• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 163394

English Turkish Film Name Film Year Details
ls he OK? O iyi mi? The Firm-3 1993 info-icon
He's got to get that parole. Mutlaka sartli tahliye olmali. Mutlaka şartlı tahliye olmalı. Mutlaka şartlı tahliye olmalı. The Firm-3 1993 info-icon
Let's put the books away, Kitaplari kenara koyalim, Kitapları kenara koyalım, Kitapları kenara koyalım, The Firm-3 1993 info-icon
pretend we're back in our old, beat up apartment, broke, eski, harabe evimizde, bes parasiz oldugumuzu ve eski, harabe evimizde, beş parasız olduğumuzu ve eski, harabe evimizde, beş parasız olduğumuzu ve The Firm-3 1993 info-icon
We'll send out for pizza. Drink beer. Pizza siparis ederiz. Bira iceriz. Pizza sipariş ederiz. Bira içeriz. Pizza sipariş ederiz. Bira içeriz. The Firm-3 1993 info-icon
And watch ''Star Search''. ''Yildiz rama''yi seyrederiz. ''Yıldız Arama''yı seyrederiz. ''Yıldız Arama''yı seyrederiz. The Firm-3 1993 info-icon
Who knows where it will lead? Kimbilir sonra ne olur? The Firm-3 1993 info-icon
Your wife. She's in Cleveland. Karin. Cleveland'de. Karın. Cleveland'de. Karın. Cleveland'de. The Firm-3 1993 info-icon
She lies. Yalan soyluyor. Yalan söylüyor. Yalan söylüyor. The Firm-3 1993 info-icon
Don't you answer your phone? Telefonlara bakmaz misin? Telefonlara bakmaz mısın? Telefonlara bakmaz mısın? The Firm-3 1993 info-icon
Don't you knock? Kapi calmaz misiniz siz? Kapı çalmaz mısınız siz? Kapı çalmaz mısınız siz? The Firm-3 1993 info-icon
Where's your secretary? Sekreterin nerede? The Firm-3 1993 info-icon
She left a cigarette burning. She does that. Sigarasini yanik birakmis. Bunu hep yapar. Sigarasını yanık bırakmış. Bunu hep yapar. Sigarasını yanık bırakmış. Bunu hep yapar. The Firm-3 1993 info-icon
Why bother? We're here. Ne gerek var? Buradayiz. Ne gerek var? Buradayız. Ne gerek var? Buradayız. The Firm-3 1993 info-icon
I'm busy. Doing what? Mesgulum.. Neyle? Meşgulüm.. Neyle? Meşgulüm.. Neyle? The Firm-3 1993 info-icon
I'm getting a pedicure. Pedikur yaptiriyorum. Pedikür yaptırıyorum. Pedikür yaptırıyorum. The Firm-3 1993 info-icon
This is going to turn out badly for you, Bu isin sonu senin icin cok kotu olacak, Bu işin sonu senin için çok kötü olacak, Bu işin sonu senin için çok kötü olacak, The Firm-3 1993 info-icon
but we can make it relatively painless. fakat acisiz gecmesini saglayabiliriz. fakat acısız geçmesini sağlayabiliriz. fakat acısız geçmesini sağlayabiliriz. The Firm-3 1993 info-icon
Why are you asking questions about dead lawyers? Neden olu avukatlar hakkinda sorular soruyorsun? Neden ölü avukatlar hakkında sorular soruyorsun? Neden ölü avukatlar hakkında sorular soruyorsun? The Firm-3 1993 info-icon
What dead lawyers? Hangi olu avukatlar? Hangi ölü avukatlar? Hangi ölü avukatlar? The Firm-3 1993 info-icon
Just let me think. Dusuneyim. Düşüneyim. Düşüneyim. The Firm-3 1993 info-icon
Was Julio lglesias. Julio lglesias'di. Julio lglesias'dı. Julio lglesias'dı. The Firm-3 1993 info-icon
This is a carefully balanced proposal. Bu cok olculu bir teklif. Bu çok ölçülü bir teklif. Bu çok ölçülü bir teklif. The Firm-3 1993 info-icon
I think it's high minded, but I think it's fair minded. Bence cok ileri goruslu ve adil bir teklif. Bence çok ileri görüşlü ve adil bir teklif. Bence çok ileri görüşlü ve adil bir teklif. The Firm-3 1993 info-icon
ln other words, it's got something to offend everyone. Baska deyisle, herkesi rahatsiz edecek yonleri var. Başka deyişle, herkesi rahatsız edecek yönleri var. Başka deyişle, herkesi rahatsız edecek yönleri var. The Firm-3 1993 info-icon
lf you want to follow along, we'll begin on page ''l.'' Benle takip edin, sayfa 1 'den basliyoruz. Benle takip edin, sayfa 1 'den başlıyoruz. Benle takip edin, sayfa 1 'den başlıyoruz. The Firm-3 1993 info-icon
We'll review sections 704 B of the lRS code of 186... 1986 maliye yasasinin 704 B bolumunu ele alacagiz... 1986 maliye yasasının 304 B bölümünü ele alacağız... 1986 maliye yasasının 304 B bölümünü ele alacağız... The Firm-3 1993 info-icon
''..with partners' interests in the partnership ''..ortaklarin ortakliktan yana cikarlariyla ''..ortakların ortaklıktan yana çıkarlarıyla ''..ortakların ortaklıktan yana çıkarlarıyla The Firm-3 1993 info-icon
''unless those allocations satisfy the economic effect ''bunun icin guvenli bolge kosullarindan ''bunun için güvenli bölge koşullarından ''bunun için güvenli bölge koşullarından The Firm-3 1993 info-icon
''most easily satisfied by taking advantage ''yararlanmak suretiyle bu tahsisatlarin ''yararlanmak suretiyle bu tahsisatların ''yararlanmak suretiyle bu tahsisatların The Firm-3 1993 info-icon
''of the safe harbour provisions set forth therein.'' ''ekonomik etkiyi karsilamasi gerekir.'' ''ekonomik etkiyi karşılaması gerekir.'' ''ekonomik etkiyi karşılaması gerekir.'' The Firm-3 1993 info-icon
So, in an ever changing sea of tax law... Vergi hukukunun surekli degisen ortaminda... Vergi hukukunun sürekli değişen ortamında... Vergi hukukunun sürekli değişen ortamında... The Firm-3 1993 info-icon
Watch your step, please. diminiza dikkat edin. Adımınıza dikkat edin. Adımınıza dikkat edin. The Firm-3 1993 info-icon
Brother, go down the steps towards the pool. Merdivenlerden asagi havuza dogru in. Merdivenlerden aşağı havuza doğru in. Merdivenlerden aşağı havuza doğru in. The Firm-3 1993 info-icon
Voices from the wall. Thanks a lot. Duvardaki sesler. Cok sagol. Duvardaki sesler. Çok sağol. Duvardaki sesler. Çok sağol. The Firm-3 1993 info-icon
Who killed Eddie Lomax? Eddie Lomax'i kim oldurdu? Eddie Lomax'ı kim öldürdü? Eddie Lomax'ı kim öldürdü? The Firm-3 1993 info-icon
I'll call you Mitch if I may. Sakincasi yoksa Mitch diyecegim. Sakıncası yoksa Mitch diyeceğim. Sakıncası yoksa Mitch diyeceğim. The Firm-3 1993 info-icon
My name is Denton Voyles. dim Denton Voyles. Adım Denton Voyles. Adım Denton Voyles. The Firm-3 1993 info-icon
I'm with the Department of Justice. dalet Bakanliginda calisiyorum. Adalet Bakanlığında çalışıyorum. Adalet Bakanlığında çalışıyorum. The Firm-3 1993 info-icon
We've been investigating Bendini, Lambert & Locke Dort yildir Bendini, Lambert & Locke'u Dört yıldır Bendini, Lambert & Locke'u Dört yıldır Bendini, Lambert & Locke'u The Firm-3 1993 info-icon
No lawyer has ever left your law firm alive. Sirketinizden hicbir avukat canli cikmadi. Şirketinizden hiçbir avukat canlı çıkmadı. Şirketinizden hiçbir avukat canlı çıkmadı. The Firm-3 1993 info-icon
Two tried to leave they were killed. Ikizi ayrilmaya kalkti oldurulduler. İkizi ayrılmaya kalktı öldürüldüler. İkizi ayrılmaya kalktı öldürüldüler. The Firm-3 1993 info-icon
We have reason to believe that your house is bugged... Evinizde dinleme aygiti olduguna inaniyoruz... Evinizde dinleme aygıtı olduğuna inanıyoruz... Evinizde dinleme aygıtı olduğuna inanıyoruz... The Firm-3 1993 info-icon
They may have followed you to Washington as we speak. Biz su anda konusurken seni Washington'a dek izlemis olabilirler. Biz şu anda konuşurken seni Washington'a dek izlemiş olabilirler. Biz şu anda konuşurken seni Washington'a dek izlemiş olabilirler. The Firm-3 1993 info-icon
Are you saying that my life... Yani siz hayatimin... Yani siz hayatımın... Yani siz hayatımın... The Firm-3 1993 info-icon
Your life as you know it is over. Sizin bildiginiz sekliyle hayatiniz bitti. Sizin bildiğiniz şekliyle hayatınız bitti. Sizin bildiğiniz şekliyle hayatınız bitti. The Firm-3 1993 info-icon
Your law firm is the representative Hukuk sirketiniz Chicago'daki Hukuk şirketiniz Chicago'daki Hukuk şirketiniz Chicago'daki The Firm-3 1993 info-icon
of the Morolto crime family in Chicago, Morolto suc ailesinin temsilciligini yapiyor, Morolto suç ailesinin temsilciliğini yapıyor, Morolto suç ailesinin temsilciliğini yapıyor, ÖZEL DEDEKTİF OFİSİNDE ÖLDüRüLDü The Firm-3 1993 info-icon
I don't believe it. Inanamiyorum. İnanamıyorum. İnanamıyorum. The Firm-3 1993 info-icon
They set up legitimate businesses with money Uyusturucu, beyaz kadin ticaretinden gelen paralarla Uyuşturucu, beyaz kadın ticaretinden gelen paralarla Uyuşturucu, beyaz kadın ticaretinden gelen paralarla The Firm-3 1993 info-icon
from drugs, prostitution... all cash moved offshore. yasal sirketler kurdular... para ulke disina cikiyor. yasal şirketler kurdular... para ülke dışına çıkıyor. yasal şirketler kurdular... para ülke dışına çıkıyor. The Firm-3 1993 info-icon
You believe it. Buna inanin. Buna inanın. Buna inanın. The Firm-3 1993 info-icon
That's why you talked to Thomas Abanks. Bu yuzden Thomas banks'le konustunuz. Bu yüzden Thomas Abanks'le konuştunuz. Bu yüzden Thomas Abanks'le konuştunuz. The Firm-3 1993 info-icon
That's why your private investigator got killed. Bu yuzden ozel dedektifiniz olduruldu. Bu yüzden özel dedektifiniz öldürüldü. Bu yüzden özel dedektifiniz öldürüldü. The Firm-3 1993 info-icon
Maybe 30% of their clients are legitimate. Muvekillerinin %30'u yasal islerde. Müvekillerinin %0'u yasal işlerde. Müvekillerinin %0'u yasal işlerde. The Firm-3 1993 info-icon
Once your kids are in private schools, Cocuklarin ozel okula girdikten, Çocukların özel okula girdikten, Çocukların özel okula girdikten, The Firm-3 1993 info-icon
you're used to the good life, they tell you the truth. iyi yasamaya alistiktan sonra, sana gercegi anlatirlar. iyi yaşamaya alıştıktan sonra, sana gerçeği anlatırlar. iyi yaşamaya alıştıktan sonra, sana gerçeği anlatırlar. The Firm-3 1993 info-icon
Why don't you get indictments and bust it all up? Neden iddianame hazirlayip baskin yapmiyorsunuz? Neden iddianame hazırlayıp baskın yapmıyorsunuz? Neden iddianame hazırlayıp baskın yapmıyorsunuz? The Firm-3 1993 info-icon
clients' bank records, articles of incorporation. muvekillerin banka hesaplarini, gizli maddeleri gormeliyiz. müvekillerin banka hesaplarını, gizli maddeleri görmeliyiz. müvekillerin banka hesaplarını, gizli maddeleri görmeliyiz. The Firm-3 1993 info-icon
Wait. You think I'm... Durun. Simdi benim... Durun. Şimdi benim... Durun. Şimdi benim... The Firm-3 1993 info-icon
You can say no, but we're going to break this firm. Hayir diyebilirsin ancak o sirketi bitirecegiz. Hayır diyebilirsin ancak o şirketi bitireceğiz. Hayır diyebilirsin ancak o şirketi bitireceğiz. The Firm-3 1993 info-icon
When that happens, you're going to jail along with the rest. Bunu, yaptigimizda digerleri gibi sen de hapsi boylayacaksin. Bunu, yaptığımızda diğerleri gibi sen de hapsi boylayacaksın. Bunu, yaptığımızda diğerleri gibi sen de hapsi boylayacaksın. The Firm-3 1993 info-icon
lt'll happen. Believe me. Bu olacak. Inan bana. Bu olacak. İnan bana. Bu olacak. İnan bana. The Firm-3 1993 info-icon
Why can't I just leave? Kalkip gidemez miyim? Kalkıp gidemez miyim? Kalkıp gidemez miyim? The Firm-3 1993 info-icon
That's what Kozinski and Hodges were trying to do. Kozinski ve Hodges da bunu yapmaya calisiyordu. Kozinski ve Hodges da bunu yapmaya çalışıyordu. Kozinski ve Hodges da bunu yapmaya çalışıyordu. The Firm-3 1993 info-icon
Meanwhile, you and your wife have to behave Bu arada sen ve karin her sey normalmis gibi Bu arada sen ve karın her şey normalmiş gibi Bu arada sen ve karın her şey normalmiş gibi The Firm-3 1993 info-icon
as though everything is normal. davranmalisiniz. davranmalısınız. davranmalısınız. The Firm-3 1993 info-icon
Don't discuss this with anyone... Sakin bunu kimseyle konusma... Sakın bunu kimseyle konuşma... Sakın bunu kimseyle konuşma... The Firm-3 1993 info-icon
You help us, we'll make it worth your while. Bize yardim edersen, karsiligini fazlasiyla veririz. Bize yardım edersen, karşılığını fazlasıyla veririz. Bize yardım edersen, karşılığını fazlasıyla veririz. The Firm-3 1993 info-icon
Worth my while? You'll still have a good life. Karsiligi mi? Hala iyi bir hayatin var. Karşılığı mı? Hala iyi bir hayatın var. Karşılığı mı? Hala iyi bir hayatın var. The Firm-3 1993 info-icon
I live somebody else's life in some nowhere place, Kimsenin bilmedigi bir yerde baskasinin hayatini yasayacagim, Kimsenin bilmediği bir yerde başkasının hayatını yaşayacağım, Kimsenin bilmediği bir yerde başkasının hayatını yaşayacağım, The Firm-3 1993 info-icon
and one day, I'm backing out of the driveway ve gununbirinde, otoyola cikarken ve gününbirinde, otoyola çıkarken ve gününbirinde, otoyola çıkarken The Firm-3 1993 info-icon
and my car explodes? arabam infilak edecek, oyle mi? arabam infilak edecek, öyle mi? arabam infilak edecek, öyle mi? The Firm-3 1993 info-icon
Doesn't have to be that way. Oyle olmasi gerekmiyor. Öyle olması gerekmiyor. Öyle olması gerekmiyor. The Firm-3 1993 info-icon
I don't need much of a life but it has to be mine. Hayattan fazla bir sey istemiyorum, ama bana ait olsun. Hayattan fazla bir şey istemiyorum, ama bana ait olsun. Hayattan fazla bir şey istemiyorum, ama bana ait olsun. The Firm-3 1993 info-icon
Tarrance will negotiate on our behalf. Tarrance bizim yerimize pazarlik yapacak. Tarrance bizim yerimize pazarlık yapacak. Tarrance bizim yerimize pazarlık yapacak. The Firm-3 1993 info-icon
Why don't you wander back past the Memorial? Neden anitin yanindan gitmiyorsun? Neden anıtın yanından gitmiyorsun? Neden anıtın yanından gitmiyorsun? The Firm-3 1993 info-icon
Call me anytime, day or night. Beni istedigin saatte ara. Beni istediğin saatte ara. Beni istediğin saatte ara. The Firm-3 1993 info-icon
The second one's a mobile number. Ikinci numara cep telefonu. İkinci numara cep telefonu. İkinci numara cep telefonu. The Firm-3 1993 info-icon
I steal files and turn them over to the FBl, Dosyalari calip, bunlari FBl'a verecegim, Dosyaları çalıp, bunları FBl'a vereceğim, Dosyaları çalıp, bunları FBI'a vereceğim, The Firm-3 1993 info-icon
testify against my colleagues, send them to jail. meslektaslarima karsi ifade verip, onlari hapse yollayacagim. meslektaşlarıma karşı ifade verip, onları hapse yollayacağım. meslektaşlarıma karşı ifade verip, onları hapse yollayacağım. The Firm-3 1993 info-icon
Reveal privileged information Gizli bilgi vererek The Firm-3 1993 info-icon
that violates attorney/client confidences, avukat muvekkil guvenine aykiri davranacak, avukat müvekkil güvenine aykırı davranacak, avukat müvekkil güvenine aykırı davranacak, The Firm-3 1993 info-icon
Unfortunately... Let me ask you something. Ne yazik ki... Bir sey soracagim. Ne yazık ki... Bir şey soracağım. Ne yazık ki... Bir şey soracağım. The Firm-3 1993 info-icon
How long before they find out Lomax'in hucre arkadasinin adinin Lomax'ın hücre arkadaşının adının Lomax'ın hücre arkadaşının adının The Firm-3 1993 info-icon
Lomax's cellmate was named Ray McDeere... Ray McDeere oldugunu ogrenmeleri ne kadar surer? Ray McDeere olduğunu öğrenmeleri ne kadar sürer? Ray McDeere olduğunu öğrenmeleri ne kadar sürer? The Firm-3 1993 info-icon
And when they do, what will they do to him? Ogrendiklerinde ona ne yaparlar dersin? Öğrendiklerinde ona ne yaparlar dersin? Öğrendiklerinde ona ne yaparlar dersin? The Firm-3 1993 info-icon
What can you do? Your brother's up for parole. Ne yapabilirsin? Kardesin sartli tahliye bekliyor. Ne yapabilirsin? Kardeşin şartlı tahliye bekliyor. Ne yapabilirsin? Kardeşin şartlı tahliye bekliyor. The Firm-3 1993 info-icon
You cooperate with us the board will be grateful. Bizimle isbirligi yaparsan kurul minnetar kalir. Bizimle işbirliği yaparsan kurul minnetar kalır. Bizimle işbirliği yaparsan kurul minnetar kalır. The Firm-3 1993 info-icon
You know what parole hearings are like. Sartli tahliye gorusmelerinin nasil oldugunu biliyorsun. Şartlı tahliye görüşmelerinin nasıl olduğunu biliyorsun. Şartlı tahliye görüşmelerinin nasıl olduğunu biliyorsun. The Firm-3 1993 info-icon
It could go either way. Her sonuc cikabilir. Her sonuç çıkabilir. Her sonuç çıkabilir. The Firm-3 1993 info-icon
I'm on overseas, and... Right now. Yurtdisiyla konusuyorum... Hemen. Yurtdışıyla konuşuyorum... Hemen. Yurtdışıyla konuşuyorum... Hemen. The Firm-3 1993 info-icon
I just had a chat with the FBl. z once FBl'yla konustum. Az önce FBl'yla konuştum. Az önce FBI'yla konuştum. The Firm-3 1993 info-icon
They didn't try to coerce you? No. Seni zorlamadilar ya? Hayir. Seni zorlamadılar ya? Hayır. Seni zorlamadılar ya? Hayır. The Firm-3 1993 info-icon
They didn't offer you money? Nope. Para onermediler mi? Hayir. Para önermediler mi? Hayır. Para önermediler mi? Hayır. The Firm-3 1993 info-icon
Exactly what did they want? Tam olarak ne istediler? The Firm-3 1993 info-icon
The secret files. Gizli dosyalari. Gizli dosyaları. Gizli dosyaları. The Firm-3 1993 info-icon
Who had those secret files last? Did you, Royce? Gizli dosyalar en son kimdeydi? Sende mi Royce? The Firm-3 1993 info-icon
They also suggested that Hodges and Kozinski were murdered. Hodges ve Kozinski'nin olduruldugunu iddia ettiler. Hodges ve Kozinski'nin öldürüldüğünü iddia ettiler. Hodges ve Kozinski'nin öldürüldüğünü iddia ettiler. The Firm-3 1993 info-icon
Now we ought to build a case and sue. Hemen aleyhlerine dava acmaliyiz. Hemen aleyhlerine dava açmalıyız. Hemen aleyhlerine dava açmalıyız. The Firm-3 1993 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 163389
  • 163390
  • 163391
  • 163392
  • 163393
  • 163394
  • 163395
  • 163396
  • 163397
  • 163398
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact