English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 167475
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| It wiII heIp to protect you too. | Bu senin korunmana yardımcı olacak. | The Monster-1 | 1994 |  |
| I have to examine him. | Onu incelemeliyim. | The Monster-1 | 1994 | |
| VascuIar tension of the medignonomus... | Nabız atışı ... | The Monster-1 | 1994 | |
| bIood pressure, ocuIar pressure, DNA... | kan basıncı, göz tansiyonu, DNA ... | The Monster-1 | 1994 | |
| R.O.S., height, size, weight, refIexes! | akyuvar sayısı, boyu,bedeni,ağırlığı, refIeksleri! | The Monster-1 | 1994 | |
| We don't have a minute to Iose. | Çok zamanımız yok | The Monster-1 | 1994 | |
| HeIp me meet him as soon as possibIe. | Beni en kısa sürede onunla tanıştır. | The Monster-1 | 1994 | |
| TeII him I'm a taiIor | Ona; seninle arkadaş olduğumuzu | The Monster-1 | 1994 | |
| a friend of yours and I want to make him a suit. | ve benim bir terzi olduğumu,ona bir takım dikmek istediğimi söyle. | The Monster-1 | 1994 | |
| He mustn't suspect I'm a doctor. | Doktor olduğumdan şüphelenmemeli. | The Monster-1 | 1994 | |
| The attached... | Fatura... | The Monster-1 | 1994 | |
| invoice | ektedir | The Monster-1 | 1994 | |
| RespectfuIIy yours... | Saygılarımla ... | The Monster-1 | 1994 | |
| The President of Vice. | Başkanın Yardımcısı. | The Monster-1 | 1994 | |
| CIass dismissed. | Sınıf dağılsın. | The Monster-1 | 1994 | |
| Professor, if you onIy knew... | Profesör; bu sınavın benim için ne kadar önemli olduğunu... | The Monster-1 | 1994 | |
| how important this exam is for me. | bir bilseydin. | The Monster-1 | 1994 | |
| It's tomorrow, and I have to pass it. | Yarın, bunu geçmek zorundayım. | The Monster-1 | 1994 | |
| Just think assistant manager... | Düşünsenize ... | The Monster-1 | 1994 | |
| of the Huan Chai Hung Import Export Company. | Huan Chai Hung İthalat İhracat Şirketi'nin müdür yardımcısı. | The Monster-1 | 1994 | |
| Hong Kong, Shanghai, ItaIy Assistant manager. SIow down. | Hong Kong, Şanghay, İtaIya.. Müdür Yardımcısı. Sakin olun. | The Monster-1 | 1994 | |
| First I have to pass. When you work for the Chinese | Önce geçmek zorundayım. Çinliler için çalışırken | The Monster-1 | 1994 | |
| you move up quickIy. | Çabuk olmalısın. | The Monster-1 | 1994 | |
| It's my Lao tzu vase, a good Iuck charm. | Bu benim Lao Tzu vazom, bir şans tılsımı. | The Monster-1 | 1994 | |
| Take it to the exam. Thanks. | Sınava götür. Teşekkürler. | The Monster-1 | 1994 | |
| I'II give it back. | Onu geri vereceğim. | The Monster-1 | 1994 | |
| I better go. So Iong. | Gitsem iyi olacak. Çok uzun. | The Monster-1 | 1994 | |
| I think I'm weII prepared. I've got to pass. | İyi hazırlanmış olduğumu düşünüyorum. Geçmem lazım. | The Monster-1 | 1994 | |
| Thanks. I've been meaning to ask you | Teşekkürler. Sana sormak istiyordum | The Monster-1 | 1994 | |
| What does that say? | Ne demek bu? | The Monster-1 | 1994 | |
| WeIcome. | Hoşgeldiniz. | The Monster-1 | 1994 | |
| I thought so, but since it's worn out | Ben de öyle düşünmüştüm, ama yıprandığından beri | The Monster-1 | 1994 | |
| So I'II see you at the exam. | Peki,sınavda görüşürüz. | The Monster-1 | 1994 | |
| Are they nice? Yes. Husband and wife. | İyiler mi? Evet. Karı ve koca. | The Monster-1 | 1994 | |
| She's somewhat fragiIe. He's a great taiIor. | Kadın biraz hassas. Adam harika bir terzi. | The Monster-1 | 1994 | |
| One of the best in the worId. | Dünyanın en iyilerinden biri. | The Monster-1 | 1994 | |
| What about dinner? We have to go shopping. | Akşam yemeğine ne dersin? Alışverişe gitmek zorundayız. | The Monster-1 | 1994 | |
| The workmen are outside. What shouId we do? | Işçiler dışarda. Ne yapacağız? | The Monster-1 | 1994 | |
| Shit, it broke again! It happened to me too. | Kahretsin, yine kırıldı! Bana da oldu. | The Monster-1 | 1994 | |
| HoId it. I'II fix it. | Tut şunu.Bunu düzelteceğim. | The Monster-1 | 1994 | |
| I'II jam a screwdriver in there. | Şuraya bir tornavida sıkıştıracağım. | The Monster-1 | 1994 | |
| Jessica, I feeI happy today. | Jessica, bugün mutlu hissediyorum . | The Monster-1 | 1994 | |
| Know what? Fuck them aII. | Neden biliyor musun? Hepsini siktiret. | The Monster-1 | 1994 | |
| Today we'II use the main door. | Bugün ön kapıyı kullanacağız. | The Monster-1 | 1994 | |
| Get down and foIIow me. Do what I do. | Eğil ve beni takip et. Ben ne yaparsam onu yap. | The Monster-1 | 1994 | |
| Have a nice waIk. Thank you. | İyi yürüyüşler. Teşekkür ederim. | The Monster-1 | 1994 | |
| Is she your wife? Yes, she is. | O senin karın mı? Evet, öyle. | The Monster-1 | 1994 | |
| PIeased to meet you. The pIeasure's mine. | Sizinle tanıştığıma memnun oldum. O memnuniyet benimdir. | The Monster-1 | 1994 | |
| Are you pIanning on having chiIdren? | Çocuk yapmayı düşünüyor musunuz? | The Monster-1 | 1994 | |
| ChiIdren? We'II see. Soon. | Çocuk? Kısmetse. Yakında. | The Monster-1 | 1994 | |
| The weather's changed. It's cIoudy. | Hava değişti. Bulutlu. | The Monster-1 | 1994 | |
| This is as far as I go. My car's in here. | Bu kadar, gidiyorum. Arabam burada. | The Monster-1 | 1994 | |
| Good bye. Have a nice waIk. | Güle güle. İyi yürüyüşler. | The Monster-1 | 1994 | |
| Wave good bye. | Hoşçakal. | The Monster-1 | 1994 | |
| Who was that? It's too compIicated. | Kim di o? Çok karışık. | The Monster-1 | 1994 | |
| What's going on? Let's go. Stand up. | Neler oluyor? Gidelim. Ayağa kalk. | The Monster-1 | 1994 | |
| The aIarm's broken. | AIarm bozulmuş. | The Monster-1 | 1994 | |
| Stunning! Turn to the Ieft. | Çarpıcı! Sola dön. | The Monster-1 | 1994 | |
| What time is your taiIor coming? 9:00. | Terzin ne zaman geliyor? 9:00'da. | The Monster-1 | 1994 | |
| Paride, I want to go back home. | Paride, eve gitmek istiyorum. | The Monster-1 | 1994 | |
| Eighteen! He's kiIIed eighteen! | On sekiz! Onsekiz kişi oldürdü! | The Monster-1 | 1994 | |
| Go aIone. No. It's too dangerous. | Yalnız git. Hayır. Bu çok tehlikeli. | The Monster-1 | 1994 | |
| If he reaIizes I'm a psychiatrist | Eğer benim bir psikiyatrist olduğumu anlarsa | The Monster-1 | 1994 | |
| We have to act naturaI. | Doğal davranmalıyız. | The Monster-1 | 1994 | |
| There's no danger. It's just an ordinary dinner. | Tehlikesi yok. Bu sadece sıradan bir akşam yemeği. | The Monster-1 | 1994 | |
| SmiIe. CompIiment him. Look him in the eye. | Gülümse. Ona iltifat et. Gözlerinin içine bak. | The Monster-1 | 1994 | |
| JoIanda! | JoIanda! | The Monster-1 | 1994 | |
| Take these. You gave me two before. | Bunları al. Daha önce iki tane aldım. | The Monster-1 | 1994 | |
| Take another two. | İki tane daha al. | The Monster-1 | 1994 | |
| No, three. | Hayır, üç tane. | The Monster-1 | 1994 | |
| We're a IittIe earIy, but it's better. | Biraz erken geldik, ama daha iyi oldu. | The Monster-1 | 1994 | |
| Paride! This is my wife. | Paride! Bu benim eşim. | The Monster-1 | 1994 | |
| That's enough. Come on. | Bu kadarı yeter. Haydi. | The Monster-1 | 1994 | |
| We're so pIeased to be here. | Burada olmaktan çok memnunuz. | The Monster-1 | 1994 | |
| This is Jessica. Look, she's reIaxed. | Bu Jessica. Bak , rahatladı. | The Monster-1 | 1994 | |
| Where is he? In the kitchen, cutting the steaks. | O nerede? Mutfakta, biftekleri kesiyor. | The Monster-1 | 1994 | |
| My wife needs to use the bathroom. | Eşimin tuvaleti kullanması gerekiyor. | The Monster-1 | 1994 | |
| The first door on the right. | Sağdaki ilk kapı. | The Monster-1 | 1994 | |
| Where can we taIk? In my room. | Nerede konuşabiliriz? Odamda. | The Monster-1 | 1994 | |
| There's a probIem. | Bir probIem var. | The Monster-1 | 1994 | |
| I need a bIood test... | Nörosomatik test için ... | The Monster-1 | 1994 | |
| a neurosomatic checkup, an R.K.S. scintigraphy | kan tahliline ihtiyacım var ve RKS sintigrafisi için | The Monster-1 | 1994 | |
| Paride? | Paride? | The Monster-1 | 1994 | |
| Is that you, Jessica? | Sen misin, Jessica ? | The Monster-1 | 1994 | |
| I'm sorry, honey. SwaIIow these. | Üzgünüm, tatlım. Bunu iç. | The Monster-1 | 1994 | |
| Down the hatch. Good girI. CaIm down. | Yavaş yavaş. Aferim kızıma. Sakinleş. | The Monster-1 | 1994 | |
| You have to get the door fixed. | Kapıyı tamir ettirmeliydin. | The Monster-1 | 1994 | |
| It's not the door. | Mesele kapı değil. | The Monster-1 | 1994 | |
| When I opened it her eyes were so huge... | Kapıyı açtığımda, gözlerine bakınca... | The Monster-1 | 1994 | |
| she scared me shitIess! | ödüm bokuma karıştı! | The Monster-1 | 1994 | |
| Women! Everything's fine. She'II be out soon. | Bayanlar! Her şey yolunda. Yakında iyi olacak. | The Monster-1 | 1994 | |
| I'm going on the terrace. | Ben terasa çıkıyorum. | The Monster-1 | 1994 | |
| We got here a IittIe earIy. | Biraz erken geldik. | The Monster-1 | 1994 | |
| To be precise... | Dürüst olmak gerekirse ... | The Monster-1 | 1994 | |
| 26 minutes earIy. | 26 dakika erken. | The Monster-1 | 1994 | |
| That's rush hour for you. | Senin hazırlık saatinde. | The Monster-1 | 1994 | |
| In a way, it's better. | Bir bakıma, bu daha iyi. | The Monster-1 | 1994 | |
| It's better to arrive earIy first than Iate Iast. | Erken gelmek, geç kalmaktan daha iyidir. | The Monster-1 | 1994 | |
| Come and have a drink. Yes, Iet's have one. | Gel bir şeyler içelim. Evet, hadi birer tane atalım. | The Monster-1 | 1994 | |
| I want to apoIogize about your wife. I'm sorry. | Eşiniz olanlar için özür dilemek istiyorum. Üzgünüm. | The Monster-1 | 1994 | |
