Search
English Turkish Sentence Translations Page 169854
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| That's enough. I'm returning this, and you gotta do something. | Yeter bu kadar. Bunu geri götürüyorum, sen de bir şeyler yapmalısın. Yeter bu kadar. Ben bunu geri götürüyorum, sen de bir şeyler yapıyorsun. | The Roommate-1 | 2011 | |
| No. I don't want you to go back there. | Hayır, oraya geri dönmeni istemiyorum. Hayır, oraya dönmeni istemiyorum. | The Roommate-1 | 2011 | |
| Hey, it's Sara. Leave a message. | Ben Sara, mesajınızı bırakın. | The Roommate-1 | 2011 | |
| Hey, Sara. It's Jason. | Selam, Sara. Ben Jason. Sara, ben Jason. | The Roommate-1 | 2011 | |
| I'm actually in front of your dorm. I just flew in. | Salında yurdunun önündeyim. Uçaktan yeni indim. Şu an yurdun önündeyim. Uçaktan yeni indim. | The Roommate-1 | 2011 | |
| Look, I'm at the Rosewell Hotel, Room 210. | Dinle, Rosewell Hotel, 210 numaralı odadayım. Rosewell Hotel, oda 210'dayım. | The Roommate-1 | 2011 | |
| Call me, okay? | Ara beni, tamam mı? Ara beni, olur mu? | The Roommate-1 | 2011 | |
| I'm going to the library. | Ben kütüphaneye gidiyorum. | The Roommate-1 | 2011 | |
| I can walk you. It's okay. | Sana eşlik edeyim. Gerek yok. | The Roommate-1 | 2011 | |
| Well, the party starts at 10. I did hear that there is a great band playing. | Parti 10'da başlıyor. Harika bir grubun çalacağını duydum. Parti 10'da. Harika bir grubun çalacağını duydum. | The Roommate-1 | 2011 | |
| I thought you said they suck. They're getting better, you know? | Berbat olduklarını söylemiştin hani. İyiye gidiyorlar. Hani kötülerdi. Gitgide iyileşiyorlarmış. | The Roommate-1 | 2011 | |
| I hear the drummer's really hot. He is. | Davulcularının çok seksi olduğunu duydum. Öyle. Davulcuları çok seksiymiş sanırım. Öyledir. | The Roommate-1 | 2011 | |
| But I'm sleeping with his girlfriend. | Ama sevgilisiyle ben yatıyorum. Ama onun sevgilisiyle ben yatıyorum. | The Roommate-1 | 2011 | |
| I'll see you later. Okay. | Sonra görüşürüz. Tamam. Sonra görüşürüz. Görüşürüz. | The Roommate-1 | 2011 | |
| You got my voice mail. | Sesli mesajımı almışsın. Sesli mesajımı aldın mı? | The Roommate-1 | 2011 | |
| I'm glad you came. | Gelmene sevindim. İyi ki geldin. | The Roommate-1 | 2011 | |
| That feels good. | Bu iyi hissettiriyor. Çok güzel. | The Roommate-1 | 2011 | |
| Turn over. | Arkanı dön. Dön. | The Roommate-1 | 2011 | |
| Close your eyes. | Gözlerini kapat. Kapa gözlerini. | The Roommate-1 | 2011 | |
| Oh, I missed your smell. | Kokunu özlemişim. | The Roommate-1 | 2011 | |
| She doesn't love you. | O seni sevmiyor. Ama o seni sevmiyor. | The Roommate-1 | 2011 | |
| Hey, it's me. Irene needs me and she's not answering her phone. | Benim. Irene bana ihtiyacı varmış, ama telefona cevap vermiyor. Benim. Irene beni çağırıyor ama telefonu cevap vermiyor. | The Roommate-1 | 2011 | |
| And I'm really worried. Will you meet me there, please? | Gerçekten çok endişeleniyorum. Lütfen, orada buluşalım mı? Endişelendim. Orada buluşalım mı? | The Roommate-1 | 2011 | |
| 524 South Grand. Okay. Bye. | 524 South Grand. Tamam. Hoşça kal! 524 South Grand. Hoşça kal. | The Roommate-1 | 2011 | |
| Irene! Sara. | Irene!. Sara. Irene! Sara. | The Roommate-1 | 2011 | |
| What are you doing? Sit down and shut up. | Ne yapıyorsun? Otur ve kapa çeneni. | The Roommate-1 | 2011 | |
| Listen to me. | Beni dinle. Beni dinle... | The Roommate-1 | 2011 | |
| All I ever wanted was to be your friend. | Tüm istediğim seninle arkadaş olmaktı. Tek istediğim seninle arkadaş olmaktı. | The Roommate-1 | 2011 | |
| Rebecca, I am your friend. No, you're not. | Rebecca, ben senin arkadaşınım. Hayır, değilsin. Rebecca, zaten öyleyim. Hayır, değilsin. | The Roommate-1 | 2011 | |
| Yes, I am. No. You're not! | Öyleyim. Değilsin! | The Roommate-1 | 2011 | |
| We're here because you betrayed me. | Bu haldeyiz, çünkü bana ihanet ettin. Bana ihanet ettiğin için bu durumdayız. | The Roommate-1 | 2011 | |
| Rebecca, I'm your friend. Stop! | Rebecca, ben senin arkadaşınım. Kes! Rebecca, ben senin arkadaşınım. Kes sesini! | The Roommate-1 | 2011 | |
| Stop saying things you don't mean! | Anlamını bilmediğin şeyler söyleme! Kendinin bile inanmadığı şeyler söyleme! | The Roommate-1 | 2011 | |
| I protected you! | Seni korudum! Ben seni korudum! | The Roommate-1 | 2011 | |
| I protected you against that whore Tracy... | Seni o kaltak Tracy'ye karşı korudum... Seni o kaltak Tracy'ye karşı korudum. | The Roommate-1 | 2011 | |
| ...and that nasty little kitten... | ...ve küçük yaramaz kedi yavrusundan... Ayrıca o küçük pislik sürtüğe... | The Roommate-1 | 2011 | |
| ...that scumbag of a professor... | ...o pislik profesörden... ...aşağılık profesöre... | The Roommate-1 | 2011 | |
| ...even that loser ex boyfriend of yours! | ...hatta ezik eski sevgilinden bile! ...hatta eski sevgiline karşı da. | The Roommate-1 | 2011 | |
| What did you do to him? I got rid of them all for you! | Ona ne yaptın? Senin için hepsinden kurtuldum! Ona ne yaptım? Senin için hepsinden kurtuldum! | The Roommate-1 | 2011 | |
| And how do you repay me? By leaving me! | Ama sen bana ne yaptın? Beni terk ettin! Ama sen ne yaptın? Beni terk ettin! | The Roommate-1 | 2011 | |
| Rebecca, please forgive me. | Rebecca, lütfen beni affet. Rebecca, n'olur affet. | The Roommate-1 | 2011 | |
| I'm sorry. I am so sorry. From the bottom of my heart. | Üzgünüm. Çok üzgünüm. Kalbimin derinliklerinden gelerek. Üzgünüm. Çok üzgünüm. Bütün kalbimle özür diliyorum. | The Roommate-1 | 2011 | |
| Now we can start all over again. | Artık her şeye yeniden başlayabiliriz. Artık yeni bir sayfa açabiliriz. | The Roommate-1 | 2011 | |
| Okay. | Olur. Evet. | The Roommate-1 | 2011 | |
| Just like that first day. | Tanıştığımız ilk günkü gibi. Tanıştığımız gün gibi. | The Roommate-1 | 2011 | |
| What is that? Just the two of us together. | O da ne? Sadece ikimiz olacağız. Sadece ikimizin olduğu... | The Roommate-1 | 2011 | |
| Because I only want you... | Çünkü sadece bir tane... Çünkü sadece bir tane en iyi arkadaşın olmasını istiyorum. | The Roommate-1 | 2011 | |
| ...to have one best friend. No! No! No! | ...en iyi arkadaşın olsun istiyorum. Hayır! Hayır! Hayır! | The Roommate-1 | 2011 | |
| Rebecca! Rebecca, don't! Lay still, bitch. | Rebecca! Rebecca, yapma! Rahat dur, kaltak. Rebecca!. Rebecca, yapma! Doğru dur sürtük. | The Roommate-1 | 2011 | |
| Stay away! Don't come any closer. | Uzak dur! Daha fazla yaklaşma. Gelme! Bir adım daha yaklaşma. | The Roommate-1 | 2011 | |
| Stop! Irene? | Dur! Irene? | The Roommate-1 | 2011 | |
| I'm sorry. I'm so sorry. | Üzgünüm. Çok üzgünüm. Özür dilerim. Çok özür dilerim. | The Roommate-1 | 2011 | |
| Irene! Sara, no! | Irene! Sara, hayır! Irene!. Sara, hayır! | The Roommate-1 | 2011 | |
| Sara! Sara! Sara, no! Sara! Shit! | Sara! Sara! Sara, Hayır! Sara! Kahretsin! Sara! Sara! Hayır! Sara! Kahretsin! | The Roommate-1 | 2011 | |
| The fire escape! I just want to be your friend! | Yangın çıkışı. Sadece arkadaşın olmak istiyorum! Yangın çıkışı. Arkadaşın olmak istiyorum! | The Roommate-1 | 2011 | |
| I can't leave you! Go to the window. | Seni bırakamam. Pencereye git. | The Roommate-1 | 2011 | |
| Shit! No, Sara! | Lanet olsun! Hayır, Sara! Lanet olsun. | The Roommate-1 | 2011 | |
| Sara! Open it, please! | Sara! Aç şunu, lütfen! Sara, aç şunu lütfen! | The Roommate-1 | 2011 | |
| Sara! I can't reach it! It's too far! | Sara! Yetişemiyorum! Çok uzak! Sara! Yetişemiyorum, çok uzak. | The Roommate-1 | 2011 | |
| Sara, go! Get out! Sara! | Sara git, çık çabuk! Sara! Sara git, çabuk! Sara! | The Roommate-1 | 2011 | |
| Sara! Oh, God. It's too far. | Sara! Tanrım. Çok uzak. Sara! Tanrım, çok uzak. | The Roommate-1 | 2011 | |
| Everything is gonna be okay! | Her şey yoluna girecek! | The Roommate-1 | 2011 | |
| Help me! | Yardım edin bana! Yardım edin! | The Roommate-1 | 2011 | |
| Come on, come on, come on. Get me up! | Hadi, hadi, hadi. Çek beni! Hadi, hadi. Tut beni! | The Roommate-1 | 2011 | |
| Give me your hand. Pull me in! | Elini ver. Beni içeri çek! Elini ver. Çek beni! | The Roommate-1 | 2011 | |
| Sara! Look out! | Sara! Dikkat et! Sara! Dikkat edin! | The Roommate-1 | 2011 | |
| Sara! Oh, shit. | Sara! Kahretsin. | The Roommate-1 | 2011 | |
| Stephen. Stephen. | Stephen. Stephen. | The Roommate-1 | 2011 | |
| I swear to God... | Tanrı üzerine yemin ederim... Yemin ederim... | The Roommate-1 | 2011 | |
| ...I will shoot you, Rebecca. You won't do it. | ... seni vururum, Rebecca. Yapamazsın. ...seni öldürürüm Rebecca. Yapamazsın. | The Roommate-1 | 2011 | |
| You were never my friend. | Sen asla arkadaşım olmadın. Seni hiç arkadaşım olarak görmedim. | The Roommate-1 | 2011 | |
| Welcome back. Hi. | Tekrar hoş geldin. Selam. | The Roommate-1 | 2011 | |
| You know, you can move in with me if you want. | Eğer istersen benim yanıma da taşınabilirsin. İstersen bana da taşınabilirsin. | The Roommate-1 | 2011 | |
| I don't think I want a roommate for a while. | Bir süre oda arkadaşı isteyeceğimi sanmıyorum. Bir süre oda arkadaşı isteyeceğimi sanmıyorum. Bence de. | The Roommate-1 | 2011 | |
| Dinner tonight, maybe? Absolutely. | Belki, akşam yemeği yiyebiliriz? Kesinlikle. Bu gece yemeğe çıkalım mı? Kesinlikle. | The Roommate-1 | 2011 | |
| But before you go, do you want to help me with a little something? | Ama gitmeden önce, küçük bir şey için yardım edebilir misin? Ama gitmeden bana bir yardım eder misin? | The Roommate-1 | 2011 | |
| Get out of here. | Defol buradan. İkile bakalım. | The Roommate-1 | 2011 | |
| Sara Matthews. Sara Matthews. | Sara Matthews. Sara Matthews. | The Roommate-2 | 2011 | |
| Welcome. Thank you. | Hoş geldiniz. Teşekkürler. Hoş geldin. Teşekkürler. | The Roommate-2 | 2011 | |
| Let me help you. Okay. Oh, thanks. | Sana yardım edeyim. Tamam. Sağ ol. Dur da yardım edeyim. Pekâlâ, sağ ol. | The Roommate-2 | 2011 | |
| I'm sorry, Tau ? They're a frat. You know, beer, guys.... | Üzgünüm, Tau...? Bir erkek öğrenci birliği. Bira, erkekler... Pardon ama Tau da ne? Öğrenci birliği. Biralar, erkekler... | The Roommate-2 | 2011 | |
| Cheers. Yes. College!. | Şerefe. Evet. Üniversiteye! Şerefe! Evet! Üniversiteye! | The Roommate-2 | 2011 | |
| Thank you. We're gonna take a break. Someone get us a beer!. | Sağ olun. Ufak bir mola vereceğiz. Biri bize bira getirsin! Sağ olun. Kısa bir ara vereceğiz. Birileri bize bira ısmarlasın! | The Roommate-2 | 2011 | |
| I'm gonna get some more punch. You guys want some?. | Biraz daha meyve kokteyli alacağım. Bir şey istiyor musunuz? Gidip biraz daha panç alacağım. Başka isteyen var mı? | The Roommate-2 | 2011 | |
| Here. Here you go. Thank you. | İşte. Al bakalım. Sağ ol. İşte, al bakalım. Sağ ol. | The Roommate-2 | 2011 | |
| You spike it?. Yeah. | Alkol mu kattınız? Evet, öyle. Gerçekten mi? Evet. | The Roommate-2 | 2011 | |
| Nice. When a girl has had three cups.... | Güzel. Bir kız ondan 3 bardak içtiğinde... Harika. Bir kız ondan 3 bardak içtiğinde... | The Roommate-2 | 2011 | |
| What plan?. | Ne planı? | The Roommate-2 | 2011 | |
| You purposely spilled beer on me? Yes, I did. | Kasten üzerime bira döktün? Evet, yaptım. Üzerime bilerek mi bira döktün? Evet, aynen öyle. | The Roommate-2 | 2011 | |
| Take it off! Take it off! Take it off! Oh, no. | Çıkar! Çıkar! Çıkar! Olamaz. Soyun! Soyun! Soyun! Olamaz. | The Roommate-2 | 2011 | |
| ls she a friend of yours? Yes. | Senin arkadaşın mı? Evet. Arkadaşın mı? Evet. | The Roommate-2 | 2011 | |
| Take it off!! Take it off!! Take it off!! | Çıkar! Çıkar! Çıkar! Soyun! Soyun! Soyun! | The Roommate-2 | 2011 | |
| Tracy!. | Tracy! | The Roommate-2 | 2011 | |
| Yeah! I got her, I got her, I got her. | Evet! Ben alırım, ben alırım, ben alırım. Evet! Tuttum, tuttum. | The Roommate-2 | 2011 | |
| Yeah, who's got you?. I guess that would be me. | Seni kim alıyor? Sanırım o ben oluyorum. Seni kim götürecek? Sanırım o ben oluyorum. | The Roommate-2 | 2011 | |
| Yeah?. Who's got you? | Öyle mi? Seni kim alacak? Evet, seni kim götürecek? | The Roommate-2 | 2011 | |
| You okay, Kim? Yeah, yeah. | Sen iyi misin, Kim? Evet, evet. İyi misin Kim? Evet, evet. | The Roommate-2 | 2011 | |
| Oh, God! Oh, God! Okay, here we go. | Tanrım! Tanrım! Tamam, işte böyle. | The Roommate-2 | 2011 | |
| Should we ride the elevator?. | Asansöre mi binsek? Asansöre binsek mi? | The Roommate-2 | 2011 | |
| All I had was punch. Here we go. | Hepsi kokteylden. Hadi bakalım. Tek içtiğim pançtı. İşte böyle. | The Roommate-2 | 2011 |