Search
English Turkish Sentence Translations Page 15840
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Stop! | Kesin şunu! Dur! | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Get off me! | Bırak beni! Bırak beni! | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Get out of here now! | Git, çabuk! Çabuk git buradan! | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Get off me! | Bırak dedim beni! Bırak beni! | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Daddy's sorry. Daddy's... so sorry. | Baban... Üzgün. Baban çok üzgün. Baban çok üzgün. Baban... çok, çok üzgün. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
What I'm saying is... | Söylemek istediğim... Demek istediğim... | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
I'll pay you this month's salary. | Bu ayın maaşını sana ödeyeceğim. ...sana bu ayın maaşını ödeyeceğim. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
I hate doing this to you when you've done nothing wrong. | Yanlış bir şey yapmamışken bunu sana yapmaktan nefret ediyorum. Hiçbir hatan yokken bunu sana yapmaktan nefret ediyorum. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
However, as teachers we're responsible for... | Ama biz öğretmenler olarak çocukların... Bununla birlikte, öğretmenler olarak çocuklardan so... | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Head mistress. | Müdüre Hanım. Müdire Hanım. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
How much do you think I care about the children? | Sizce ben çocuklara ne kadar önem veriyorum? Çocuklara ne kadar önem veriyorum dersiniz? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Of course, you care a lot for the kids. | Tabi ki, çok, çok önem veriyorsunuz. Elbette, çocuklara çok önem veriyorsun. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
I know how much you love being around children. | Çocuklarla birlikte olmayı ne kadar sevdiğinizi biliyorum. Çocukların etrafında olmayı ne kadar sevdiğini biliyorum. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Yes... you're right. | Evet... Haklısınız. Evet... haklısınız. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
That's why I can't quit. | İşte bu yüzden istifa etmeyeceğim. İşte bu yüzden ayrılamam. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
I'll do anything to stay here. | Burada kalmak için herşeyi yapacağım. Burada kalmak için her şeyi yaparım. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Miss YOO... | Ama YOO Hanım... Bayan Yoo... | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
The Ministry of Labor! The media! I'll do whatever it takes to stay here! | Çalışma Bakanlığı, medya! Ne gerekiyorsa yapacağım! Çalışma Bakanlığı! Medya! Burada kalmak için ne gerekirse yaparım! | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Wait... | Bekleyin... Bekleyin... | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
What's this? | Bu da ne? Nedir bu? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Why are you asking stupid questions? | Saçma saçma şeyler sorup durma. Neden aptalca sorular soruyorsun? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Don't you read the reports? | Önündeki raporu okumadın mı? Raporları okumuyor musun? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
How can you investigate with your ass glued to the chair? | O kıçını sandalyeye yapıştırarak nasıl soruşturma yürüteceksin zaten? Kıçın sandalyeye zamklıyken nasıl soruşturabilirsin ki zaten? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Oh that thing? You use it for night fishing. Chemi. | O şeyi... Gece balık tutmak için kullanırsın. O şey mi? Gece balıkçılığı için kullanıyorsun. Kemi. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Chemical? | Öyle mi? Kimyasal mı? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
No, it's a chemilight. | Fosforludur. Hayır, bir ışıklı çubuk. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
You attach it to a float so you can see at night. | Oltaya takarsın, böylece ucun gece nerede olduğunu bilirsin. Onu bir oltaya iliştiriyorsun, böylece geceleri görebiliyorsun. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Never been night fishing? | Hiç gece ava gitmedin mi? Hiç gece balık avına çıkmadın mı? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Night fishing? No, I haven't. | Gece avı? Hayır, gitmedim. Gece balıkçılığı mı? Hayır, çıkmadım. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
You've got balls talking to a detective like that. | Bir dedektifle bu şekilde konuşulmayacağını bilmiyor musun? Bir dedektifle böyle konuşmak için baya cesursun. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Nice perm. Don't you get what's going on? | Perman da güzelmiş! Ne olduğunu bilmiyor musun? Güzel perma. Neler olduğunu kafan almıyor mu? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Should I let the criminal run and go fishing instead? | Gidip avlanma olayını mı araştırsınlar yani? Suçlunun kaçmasına izin verip, yerine balığa mı gitmeliyim? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Holy shit! | Kahretsin. Hay lanet! | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Who are you? What are you doing here? | Sen kimsin? Ne yapıyorsun burada? Kimsin sen? Burada ne yapıyorsun? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Who are you? What's your business here? | Asıl sen kimsin? Ne işin var burada? Sen kimsin? Burada işin ne? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
I'm a cop. You little runt. | Polisim ben, küçük velet. Ben bir polisim seni küçük çete. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Come here! Daddy! | Gel bakalım. Baba! Buraya gel! Baba! | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Dad! Where are you? | Baba! Neredesin? Baba! Neredesin? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Is anyone here? | Kimse var mı? Kimse var mı? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Anyone? | Yok mu? Kimse yok mu? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Hello. | Merhaba? Merhaba. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Who are you? | Siz kimsiniz? Kimsiniz? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Pardon me. | Kusura bakmayın. Affedersiniz. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
I'm from the police station. | Polis Merkezi'nden geliyorum. Polis karakolundan geliyorum. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Can I ask you a few questions? | Bir kaç soru sorabilir miyim? Birkaç soru sorabilir miyim? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Your badge doesn't give you the right to barge in at any time. | Rozetiniz size istediğiniz an evime dalma olanağı vermiyor. Rozetiniz size istediğiniz anda içeri dalma hakkı vermez. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
My apologies. | Kusura bakmayın. Özür dilerim. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Don't you have any coffee? | Kahveniz yok mu? Hiç kahveniz var mı? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
I wonder how much this place costs. | Bu yeri ne kadara mal ettiniz? Bu yerin ne kadar ettiğini merak ediyorum. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
What a view! | Ne güzel bir manzara! Ne manzara! | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Try to remember. It's a green dress. | Hatırlamaya çalışın, yeşil bir elbise. Hatırlamaya çalışın. Yeşil bir elbise. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Whatever it is, I didn't... | Her ne ise, bilmiyorum... Her ne ise, gör... | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
I saw it! I did! Hey! | Gördüm ben onu, gördüm! Hey! Gördüm onu! Ben gördüm! Hey! | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
You've seen it too. | Sen de gördün ya. Sen de gördün. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Go and stay over there. Now! | Odana gir, çabuk! Git ve orada kal. Hemen! | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
I definitely saw it. The green dress. | Ama görmüştüm ben onu, yeşil elbiseliydi. Kesinlikle gördüm onu. Yeşil elbiseyi. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
I don't have much to tell you. Don't know who it is. | Size anlatacak pek bir şeyim yok. Kim olduğunu bilmiyorum. Size anlatacak pek bir şeyim yok. Kim olduğunu bilmiyorum. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Maybe you should... Wait. | Belki de siz... Bir saniye. Belki... Durun. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Professor! | Profesör! Profesör! | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
I've always been curious about one thing. | Hep bir şeyi merak etmişimdir. Bir şeyi hep merak etmişimdir. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
If you do nude paintings, | Nü resim çizenler... Çıplak resimler yapıyorsanız... | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
do you and your models get intimately involved? | ...modellerle hiç samimi ilişki kuruyorlar mı? ...siz ve modelleriniz yakın ilişkiye giriyor musunuz? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Of course, it's more about the art than that. | Tabi, burada sanat öncelikli. Tabii, ondan çok sanatla ilgili. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
But you are human after all. | Ama herşeyden önce siz de insansınız. Üstelik siz de insansınız sonuçta. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Look here! | Bakın! Buraya bak! | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Shouldn't cops be more careful about what they say? | Polisler kullanacakları kelimeleri dikkatle seçmeliler, değil mi? Polislerin, söyledikleri hakkında daha dikkatli olmaları gerekmez mi? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
You're right. I was just curious. | Haklısınız, sadece merakımdan sordum. Haklısınız. Benimkisi sadece meraktı. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
I'll come by some other time. | Başka bir zaman tekrar uğrarım. Başka bir zaman yine uğrarım. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
I'll come back when your wife is here. | Karınız geldiğinde gelirim. Eşiniz burada olduğunda uğrarım. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
You never know what she might have seen. | Ne göreceğini bilemezsiniz. Neler görmüş olduğunu asla bilemezsiniz. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
What are you saying? | Ne ima ediyorsunuz? Ne diyorsunuz siz? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
What is that? | O da ne? O nedir? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Professor. | Profesör! Profesör. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Come take a look at this. | Gelip şuna bir bakın. Gelin şuna bir göz atın. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Is this him? | Bu, o mu? Bu o mu? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Alright, I'll be in contact with you soon. | Peki, sizinle tekrar iletişime geçeceğim. Tamam, yakında sizi arayacağım. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
We have a witness. | Bir tanığımız var. Bir tanığımız var. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
He saw you with Mi rim. | Seni Mi rim ile görmüş? Seni Mi rim'le birlikte görmüş. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Who saw...? | Kim görmüş?.. Kim görmüş? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
We don't have to tell you shit. | Sana bunu söylemek zorunda değiliz. Bunu sana söylemek zorunda değiliz pislik. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
What did that person say? | Ne söyledi? O kişi ne dedi? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
That I did it? | Benim yaptığımı mı? Benim yaptığımı mı? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Get the file. | Dosyayı getir. Dosyayı getir. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Where were you at 3 p.m. on Aug 30th? | 30 Ağustos öğlen 3'te neredeydin? 30 Ağustos, öğleden sonra 3'te neredeydin? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
There was no need to kill her, you cocksucker! | Onu öldürmen mi gerekiyordu, piç! Onu öldürmeye gerek yoktu, seni götlek! | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
I haven't done anything wrong. | Yanlış bir şey yapmadım ben. Ben yanlış bir şey yapmadım. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
You were raping her, huh? | Tecavüz de ettin mi ona? Ona tecavüz ediyordun, değil mi? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
No, I wasn't. | Hayır! Hayır, etmiyordum. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
KIM JONG TAEK LAW FIRM | KIM JONG TAEK Avukatlık Bürosu Kim Jong Taek Hukuk Firması | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Don't worry. | Endişelenmeyin. Merak etme. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
They only have a circumstantial evidence. | Sadece ikinci dereceden kanıtları var. Sadece ikinci derece bir kanıtları var. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
If they don't find any proof within 24 hours he'll be released. | Eğer 24 saat içinde gerçek bir kanıt bulamazlarsa, serbest kalır. Eğer 24 saat içinde hiçbir delil bulamazlarsa serbest bırakılır. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Get in. I'll give you a lift. | Gelin, sizi bırakayım. Binin hadi. Sizi götüreyim. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Hiring a lawyer? | Avukat mı tutuyorsunuz? Avukat tutmak mı? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Does your son know what you're going through? | Oğlun ne tür bir işin içine girdiğini biliyor mu? Oğlunuz neler çektiğinizi biliyor mu? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
You have a daughter, right? | Kızınız da var değil mi? Bir kızınız var, öyle değil mi? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Do you remember what she was like when she was 7? | Kızınız 7 yaşındayken nasıl göründüğünü hatırlıyor musunuz? 7 yaşındaki halini hatırlıyor musunuz onun? | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Mi rim is 7 years old. | Mi rim de yedi yaşında. Mi rim, 7 yaşında. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
She was. | Yedi yaşındaydı. Yaşındaydı. | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |
Se jin... | Se jin... Se jin... | Dol i kil Soo Eobs neun-1 | 2010 | ![]() |