Search
English Turkish Sentence Translations Page 158408
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| WiII she take him back though? That's the question. | Kadın onu geri kabul edecek mi? İşte asıl soru bu. Kadın onu geri kabul edecek mi? İşte asıI soru bu. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| WouId you? WeII, I'd be torn. | Sen eder miydin? Perişan olurdum.. Sen eder miydin? Perişan olurdum.. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| He's far too up himseIf. Yeah, but what about their farm? | Çok ben merkezci bi adam. Öyle ama ya çiftlik? | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| SpIitting up aII this? Must be worth a fortune. | Tüm bunları paylaşmak? Bir servete mal olmalı. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| ''Gazelle eyes. '' ''Tantric sex. '' | 'Ahu gözlü.' 'Tantracı sex.'. 'Ahu gözlü. ' 'Tantracı sex. '. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Why wouId he choose me? | Neden beni seçsin ki? | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| We couId have gone on just as we were. | Olduğumuz gibi kalabilirdik. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Big gIass of Rioja, pIease. And I need a room. | Büyük bir bardak Rioja lütfen. Bir de odaya ihtiyacım var. Büyük bir bardak Rioja Iütfen. Bir de odaya ihtiyacım var. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Are you here for the writers' retreat? No, but I'm a writer. | Yazmak için inzivaya mı geldiniz ? Hayır ama ben bir yazarım. Yazmak için inzivaya mı geldiniz? Hayır ama ben bir yazarım. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| WeII, journaIist. | Yani, gazeteci. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| I don't mean to pry. I'm just reaIIy nosey. | Burnumu sokmak istemedim Sadece çok meraklıyımdır.. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| I'm from here. Sort of. | Buralı sayılırım. Bir bakıma. Buralı sayıIırım. Bir bakıma. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| WeII, it's a nice pIace. I Iove it. | Hoş bir yer. Seviyorum. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| I keep meaning to Ieave, but Hard to get away. | Hep gitmek istiyorum fakat, Uzaklaşması zor biraz. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| You're not staying with her? She's She died. | Annenle kalmıyorsun değil mi? Annem..O öldü. Annenle kalmıyorsun değil mi? Annem.. O öldü. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Didn't think I'd see you tonight. | Bu gece seni göreceğimi sanmıyordum. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Bit of an atmosphere at StonefieId. TeII me everything. | Stonefield'da ortam gerildi biraz.. Anlat herşeyi. Stonefield'da ortam gerildi biraz.. Anlat herşeyi. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Andy, you're just a sex object. No one wouId have you. | Andy, sen sadece bir sex aracısın. Kimse seni almaz zaten. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| GLEN: Ahem. So the Hardiments have Iived here for centuries, huh? | Öhöm. Demek Hardimentler burda asırlarca yaşadılar ha? | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| StiII strangers, by IocaI standards. | Yerel koşullara göre hala yabancı sayılırlar. Yerel koşullara göre hala yabancı sayıIırlar. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Andy, uh, come Iook at Ingrid. I, uh | Andy, Gel Ingrid'e bir bak. Eee.. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Yeah. I owe her a Iot. | Evet, ben de çok hakkı var. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Husband's kind of a sIeazebag, huh? | Kocası biraz lavuk gibi sanki? | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| We'd say ''prick'' here, actuaIIy. | Biz ona "deyyus" deriz buralarda.. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| That's good. We might even caII him a fuck. | Çok iyi.. "sikik" bile diyebiliriz ona. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Can I heIp? It's going rotten underneath. | Yardım edebilir miyim? İçerden çürümeye başlamış. Yardım edebilir miyim? İçerden çürümeye başlamış. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Can I have a Iook at Ingrid? Look, it's It's faIIing apart. | Ingrid'e bi göz atabilir miyim? Bak şuna, parçalarına ayrılıyor.. Ingrid'e bi göz atabilir miyim? Bak şuna, parçalarına ayrıIıyor.. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Yeah, weII, I can do that. Beth... | Beth, bırak ben yaparım.. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| He won't Iast five minutes. | (kocan) 5 dakika bile dayanamıyacak. 5 dakika bile dayanamıyacak. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Don't you dare. I'm sorry. | Sakın cüret etme. Üzgünüm Sakın cüret etme. Üzgünüm | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Not good enough, not anymore. I'm sorry. | Yetmez, artık çok geç Üzgünüm. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| You do what you Iike, then you're sorry? | Ne istersen yapıyorsun, sonra da üzgünüm mü diyorsun? | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| I hate myseIf. I hate myseIf. | Nefret ediyorum kendimden , nefret.. Nefret ediyorum kendimden, nefret.. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| NICHOLAS: I drove her back to London. Took aII night. | Onu Londra'ya geri götürdüm. Bütün gecemi aldı. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| BETH: So it's over? NICHOLAS: I'm sorry. | Yani bitti mi? Üzgünüm. Yani bitti mi? Üzgünüm. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| [CRYING] I don't know why I'm Iike this. | Neden böyleyim bilmiyorum. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| I couIdn't manage without you. | Sensiz yapamadım. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| BETH: I've got to go to the bottIe bank. | Şişeleri geri dönüşüme atmam lazım. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Let's taIk Iater. BETH: Yeah. | daha sonra konuşalım. tamam. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| The hat's on. Looks Iike she's taking him back. | Şapka kafamda.. Kadın adamı geri kabul edecek gibi. Şapka kafamda.. Kadın adamı geri kabul edecek gibi. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| I don't Iike cows. Yeah. | İnekleri sevmiyorum. Ya.. İnekleri sevmiyorum. Ya.. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| They exude bovine maIice. Yeah. | Büyükbaşların arasına fesat sokuyorlar. Ya.. Büyükbaşların arasına fesat sokuyorlar. Ya.. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| These girIs are kiIIing machines. | Bu kızlar ölüm makinalarıdır.. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| They don't Iike Americans either. Very funny. | Amerikalılardan da hoşlaşmazlar Çok komik. Amerikalılardan da hoşlaşmazlar Çok komik. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| ANDY: It's Winnards Farm. | aha bu Winnard'ların çiftliği. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Lady there died a whiIe back. PIace is empty. | Ordaki bayan bi süre önce öldü. Mekan boş. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| ProbabIy just kids. | Muhtemelen sadece çocuklardır. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Nothing to do around here except make troubIe. | Bela çıkarmak dışında pek yapacak bir şey yok buralarda. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Don't you have a bIunderbuss or a fowIing piece or something? | küçük bi tüfeğin ya da tek kırman ya da onun gibi bişeyin yok mu? küçük bi tüfeğin ya da tek kırman ya da onun gibi bişeyin yok mu? | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| ANDY: Used to beIong to my dad, this pIace. | Burası benim pederindi eskiden. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| ReaIIy? But it aII went tits up. | Gerçekten mi? Ama hepsi bok yoluna gitti. Gerçekten mi? Ama hepsi bok yoluna gitti. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| The Iand was fIogged to a consortium and the house soId to Londoners. | Arazi bir konsorsiyuma ev de Londralılara satıldı. Arazi bir konsorsiyuma ev de Londralılara satıIdı. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| The Drewes. So this is your ancestraI piIe? | Drew'lere. Bu senin dedelerden kalma mı yani? Drew'lere. Bu senin dedelerden kalma mı yani? | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| You must have been pretty resentfuI. | Bayağı içerlemiş olmalısın. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| ANDY: Oi! This farm's mine, big nose. | Aloo, Bu çiftlik bana ait "koca burun" ! Aloo, Bu çiftlik bana ait "koca burun"! | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| WeII, you won't do it that way. | Öyle susturamazsın o aleti. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Then heIp me. | O zaman yardım et. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Been keeping an eye on the pIace since she died. | Öldüğünden beri buraya göz kulak oluyorum.. ÖIdüğünden beri buraya göz kulak oluyorum.. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| No, I do horticuIture now. You're a gardener? | Hayır bahçe işleri yapıyorum. Sen bahçıvan mısın? Hayır bahçe işleri yapıyorum. Sen bahçıvan mısın? | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Wow, this is a great oId house. | Vay anasını bu çok güzel bir eski ev.. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| I'm not the property owning type, no. I prefer my Iife to fit in hand Iuggage. | Ben mülkiyet sahibi olmak isteyen tiplerden değilim ,saol. Hayatım el bagajına sığacak kadar sığsın isterim. Ben mülkiyet sahibi olmak isteyen tiplerden değilim, saol. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| That why you're back, to fIog it? Yep. | Bu yüzden mi geri döndün, evi satmak için? Evet. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| ANDY: Make a nice second home for some banker wankers. | bankacı pezevengin birine güzel bir ikinci ev olsun diye mi? | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Because, sadIy, I'm stiII prey to the economic forces | Çünkü malesef, Hala köylüleri tarlalarından atan | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| that threw the peasant cIasses off the Iand. | ekonomik güçlere yem olmuş konumdayım. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| UnIucky. | Şansızlık. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| ANDY: Tam. | Tam. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Oh, come on, Andy. AIiens came and took it. | Oh, hadi ama, Andy. Uzaylılar aldı götürdü. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| She's compIeteIy different. | Tamamen değişik bir tip. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| What was she Iike before? What's the story? | Önceden nasıl biriydi? Hikayesi nedir? Önceden nasıI biriydi? Hikayesi nedir? | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| You shouId find someone you're in Iove with. | Aşık olacağın birini bulmalısın. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Stupid prick. You saying you Iove me, frosty tits? | Aptal hıyarağası Beni sevdiğini mi söylüyorsun dik memeli? Aptal hıyarağası Beni sevdiğini mi söylüyorsun dik memeli? | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| You first. You're the girI, you say it. | Önce sen. Sen kızsın, sen söyle. Önce sen. Sen kızsın, sen söyle. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Fuck off. I Iove you! | Siktirgit, SENİ SEVİYORUUUUUUM ! Siktirgit, SENİ SEVİYORUUUUUUM! | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Romeo and JuIiet, huh? | Romeo ve Juliet, ha? | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Something cIassy in the wood shed, huh? Heh. | Samanlık seyran oldu ha? | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| WouId you do him? No. | Şu herifle yatarmıydın? Hayır.. Şu herifle yatarmıydın? Hayır.. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| JODY: Ben Sergeant. I'd waIk through fire to do him. | Ben Sergeant. Onu becermek için ateşe bile atlardım. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| CASEY: The drummer? JODY: He's not just the drummer. | Baterist mi? Sadece sıradan bi baterist değil o. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| He writes aII the Iyrics. It's his band. He's the fucking genius. | Bütün şarkı sözlerini o yazıyor. Grup onun. Herif tam bir dahi. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Not Steve CuIIey, or any of these wankers. It's Ben. | Ne Steve Culley, ne de bu mastürbatörlerden biri.. Sadece "Ben". Ne Steve Culley, ne de bu puştlardan biri.. Sadece "Ben". | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Okay, yeah. I I'd do Ben. | Hmm tamam, Ben'le yapabilirdim.. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| I wanna be her, in that dress, with him Iicking my teapot Iids. | Şu kızın yerinde olup, o elbisenin içindeyken kukuşumu yalamasını isterdim. Şu kızın yerinde olup o elbisenin içindeyken kukuşumu yalamasını isterdim. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| I've been pretty distracted most recentIy | Beth'in bu öğlen getirdiği şu leziz kurabiyeler yüzünde Beth'in bu öğlen getirdiği şu leziz kurabiyeler yüzünden | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| by those deIicious cookie things Beth brought around this afternoon. | baya bir dikkatim dağılıyor aslında.. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Oh, yes. Of course, we caII them biscuits here. | Oo,evet, elbette. Biz ona bisküvi diyoruz buralarda. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| And by the pIace itseIf, the peopIe. | bu yer ve insanlar yüzünden de.. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| I sometimes wish I couId get distracted. | Bazen keşke benim de biraz dikkatim dağılabilse.. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Oh, Greg, GIen. | Oh, Greg, Glen. Oh, Greg, Glen. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| I wouIdn't presume to give an academic tips. | Akademik tüyolar vereceğimi sanmıyorum.. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Matter of fact, I read one of your books | İşin aslı, Senin kitaplarından birini okudum. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| WeII, how do I do it? I just get on with it, Greg. | Bunu nasılmı beceriyorum ? Sadece işimi yapmaya devam ediyorum Greg. Bunu nasıImı beceriyorum? Sadece işimi yapmaya devam ediyorum Greg. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| [MIMICS NICHOLAS] ''We caII them biscuits here.'' | "Biz ona bisküvi deriz buralarda" | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| NICHOLAS: She's compIeteIy different. | Tamamiyle değişmiş. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Poor Tamara, she's such a sad girI. | Zavallı Tamara, çok hüzünlü bi kız. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| She used to come heIp you wash the car, didn't she, NichoIas? | Gelip arabayı yıkamana yardım ederdi değil mi Nicholas ? Gelip arabayı yıkamana yardım ederdi değil mi Nicholas? | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| She Iiked a bit of famiIy after her dad Ieft. | Babası terkettikten sonra bir parça aile sevgisine hoşuna gitmişti | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Is that Tamara Drewe that writes a coIumn | Bu Tamara Drewe Sundays'te köşe yazıları yazan kadın mı ? Bu Tamara Drewe Sundays'te köşe yazıları yazan kadın mı? | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Was her oId one an awfuI conk? Yes. | Eski burnu tokmak gibimiydi ? evet Eski burnu tokmak gibimiydi? evet | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| BETH: She's poured herseIf into those shorts. | Şortu da tam oturmuş .. Şortu da tam oturmuş.. | Tamara Drewe-5 | 2010 |