Search

English Turkish Sentence Translations Page 167091

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
Makes you feel so insignificant, doesn't it?	İnsan kendini çok değersiz hissediyor, değil mi?	The Meaning of Life-3	1983
Yeah.	Ya, evet.	The Meaning of Life-3	1983
Yeah, all right. You talked me into it. Eric!	Pekala. Beni ikna ettiniz. Eric!	The Meaning of Life-3	1983
...of just how much there is still left to own.	başka nelerin kaldığı konusuna götürüyor.	The Meaning of Life-3	1983
ltem 6 on the agenda: "The Meaning of Life."	Toplantının altı numaralı gündem maddesi: ''Hayatın Anlamı.''	The Meaning of Life-3	1983
Now, Harry, you've had some thoughts on this.	Evet Harry, bu konuda bazı fikirlerin vardı.	The Meaning of Life-3	1983
I've had a team working on this over the past few weeks.	Son birkaç haftadır ekibim bu konuda araştırma yapıyor.	The Meaning of Life-3	1983
What we've come up with can be reduced to two fundamental concepts.	Vardığımız sonuç iki temel kavrama indirgenebilir.	The Meaning of Life-3	1983
Some energies have a spiritual source which act upon a person's soul.	Bazı enerjiler insanın ruhunu etkileyen ruhsal bir kaynaktan doğmaktadır.	The Meaning of Life-3	1983
...as orthodox Christianity teaches.	ruh, ezelden beri varolamaz.	The Meaning of Life-3	1983
lt has to be brought into existence by a process of guided self observation.	Ancak, yönlendirilmiş bir kendi kendini gözlemleme süreci sonucu ortaya çıkar.	The Meaning of Life-3	1983
...to be distracted from spiritual matters by everyday trivia.	gündelik sıkıntılar yüzünden, nadiren gerçekleştirilebilir.	The Meaning of Life-3	1983
People aren't wearing enough.	Yeterince şapka kullanılmıyor.	The Meaning of Life-3	1983
Certainly. Hat sales have increased, but not pari passu as our research	Kesinlikle. Şapka satışlarımız arttı ama, piyasa araştırmasının aksine...	The Meaning of Life-3	1983
When you say "enough", enough for what purpose?	''Yeteri kadar'' derken ne demek istedin?	The Meaning of Life-3	1983
Can I just ask, with reference to your second point...	İkinci maddene istinaden bir soru sorabilir miyim?	The Meaning of Life-3	1983
...when you say souls don't develop because people become distracted....	İnsanın ruhsal konularda dikkatini dağıtan derken...	The Meaning of Life-3	1983
...by the supporting feature.	filmimize ara veriyoruz.	The Meaning of Life-3	1983
...and are now taking steps to remedy it.	bazı önlemler almıştık.	The Meaning of Life-3	1983
Good evening. Here's a little number I tossed off recently in the Caribbean.	İyi akşamlar. Şimdi de sizlere Karayipler'de attırıverdiğim küçük bir parça.	The Meaning of Life-3	1983
"lsn't it awfully nice to have a penis	''Ne hoş değil mi penis sahibi olmak	The Meaning of Life-3	1983
"lsn't it frightfully good to have a dong	''Acayip güzel insanın zurnası olması	The Meaning of Life-3	1983
"It's swell to have a stiffy It's divine to own a dick	''İyi değil mi kamışı olması Tanrısal olay babafingolu olmak	The Meaning of Life-3	1983
"From the tiniest little tadger to the world's biggest prick	''En minik çük ya da dünyadaki en büyük yarak	The Meaning of Life-3	1983
"So three cheers for your Willy or John Thomas	''Selamlar olsun Namı Kemal'e ve Küçük Turgut'a	The Meaning of Life-3	1983
"Hooray for your one eyed trouser snake	''Yaşasın pantolondaki tek gözlü kobra	The Meaning of Life-3	1983
"Your piece of pork, your wife's best friend your percy or your cock	''Karının metresi, şnorkel, matrakuka ya da senin sucuk	The Meaning of Life-3	1983
"You can wrap it up in ribbons You can slip it in your sock	''İster kurdeleyle paket yap İster çorabın içine sok	The Meaning of Life-3	1983
"But don't take it out in public or they will stick you in the dock	''Ama sakın dolaşma mal meydanda yoksa hapse tıkarlar çabuk	The Meaning of Life-3	1983
"And you won't come back" Thank you very much.	''Ve tıkılı kalırsın ölene dek'' Sağolun, sağolun.	The Meaning of Life-3	1983
What a frightfully witty song. Terribly clever.	Ne korkunç güzel bir şarkıydı. Çok zekiceydi.	The Meaning of Life-3	1983
Jolly good. Marvelous.	Pek güzel. Fevkalade.	The Meaning of Life-3	1983
Good afternoon, sir, and how are we today?	İyi günler beyefendi, bugün nasılız bakalım?	The Meaning of Life-3	1983
Better.	İyisi.	The Meaning of Life-3	1983
Better? Better get a bucket. I'm gonna throw up.	İyisi mi? İyisi mi bir kova getir. Kusacağım.	The Meaning of Life-3	1983
Gaston? A bucket for monsieur.	Gaston! Mösyö için bir kova.	The Meaning of Life-3	1983
Merci, Gaston. I haven't finished.	Mersi Gaston. Daha bitmedi.	The Meaning of Life-3	1983
Pardon! Gaston? A thousand pardons, monsieur.	Pardon! Gaston? Binlerce özür dilerim mösyö.	The Meaning of Life-3	1983
Now, this afternoon, we have monsieur's favorite: the jugged hare.	Bugün mösyönün en sevdiği yemek var: güveçte tavşan.	The Meaning of Life-3	1983
The hare is very high, and the sauce is very rich...	Tavşan oldukça iyi pişmiş ve sos da, yer mantarı...	The Meaning of Life-3	1983
...with truffles, anchovies, Grand Marnier, bacon and cream.	ançüez, Grand Marnier, pastırma ve kremayla zenginleştirilmiş.	The Meaning of Life-3	1983
Thank you, Gaston.	Teşekkürler Gaston.	The Meaning of Life-3	1983
There's still more.	Daha bitmedi.	The Meaning of Life-3	1983
...or would he prefer to order straight away?	yoksa hemen sipariş mi vermek isterler?	The Meaning of Life-3	1983
Today, we have for appetizers.... Excuse me.	Bugün iştah açıcı olarak... İzninizle.	The Meaning of Life-3	1983
Moules marinieres, pate de foie gras, beluga caviar, eggs benedictine...	Midye, kaz ciğeri, Beluga havyarı, Benedikten usulü yumurta...	The Meaning of Life-3	1983
...tarte de poireaux, that's leek tart...	tarte de poireaux, yani pırasalı tart...	The Meaning of Life-3	1983
...frogs' legs amandine or oeufs de caille Richard Shepherd.	bademli kurbağa bacağı veya ceufs de caille Richard Shepherd var.	The Meaning of Life-3	1983
A wise choice, monsieur.	İyi bir seçim mösyö.	The Meaning of Life-3	1983
And now, how would you like it served? All mixed up together in a bucket?	Peki, nasıl alırsınız? Hepsini bir kovada karıştırıp mı?	The Meaning of Life-3	1983
But of course. Avec les oeufs frits. Don't skimp on the pate.	Bittabii. Kızarmış yumurtayla birlikte. Ezme de bol kepçeden olsun.	The Meaning of Life-3	1983
I assure you. Just because it's mixed up with all the other things...	Sizi temin ederim. Hepsini birbirine karıştırıyoruz diye...	The Meaning of Life-3	1983
...we wouldn't give you less than the full amount.	yemeklerden azar azar koymayacağız tabii ki.	The Meaning of Life-3	1983
Maintenant, quelque chose a boire. Something to drink?	Şimdi de içecek bir şey... Ne içersiniz?	The Meaning of Life-3	1983
Yeah, I'll have six bottles of Chateau Latour '45.	Altı şişe Château Latour '45.	The Meaning of Life-3	1983
And a double jeroboam of champagne.	İki damacana da şampanya.	The Meaning of Life-3	1983
Shut up! D'accord.	Kapa çeneni! Tabii.	The Meaning of Life-3	1983
The new bucket and the cleaning woman.	Yeni bir kova ve temizlikçi kadın.	The Meaning of Life-3	1983
Is there something wrong with the food? No, the food was excellent.	Yemeği beğenmediniz mi? Hayır, yemek mükemmeldi.	The Meaning of Life-3	1983
You're not happy with the service? No, no complaints.	Servisten mi memnun kalmadınız? Hayır, bir şikayetimiz yok.	The Meaning of Life-3	1983
Yes, of course. We have a train to catch.	Evet, öyle. Trene yetişmemiz lazım.	The Meaning of Life-3	1983
Madam? Perhaps we should be going?	Madam. Artık gitsek iyi olacak.	The Meaning of Life-3	1983
Very well, monsieur. Thank you so much. So nice to see you.	Pekala mösyö. Çok teşekkürler. Sizi aramızda gördüğümüze çok sevindik.	The Meaning of Life-3	1983
I hope very much we will see you again very soon.	Umarım yakın zamanda tekrar görüşürüz.	The Meaning of Life-3	1983
Finally, monsieur, a wafer thin mint.	Son olarak mösyö, ince bir naneli çikolata.	The Meaning of Life-3	1983
Sir, it's only a tiny, little thin one.	Beyefendi, küçücük, incecik bir tane.	The Meaning of Life-3	1983
No, fuck off. I'm full. Sir.	Siktir git. Patlayacağım neredeyse. Beyefendi.	The Meaning of Life-3	1983
I couldn't eat another thing. I'm absolutely stuffed.	Bir şey daha yiyemem. Tıka basa doldum.	The Meaning of Life-3	1983
Bug off.	Toz ol.	The Meaning of Life-3	1983
Sir, just one. Just one.	Beyefendi, bir tanecik. Sadece bir tane.	The Meaning of Life-3	1983
All right. Just one. Just the one, monsieur.	Pekala. Sadece bir tane. Sadece bir tane mösyö.	The Meaning of Life-3	1983
You know, Maria, I sometimes wonder if we'll...	Biliyor musun Maria, bazen düşünüyorum da...	The Meaning of Life-3	1983
...ever discover the meaning of it all...	acaba burada çalışarak...	The Meaning of Life-3	1983
...working in a place like this.	hayatın anlamını keşfedebilecek miyiz?	The Meaning of Life-3	1983
Really, Maria?	Öyle mi Maria?	The Meaning of Life-3	1983
I used to work in the Academie francaise.	Bir ara Fransız Akademisi'nde de çalıştım.	The Meaning of Life-3	1983
I once worked in the library in the Prado in Madrid...	Bir ara da, Madrid'de Prado'daki kütüphanedeydim...	The Meaning of Life-3	1983
...but it didn't teach me nothin', I recall.	ama Allah için, bana hiçbir şey katmadı.	The Meaning of Life-3	1983
And the Library of Congress you'd have thought would hold some key...	Kongre Kütüphanesi'nde bir açıklama bulmuşsundur diyebilirsin...	The Meaning of Life-3	1983
...but it didn't, and neither did the Bodleian Library.	ama yoktu, Oxford Üniversitesi Kütüphanesi'nde de yoktu, bilin.	The Meaning of Life-3	1983
I worked there from 9:00 'til 6:00, read every volume through...	Saat 9:00'dan 6:00'ya kadar çalıştım, bütün ciltleri okudum...	The Meaning of Life-3	1983
...but it didn't teach me nothing about life's mystery.	ama hayatın gizemi hakkında hiçbir şey öğrenemeden döndüm.	The Meaning of Life-3	1983
...'cause you see, I feel that life's a game.	çünkü bence hayat, sadece bir oyundu.	The Meaning of Life-3	1983
You sometimes win or lose...	Bazen kazanırsın, bazen kaybedersin...	The Meaning of Life-3	1983
...and though I may be down right now...	ve bugün çok dertli, sıkıntılı da olsam...	The Meaning of Life-3	1983
...at least I don't work for Jews.	en azından Museviler için çalışmıyorum dersin.	The Meaning of Life-3	1983
I apologize most sincerely. I mean....	Canı gönülden özür dilerim. Demek istediğim...	The Meaning of Life-3	1983
Where are you going? No, I can explain.	Nereye gidiyorsunuz? Hayır, açıklayabilirim.	The Meaning of Life-3	1983
...if you want to know what I think, I'll show you something.	ne düşündüğümü merak ediyorsanız, size bir şey göstereyim.	The Meaning of Life-3	1983
Come with me. I was saying that....	Benimle gelin. Diyordum ki...	The Meaning of Life-3	1983
Hello? Come on.	Hey! Gelin.	The Meaning of Life-3	1983
Come along.	Gelsenize.	The Meaning of Life-3	1983
Stay by me?	Peşimden ayrılmayın.	The Meaning of Life-3	1983
Nearly there now.	Neredeyse vardık.	The Meaning of Life-3	1983
...my mother put me on her knee and she said to me:	annem beni dizine oturtup, şöyle demişti...	The Meaning of Life-3	1983
"Gaston, my son.	''Gaston, oğlum.	The Meaning of Life-3	1983
"The world is a beautiful place.	''Dünya çok güzel bir yer.	The Meaning of Life-3	1983
"You must go into it and love everyone.	''Git, yaşa ve herkesi sev.	The Meaning of Life-3	1983
"Try to make everyone happy...	''Herkesi mutlu etmeye çalış...	The Meaning of Life-3	1983
"...and bring peace and contentment everywhere you go."	''ve gittiğin her yere huzur ve memnuniyet götür.''	The Meaning of Life-3	1983