• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 158253

English Turkish Film Name Film Year Details
She's been taken. What? Kaçırıldı. Ne? Kaçırıldı. Ne diyorsun sen? Kaçırıldı. Ne diyorsun sen? Taken-20 2008 info-icon
Any enemies overseas? Why would I have enemies? Yurtdışında düşmanların var mı? Neden düşmanım olsun ki? Deniz aşırı ülkelerde düşmanın var mı? Neden düşmanım olsun ki? Deniz aşırı ülkelerde düşmanın var mı? Neden düşmanım olsun ki? Taken-20 2008 info-icon
How do you know that? I was not gonna let my daughter... Bunu nereden biliyorsun? Kızımın, her şeyini bilmediğim... Bunları nereden biliyorsun? Kızımın ne idüğü belirsiz... Bunları nereden biliyorsun? Kızımın ne idüğü belirsiz... Taken-20 2008 info-icon
...live with someone without knowing everything about them. ...birileriyle yaşamasına asla izin veremem. ...biriyle yaşamasına izin verecek değildim ya. ...biriyle yaşamasına izin verecek değildim ya. Taken-20 2008 info-icon
I have a few resources... Now is not the time for dick measuring. Benim de birkaç kaynağım Sidik yarışı yapmanın zamanı değil. Benim de bazı kaynaklarım var... Şimdi sidik yarıştırmanın sırası değil. Benim de bazı kaynaklarım var... Şimdi sidik yarıştırmanın sırası değil. Taken-20 2008 info-icon
Anyone looking to hurt you? Not that I know. Sana zarar vermeye çalışan biri var mı? Bildiğim kadarıyla yok. Bir kez daha soruyorum: Sana zarar vermek isteyen birileri var mı? Bir kez daha soruyorum: Sana zarar vermek isteyen birileri var mı? Taken-20 2008 info-icon
Which room's Kim's? What happened? Kim'in odası hangisi? Ne oldu? Kim'in odası hangisi? Neler olduğunu bilmek istiyorum. Kim'in odası hangisi? Neler olduğunu bilmek istiyorum. Taken-20 2008 info-icon
Oh, God. Which one? Tanrım. Hangisi? Tanrım! Hangisi? Tanrım! Hangisi? Taken-20 2008 info-icon
Is there something I should be doing? Yapmam gereken bir şey var mı? Benim yapabileceğim bir şey var mı? Benim yapabileceğim bir şey var mı? Taken-20 2008 info-icon
Get me a plane to Paris. For when? Paris'e gitmem için bir uçak ayarla. Ne zaman? Benim için Paris'e bir uçuş ayarla. Ne zamana? Benim için Paris'e bir uçuş ayarla. Ne zamana? Taken-20 2008 info-icon
I'm gonna make the call. You all right? Yeah, yeah. I'm okay. Ben gidip telefon açayım. İyi misin? Evet, evet. İyiyim. Telefon açacağım. Sen iyi misin? Evet, evet. İyiyim. Telefon açacağım. Sen iyi misin? Evet, evet. İyiyim. Taken-20 2008 info-icon
Would you please get her back to me, Bryan? Kızımı bana geri getir lütfen Bryan. Kızımı bana geri getir lütfen, Bryan. Kızımı bana geri getir lütfen, Bryan. Taken-20 2008 info-icon
Sam, what have you got? Sam, ne buldun? Taken-20 2008 info-icon
...by the name of Marko Hoxha moved to Paris about six months ago. ...çete liderinin altı ay önce Paris'e taşındığı bilgisi var. ...altı ay önce Paris'e yerleştiğine dair bir bilgi var. ...altı ay önce Paris'e yerleştiğine dair bir bilgi var. Taken-20 2008 info-icon
Am I on speaker or are you by yourself? Lenore is here. Hoparlöre mi verdin, yalnız mısın? Lenore de burada. "Sesim hoparlöre mi veriliyor, yoksa yalnız başına mısın?" "Sesim hoparlöre mi veriliyor, yoksa yalnız başına mısın?" Taken-20 2008 info-icon
Hey, Lennie. Hello, Sam. Merhaba Lennie. Merhaba Sam. " Merhaba, Lennie." Merhaba, Sam. " Merhaba, Lennie." Merhaba, Sam. Taken-20 2008 info-icon
... like Yugoslavia, Romania, Bulgaria, jobs in the West as maids and nannies. ...ülkelerindeki kadınlara batıda hizmetçilik, bakıcılık işleri önermekmiş. "...Doğu Avrupa ülkelerindeki kadınları..." "...Doğu Avrupa ülkelerindeki kadınları..." Taken-20 2008 info-icon
What else? Başka ne var? Başka ne buldun? Başka ne buldun? Taken-20 2008 info-icon
To what? To never finding her. Neye kadar? Onu tamamen kaybedene kadar. Ne için? Onu bir daha görebilmek için. Ne için? Onu bir daha görebilmek için. Taken-20 2008 info-icon
Da... Bab Taken-20 2008 info-icon
Tell me when you're there. I'm here. Girdiğin zaman bana haber ver. Yatağın altındayım. "Hazır olduğunda bana haber ver. Hazırım." "Hazır olduğunda bana haber ver. Hazırım." Taken-20 2008 info-icon
I'm Peter. I'm Ingrid. Ben Peter. Ben de Ingrid. Adım Peter. Ben de Ingrid. Adım Peter. Ben de Ingrid. Taken-20 2008 info-icon
On holidays? Yes. Tatile mi geldin? Evet. Taken-20 2008 info-icon
Me too. Cool. Ben de. Ne güzel. Ben de. İyi yapmışsın. Ben de. İyi yapmışsın. Taken-20 2008 info-icon
Cabs here are so damned expensive. Want to share? Taksiler burada çok pahalı. Beraber binelim mi? Kahrolası taksiler çok pahalı. Birlikte binelim mi? Kahrolası taksiler çok pahalı. Birlikte binelim mi? Taken-20 2008 info-icon
Sure. Why not? Great. Tabii, neden olmasın. Harika. Tabii. Neden olmasın? Süper. Tabii. Neden olmasın? Süper. Taken-20 2008 info-icon
Excuse me. Hey. Affedersiniz. Hey. Affedersiniz. Affedersiniz. Taken-20 2008 info-icon
Hey. Drive. Hey. Sür. Sür arabayı. Sür arabayı. Taken-20 2008 info-icon
The two American girls from yesterday? I don't know. Dünkü iki Amerikalı kız? Bilmiyorum. Dün gelen iki Amerikalı kız vardı. Görmedim. Dün gelen iki Amerikalı kız vardı. Görmedim. Taken-20 2008 info-icon
The next rib drives into your lungs. The two American girls, where are they? Bir dahaki yumruğum ciğerlerine gelecek. O iki Amerikalı kız, neredeler? Bir sonraki kaburga akciğerlerinin oradan geçiyor. Bir sonraki kaburga akciğerlerinin oradan geçiyor. Taken-20 2008 info-icon
Just like the old days. Would you have it any other way? Tıpkı eski günlerdeki gibi. Başka bir şekilde mi olsun isterdin? Tıpkı eski günlerdeki gibi. Başka türlü olmasını mı tercih ederdin? Tıpkı eski günlerdeki gibi. Başka türlü olmasını mı tercih ederdin? Taken-20 2008 info-icon
Between you and me? No. İkimiz mi? Hayır... Aramızda kalsın ama istemezdim. Aramızda kalsın ama istemezdim. Taken-20 2008 info-icon
You mean, looks boring. I mean different. Sıkıcı demek istedin herhâlde. Farklı. Sıkıcı demek istedin herhâlde. Farklı demek istedim. Sıkıcı demek istedin herhâlde. Farklı demek istedim. Taken-20 2008 info-icon
Okay, a little boring. But is being retired any more interesting? Tamam, biraz sıkıcı ama emekli olmak çok mu hareketli? Tamam, birazcık sıkıcı olabilir. Emekli olmak daha mı ilgi çekici sanki? Tamam, birazcık sıkıcı olabilir. Emekli olmak daha mı ilgi çekici sanki? Taken-20 2008 info-icon
How do you know this? I'm retired, not dead. Bunu nereden biliyorsun? Emekli olduk dediysek öldük demedik. Taken-20 2008 info-icon
I was told I have 96 hours. That was 16 hours ago. 96 saatimin olduğunu söylediler, 16 saat önce. 96 saatim olduğu söylendi. Bunun üzerinden ise tam 16 saat geçti. 96 saatim olduğu söylendi. Bunun üzerinden ise tam 16 saat geçti. Taken-20 2008 info-icon
Okay, first, we should find the spotter. I found him, he's dead. Tamam, önce gözcüyü bulmalıyız. Ben buldum, adam ölü. Pekâlâ, öncelikle gözcüyü bulmalıyız. Onu çoktan buldum. Öldü. Pekâlâ, öncelikle gözcüyü bulmalıyız. Onu çoktan buldum. Öldü. Taken-20 2008 info-icon
You found him that way? Onu ölmüş hâlde mi buldun? Sen onu bulduğunda da ölü müydü? Sen onu bulduğunda da ölü müydü? Taken-20 2008 info-icon
Bryan, you cannot just run around tearing down Paris... Bryan, öyle gidip Paris'in altını üstüne getiremezsin. Bryan, oradan oraya koşturup Paris'in altını üstüne getiremezsin... Bryan, oradan oraya koşturup Paris'in altını üstüne getiremezsin... Taken-20 2008 info-icon
Don't forget who you talk to. I'm talking to a friend. Kiminle konuştuğunu unutma. Arkadaşımla konuştuğumu sanıyordum. Kiminle konuştuğunu unutma. Dostumla konuştuğumu sanıyordum. Kiminle konuştuğunu unutma. Dostumla konuştuğumu sanıyordum. Taken-20 2008 info-icon
"Deputy director, Internal Security." Very impressive. "Başkan Yardımcısı, İç Güvenlik" Çok etkileyici. "İç Güvenlikten Sorumlu Müdür Yardımcısı." Gözlerim kamaştı. "İç Güvenlikten Sorumlu Müdür Yardımcısı." Gözlerim kamaştı. Taken-20 2008 info-icon
The Albanians? Arnavutlar? Taken-20 2008 info-icon
So I heard. Where do I find them? Ben de öyle duymuştum. Onları nerede bulabilirim? Kulağıma da öyle çalındı. Onları nerede bulurum? Kulağıma da öyle çalındı. Onları nerede bulurum? Taken-20 2008 info-icon
Gregor Milocivic? Yes. Yes, I am Gregor. Gregor Milocivic? Evet. Evet, Gregor benim. Gregor Milocivic mi? Evet. Evet, Gregor benim. Gregor Milocivic mi? Evet. Evet, Gregor benim. Taken-20 2008 info-icon
Here is my r�sum�. Bu, çalışma belgem. Özgeçmişim burada. Özgeçmişim burada. Taken-20 2008 info-icon
Yes. Albanian to English. You do speak Albanian? Evet, Arnavutça'dan İngilizce'ye. Arnavutça biliyor musun? Evet. Arnavutça’dan İngilizce’ye. Arnavutça biliyorsun, değil mi? Evet. Arnavutça’dan İngilizce’ye. Arnavutça biliyorsun, değil mi? Taken-20 2008 info-icon
...before the war began in Pristina... What's your rate? ...ilkokul öğretmeniydim ve Ücretin ne? ...Priştina'da ilkokul öğretmenliği yapıyordum... ...Priştina'da ilkokul öğretmenliği yapıyordum... Taken-20 2008 info-icon
My rate? Ücretim mi? Taken-20 2008 info-icon
It is 25 per hour for the first three hours and then it goes up... İlk üç saat için saatte 25, ama sonra süre arttıkça İlk üç saat boyunca saati 25 dolar, sonraki her saat için... İlk üç saat boyunca saati 25 dolar, sonraki her saat için... Taken-20 2008 info-icon
Okay. Now, here's for 10 hours. Wait here. Tamam, al 10 saatlik ücretin. Burada bekle. Tamam. On saatlik ücretin. Burada bekle. Tamam. On saatlik ücretin. Burada bekle. Taken-20 2008 info-icon
Mr. Smith, I do not understand. What is the job exactly? Bay Smith, ben anlamadım. İş tam olarak nedir? Bay Smith, anlayamadım. Yapacağım iş nedir? Bay Smith, anlayamadım. Yapacağım iş nedir? Taken-20 2008 info-icon
Hi. Looking for a date? I love your dress. Is that silk? Selam. Bir eş mi arıyorsun? Kıyafetine bayıldım. Pamuk mu? Selam. Sevgili mi arıyorsun? Kıyafetine bayıldım. İpekli kumaş mı? Selam. Sevgili mi arıyorsun? Kıyafetine bayıldım. İpekli kumaş mı? Taken-20 2008 info-icon
I don't know. You want to know the prices? Bilmiyorum. Fiyatımı öğrenmek mi istiyorsun? Ne bileyim. Fiyatı öğrenmek istiyor musun? Ne bileyim. Fiyatı öğrenmek istiyor musun? Taken-20 2008 info-icon
Standard? Could you be more specific? Standart mı? Daha açık olabilir misin? Standart mı? Biraz daha açık konuşur musun? Standart mı? Biraz daha açık konuşur musun? Taken-20 2008 info-icon
If you're not buying, piss off. I didn't say I wasn't buying. Kabul etmiyorsan, çek git. Öyle demedim. Alıcı değilsen bas git. Alıcı olmadığımı söylemedim. Alıcı değilsen bas git. Alıcı olmadığımı söylemedim. Taken-20 2008 info-icon
Trouble? Really? With who? Piss off. Bela mı? Gerçekten mi? Kiminle? Çek git. Belaya mı? Ciddi mi diyorsun? Kiminle? Çek arabanı. Belaya mı? Ciddi mi diyorsun? Kiminle? Çek arabanı. Taken-20 2008 info-icon
If I want a package deal, do I get a discount? Paket için anlaşmak istesem indirim yapıyor musunuz? Paket teklifi seçersem indirim yapar mısın? Paket teklifi seçersem indirim yapar mısın? Taken-20 2008 info-icon
You cost me two now. My name's Bryan. Bana iki müşteriye mâloldun. Adım Bryan. Senin yüzünden iki müşteri kaybettim. Benim adım Bryan. Senin yüzünden iki müşteri kaybettim. Benim adım Bryan. Taken-20 2008 info-icon
Oh, God. You better leave. I thought we were negotiating. Tanrım. Gitsen iyi olacak. Anlaşmak üzere olduğumuzu sanıyordum. Eyvahlar olsun. Gitsen iyi olur. Pazarlık ettiğimizi sanıyordum. Eyvahlar olsun. Gitsen iyi olur. Pazarlık ettiğimizi sanıyordum. Taken-20 2008 info-icon
I told him... Why are you bothering the girl? Ona söyledim... Neden kızı rahatsız ediyorsun? Ona söyledim... Kızı ne diye rahatsız ediyorsun? Ona söyledim... Kızı ne diye rahatsız ediyorsun? Taken-20 2008 info-icon
None of your business. She is my business. Seni ilgilendirmez. Kız beni ilgilendirir. Yürü git işine. Benim işim o kızla. Yürü git işine. Benim işim o kızla. Taken-20 2008 info-icon
I was negotiating. No negotiating. Price is the price. Anlaşmaya çalışıyordum. Anlaşma yok. Fiyat sabittir. Pazarlık ediyordum. Pazarlık ediyordum. Taken-20 2008 info-icon
Fifty euros or I kick your ass. Sure, sure, okay. Ya 50 Euro verirsin, ya da kıçına tekmeyi yersin. Tamam, tamam. Elli avroyu bastır, yoksa kıçına tekmeyi yersin. Elli avroyu bastır, yoksa kıçına tekmeyi yersin. Taken-20 2008 info-icon
Mr. Smith, I do not know what kind of job I'm supposed to do for you, but... Bay Smith, sizin için nasıl bir iş yapmamı istediğinizi bilmiyorum ama... Bay Smith, sizin için nasıl bir iş yapmamı istediğinizi bilemiyorum ama... Bay Smith, sizin için nasıl bir iş yapmamı istediğinizi bilemiyorum ama... Taken-20 2008 info-icon
You are to translate. Yes. But translate what? Çevirmenlik yapacaksın. Tamam ama neyi? Tercüme etmek için buradasın. Tamam ama neyi tercüme edeceğim? Tercüme etmek için buradasın. Tamam ama neyi tercüme edeceğim? Taken-20 2008 info-icon
They're talking about you. What about me? Sizden bahsediyorlar. Ne diyorlar? Sizden bahsediyorlar. Ne olmuş bana? Sizden bahsediyorlar. Ne olmuş bana? Taken-20 2008 info-icon
They're not saying nice things. Be specific. İyi şeyler söylemiyorlar. Detayları söyle. Pek hoş şeyler söylemiyorlar. Biraz daha açık konuş. Pek hoş şeyler söylemiyorlar. Biraz daha açık konuş. Taken-20 2008 info-icon
They're saying... Excuse me, Mr. Smith. what an asshole you are. Diyorlar ki... Affedersiniz Bay Smith ama şerefsizin teki olduğunuzu söylüyorlar. Diyorlar ki... Kusura bakmayın, Bay Smith. Göt oğlanının tekisiniz. Diyorlar ki... Kusura bakmayın, Bay Smith. Göt oğlanının tekisiniz. Taken-20 2008 info-icon
Please, if you can explain to me why we're doing this... Lütfen, eğer bunu neden yaptığımızı açıklarsanız... Bu işin amacını bana açıklarsanız... Bu işin amacını bana açıklarsanız... Taken-20 2008 info-icon
Do you really want to hear all this? Every word. Bunları gerçekten duymak istiyor musunuz? Her kelimesini. Bunları duymanız şart mı? Kelimesi kelimesine. Bunları duymanız şart mı? Kelimesi kelimesine. Taken-20 2008 info-icon
Perhaps if I knew the purpose... You're better off not knowing. Belki de amacımızı biliyor olsam Hiçbir şey bilmemen daha iyi. Bunun neye hizmet edeceğini bilseydim... Bilmemen senin için daha hayırlı. Bunun neye hizmet edeceğini bilseydim... Bilmemen senin için daha hayırlı. Taken-20 2008 info-icon
Is it still football? Hâlâ futbol mu? Hâlâ futboldan mı konuşuyorlar? Hâlâ futboldan mı konuşuyorlar? Taken-20 2008 info-icon
I asked for an English Albanian dictionary, did you bring one? Bir İngilizce Arnavutça sözlük istemiştim, getirdin mi? İngilizce Arnavutça sözlük istemiştim, getirdin mi? İngilizce Arnavutça sözlük istemiştim, getirdin mi? Taken-20 2008 info-icon
I'm good. Who gave this to you? Ben iyiyim. Kim verdi sana bunu? Ben iyiyim. Bunu sana kim verdi? Taken-20 2008 info-icon
Who...? Who gave this to you? I'm good. Kim? Kim verdi sana bunu? Ben iyiyim. Bunu sana kim verdi? Ben iyiyim. Taken-20 2008 info-icon
Monsieur Allen, how are you? Mösyö Allen, nasılsınız? Bay Allen, nasılsınız? Taken-20 2008 info-icon
Hello, Gilles. How's the wife? Merhaba Gilles. Karın nasıl? Merhaba, Gilles. Karın nasıl? Taken-20 2008 info-icon
Been a long time since I've seen you. Way too long. Sizi görmeyeli uzun zaman oldu. Çok uzun gerçekten. Görüşmeyeli uzun zaman oldu. Bayağı uzun. Taken-20 2008 info-icon
The usual accommodation? Plus one. Normal konaklama? İki kişilik. Her zamanki yer mi? İki kişilik olsun. Taken-20 2008 info-icon
We need to talk. I'm listening. Konuşmamız gerek. Dinliyorum. " Konuşmamız gerek." Dinliyorum. Taken-20 2008 info-icon
Well, can't you come and meet me first? Gelsen de yüzyüze konuşsak? Yanıma gelemez misin? Taken-20 2008 info-icon
I can't see you. Where are you? Seni göremiyorum. Neredesin? Taken-20 2008 info-icon
Didn't think I was gonna come down, did you? Oraya yanına geleceğimi sanmıyordun, değil mi? Oraya geleceğimi düşünmedin herhâlde, değil mi? Taken-20 2008 info-icon
I know. You have 70 hours. Now I have 56. Biliyorum. 70 saatin var. Artık 56. " Biliyorum. 70 saatin var." Geriye 56 saatim kaldı. Taken-20 2008 info-icon
And what about my daughter? I told you, I sit behind a desk now. Ya kızım ne olacak? Artık masabaşında olduğumu söylemiştim. Kızım ne olacak? Taken-20 2008 info-icon
Where did you get this jacket? Bu ceketi nereden buldun? Bu montu nereden buldun? Taken-20 2008 info-icon
Did you get it from her? Bu kızdan mı aldın? Ondan mı aldın? Taken-20 2008 info-icon
Was it from this girl? Bu kızın ceketi miydi? Bu kızın montu muydu? Taken-20 2008 info-icon
I was cold, she gave it to me. Where? Where did she give it to you? Çok üşümüştüm, o da bana verdi. Nerede? Sana bunu nerede verdi? Üşümüştüm, o da montunu bana verdi. Nerede? Neredeyken verdi? Taken-20 2008 info-icon
In the house. What house? Evde. Hangi evde? Evdeyken. Hangi ev? Taken-20 2008 info-icon
The girl who gave you this, was she in the house? Sana bunu veren kız, o da evde miydi? Bu montu sana veren kız da o evde miydi? Taken-20 2008 info-icon
I need to find this house. Do you know where it is? O evi bulmam gerek. Nerede olduğunu biliyor musun? O evi bulmam gerekiyor. Yerini biliyor musun? Taken-20 2008 info-icon
Good morning. May I help you? Günaydın. Yardımcı olabilir miyim? Günaydın. Nasıl yardımcı olabilirim? Taken-20 2008 info-icon
I'm here to see your boss. No boss. Patronunuzla görüşmeye geldim. Patron yok. Patronunu görmeye geldim. Burada patron falan yok. Taken-20 2008 info-icon
You have weapon? Silahın var mı? Taken-20 2008 info-icon
What is it you want? Nedir istediğin şey? Ne istiyorsun? Taken-20 2008 info-icon
...of the lens on a satellite orbiting 200 miles above the Earth? ...açısını değiştirmek ne kadar bir masraf, biliyor musunuz? ...bir uydunun mercek açısını değiştirmek kaça patlıyor haberiniz var mı? Taken-20 2008 info-icon
By the way, which one of you is Marko? Bu arada, hanginiz Marko? Bu arada, Marko hanginiz? Taken-20 2008 info-icon
Why do you want to know? Neden öğrenmek istiyorsun? Ne yapacaksın? Taken-20 2008 info-icon
If that's the game you want to play, the rate just went up 10 percent. Oynamak istediğiniz oyun buysa, fiyatlar az önce yüzde 10 arttı. Madem bu şekilde oynamak istiyorsunuz, ücret yüzde on zamlandı. Taken-20 2008 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 158248
  • 158249
  • 158250
  • 158251
  • 158252
  • 158253
  • 158254
  • 158255
  • 158256
  • 158257
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact