• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 164302

English Turkish Film Name Film Year Details
Not to mention it's pathetic. Acinasi oldugundan bahsetmiyorum bile. Acınası olduğundan bahsetmiyorum bile. The Hangover-7 2009 info-icon
Those places are filthy. And the worst part is... Her sey açik seçik ortada oluyor. En kötü yani ise... Her şey açık seçik ortada oluyor. En kötü yanı ise... The Hangover-7 2009 info-icon
...that little girl... ...sahnede sürtünerek... The Hangover-7 2009 info-icon
...grinding and dry humping the fucking stage up there... ...kendini tatmin etmeye çalisan o küçük kiz... ...kendini tatmin etmeye çalışan o küçük kız... The Hangover-7 2009 info-icon
...that's somebody's daughter up there. I was just gonna say that. O da birinin kizi. Ben de tam bunu söyleyecektim. O da birinin kızı. Ben de tam bunu söyleyecektim. The Hangover-7 2009 info-icon
See? I just wish your friends were as mature as you. Gördün mü? Keske arkadaslarin da senin kadar olgun olabilselerdi. Gördün mü? Keşke arkadaşların da senin kadar olgun olabilselerdi. The Hangover-7 2009 info-icon
They are mature, actually. You just have to get to know them better. Aslinda gayet olgun insanlardir. Sadece onlari biraz daha iyi taniman gerekiyor. Aslında gayet olgun insanlardır. Sadece onları biraz daha iyi tanıman gerekiyor. The Hangover-7 2009 info-icon
PHIL: Paging Dr. Faggot. Doktor Nonos danismadan bekleniyorsunuz! Doktor Nonoş danışmadan bekleniyorsunuz! The Hangover-7 2009 info-icon
Dr. Faggot! Doktor Nonos! Doktor Nonoş! The Hangover-7 2009 info-icon
I should go. That's a good idea, Dr. Faggot. Gitmeliyim. iyi fikir, Doktor Nonos. Gitmeliyim. İyi fikir, Doktor Nonoş. The Hangover-7 2009 info-icon
Have a good weekend. I'm gonna miss you. iyi hafta sonlari. Seni özleyecegim. İyi hafta sonları. Seni özleyeceğim. The Hangover-7 2009 info-icon
Road trip! Araba yolculugu! Araba yolculuğu! The Hangover-7 2009 info-icon
Vegas! Vegas, baby! Vegas! Vegas, bebegim! Vegas! Vegas, bebeğim! The Hangover-7 2009 info-icon
Vegas! Vegas! The Hangover-7 2009 info-icon
You're nuts! Manyaksin! Manyaksın! The Hangover-7 2009 info-icon
Come on, just till Barstow. Everybody's passing us. Hadi ama, sadece Barstow'a kadar. Bizi geçmeyen kalmadi! Hadi ama, sadece Barstow'a kadar. Bizi geçmeyen kalmadı! The Hangover-7 2009 info-icon
Absolutely not. I promised Sid. I will be the only one driving this car. Kesinlikle olmaz. Arabayi yalniz ben kullanacagima dair Sid'e söz verdim. Kesinlikle olmaz. Arabayı yalnız ben kullanacağıma dair Sid'e söz verdim. The Hangover-7 2009 info-icon
Besides, you're drinking. Ayrica alkollüsün. Ayrıca alkollüsün. The Hangover-7 2009 info-icon
Oh, what are you, a cop now? You know I drive great when I'm drunk. Basima polis mi kesildin simdi de? Başıma polis mi kesildin şimdi de? The Hangover-7 2009 info-icon
True. Don't forget, Phil was always our designated drunk driver. Bu dogru. Unutma ki Phil bizim görevlendirilmis sarhos sürücümüz. Bu doğru. Unutma ki Phil bizim görevlendirilmiş sarhoş sürücümüz. The Hangover-7 2009 info-icon
Yeah. You wanna explain it to them, Alan? Onlara sen açiklamak ister misin, Alan? Onlara sen açıklamak ister misin, Alan? The Hangover-7 2009 info-icon
Guys, my dad loves this car more than he loves me, so, yeah. Çocuklar, babam bu arabayi benden daha fazla sever. Çocuklar, babam bu arabayı benden daha fazla sever. The Hangover-7 2009 info-icon
Aw, whatever. I left my wife and kid at home so I could go with you guys. Her neyse. Sizinle Vegas'a gelebilmek için karimi ve çocugumu evde biraktim. Her neyse. Sizinle Vegas'a gelebilmek için karımı ve çocuğumu evde bıraktım. The Hangover-7 2009 info-icon
You know how difficult that was? That's really sweet. Bu ne kadar zor bir durum biliyor musunuz? Gerçekten zor bir durum, Phil. The Hangover-7 2009 info-icon
Yeah. Dude, I was being sarcastic. Evet. Dostum, kinaye yapiyordum. Evet. Dostum, kinaye yapıyordum. The Hangover-7 2009 info-icon
I fucking hate my life. Hayatimdan nefret ediyorum. Hayatımdan nefret ediyorum. The Hangover-7 2009 info-icon
I may never go back. I might stay in Vegas. Here we go. Belki de asla geri dönmem. Vegas'ta kalirim. Basladik yine! Belki de asla geri dönmem. Vegas'ta kalırım. Başladık yine! The Hangover-7 2009 info-icon
Doug, enjoy yourself, because come Sunday... Biliyor musun, Doug? su anin tadini çikarmalisin, çünkü cumartesi geldiginde... Biliyor musun, Doug? Şu anın tadını çıkarmalısın, çünkü cumartesi geldiğinde... The Hangover-7 2009 info-icon
...you're gonna start dying just a little bit every day. ...her gün birazcik daha ölmeye baslayacaksin. Birazcik daha. ...her gün birazcık daha ölmeye başlayacaksın. Birazcık daha. The Hangover-7 2009 info-icon
Yeah. That's why I've managed to stay single this whole time, you know? Aynen. Ben de bunca yil sirf bu yüzden kimseyle takilmiyorum. Aynen. Ben de bunca yıl sırf bu yüzden kimseyle takılmıyorum. The Hangover-7 2009 info-icon
Oh, really? That's why you're single? Yeah. Gerçekten mi? Bu yüzden mi kimseyle takilmiyorsun? Evet. Gerçekten mi? Bu yüzden mi kimseyle takılmıyorsun? Evet. The Hangover-7 2009 info-icon
Cool. Good to know. Harika. Ögrendigimiz iyi oldu. Harika. Öğrendiğimiz iyi oldu. The Hangover-7 2009 info-icon
Am I all right over there, Alan? Yeah, you're good. Sagdan gelen var mi, Alan? Serbest, geçebilirsin. Sağdan gelen var mı, Alan? Serbest, geçebilirsin. The Hangover-7 2009 info-icon
DOUG: Aw, Jesus Christ! Aman Tanri'm! Aman Tanrı'm! The Hangover-7 2009 info-icon
Oh, my God! That was awesome! Aman Tanri'm! Bu harikaydi! Aman Tanrı'm! Bu harikaydı! The Hangover-7 2009 info-icon
That was not awesome. What's wrong with you? Bunun neresi harika? Derdin ne senin? The Hangover-7 2009 info-icon
That was insane. We almost just died. You should have seen your face. Aklini peynir ekmekle mi yedin sen, neredeyse ölüyorduk! Aklını peynir ekmekle mi yedin sen, neredeyse ölüyorduk! The Hangover-7 2009 info-icon
Classic. That's funny. Ha ha. Tam bir klasikti! Eglenceliydi. Tam bir klasikti! Eğlenceliydi. The Hangover-7 2009 info-icon
It's not funny. Hiç eglenceli degildi. Hiç eğlenceli değildi. The Hangover-7 2009 info-icon
Boy, you've got a sweet ride there. Don't touch it. Evlat, araban bayagi iyiymis. Sakin dokunayim deme. Evlat, araban bayağı iyiymiş. Sakın dokunayım deme. The Hangover-7 2009 info-icon
Don't even look at it. Go on, get out. Gözün bile kaymasin. Toz ol, yaylan. Gözün bile kaymasın. Toz ol, yaylan. The Hangover-7 2009 info-icon
You heard me. Don't look at me, either. Beni duydun. Bana da bakma sakin. Beni duydun. Bana da bakma sakın. The Hangover-7 2009 info-icon
He's actually kind of funny. Yeah, he means well. Aslinda komik biri sayilir. Evet, öyle sayilir. Aslında komik biri sayılır. Evet, öyle sayılır. The Hangover-7 2009 info-icon
ALAN: I'll hit an old man in public. Ortalik yerde morugun tekini dövecegim simdi. Ortalık yerde moruğun tekini döveceğim şimdi. The Hangover-7 2009 info-icon
Is he all there? Like, mentally? Bir tahtasi eksik mi? Zihinsel olarak? Bir tahtası eksik mi? Zihinsel olarak? The Hangover-7 2009 info-icon
I think so. He's just an odd guy. You know, he's kind of weird. Saniyorum öyle. Tam bir yetiskin sayilmaz ve biraz garip. Sanıyorum öyle. Tam bir yetişkin sayılmaz ve biraz garip. The Hangover-7 2009 info-icon
I mean, should we be worried? No. Endiselenmeli miyiz yani? Hayir. Endişelenmeli miyiz yani? Hayır. The Hangover-7 2009 info-icon
All right. No. Pekâlâ. Hayir. Pekâlâ. Hayır. The Hangover-7 2009 info-icon
Tracy did mention that we shouldn't let him gamble. Tracy, kumar oynatmamamizi ve çok içmesine izin vermememizi söyledi. Tracy, kumar oynatmamamızı ve çok içmesine izin vermememizi söyledi. The Hangover-7 2009 info-icon
Jesus, he's like a gremlin. Comes with instructions and shit. Tanrim, tipki Gremlin'lere benziyor. Kullanim kilavuzuyla gelenlere. Tanrım, tıpkı Gremlin'lere benziyor. Kullanım kılavuzuyla gelenlere. The Hangover-7 2009 info-icon
All good with Melissa? Oh, yeah. Melissa'yla her sey yolunda mi? Elbette. Melissa'yla her şey yolunda mı? Elbette. The Hangover-7 2009 info-icon
Told her we're two hours outside of wine country, and she bought it. iki saat içinde Wine Country'de olacagimizi söyledim ve o da bunu yuttu. İki saat içinde Wine Country'de olacağımızı söyledim ve o da bunu yuttu. The Hangover-7 2009 info-icon
You think it's strange you've been in a relationship for years... Üç yildir birlikte olmaniza ragmen hâlâ Vegas'a gittigini... Üç yıldır birlikte olmanıza rağmen hâlâ Vegas'a gittiğini... The Hangover-7 2009 info-icon
...and you have to lie about Vegas? ...ona söyleyememen biraz garip degil mi? ...ona söyleyememen biraz garip değil mi? The Hangover-7 2009 info-icon
Yeah, I do. But trust me, it's not worth the fight. Evet, biraz garip, ama güven bana, kavga etmektense böylesi daha iyi. The Hangover-7 2009 info-icon
Oh, so you can't go to Vegas but she can fuck a bellhop on a Carnival Cruise Line? Yani sen Vegas'a gidemezsin The Hangover-7 2009 info-icon
Okay, first of all, he was a bartender. Pekâlâ, öncelikle o bir barmendi... The Hangover-7 2009 info-icon
And she was wasted. ...ve Melissa kendinde degildi. ...ve Melissa kendinde değildi. The Hangover-7 2009 info-icon
And, if you must know, he didn't even come inside her. Ve çok ilgini çekti diye söylüyorum, herif içine bosalmamisti bile. Ve çok ilgini çekti diye söylüyorum, herif içine boşalmamıştı bile. The Hangover-7 2009 info-icon
And you believe that? Sen de buna inandin mi? Sen de buna inandın mı? The Hangover-7 2009 info-icon
Uh, yeah, I do believe that, because she's grossed out by semen. Evet, inandim. Çünkü Melissa spermden nefret eder. Evet, inandım. Çünkü Melissa spermden nefret eder. The Hangover-7 2009 info-icon
That'll be 32.50. 32.50 Dolar. The Hangover-7 2009 info-icon
It's 32.50, you gonna pay for it? 32.50 Dolar, ben hallederim. The Hangover-7 2009 info-icon
It says here we should work in teams. Who wants to be my spotter? Burada yazana göre bir takim gibi çalismaliymisiz. Burada yazana göre bir takım gibi çalışmalıymışız. The Hangover-7 2009 info-icon
I don't think you should be doing too much gambling tonight, Alan. Bu gece pek fazla kumar oynayabilecegimizi sanmiyorum, Alan. Bu gece pek fazla kumar oynayabileceğimizi sanmıyorum, Alan. The Hangover-7 2009 info-icon
Gambling? Who said anything about gambling? Kumar mi? Kim böyle bir seye kumar der ki? Kumar mı? Kim böyle bir şeye kumar der ki? The Hangover-7 2009 info-icon
It's not gambling when you know you're gonna win. Kazanacagini bilip de oynuyorsan buna kumar denmez. Kazanacağını bilip de oynuyorsan buna kumar denmez. The Hangover-7 2009 info-icon
Counting cards is a foolproof system. Kâgitlari saymak oldukça güvenilir bir yöntemdir. Kâğıtları saymak oldukça güvenilir bir yöntemdir. The Hangover-7 2009 info-icon
It's also illegal. Ayrica yasadisi. Ayrıca yasadışı. The Hangover-7 2009 info-icon
It's not illegal, it's frowned upon, like masturbating on an airplane. Yasadisi degil, sadece uçakta mastürbasyon yapinca birinin kaslarini çatmasi gibi. Yasadışı değil, sadece uçakta mastürbasyon yapınca birinin kaşlarını çatması gibi. The Hangover-7 2009 info-icon
I'm pretty sure that's illegal too. Onun da yasadisi olduguna hiç süphem yok. Onun da yasadışı olduğuna hiç şüphem yok. The Hangover-7 2009 info-icon
Yeah, maybe after 9/11, where everybody got so sensitive. Evet, 11 Eylül sonrasinda öyle olabilir. Herkes çok duyarli olmaya basladi. Evet, 11 Eylül sonrasında öyle olabilir. Herkes çok duyarlı olmaya başladı. The Hangover-7 2009 info-icon
Either way, you gotta be super smart to count cards, buddy, okay? su veya bu sekilde, kâgitlari saymak için çok zeki biri olmalisin, dostum. Şu veya bu şekilde, kâğıtları saymak için çok zeki biri olmalısın, dostum. The Hangover-7 2009 info-icon
ALAN: Oh, really? It's not easy. Öyle mi? Bu hiç kolay degil. Öyle mi? Bu hiç kolay değil. The Hangover-7 2009 info-icon
Well maybe we should tell that to Rain Man... Belki de "Yagmur Adam" üzerine sohbet etmeliyiz. Belki de "Yağmur Adam" üzerine sohbet etmeliyiz. The Hangover-7 2009 info-icon
...because he practically bankrupted a casino, and he was a retard. Çünkü o kumarhaneyi iflas ettirdi ve tam bir dalakti. Çünkü o kumarhaneyi iflas ettirdi ve tam bir dalaktı. The Hangover-7 2009 info-icon
He was a retard. Dalakti. Dalaktı. The Hangover-7 2009 info-icon
Retard. Salakti. Salaktı. The Hangover-7 2009 info-icon
PHIL: Here we go. Belli ki geldik. The Hangover-7 2009 info-icon
WOMAN: Hi, welcome to Caesars. Merhaba, Caesars'a hos geldiniz. Merhaba, Caesars'a hoş geldiniz. The Hangover-7 2009 info-icon
STU: Hello. WOMAN: Checking in? Merhaba. Giris mi yapacaksiniz? Merhaba. Giriş mi yapacaksınız? The Hangover-7 2009 info-icon
Yeah. We have a reservation under Dr. Price. Evet, Doktor Price adina rezervasyonumuz olacakti. Evet, Doktor Price adına rezervasyonumuz olacaktı. The Hangover-7 2009 info-icon
LISA: Okay, let me look that up for you. Pekâlâ, bir bakalim. Pekâlâ, bir bakalım. The Hangover-7 2009 info-icon
Dr. Price? Doktor Price mi? Doktor Price mı? The Hangover-7 2009 info-icon
Stu, you're a dentist, okay? Don't try and get fancy. Stu, sen bir disçisin. Fanteziye kaçma istersen. Stu, sen bir dişçisin. Fanteziye kaçma istersen. The Hangover-7 2009 info-icon
It's not fancy if it's true. He's a dentist. Don't get too excited. Bu fantezi degil, gerçek. O bir disçi. Heyecanlanmana gerek yok. Bu fantezi değil, gerçek. O bir dişçi. Heyecanlanmana gerek yok. The Hangover-7 2009 info-icon
And if, uh, someone has a heart attack, you should still call 911. Kalp krizi geçiren biri olursa 911'i arasan daha iyi edersin. The Hangover-7 2009 info-icon
We'll be sure to do that. Öyle yapacagimiza emin olabilirsiniz. Öyle yapacağımıza emin olabilirsiniz. The Hangover-7 2009 info-icon
Can I ask you a question? Do you know if the hotel's pager friendly? Bir sey sorabilir miyim? Otelinizin çagri cihazlarina yaklasimi nedir? Bir şey sorabilir miyim? Otelinizin çağrı cihazlarına yaklaşımı nedir? The Hangover-7 2009 info-icon
What do you mean? I'm not getting a sig on my beeper. Nasil yani? Çagri cihazimdan sinyal alamiyorum da. Nasıl yani? Çağrı cihazımdan sinyal alamıyorum da. The Hangover-7 2009 info-icon
I'm not sure. ALAN: Is there a payphone bank? Emin degilim. Ankesörlü telefonunuz var miydi? Emin değilim. Ankesörlü telefonunuz var mıydı? The Hangover-7 2009 info-icon
Bunch of payphones? Business. Hani ankesörlü telefon kulübeleri olur ya? is meselesi. Hani ankesörlü telefon kulübeleri olur ya? İş meselesi. The Hangover-7 2009 info-icon
Um, there's a phone in your room. Odanizda telefonunuz var. Odanızda telefonunuz var. The Hangover-7 2009 info-icon
That'll work. O da isimi görür. O da işimi görür. The Hangover-7 2009 info-icon
So I have you in a two bedroom suite on the 12th floor, is that okay? Pekâlâ, 12.katta iki yatak odali süitlerden rezervasyon yapilmis, sizin için uygun mu? Pekâlâ, 12.katta iki yatak odalı süitlerden rezervasyon yapılmış, sizin için uygun mu? The Hangover-7 2009 info-icon
It sounds perfect. Kulaga hos geliyor. Kulağa hoş geliyor. The Hangover-7 2009 info-icon
Actually, I was wondering if you had any villas. Aslinda, merak ediyorum da hiç bos süitiniz var mi? Aslında, merak ediyorum da hiç boş süitiniz var mı? The Hangover-7 2009 info-icon
We're not even gonna be in the room. It's unnecessary. Phil, odaya bile ugramayacagiz. Çok gereksiz. Phil, odaya bile uğramayacağız. Çok gereksiz. The Hangover-7 2009 info-icon
No big deal. We can share beds. It's one night. Çok önemli degil, nasil olsa bir gece, yataklari paylasabiliriz. Çok önemli değil, nasıl olsa bir gece, yatakları paylaşabiliriz. The Hangover-7 2009 info-icon
If we're share beds, I'm bunking with Phil. Yatak paylasacaksak ben Phil'le paylasabilirim. Yatak paylaşacaksak ben Phil'le paylaşabilirim. The Hangover-7 2009 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 164297
  • 164298
  • 164299
  • 164300
  • 164301
  • 164302
  • 164303
  • 164304
  • 164305
  • 164306
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact