• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 172354

English Turkish Film Name Film Year Details
No, no, not for you. Hayır, hayır, senin için olmaz. Hayır, hayır, sizin için değil. Hayır, hayır, sizin için değil. Hayır, hayır, sizin için değil. Hayır, hayır, sizin için değil. Hayır, hayır, sizin için değil. Hayır, hayır, sizin için değil. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
She's right. O haklı. Haklı. Haklı. Haklı. Haklı. Haklı. Haklı. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Eat that and you'll never crave human food again. Eğer bunu yersen, bir daha insan yiyecekleri istemezsin. Onu yersen canın bir daha normal yemek istemez. Onu yersen canın bir daha normal yemek istemez. Onu yersen canın bir daha normal yemek istemez. Onu yersen canın bir daha normal yemek istemez. Onu yersen canın bir daha normal yemek istemez. Onu yersen canın bir daha normal yemek istemez. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
How do you know that? I found this. Bunu nerden biliyorsun? Bunu okumuştum. Bunu nereden biliyorsun? Bunu buldum. Bunu nereden biliyorsun? Bunu buldum. Bunu nereden biliyorsun? Bunu buldum. Bunu nereden biliyorsun? Bunu buldum. Bunu nereden biliyorsun? Bunu buldum. Bunu nereden biliyorsun? Bunu buldum. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Your father's field guide. Babanızın yazdığı günlükte yer alıyor. Babanızın rehber kitabı. Babanızın rehber kitabı. Babanızın rehber kitabı. Babanızın rehber kitabı. Babanızın rehber kitabı. Babanızın rehber kitabı. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Inside, quickly, quickly! Girin, çabuk, çabuk! İçeri, çabuk, çabuk! İçeri, çabuk, çabuk! İçeri, çabuk, çabuk! İçeri, çabuk, çabuk! İçeri, çabuk, çabuk! İçeri, çabuk, çabuk! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Quickly! Hadi! Çabuk! Çabuk! Çabuk! Çabuk! Çabuk! Çabuk! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Do you know what you've done by bringing it outside the circle? Çemberden dışarı çıkartarak ne yaptığının farkında mısın? Çemberin dışına çıkarmakla ne yaptığınızın farkında mısınız? Çemberin dışına çıkarmakla ne yaptığınızın farkında mısınız? Çemberin dışına çıkarmakla ne yaptığınızın farkında mısınız? Çemberin dışına çıkarmakla ne yaptığınızın farkında mısınız? Çemberin dışına çıkarmakla ne yaptığınızın farkında mısınız? Çemberin dışına çıkarmakla ne yaptığınızın farkında mısınız? The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Don't you know what could happen if it falls into the wrong hands? Kötü kişilerin eline düşerse, neler olabileceğini düşünebiliyor musun? Yanlış ellere geçerse neler olacağını bilmiyor musunuz? Yanlış ellere geçerse neler olacağını bilmiyor musunuz? Yanlış ellere geçerse neler olacağını bilmiyor musunuz? Yanlış ellere geçerse neler olacağını bilmiyor musunuz? Yanlış ellere geçerse neler olacağını bilmiyor musunuz? Yanlış ellere geçerse neler olacağını bilmiyor musunuz? The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
No, we don't. That's why I brought it to you. Tam olarak değil. Bu yüzden sana getirdik. Hayır, bilmiyoruz. Onun için size getirdik. Hayır, bilmiyoruz. Onun için size getirdik. Hayır, bilmiyoruz. Onun için size getirdik. Hayır, bilmiyoruz. Onun için size getirdik. Hayır, bilmiyoruz. Onun için size getirdik. Hayır, bilmiyoruz. Onun için size getirdik. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Then you haven't read it. Okumadın o zaman. O zaman okumadınız. O zaman okumadınız. O zaman okumadınız. O zaman okumadınız. O zaman okumadınız. O zaman okumadınız. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
He did. O, okudu. Okudu. Okudu. Okudu. Okudu. Okudu. Okudu. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Then you know more than you should. O zaman, bilmen gerekenden fazlasını biliyorsun. O zaman gereğinden fazlasını biliyorsun. O zaman gereğinden fazlasını biliyorsun. O zaman gereğinden fazlasını biliyorsun. O zaman gereğinden fazlasını biliyorsun. O zaman gereğinden fazlasını biliyorsun. O zaman gereğinden fazlasını biliyorsun. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
And your lives are in danger. Ve hayatınız tehlikede. Ve hayatlarınız tehlikede. Ve hayatlarınız tehlikede. Ve hayatlarınız tehlikede. Ve hayatlarınız tehlikede. Ve hayatlarınız tehlikede. Ve hayatlarınız tehlikede. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Didn't you read the note? Üzerindeki uyarıyı okumadın mı? Uyarıyı okumadın mı? Uyarıyı okumadın mı? Uyarıyı okumadın mı? Uyarıyı okumadın mı? Uyarıyı okumadın mı? Uyarıyı okumadın mı? The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Please. We don't know what to do. Lütfen bize yardım edin. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Lütfen. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Lütfen. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Lütfen. ne yapacağımızı bilmiyoruz. Lütfen. ne yapacağımızı bilmiyoruz. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Can't you tell us something that'll help us? Bize yardımcı olabilecek bir şeyler söyleyin? Bize yardımcı olacak bir şey söyleyemez misiniz? Bize yardımcı olacak bir şey söyleyemez misiniz? Bize yardımcı olacak bir şey söyleyemez misiniz? Bize yardımcı olacak bir şey söyleyemez misiniz? The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
This book has brought nothing but heartache and misery to my family. Bu kitap, aileme hüzün ve keder getirdi. Bu kitap aileme acı ve sefaletten başka bir şey getirmedi. Bu kitap aileme acı ve sefaletten başka bir şey getirmedi. Bu kitap aileme acı ve sefaletten başka bir şey getirmedi. Bu kitap aileme acı ve sefaletten başka bir şey getirmedi. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
I would say it was his life's work, but, in truth, it was his life. Hayatının eseri olduğunu söylerdim, ama gerçekte, tüm hayatı buydu. Hayatının çalışmasıydı,diyebilirim. ama, gerçekte, bu onun hayatıydı. Hayatının çalışmasıydı,diyebilirim. ama, gerçekte, bu onun hayatıydı. Hayatının çalışmasıydı,diyebilirim. ama, gerçekte, bu onun hayatıydı. Hayatının çalışmasıydı,diyebilirim. ama, gerçekte, bu onun hayatıydı. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
The last day I saw him he was so agitated, Onu son defa gördüğümde, çok heyecanlıydı, Onu gördüğüm en son gün, aşırı tedirgindi, Onu gördüğüm en son gün, aşırı tedirgindi, Onu gördüğüm en son gün, aşırı tedirgindi, Onu gördüğüm en son gün, aşırı tedirgindi, The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
almost delirious. çılgın gibiydi. ...nerdeyse çılgın gibiydi. ...nerdeyse çılgın gibiydi. nerdeyse çılgın gibiydi. nerdeyse çılgın gibiydi. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
I remember him running through the house, Evin içinde koştuğunu hatırlıyorum, Eve doğru koştuğunu hatırlıyorum, Eve doğru koştuğunu hatırlıyorum, Eve doğru koştuğunu hatırlıyorum, Eve doğru koştuğunu hatırlıyorum, The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
a crazed look in his eyes. gözlerinde başka bir ifade vardı. ...gözlerindeki o çılgın bakışla. ...gözlerindeki o çılgın bakışla. gözlerindeki o çılgın bakışla. gözlerindeki o çılgın bakışla. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
That was the day he created the circle. Çemberi o gün hazırladı, O gün çemberi yaptığı gündü. O gün çemberi yaptığı gündü. O gün çemberi yaptığı gündü. O gün çemberi yaptığı gündü. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
A book Mulgarath would use to destroy all the other fiaeries. Mulgarath bu kitap yardımıyla bütün perileri öldürebilirdi. Mulgarath' ın bütün perileri yok etmek için kullanabileceği bir kitaptı. Mulgarath' ın bütün perileri yok etmek için kullanabileceği bir kitaptı. Mulgarath' ın bütün perileri yok etmek için kullanabileceği bir kitaptı. Mulgarath' ın bütün perileri yok etmek için kullanabileceği bir kitaptı. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
And then nothing could stop him, even humans, Ve sonra, hiçbir şey, hatta insanlar bile, ...Ve hiçbir şey, insanlar dahi, ...Ve hiçbir şey, insanlar dahi, Ve hiçbirşey, insanlar dahi, Ve hiçbirşey, insanlar dahi, The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
from becoming the most powerful creature the world had ever known. onun dünya üzerindeki en güçlü varlık olmasını engelleyemezdi. ...dünyada bilinen en güçlü yaratık olmasına engel olamazdı. ...dünyada bilinen en güçlü yaratık olmasına engel olamazdı. dünyada bilinen en güçlü yaratık olmasına engel olamazdı. dünyada bilinen en güçlü yaratık olmasına engel olamazdı. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
My fiather immediately did everything he could to protect us. Babam bizi korumak için her şeyi yaptı. Babam bizi koruyabilmek için, elinden gelen her şeyi yaptı. Babam bizi koruyabilmek için, elinden gelen her şeyi yaptı. Babam bizi koruyabilmek için, elinden gelen herşeyi yaptı. Babam bizi koruyabilmek için, elinden gelen herşeyi yaptı. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Everything except... Bir tek şey hariç... Her şeyi, sadece... Her şeyi, sadece... Herşeyi, sadece... Herşeyi, sadece... The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Master must destroy the book! Efendim, kitabı yok etmelisiniz! Efendim, kitabı yok etmelisin! Efendim, kitabı yok etmelisin! Efendim, kitabı yok etmelisin! Efendim, kitabı yok etmelisin! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
No! We need to protect it! Hayır! Onu korumalıyız! Hayır! Korumamız lazım! Hayır! Korumamız lazım! Hayır! Korumamız lazım! Hayır! Korumamız lazım! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Keep it inside the circle, safe from the ogre! Devlerden korumak için, çemberin içinde sakla! Çemberin içinde tutarak, cinlerden koruyabiliriz! Çemberin içinde tutarak, cinlerden koruyabiliriz! Çemberin içinde tutarak, cinlerden koruyabiliriz! Çemberin içinde tutarak, cinlerden koruyabiliriz! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
I just need more time, Thimbletack. I need more time. Zamana ihtiyacım var, Thimbletack. Biraz daha zamana. Sadece biraz daha zamana ihtiyacım var, Thimbletack. Biraz daha zamana. Sadece biraz daha zamana ihtiyacım var, Thimbletack. Biraz daha zamana. Sadece biraz daha zamana ihtiyacım var, Thimbletack.Biraz daha zamana. Sadece biraz daha zamana ihtiyacım var, Thimbletack.Biraz daha zamana. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
But I didn't know about the circle, you see. Ama çemberin var olduğundan haberim yoktu. Ama ben çember hakkında bir şey bilmiyordum. Anlarsınız. Ama ben çember hakkında bir şey bilmiyordum. Anlarsınız. Ama ben çember hakkında bir şey bilmiyordum.Anlarsınız. Ama ben çember hakkında bir şey bilmiyordum.Anlarsınız. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
London Bridge is fialling down Londra köprüsü çöktü Londra köprüsü yıkılıyor. Londra köprüsü yıkılıyor. Londra köprüsü yıkılıyor. Londra köprüsü yıkılıyor. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Falling down Çöktü Yıkılıyor Yıkılıyor Yıkılıyor Yıkılıyor The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Oh, no! Hayır olamaz! Tanrım, hayır! Tanrım, hayır! Tanrım, hayır! Tanrım, hayır! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
London Bridge is fialling down Londra köprüsü çöktü Londra köprüsü yıkılıyor Londra köprüsü yıkılıyor Londra köprüsü yıkılıyor Londra köprüsü yıkılıyor The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Come away from the toadstools! Zehirli mantardan uzaklaş! Mantarlardan uzaklaş! Mantarlardan uzaklaş! Mantarlardan uzaklaş! Mantarlardan uzaklaş! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
What? Stay inside the circle! Ne? Çemberin içinde kal! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
I can't hear you! Lucy! No! Seni duyamıyorum! Lucy! Hayır! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Daddy! Please, help me! Somebody's dragging me, Daddy! Baba! Yardımına ihtiyacım var! Biri beni çekiyor, baba! Baba! Lütfen, yardım et! Birisi beni çekiyor, Baba! Baba! Lütfen, yardım et! Birisi beni çekiyor, Baba! Baba! Lütfen, yardım et! Birisi beni çekiyor, Baba! Baba! Lütfen, yardım et! Birisi beni çekiyor, Baba! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Leave her alone! Daddy! Bırakın onu! Baba! Onu rahat bırakın! Baba! Onu rahat bırakın! Baba! Onu rahat bırakın! Baba! Onu rahat bırakın! Baba! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Lucy, come! Come! Stay there! Gel, Lucy! Gel! Burada kal! Lucy, gel! Gel! Orada kal! Lucy, gel! Gel! Orada kal! Lucy, gel! Gel! Orada kal! Lucy, gel! Gel! Orada kal! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Stay inside the circle! Daddy! Daddy, what's going on? Çemberin içinde kal! Baba! Neler oluyor? Çemberin içinde kal! Baba! Baba, neler oluyor? Çemberin içinde kal! Baba! Baba, neler oluyor? Çemberin içinde kal! Baba! Baba, neler oluyor? Çemberin içinde kal! Baba! Baba, neler oluyor? The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
What's happening? Don't go over the mushrooms! No! Neler oluyor? Mantarları geçme! Neler oluyor? Mantarları geçme! Hayır! Neler oluyor? Mantarları geçme! Hayır! Neler oluyor? Mantarları geçme! Hayır! Neler oluyor? Mantarları geçme! Hayır! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
What are those? Daddy, what are those things? Bu da ne? Bunlarda neyin nesi, baba? Onlar ne? Baba, o şeyler ne? Onlar ne? Baba, o şeyler ne? Onlar ne? Baba, o şeyler ne? Onlar ne? Baba, o şeyler ne? The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Tell me! Söyle bana! Söylesene! Söylesene! Söylesene! Söylesene! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Daddy! Daddy? Baba! Baba? The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
The sylph protect the entire fiaerie realm, Hava perisi tüm perilerin koruyucusuydu, Periler ülkesini koruyan... Periler ülkesini koruyan... Ama tek getirebildiğin perilerle ilgili birkaç gereksiz sayfa! Periler ülkesini koruyan... Periler ülkesini koruyan... The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
and the secrets my fiather discovered put them in danger. ve babamın açığa çıkardığı sırlar onu tehlikeye attı. ...ve babamın keşfettiği sırlar, perileri tehlikeye sokuyordu. ...ve babamın keşfettiği sırlar, perileri tehlikeye sokuyordu. ve babamın keşfettiği sırlar, perileri tehlikeye sokuyordu. ve babamın keşfettiği sırlar, perileri tehlikeye sokuyordu. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
So they rescued him firom the goblins, Gobelinlerden kurtardılar, Böylece onu cinlerden kurtardılar, Böylece onu cinlerden kurtardılar, Böylece onu cinlerden kurtardılar, Böylece onu cinlerden kurtardılar, The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
but took him away firom me. ama aynı zamanda onu benden aldılar. ...ama benden aldılar. ...ama benden aldılar. ama benden aldılar. ama benden aldılar. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Daddy! Lucy! I'll be back! Baba! Lucy! Geri geleceğim! Baba! Lucy! Geri döneceğim! Baba! Lucy! Geri döneceğim! Baba! Lucy! geri döneceğim! Baba! Lucy! geri döneceğim! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Each day, Her gün, The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
I would stare down that drive, gözlerimi kapıya dikerek ...o yola bakar, ...o yola bakar, o yola bakar, o yola bakar, The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
and dream of him walking up those steps babamın merdivenlerden yukarı çıktığını ...ve onun merdivenlerden çıkıp, ...ve onun merdivenlerden çıkıp, ve onun merdivenlerden çıkıp, ve onun merdivenlerden çıkıp, The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
and holding me in his arms once again. ve beni kollarına aldığını hayal ettim. beni kucaklamasını hayal ederim. beni kucaklamasını hayal ederim. beni kucaklamasını hayal ederim. beni kucaklamasını hayal ederim. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
But he never did. Ama bu hiçbir zaman gerçekleşmedi. Ama hiç yapamadı. Ama hiç yapamadı. Ama hiç yapamadı. Ama hiç yapamadı. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
One night, I dreamt that I saw him in the woods. Bir gece, onu ormanda gördüğümü sandım. Bir gece, rüyamda onu ormanda gördüm. Bir gece, rüyamda onu ormanda gördüm. Bir gece, rüyamda onu ormanda gördüm. Bir gece, rüyamda onu ormanda gördüm. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
So I went out to look for him, Ve onu aramaya gittim, Ben de onu aramaya çıktım, Ben de onu aramaya çıktım, Ben de onu aramaya çıktım, Ben de onu aramaya çıktım, The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
but something wouldn't let me. ama bir şey beni engelledi. ...ama bir şey izin vermedi. ...ama bir şey izin vermedi. ama birşey izin vermedi. ama birşey izin vermedi. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
When they say suicide and you say goblins, Onlar intihar dediler ben ise goblinler dedim, Onlar intihar, sen cinler dersen, Onlar intihar, sen cinler dersen, Onlar intihar, sen cinler dersen, Onlar intihar, sen cinler dersen, The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
here is where they put you. ve beni buraya kapattılar. ...seni buraya koyarlar. seni buraya koyarlar. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
They thought I'd read the book, you see. Kitabı okuduğumu sandılar. Kitabı okuduğumu sanıyorlar. Kitabı okuduğumu sanıyorlar, The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Mulgarath will stop at nothing to get these secrets, Mulgarath sırları öğrenmek için her şeye hazır, Mulgarath bu sırları ele geçirmeden durmaz, Mulgarath' ı bu sırları ele geçirmeden durmaz, The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
which is why you and your family are in grave danger. ve bunun için aileniz tehlikede. ...bundan dolayı da sen ve ailen ölüm tehlikesi içindesiniz. bundan dolayı da sen ve ailen ölüm tehlikesi içindesiniz. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
And there is only one person who can help you. Size bir kişi yardım edebilir. Ve size yardım edebilecek tek bir kişi var. Ve size yardım edebilecek tek bir kişi var. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Who? My father. Kim? Babam. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Your father? But your father's dead. Babanız mı? Ama o öldü. Babanız mı? Ama babanız öldü. Babanız mı? Ama babanız öldü. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
No! No, no, he's not dead. Hayır! Hayır, ölmedi. Hayır! Hayır, hayır, ölü değil. Hayır! Hayır, hayır, ölü değil. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
The sprites have told me he's alive, Cinler bana ölmediğini söyledi, Periler bana yaşadığını söyledi. Periler bana yaşadığını söyledi. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
held captive by the sylph for all that he knows. bildiği şeyler yüzünden onu tutsak tutuyorlar. Bildikleri yüzünden hava perisi tarafından esir tutuluyor. Bildikleri yüzünden hava perisi tarafından esir tutuluyor. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
You must find him, Onu bulmanız lazım, Onu bulmalısınız, Onu bulmalısınız, The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
bring him his book and have him destroy it. kitabı ona götürün ve yok etmesini sağlayın. ...kitabını da götürün ve yok etmesini sağlayın. kitabını da götürün ve yok etmesini sağlayın. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
It is your only hope. Bu sizin tek umudunuz. Bu sizin tek ümidiniz. Bu sizin tek ümidiniz. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
No! Give me that! Hayır! Onu bana ver! Hayır! Ver onu bana! Hayır! Ver onu bana! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
No! Horrible, horrible! Hayır! Bu korkunç, korkunç! Hayır! Korkunç, korkunç! Hayır! Korkunç, korkunç! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Worthless! No. Wait. Wait. Değeri yok! Hayır. Bekleyin. Bekleyin. Değersiz! Hayır. Değersiz! Hayır. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Wait a minute, wait a minute. What's this? What's this? No? Biraz bekleyin. Bu da ne? Hayır? Bir dakika, bir dakika. Bu ne? Bu ne? Hayır! Bir dakika, bir dakika. Bu ne? Bu ne? Hayır! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
You had the book in your possession, Kitap elindeydi, Kitap elinizdeydi, Kitap elinizdeydi, The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
and all you bring me is pages of nixies and phooka habitats! ama sen bana bir halta yaramayan sayfalar getirdin! ...ve bana bütün getirdiğiniz bilgi su perilerinin yaşam alanları! ve bana bütün getirdiğiniz bilgi su perilerinin yaşam alanları! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Don't hurt me. Lütfen canımı yakmayın. Beni incitme. Beni incitme. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
It hurts! Çok acıyor! Acıtıyor! Acıtıyor! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
"Charm for protective circle." "Koruma çemberi için büyü." "Koruma çemberi büyüsü " "Koruma çemberi büyüsü " The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Forgive me, master. Beni affedin, efendim. Affedin beni, efendim. Affedin beni, efendim. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
When the moon rises, the book will be mine. Ay doğduğunda kitap benim olacak. Ay çıktığında, kitap benim olacak. Ay çıktığında, kitap benim olacak. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Redcap, we have a potion to make. Redcap, bir iksir hazırlamamız gerek. Redcap, hazırlamamız gereken bir iksir var. Redcap, hazırlamamız gereken bir iksir var. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Oh, no. This is not good. Hayır olamaz. Kötü bir kehanet. Hayır. Bu iyi değil. Hayır. Bu iyi değil. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Must find human boy. Must warn him. İnsanoğlunu bulmam gerek. Onları uyarmalıyım. İnsanoğlunu bulmalıyım. Onu uyarmalıyım. İnsanoğlunu bulmalıyım. Onu uyarmalıyım. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Or maybe I'll just hide. I like that plan. Belki de saklanmalıyım. Böyle daha iyi. Ya da belki saklanmalıyım. Bu planı sevdim. Ya da belki saklanmalıyım. Bu planı sevdim. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
So, you say you found this book, Yani şimdi sen,tüm bu cinleri, perileri... Yani, sen bu kitabı buldun... Yani, sen bu kitabı buldun, The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
and it tells you how to see faeries and goblins and magic sprites, ...ve tüm bu büyülü yaratıkları görebildiğin bir kitap bulduğunu söylüyorsun, ...ve bu sana perileri, cinleri ve sihirli yaratıkları nasıl göreceğini anlatıyor. ve bu sana perileri, cinleri ve sihirli yaratıkları nasıl göreceğini anlatıyor. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
and that's what this is all about. ve bu kadar şey bu kitap yüzünden mi? Ve bütün olayda bundan ibaret. Ve bütün olayda bundan ibaret. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
I told you you wouldn't believe me. Bana inanmayacağını söylemiştim. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
What do you think about all this, Mal? It's true, Mom. Ne düşünüyorsun, Mal? Bu gerçek, anne. Bunun hakkında ne düşünüyorsun, Mal? Gerçek, anne. Bunun hakkında ne düşünüyorsun, Mal? Gerçek, anne. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
No, it's not! Hayır, doğru değil! Hayır, değil! Hayır, değil! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Do you really think I am so stupid that I don't see what this is about? Burada neler döndüğünü anlamayacak kadar salak mı sandınız beni? Bunu niye yaptığınızı anlamayacak kadar aptal olduğumu mu düşünüyorsunuz? Bunu niye yaptığınızı anlamayacak kadar aptal olduğumu mu düşünüyorsunuz? The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
You hate the house Evi sevmiyorsunuz, Evden nefret ediyorsunuz... Evden nefret ediyorsunuz, The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
and you want to go back to New York and to our old life! ve New York'taki eski hayatımıza dönmemizi istiyorsunuz. ...ve New York' a eski yaşantınıza geri dönmek istiyorsunuz. ve New York' a eski yaşantınıza geri dönmek istiyorsunuz. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 172349
  • 172350
  • 172351
  • 172352
  • 172353
  • 172354
  • 172355
  • 172356
  • 172357
  • 172358
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact