Search
English Turkish Sentence Translations Page 163366
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| because I didn't love you. | ...çünkü sizleri sevmedim. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| Because our ties were loose, | Çünkü bağlarımız çok gevşekti. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| I'm killing myself to tighten them. | Bağlarımız güçlensin diye kendimi öldürüyorum. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| I leave you | Sizi silinmez bir lekeyle... | The Fire Within-1 | 1963 | |
| with an indelible stain. | ...baş başa bırakıyorum. | The Fire Within-1 | 1963 | |
| THE FIREMEN'S BALL AND LOTTERY | Altyazı: 232324 | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Show me. | Bana ver. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| That's nice, isn't it? | Güzel, değil mi? | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| It's very nice. He'll like it. | Çok güzel. Eminim hoşuna gidecek. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Give it to me. | Bana versene. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| I'm sure he'll like it. | Hoşuna gideceğine eminim. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Nice, very nice, but I tell you | Güzel, çok güzel, ama dediğim gibi... | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| we should've given it to him sooner, like last year, | ...geçen yıl 85. yaşını kutladığımız gibi... | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| when he celebrated his eighty fifth birthday. | ...geç vermeyelim. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Not now at the last moment. | Bu defa son ana bırakmayalım. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Well, that's true, but last year | Haklısın, ama o zaman... | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| we didn't know he'd get cancer this year. | ...bu yıl kansere yakalanacağını bilemezdik. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| That's just it, now it looks as if we want to give it to him | Evet öyle, o ölmeden... | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| quickly before he dies. And you expect him to be pleased. | ...önce vermemiz gerek. Onun mutlu olmasını istiyoruz. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| We're the only ones who know he's got cancer. He doesn't. | Kanser olduğunu sadece biz biliyoruz. Kendisi bilmiyor. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| So he can still be pleased, can't he? | Üzülmesini gerektirecek birşey yok yani? | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| How do you know he doesn't know, you asked him? | Bilmediğini nereden biliyorsun, sordun mu? | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Well and who should have told him? | Kim söylemiş olabilir ki? | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| We won't tell and the doctor won't either. | Biz söylemeyiz, doktor da söylemez. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| The doctor won't tell him. | Doktor bunu yapamaz. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| The law says the doctor can't tell him. | Kanunlara göre doktorun ona hastalığını söylemesi suç. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| You could have the worst cancer | Kanserin en berbat türüne yakalanmış olabilirsin... | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| and the doctor won't tell you. | ...ama doktor bunu sana söyleyemez. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| That's why nobody believes doctors. | O yüzden kimse doktorlara inanmıyor. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Don't tell me. Nobody has to tell me. | Kimsenin haber vermesi gerekmez. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Everyone feels it when their last hour has come. | Ölüm yaklaştığı zaman insan hisseder. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Nobody has to tell him. | Hiç kimse bunu ona söylememeli. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| You haven't died yet so you can't know. | Henüz ölmediğine göre bunu bilemezsin. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Wait a minute, guys, we won't get anywhere like this. | Beyler, böyle bir yere varamayız. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| If he knows then he knows, and if he doesn't we won't tell him. | Biliyorsa yapacak bieşey yok, ama biz ona söylemeyelim. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Franta, you are such a hypochondriac... | Franta, sen fazla meraklısın... | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Don't you dare ask him where his cancer hurts or something... | ...sakın kanser canını yakıyormu falan diye sorma. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Don't worry, I won't. | Merak etmeyin, yapmam. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| What a dumb joke. Vaclav! | Çok komik Vaclav! | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Stop screwing around, man. | Boş boş ortalıkta dolaşma be adam. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Well, there is no time for that now. How stupid. | Fazla vaktimiz yok, avanak herif. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| There was a cake here. | Burada bir kek vardı. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Give it here. It's not for me, it's for the people! | Geri koy yerine. Bunlar bizim için değil, insanlar yiyecek. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| What do you want me to do? | Ne istiyorsun? | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Mr. Balcar! | Bay Balcar! | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Wait, don't talk to him now. | Dur, şimdi onu oyalama. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| What? Don't talk to me now! | Ne? Meşgul etme beni şimdi! | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| I told you. I was standing here holding the ladder. | Ben buradaydım, merdiveni tutuyordum. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| I couldn't see what was going on behind my back. | Arkamda ne olduğunu göremem ki. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| How can I know whether anybody was there or not? | Orada ne olduğunu bilemem? | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Well? Don't you agree? | Haksız mıyım? | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Wait, what should we do now? | Peki şimdi ne yapacağız? | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Well, I don't know either. It's just the two of us here. | Ben de anlamıyorum. Burada yalnızca ikimiz varız. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Only us two, but I really don't know anything about it. | Evet ikimiz varız, ama benim gerçekten haberim yok. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Somebody must have taken it. | Birisi almış olmalı. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Then search me, gentlemen. | Beni arayın o zaman beyler. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Sit down, Lojzik. It couldn't have been you. | Otur yerine, Lojzik. Sen olamazsın. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Look here, I saw it! You see too much. | O ne!. Gördüm! Ne gördün? | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Look here, don't lie to me. You see too much. | Bak işte, bana yalan söyleme. Ne gördün söylesene. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Vaclav, don't lie. That foot wasn't there! | Vaclav, yalan söyleme. O ayak orada değildi! | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Of course it was. | Tabi oradaydı. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Look, the ladder is standing by itself. | Bak, merdiven kendi başına ayakta duruyor. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Stop it. It could fall down! | Kes şunu. Devrilecek! | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| It won't. Just look, it won't fall down. | Devrilmez. Bak, devrilmiyor. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Look here, I don't believe that you were here the whole time. | Bana bak, hep burada olduğuna inanmıyorum. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| You were not here, because your foot was here like that! | Burada değildin, çünkü ayağın böyle duruyordu! | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| You had it like that. I saw it. | Böyle koymuştun. Gördüm. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| What are you saying? I saw it. | Neden bahsediyorsun sen? Gördüm. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Why do you keep pushing me? | Neden beni itiyorsun? | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Damn it, I saw it! Here! Here! | Allahın cezası, gördüm! Burada! | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Saw it, saw it...You should have watched the cake and not me! | Gördüm...Hediyelere senin göz kulak olman gerekirdi! Benim değil. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Who could have taken it? | Başka kim almış olabilir? | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| I didn't! | Ben almadım! | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Somebody who could have left! | Bunu bırakmış olan birisi olabilir! | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| I didn't take it. You better watch it! | Ben almadım. Gözünü dört aç! | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| I won't work with you any longer because you're all liars! | Sizinle iş yapanda kabahat, hepiniz yalancısınız! | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| You could have gone away from here... | Git burdan... | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| I'm not staying here with you. | ...seninle aynı yerde kalamam. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| I'm leaving. I won't stay here. I'm going! | Gidiyorum. Burada kalmayacağım. Gidiyorum! | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Well, well, Josef... What... What are you doing? | Peki, peki, Josef... Ne... Ne yapıyorsun? | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| For God's sake, where are you going? | Tanrı aşkına, nereye gidiyorsun? | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Help! Help! Let me... Let me down! Let me down! | İmdat! Yardım! Yardım edin... İnmeme... İnmeme yardım edin! | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Let me down! Hurry! Hurry! Hurry! | İnmeme yardım edin! Çabuk! Çabuk olun! Hadi! | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| I...I can't...hold on any longer. I can't... Let me down! Help! | Düşeceğim...kayıyor...tutamıyorum. Tutamıyorum... Yardım edin! | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Let me down, plea... I...I'm letting go! | İnmeme yardım edin! Lütf... Düş...Düşüyorum! | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Allow me, gentlemen. | Müsaade edin beyler. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| I am letting go. I'm...I'm letting go...I'm letting go. | Düşüyorum...Tutamıyorum. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| THE FIREMEN'S BALL | KOŞUN İTFAİYECİLER | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Go, go, go, go, go, you fool. | Geç, geç, devam et salak. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Guys, we have to look at this sensibly, don't you think? | Beyler daha dikkatli incelememiz gerekmez mi? | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| There is no point in... | Numarası yok... | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Take a good look at them and you'll see. | Düzgün bakarsan görürsün. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Guys, like this... | Beyler, böyle... | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Vasek, he's got a lot of common sense. | Vasek, onun gözünden kaçmaz. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Damn it, guys, stop fighting. It's starting to piss me off. | Bırakın kavgayı beyler. Üzerime dökülüyor. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Wait a minute, I'll count them. Wait, I'll count them. | Bir dakika, sayacağım. Bırak sayayım. | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| One, two, three, four, five, six, seven, eight, nine, ten, eleven... | Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on, onbir... | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Just a minute, gentlemen. We're going to elect a beauty queen | Bir dakika, beyler. Güzellik kraliçesi seçeceğiz... | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| from around here. You've got girls from around the world, too many... | Burada dünyanın farklı yerlerinden bir çok kız var... | The Firemen's Ball-1 | 1967 | |
| Wait a minute. We won't take them all. | Ama hepsini almayacağız. | The Firemen's Ball-1 | 1967 |