• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 170092

English Turkish Film Name Film Year Details
My men, as you know, have been working very hard. Bildiğin gibi adamlarım çok çalışıyor. Bildiğin üzere, adamlarım çok sıkı çalışıyorlar. Bildiğin gibi adamlarım çok çalışıyor. The Seasoning House-1 2012 info-icon
It would be cruel to deny them some pleasures, so as we were passing... Onları bazı zevklerden mahrum bırakmak zalimlik olurdu, biz de geçerken Bazı zevkleri inkâr etmek zalimce olabilir. Yani biz geçerken Onları bazı zevklerden mahrum bırakmak zalimlik olurdu, biz de geçerken The Seasoning House-1 2012 info-icon
Passing? To where, exactly? Geçerken mi? Tam olarak nereye gidiyordunuz? Geçerken mi? Tam olarak nereye? Geçerken mi? Tam olarak nereye gidiyordunuz? The Seasoning House-1 2012 info-icon
I'm not the best of the liars, am I, Viktor? Yalanı beceremiyorum, değil mi Viktor? Ben yalancıların en iyisi değilim, değil mi, Viktor? Yalanı beceremiyorum, değil mi Viktor? The Seasoning House-1 2012 info-icon
I could say that I like to keep track of the fortune of my former colleagues. Eski iş arkadaşlarımın servetinin peşinde olduğumu söyleyebilirdim. Eski meslektaşlarımın servetini takip etmek istiyorum da diyebilirdim. Eski iş arkadaşlarımın servetinin peşinde olduğumu söyleyebilirdim. The Seasoning House-1 2012 info-icon
But you wouldtn't believe, would you? Ama buna inanmazdın değil mi? İnanmazdın, değil mi? Ama buna inanmazdın değil mi? The Seasoning House-1 2012 info-icon
You're too clever for that. Bunun için çok zekisin. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Then, why are you here? O zaman neden buradasın? Pekâlâ, neden buradasın? O zaman neden buradasın? The Seasoning House-1 2012 info-icon
Lists, Viktor. Lists. Listeler Viktor. Listeler. Listeler, Viktor. Listeler. Listeler Viktor. Listeler. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Lists? Listeler mi? The Seasoning House-1 2012 info-icon
I don't know what you're talking about. Really? Neden bahsettiğini anlamıyorum. Gerçekten mi? Neden bahsettiğini bilmiyorum. Sahi mi? Neden bahsettiğini anlamıyorum. Gerçekten mi? The Seasoning House-1 2012 info-icon
How very curious. Ne kadar da tuhaf. Ne kadar da meraklısın. Ne kadar da tuhaf. The Seasoning House-1 2012 info-icon
It appears that our names are gaining attention. Görünüşe göre isimlerimiz dikkat çekiyor. Görünen o ki isimlerimiz dikkat çekiyor. Görünüşe göre isimlerimiz dikkat çekiyor. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Attention, businessmen as ourselves could do without. Bizim gibi iş adamları, dikkat çekmeden yapamaz. İş adamları dikkat olmadan yapamaz. Bizim gibi iş adamları, dikkat çekmeden yapamaz. The Seasoning House-1 2012 info-icon
About some other more colorful exploits from the last campaign. Son savaştan bu yana daha parlak başarılar hakkında. Son seferdeki daha renkli başarılar hakkında. Son savaştan bu yana daha parlak başarılar hakkında. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Apparently we carried our duties with much entusiasm. Bazı testler için şevkle görevlerimizi yerine getirdik. Görünüşe göre, görevlerimizi fazla heyecanla yapmışız. Bazı testler için şevkle görevlerimizi yerine getirdik. The Seasoning House-1 2012 info-icon
How's your relationship with the authorities here? They are my best customers. Buradaki yetkililerle aran nasıl? En iyi müşterilerimdir. Buradaki yetkililerle ilişkin nasıl? Onlar en iyi müşterilerim. Buradaki yetkililerle aran nasıl? En iyi müşterilerimdir. The Seasoning House-1 2012 info-icon
The authorities I speak of have a longer reach... Hayır hayır, buradaki küçük işine... Konuştuğum yetkililer... Hayır hayır, buradaki küçük işine... The Seasoning House-1 2012 info-icon
than the ones of your mini business here. ...ulaşabilecek üst düzey yetkililerden bahsediyorum. ...senin buradaki mini işletmenden daha uzun erişime sahip. ...ulaşabilecek üst düzey yetkililerden bahsediyorum. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Have you been talking to anyone? Son zamanlarda biriyle konuşuyor musun? Hiç biriyle konuştun mu? Son zamanlarda biriyle konuşuyor musun? The Seasoning House-1 2012 info-icon
May I remind you, Viktor... Ben sana hatırlatayım Viktor. Hatırlatayım, Viktor... Ben sana hatırlatayım Viktor. The Seasoning House-1 2012 info-icon
that the ink on your hand may grant you some privileges around here... Elindeki dövme burada sana bazı ayrıcalıklar veriyor olabilir... Elindeki mürekkep buralarda sana ayrıcalıklar veriyor olabilir. Elindeki dövme burada sana bazı ayrıcalıklar veriyor olabilir... The Seasoning House-1 2012 info-icon
but to people outside, it is not more than a signed confession. ...ama dışarıdaki insanlar için günah çıkarma işaretinden farksızdır. Ama dışarıdaki insanlara göre işaretli bir itiraftan fazlası değilsin. ...ama dışarıdaki insanlar için günah çıkarma işaretinden farksızdır. The Seasoning House-1 2012 info-icon
I'm just saying, Viktor. Söyleyeyim dedim, Viktor. Sadece söylüyorum, Viktor. Söyleyeyim dedim, Viktor. The Seasoning House-1 2012 info-icon
To some of our colleagues, denying involvement in events... İş arkadaşlarımızdan bazılarına göre organizasyonlara katılımı reddetmek... Meslektaşlarımızın bazılarına göre etkinliklere katılımı inkâr etmek... İş arkadaşlarımızdan bazılarına göre organizasyonlara katılımı reddetmek... The Seasoning House-1 2012 info-icon
seem more appealing than taking full responsibility for theyr actions. ...eylemleri için tam sorumluluk almaktan daha çok göze hoş geliyor. ...eylemlerin tüm sorumluluğunu almaktan daha çekici görünüyor. ...eylemleri için tam sorumluluk almaktan daha çok göze hoş geliyor. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Our resposability in face of our former friends. Sorumluluk, eski arkadaşlarımız içindir. Sorumluluğumuz eski arkadaşımızın karşısında. Sorumluluk, eski arkadaşlarımız içindir. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Is that why you're here? Worried I betray you? Bu yüzden mi buradasın? Sana ihanet ettiğimi mi düşünüyorsun? Bu yüzden mi buradasın? Sana ihanet ettiğimden mi endişendin? Bu yüzden mi buradasın? Sana ihanet ettiğimi mi düşünüyorsun? The Seasoning House-1 2012 info-icon
Us, Viktor. Betray us. Bize Viktor. Bize ihanet etmek. Bize, Viktor. Bize ihanet ettin. Bize Viktor. Bize ihanet etmek. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Ivan, open the door. Ivan aç kapıyı. Ivan, kapıyı aç. Ivan aç kapıyı. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Ivan, open the fucking door. Ivan aç şu kapıyı. Ivan, şu lanet kapıyı aç. Ivan aç şu kapıyı. The Seasoning House-1 2012 info-icon
What happens there, damn it? Lanet olsun, neler oluyor orada? Orada neler oluyor? Lanet olsun. Lanet olsun, neler oluyor orada? The Seasoning House-1 2012 info-icon
Viktor. Viktor! Viktor. Viktor! The Seasoning House-1 2012 info-icon
Viktor! Viktor! The Seasoning House-1 2012 info-icon
Who did this? I don't know. Kim yaptı bunu? Bilmiyorum. Bunu kim yaptı? Bilmiyorum. Kim yaptı bunu? Bilmiyorum. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Listen. Dinleyin. Dinle. Dinleyin. The Seasoning House-1 2012 info-icon
What the hell is that? Bu da ne böyle? Bu şey de ne? Bu da ne böyle? The Seasoning House-1 2012 info-icon
Who is missing? Eksik kim var? Kim eksik? Eksik kim var? The Seasoning House-1 2012 info-icon
Where is that little mute of yours? Senin şu dilsiz ufaklık nerede? Senin küçük dilsizin nerede? Senin şu dilsiz ufaklık nerede? The Seasoning House-1 2012 info-icon
Fuck off. Siktir. Hassiktir. Siktir. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Listen to me. I just lost one of my best fucking men. Beni dinle. Az önce en iyi adamlarımdan birini kaybettim. Beni dinle. En iyi adamlarımdan birisini az önce kaybettim. Beni dinle. Az önce en iyi adamlarımdan birini kaybettim. The Seasoning House-1 2012 info-icon
And I'm just not a girl. Bense bir kızdan fazlasını kaybettim. Ben de bir kızımı! Bense bir kızdan fazlasını kaybettim. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Two. İki. İki oldu. İki. The Seasoning House-1 2012 info-icon
It's that freak, the mute. Find her. Dilsiz ucube yaptı bunu. Bulun onu. O ucube, dilsizin işi bu. Onu bul. Dilsiz ucube yaptı bunu. Bulun onu. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Every window, every door. No one comes in or out. Her pencere ve kapıya bak. Kimse girmesin, kimse çıkmasın. Her pencere, her kapı. Kimse girip çıkmayacak. Her pencere ve kapıya bak. Kimse girmesin, kimse çıkmasın. The Seasoning House-1 2012 info-icon
If you see them, you kill them dead. Go! Görürsen öldür. Hadi! Onları görürsen öldür. Git! Görürsen öldür. Hadi! The Seasoning House-1 2012 info-icon
You turn up with your militia... Milis kuvvetlerinle çıkageliyorsun... Yedek askerlerinle ortaya çıkıyorsun. Milis kuvvetlerinle çıkageliyorsun... The Seasoning House-1 2012 info-icon
I go where and when I pease. Do you understand me, Viktor? İstediğim zaman istediğim yere giderim. Anlıyor musun beni Viktor? İstediğim yere istediğim zaman giderim. Anladın mı, Viktor? İstediğim zaman istediğim yere giderim. Anlıyor musun beni Viktor? The Seasoning House-1 2012 info-icon
Now you have a dead man, and I have two dead girls... Senin 1 adamın öldü, benimse iki kızım. Senin bir adamın öldü, benim iki kızım. Senin 1 adamın öldü, benimse iki kızım. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Your house, your responsibility. Your man killed my girl. Senin evin senin sorumluluğun. Adamın benim kızı öldürdü. Senin evin, senin sorumluluğun. Kızımı senin adamın öldürdü. Senin evin senin sorumluluğun. Adamın benim kızı öldürdü. The Seasoning House-1 2012 info-icon
She dies. Let that get in your blunt head. Öldü gitti. Sok bunu aptal kafana. Öldü işte. Bunu o körelmiş kafana sok. Öldü gitti. Sok bunu aptal kafana. The Seasoning House-1 2012 info-icon
On principle she dies. Prensiplere göre ölmesi gerekti. Prensip olarak öldü. Prensiplere göre ölmesi gerekti. The Seasoning House-1 2012 info-icon
She's gone. Kaçtı. Gitti. Kaçtı. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Come here. Gel buraya. Buraya gel. Gel buraya. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Goran, there. Goran, orada. Goran, burada. Goran, orada. The Seasoning House-1 2012 info-icon
The knife. Bıçağı ver. Bıçak. Bıçağı ver. The Seasoning House-1 2012 info-icon
What happened to your face? Suratına ne oldu? Yüzüne ne oldu? Suratına ne oldu? The Seasoning House-1 2012 info-icon
We'll get her. Onu yakalayacağız. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Josif, move, move. Josif hadi, kıpırda. Josif, yürü, yürü. Josif hadi, kıpırda. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Marko? Marko? The Seasoning House-1 2012 info-icon
Get in. All right. İçeri gir. Tamam. İçeri gir. Pekâlâ. İçeri gir. Tamam. The Seasoning House-1 2012 info-icon
That fucking girl in there... Orospu içeride. Bu lanet kız orada. Orospu içeride. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Damn, the bitch. Siktir. Orospu! Lanet olsun, sürtük. Siktir. Orospu! The Seasoning House-1 2012 info-icon
She's got my fucking gun. Silahımı aldı. Soktuğumun silahımı aldı. Silahımı aldı. The Seasoning House-1 2012 info-icon
So, Viktor, the house is locked down, yes? Yes. Viktor, ev kilitli değil mi? Evet. Eee Viktor, evin aşağısı kilitli, değil mi? Evet. Viktor, ev kilitli değil mi? Evet. The Seasoning House-1 2012 info-icon
I think not, my friend. Sanmıyorum dostum. Bence olmaz, dostum. Sanmıyorum dostum. The Seasoning House-1 2012 info-icon
What the hell is going on? This is my property. Neler oluyor? Burası benim mülküm. Neler oluyor lan? Burası benim mülküm. Neler oluyor? Burası benim mülküm. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Smoke her out. Onu ortaya çıkaracağız. Onu oradan çıkaracağız. Onu ortaya çıkaracağız. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Goran. Speak. Goran. Konuş. Goran. Söyle. Goran. Konuş. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Ground floor clear. Zemin kat temiz. Giriş katı temiz. Zemin kat temiz. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Keep your eyes and ears open. Gözlerinizi kulaklarınızı açın. Kulaklarınızı ve gözlerinizi dört açın. Gözlerinizi kulaklarınızı açın. The Seasoning House-1 2012 info-icon
She shot him. Now she's back in the vent. Kız onu vurdu. Şimdi havalandırma deliğinde. Onu vurdu. Şimdi havalandırmaya döndü. Kız onu vurdu. Şimdi havalandırma deliğinde. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Bitch. Orospu. Sürtük. Orospu. The Seasoning House-1 2012 info-icon
What now? Şimdi ne olacak? Şimdi ne yapacağız? Şimdi ne olacak? The Seasoning House-1 2012 info-icon
What now? Şimdi mi? Ne mi yapacağız? Şimdi mi? The Seasoning House-1 2012 info-icon
Now we burn this fucking house down. Şimdi bu evi yakıp yıkacağız. Bu soktuğumun evini yakıp, yerle bir edeceğiz. Şimdi bu evi yakıp yıkacağız. The Seasoning House-1 2012 info-icon
What the fuck is that? Bu da ne lan? Bu ne lan? Bu da ne lan? The Seasoning House-1 2012 info-icon
Go, go, go, go! Hadi, hadi, çabuk! Git, git, git, git! Hadi, hadi, çabuk! The Seasoning House-1 2012 info-icon
She's gone into the woods. Ormana kaçtı. Ormana gitti. Ormana kaçtı. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Radios on. Telsizleri açın. Telsizler açık olsun. Telsizleri açın. The Seasoning House-1 2012 info-icon
There. O tarafa. Oraya. O tarafa. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Watch him. Takip et. Onu izle. Takip et. The Seasoning House-1 2012 info-icon
What the fuck, Viktor? Bu da ne böyle Viktor? Bu ne lan, Viktor? Bu da ne böyle Viktor? The Seasoning House-1 2012 info-icon
I won't hurt you. Seni incitmem. Sana zarar vermeyeceğim. Seni incitmem. The Seasoning House-1 2012 info-icon
We don't have time for this. If they find you... Buna zamanımız yok. Seni bulurlarsa, öldürürler. Zamanımız yok. Eğer seni bulurlarsa... Buna zamanımız yok. Seni bulurlarsa, öldürürler. The Seasoning House-1 2012 info-icon
they will kill you. ...öldürecekler. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Let me help. Bırak yardım edeyim. Bırak da yardım edeyim. Bırak yardım edeyim. The Seasoning House-1 2012 info-icon
You know I would never let anything happen to you. Bilmelisin ki sana zarar gelmesini hiç istemedim. Biliyorsun ki sana bir şey olmasına asla izin vermedim. Bilmelisin ki sana zarar gelmesini hiç istemedim. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Just trust me. Sadece güven bana. Bana güven. Sadece güven bana. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Please, Angel. Lütfen, meleğim. Lütfen, Melek'im. Lütfen, meleğim. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Give me the knife. Bıçağı bana ver. Bana bıçağı ver. Bıçağı bana ver. The Seasoning House-1 2012 info-icon
I won't let anyone hurt you. Sana zarar gelmesine izin vermem. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Have any ideal of what you've done? Ne yaptığının farkında mısın? Ne yaptığın hakkında bir fikrin var mı? Ne yaptığının farkında mısın? The Seasoning House-1 2012 info-icon
Any fucking idea? Farkında mısın lan? Fikrin var mı lan? Farkında mısın lan? The Seasoning House-1 2012 info-icon
I kept you safe. I gave you a home. Seni güvende tuttum. Sana bir yuva sağladım. Seni güvende tuttum. Evimi verdim. Seni güvende tuttum. Sana bir yuva sağladım. The Seasoning House-1 2012 info-icon
You fucking freak. Seni lanet ucube. Seni soktuğumun ucubesi. Seni lanet ucube. The Seasoning House-1 2012 info-icon
How very touching. Ne kadar da dokunaklı. The Seasoning House-1 2012 info-icon
She is yours. Senindir. O senin. Senindir. The Seasoning House-1 2012 info-icon
We're even now. Şimdi ödeştik. The Seasoning House-1 2012 info-icon
Oh, look at you. Bak sen. Kendine bir bak. Bak sen. The Seasoning House-1 2012 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 170087
  • 170088
  • 170089
  • 170090
  • 170091
  • 170092
  • 170093
  • 170094
  • 170095
  • 170096
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact