty. Marty, I... | Marty. Marty, ben... | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Say that again. I can't hear you. (static on line) | Bunu tekrar söyle. Seni duyamıyorum. Tekrar et. Seni duyamıyorum. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(echoing voices) If save, must kill. | Kurtarırsan öldürmelisin. Kurtarırsan, öldürmelisin. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Must kill. Must kill. Must kill. | Öldürmelisin.Öldürmelisin.Öldürmelisin. Öldürmelisin. Öldürmelisin. Öldürmelisin. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
I'm terribly sorry. | Gerçekten çok üzgünüm. Çok üzgünüm. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
I sincerely apologize. | İçtenlikle özür diliyorum. Özürlerimi kabul edin. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
I'm sorry. I apologize. | Üzgünüm.Özür dilerim. Üzgünüm. Özür dilerim. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(man 1) Whoa, whoa, whoa, whoa. (man 2) Get down. | Whoa, whoa, whoa, whoa. Aşağı gel. İndir onu. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(man 3) He's got a gun! | Silahı var! | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(man 4) Let's go! (woman screams) | Hadi gidelim! Kaçalım! | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(man 1) Just put the gun down. (man 2) Other side. Other side. | Hemen silahı bırak. Diğer taraf.Diğer taraf. Silahını indir. Diğer tarafa. Diğer tarafa. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Easy. Kurt! | Kolay. Kurt! Sakin. Kurt! | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Go, go, go! Now! I got him. I got him. | Git,git,git! Şimdi! Yakaladım. Onu yakaladım. Çabuk, çabuk! Şimdi! Yakaladım onu! Yakaladım! | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Keep calm. Slowly exit the building. This way, please. | Sakin olun. Yavaşça binadan çıkın. Buradan,lütfen. Sakin olun ve yavaşça binayı terk edin. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Hold on. Kurt! | Bekle. Kurt! Tutun. Kurt! | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Kurt, what's wrong? Kurt! | Kurt, ne oldu? Kurt! Kurt, sorun ne? Kurt! | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
I need you to go downstairs right away. Call 911. | Hemen şimdi aşağı inmen gerekiyor. 911'i ara. Aşağı in ve hemen 911'i ara. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
I don't think you should've saved me. | Beni kurtarman gerektiğini düşünmüyorum. Galiba beni kurtarmamalıydın. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(echoing voices) Must kill. If save, must kill. | Öldürmelisin. Kurtarırsan öldürmelisin. Öldürmelisin. Kurtarırsan, öldürmelisin. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
If save, must kill. If save, must kill. Kill. Kill. | Kurtarırsan öldürmelisin. Kurtarırsan öldürmelisin. Öldür.Öldür. Kurtarırsan, öldürmelisin. Öldür. Öldür. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
You made it. | Onu sen yaptın. Geldin. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
I've been worried sick about you. What for? | Senin için çok endişelendim. Ne için? Senin için çok endişelendim. Niye? | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
I heard what happened at the hotel. | Otelde ne olduğunu duydum. Otelde neler olduğunu duydum. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
First you save that kid's life, and... | Önce o çocuğun hayatını kurtardın ve... O, çocuğun hayatını kurtardın, ve... | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
You must feel awful, Abe. | Korkunç hissediyor olmalısın, Abe. Kendini berbat hissediyor olmalısın, Abe. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Sherry, I need to talk to you. | Sherry, seninle konuşmam gerek. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Outside. I'll tell you outside. You can tell me right here. | Dışarıda.Dışarıda söyleyeceğim. Burada da söyleyebilirsin. Dışarıda. Dışarıda konuşalım. Burada da konuşabiliriz. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |