Search
English Turkish Sentence Translations Page 158170
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| (SOFTLY) Isn't she lovely? | Ne kadar da tatlı. Çok tatlı, değil mi? Çok tatlı, değil mi? Ne kadar da tatlı. Ne kadar da tatlı. Ne kadar da tatlı. Çok tatlı değil mi? | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Mom? | Anne. Efendim? Anne? Evet? Anne? Evet? Anne. Efendim? Anne. Efendim? Anne. Efendim? Anne? Evet? | Take Shelter-1 | 2011 | |
| I need to ask you something. | Sana bir şey sormam lazım. Sana bir şey sormam gerek. Sana bir şey sormam gerek. Sana bir şey sormam lazım. Sana bir şey sormam lazım. Sana bir şey sormam lazım. Sana bir şey sormam gerek. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Do you remember what year we brought you up here? | Seni buraya hangi yıl getirdiğimizi hatırlıyor musun? Seni buraya getirdiğimiz yılı hatırlıyor musun? Seni buraya getirdiğimiz yılı hatırlıyor musun? Seni buraya hangi yıl getirdiğimizi hatırlıyor musun? Seni buraya hangi yıl getirdiğimizi hatırlıyor musun? Seni buraya hangi yıl getirdiğimizi hatırlıyor musun? Seni buraya getirdiğimiz yılı hatırlıyor musun? | Take Shelter-1 | 2011 | |
| To the first place. | İlk kaldığın yere. İlk taşınmayı soruyorum. İlk taşınmayı soruyorum. İlk kaldığın yere. İlk kaldığın yere. İlk kaldığın yere. İlk taşınmayı soruyorum. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| It was '86. | 1986. 1986 senesiydi. 1986 senesiydi. 1986. 1986. 1986. 1986 senesiydi. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Yes. Because Kyle was going to be a senior. | Doğru. Kyle son sınıfa geçmişti çünkü. Evet. Çünkü Kyle son sınıfa gidiyordu. Evet. Çünkü Kyle son sınıfa gidiyordu. Doğru. Kyle son sınıfa geçmişti çünkü. Doğru. Kyle son sınıfa geçmişti çünkü. Doğru. Kyle son sınıfa geçmişti çünkü. Evet. Çünkü Kyle son sınıfa gidiyordu. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Can you remember what happened before you got diagnosed? | Sana teşhis koyulmadan evvel neler olduğunu hatırlıyor musun? Teşhisin koyulmadan önce ne olduğunu hatırlıyor musun? Teşhisin koyulmadan önce ne olduğunu hatırlıyor musun? Sana teşhis koyulmadan evvel neler olduğunu hatırlıyor musun? Sana teşhis koyulmadan evvel neler olduğunu hatırlıyor musun? Sana teşhis koyulmadan evvel neler olduğunu hatırlıyor musun? Teşhisin koyulmadan önce ne olduğunu hatırlıyor musun? | Take Shelter-1 | 2011 | |
| What do you mean? | Nasıl yani? Yani... Ne demek istiyorsun? Demek istiyorum ki... Ne demek istiyorsun? Demek istiyorum ki... Nasıl yani? Yani... Nasıl yani? Yani... Nasıl yani? Yani... Ne demek istiyorsun? Demek istiyorum ki... | Take Shelter-1 | 2011 | |
| I just want to know how it all started. | Hastalığının nasıl başladığını öğrenmek istiyorum. Her şeyin nasıl başladığını öğrenmek istiyorum. Her şeyin nasıl başladığını öğrenmek istiyorum. Hastalığının nasıl başladığını öğrenmek istiyorum. Hastalığının nasıl başladığını öğrenmek istiyorum. Hastalığının nasıl başladığını öğrenmek istiyorum. Her şeyin nasıl başladığını öğrenmek istiyorum. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Before you had to leave. | Bizden ayrılmadan önce. Sen ayrılmadan önce. Sen ayrılmadan önce. Bizden ayrılmadan önce. Bizden ayrılmadan önce. Bizden ayrılmadan önce. Sen ayrılmadan önce. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| I remember it was a real stressful time. | Hatırladığım kadarıyla çok stresli zamanlardı. Çok stres dolu zamanlar olduğunu hatırlıyorum. Çok stres dolu zamanlar olduğunu hatırlıyorum. Hatırladığım kadarıyla çok stresli zamanlardı. Hatırladığım kadarıyla çok stresli zamanlardı. Hatırladığım kadarıyla çok stresli zamanlardı. Çok stres dolu zamanlar olduğunu hatırlıyorum. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Your father was gone a lot, | Baban çoğunlukla evde değildi... Baban çok sık dışarı çıkardı... Baban çok sık dışarı çıkardı... Baban çoğunlukla evde değildi... Baban çoğunlukla evde değildi... Baban çoğunlukla evde değildi... Baban çok sık dışarı çıkardı... | Take Shelter-1 | 2011 | |
| and I couldn't handle things on my own. | ...ben de tek başıma işlerin altından kalkamıyordum. ...ve ben de işleri kendi başıma halledemedim. ...ve ben de işleri kendi başıma halledemedim. ...ben de tek başıma işlerin altından kalkamıyordum. ...ben de tek başıma işlerin altından kalkamıyordum. ...ben de tek başıma işlerin altından kalkamıyordum. ...ve ben de işleri kendi başıma halledemedim. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Did you ever have any | Peki hiç böyle... Sen hiç... Sen hiç... Peki hiç böyle... Peki hiç böyle... Peki hiç böyle... Sen hiç... | Take Shelter-1 | 2011 | |
| dreams? | ...rüyalar gördüğün oldu mu? ...rüya görmüş müydün? ...rüya görmüş müydün? ...rüyalar gördüğün oldu mu? ...rüyalar gördüğün oldu mu? ...rüyalar gördüğün oldu mu? ...rüya görmüş müydün? | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Like, bad dreams? | Kabus gibi? | Take Shelter-1 | 2011 | |
| No. Nothing like that. | Hayır, öyle bir şey yoktu. Hayır. Öyle bir şey değildi. Hayır. Öyle bir şey değildi. Hayır, öyle bir şey yoktu. Hayır, öyle bir şey yoktu. Hayır, öyle bir şey yoktu. Hayır. Öyle bir şey değildi. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| There was always... | Ama sürekli... Her zaman... Her zaman... Ama sürekli... Ama sürekli... Ama sürekli... Her zaman... | Take Shelter-1 | 2011 | |
| There was always a panic | Sürekli beni etkisi altına alan... Her zaman beni benden alan... Her zaman beni benden alan... Sürekli beni etkisi altına alan... Sürekli beni etkisi altına alan... Sürekli beni etkisi altına alan... Her zaman beni benden alan... | Take Shelter-1 | 2011 | |
| that took hold of me. | ...bir panik durumu vardı. ...bir paniğe kapılıyordum. ...bir paniğe kapılıyordum. ...bir panik durumu vardı. ...bir panik durumu vardı. ...bir panik durumu vardı. ...bir paniğe kapılıyordum. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| (WHISPERING) I thought people were watching me | İnsanların beni izlediğini, dinlediğini düşünüyordum. İnsanların beni izlediğini ve dinlediğini düşünüyordum. İnsanların beni izlediğini ve dinlediğini düşünüyordum. İnsanların beni izlediğini, dinlediğini düşünüyordum. İnsanların beni izlediğini, dinlediğini düşünüyordum. İnsanların beni izlediğini, dinlediğini düşünüyordum. İnsanların beni izlediğini ve dinlediğini düşünüyordum. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| It's all right. It's fine. | Rahat ol, korkma. Yok bir şey. İyisin. Yok bir şey. İyisin. Rahat ol, korkma. Rahat ol, korkma. Rahat ol, korkma. Yok bir şey. İyisin. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Yeah. I'm fine. | Evet, iyiyim. Evet. İyiyim. Evet. İyiyim. Evet, iyiyim. Evet, iyiyim. Evet, iyiyim. Evet. İyiyim. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| May I have the number for Dr. George Shannan? | Dr. George Shannan'ın numarasını alabilir miyim? Dr. George Shannan'ın telefonunu alabilir miyim? Dr. George Shannan'ın telefonunu alabilir miyim? Dr. George Shannan'ın numarasını alabilir miyim? Dr. George Shannan'ın numarasını alabilir miyim? Dr. George Shannan'ın numarasını alabilir miyim? Dr. George Shannan'ın telefonunu alabilir miyim? | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Thanks. | Sağ olun. Teşekkürler. Teşekkürler. Sağ olun. Sağ olun. Sağ olun. Teşekkürler. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Hi, is Dr. Shannan there? | Merhaba, Dr. Shannan orada mı? | Take Shelter-1 | 2011 | |
| May I speak with him? This is Curtis LaForche. | Kendisiyle konuşabilir miyim? Curtis LaForche arıyor dersiniz. Onunla konuşabilir miyim? Ben Curtis LaForche. Onunla konuşabilir miyim? Ben Curtis LaForche. Kendisiyle konuşabilir miyim? Curtis LaForche arıyor dersiniz. Kendisiyle konuşabilir miyim? Curtis LaForche arıyor dersiniz. Kendisiyle konuşabilir miyim? Curtis LaForche arıyor dersiniz. Onunla konuşabilir miyim? Ben Curtis LaForche. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Hey, Doc. | Merhaba, doktor. Merhaba doktor. Merhaba doktor. Merhaba, doktor. Merhaba, doktor. Merhaba, doktor. Merhaba doktor. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Yeah, sorry... Sorry to call you at home. | Evini aradığım için kusura bakma. Evet, üzgünüm... Sizi evden aradığım için üzgünüm. Evet, üzgünüm... Sizi evden aradığım için üzgünüm. Evini aradığım için kusura bakma. Evini aradığım için kusura bakma. Evini aradığım için kusura bakma. Evet, üzgünüm... Sizi evden aradığım için üzgünüm. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| I just... I don't think I can make it to Columbus | O psikiyatristle görüşmek için Colombus'a kadar gidemeyeceğim galiba. Ben... Psikiyatristi görmek için Columbus'a gidebileceğimi sanmıyorum. Ben... Psikiyatristi görmek için Columbus'a gidebileceğimi sanmıyorum. O psikiyatristle görüşmek için Colombus'a kadar gidemeyeceğim galiba. O psikiyatristle görüşmek için Colombus'a kadar gidemeyeceğim galiba. O psikiyatristle görüşmek için Colombus'a kadar gidemeyeceğim galiba. Ben... Psikiyatristi görmek için Columbus'a gidebileceğimi sanmıyorum. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Yeah, it's just too far. | Evet, çok uzak. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Is there somewhere local you could send me? | Buralarda beni gönderebileceğin bir yer var mı? Beni gönderebileceğiniz buralarda bir yer var mı? Beni gönderebileceğiniz buralarda bir yer var mı? Buralarda beni gönderebileceğin bir yer var mı? Buralarda beni gönderebileceğin bir yer var mı? Buralarda beni gönderebileceğin bir yer var mı? Beni gönderebileceğiniz buralarda bir yer var mı? | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Oh, hey. | Merhaba. Selam. Selam. Merhaba. Merhaba. Merhaba. Selam. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Sorry I woke you up. | Uyandırdım, kusura bakma. Seni uyandırdığım için üzgünüm. Seni uyandırdığım için üzgünüm. Uyandırdım, kusura bakma. Uyandırdım, kusura bakma. Uyandırdım, kusura bakma. Seni uyandırdığım için üzgünüm. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| It's okay. | Önemli değil. Sorun değil. Sorun değil. Önemli değil. Önemli değil. Önemli değil. Sorun değil. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| I went to see Mom | Annemi görmeye gittim. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Is she okay? | Bir şeyi yok, değil mi? O iyi mi? O iyi mi? Bir şeyi yok, değil mi? Bir şeyi yok, değil mi? Bir şeyi yok, değil mi? O iyi mi? | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Yeah. I just wanted to check up on her. | İyi, iyi. Bir kontrol edeyim dedim. Evet. Sadece onu kontrol etmeye gittim. Evet. Sadece onu kontrol etmeye gittim. İyi, iyi. Bir kontrol edeyim dedim. İyi. Bir kontrol edeyim dedim. İyi. Bir kontrol edeyim dedim. Evet. Sadece onu kontrol etmeye gittim. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| You should've told me, we would have gone with you. | Bana da söyleseydin keşke. Biz de gelirdik. Önemli değil. Bana da söylemeliydin, ben de gelirdim. Bana da söylemeliydin, ben de gelirdim. Bana da söyleseydin keşke. Biz de gelirdik. Önemli değil. Bana da söyleseydin keşke. Biz de gelirdik. Önemli değil. Bana da söyleseydin keşke. Biz de gelirdik. Önemli değil. Bana da söylemeliydin, ben de gelirdim. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| No, that's okay. | Hayır, önemli değil.. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Come to bed. | Yatağa gel hadi. Yatağa gel. Yatağa gel. Yatağa gel hadi. Yatağa gel hadi. Yatağa gel hadi. Yatağa gel. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| I will in a bit. | Birazdan geliyorum. Birazdan gelirim. Birazdan gelirim. Birazdan geliyorum. Birazdan geliyorum. Birazdan geliyorum. Birazdan gelirim. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Well, you've kept up with the payments on the house. | Ev ödemelerini hiç aksatmamışsın. Evin ödemelerini zamanında yapmışsın. Evin ödemelerini zamanında yapmışsın. Ev ödemelerini hiç aksatmamışsın. Ev ödemelerini hiç aksatmamışsın. Ev ödemelerini hiç aksatmamışsın. Evin ödemelerini zamanında yapmışsın. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| We've been good about that. | Evet, o konuda bir sıkıntımız olmadı. Bu konuda iyiydik. Bu konuda iyiydik. Evet, o konuda bir sıkıntımız olmadı. Evet, o konuda bir sıkıntımız olmadı. Evet, o konuda bir sıkıntımız olmadı. Bu konuda iyiydik. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| I gotta tell you, Curtis, | Ama bankaların kredi verme politikaları eskisi gibi değil, Curtis. Söylemem gerekir ki Curtis, bankalar eskiden aldığın gibi kredi vermiyor. Söylemem gerekir ki Curtis, bankalar eskiden aldığın gibi kredi vermiyor. Ama bankaların kredi verme politikaları eskisi gibi değil, Curtis. Ama bankaların kredi verme politikaları eskisi gibi değil, Curtis. Ama bankaların kredi verme politikaları eskisi gibi değil, Curtis. Söylemem gerekir ki Curtis, bankalar eskiden aldığın gibi kredi vermiyor. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| We've got you a loan today, | Sana bugün kredi veririz ama faiz oranları çok değişken. Bugün verdiğimiz kredinin faiz oranları değişken. Bugün verdiğimiz kredinin faiz oranları değişken. Sana bugün kredi veririz ama faiz oranları çok değişken. Sana bugün kredi veririz ama faiz oranları çok değişken. Sana bugün kredi veririz ama faiz oranları çok değişken. Bugün verdiğimiz kredinin faiz oranları değişken. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| We have to tie it to your house. | Evini ipotek göstermemiz gerek. Olsun. Evini ipotek etmek zorundayız. Sorun değil. Evini ipotek etmek zorundayız. Sorun değil. Evini ipotek göstermemiz gerek. Olsun. Evini ipotek göstermemiz gerek. Olsun. Evini ipotek göstermemiz gerek. Olsun. Evini ipotek etmek zorundayız. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Curtis, I've known you a long time. | Curtis, seni uzun zamandır tanıyorum. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Financed your house for you, two vehicles. | Evin ve iki araban için de kredi verdim sana. Finanse ettiğin bir evin ve iki aracın var. Finanse ettiğin bir evin ve iki aracın var. Evin ve iki araban için de kredi verdim sana. Evin ve iki araban için de kredi verdim sana. Evin ve iki araban için de kredi verdim sana. Finanse ettiğin bir evin ve iki aracın var. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| I'm telling you, this is a risky loan you're taking. | Ama sözümü dinle, bu çok riskli bir kredi. Bu almış olduğun, riskli bir kredi. Bu almış olduğun, riskli bir kredi. Ama sözümü dinle, bu çok riskli bir kredi. Ama sözümü dinle, bu çok riskli bir kredi. Ama sözümü dinle, bu çok riskli bir kredi. Bu almış olduğun riskli bir kredi. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| I need the money, John. | Paraya ihtiyacım var John. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Okay. | Peki. Pekâlâ. Pekâlâ. Peki. Peki. Peki. Pekâlâ. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Sorry I left you yesterday. | Dün yalnız bıraktım seni, kusura bakma. Dün seni bıraktığım için özür dilerim. Dün seni bıraktığım için özür dilerim. Dün yalnız bıraktım seni, kusura bakma. Dün yalnız bıraktım seni, kusura bakma. Dün yalnız bıraktım seni, kusura bakma. Dün seni bıraktığım için özür dilerim. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Jim came by. I covered for you. | Jim uğradı. İdare ettim seni. Sağ ol. Jim geldi. Açığını kapattım. Teşekkürler. Jim geldi. Açığını kapattım. Teşekkürler. Jim uğradı. İdare ettim seni. Sağ ol. Jim uğradı. İdare ettim seni. Sağ ol. Jim uğradı. İdare ettim seni. Sağ ol. Jim geldi. Senin yerine. Teşekkürler. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| I need your help with the depth charts. | Derinlik grafikleriyle ilgili yardımın lazım. Tamam. Derinlik grafiği ile ilgili yardımına ihtiyacım var. Tabii. Derinlik grafiği ile ilgili yardımına ihtiyacım var. Tabii. Derinlik grafikleriyle ilgili yardımın lazım. Tamam. Derinlik grafikleriyle ilgili yardımın lazım. Tamam. Derinlik grafikleriyle ilgili yardımın lazım. Tamam. Derinlik grafiği ile ilgili yardımına ihtiyacım var. Tabii. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Fucking Nat put me in charge | Puşt Nat, Lions Kulübü yemeği için istiridye kızartma işini bana verdi. Dallama Nat Aslanlar Kulübü yemeğindeki istiridye kızartma işini bana verdi. Dallama Nat Aslanlar Kulübü yemeğindeki istiridye kızartma işini bana verdi. Puşt Nat, Lions Kulübü yemeği için istiridye kızartma işini bana verdi. Puşt Nat, Lions Kulübü yemeği için istiridye kızartma işini bana verdi. Puşt Nat, Lions Kulübü yemeği için istiridye kızartma işini bana verdi. Dallama Nat, "Lions Club"daki yemekte istiridye kızartma işini bana verdi. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| You need another burner? | Bir ocak daha mı lazım? Başka bir ocak ister misin? Başka bir ocak ister misin? Bir ocak daha mı lazım? Bir ocak daha mı lazım? Bir ocak daha mı lazım? Başka bir ocak ister misin? | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Yeah, if you still got yours, I could use it. | Evet, sizdeki hâlâ duruyorsa iyi olur. Evet, sizinki hâlâ duruyorsa kullanabilirim. Evet, sizinki hâlâ duruyorsa kullanabilirim. Evet, sizdeki hâlâ duruyorsa iyi olur. Evet, sizdeki hâlâ duruyorsa iyi olur. Evet, sizdeki hâlâ duruyorsa iyi olur. Evet, sizinki hâlâ duruyorsa kullanabilirim. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Hey, you think you could help me with something? | Bir konuda yardımcı olabilir misin bana? Bana bir konuda yardımcı olabilir misin? Bana bir konuda yardımcı olabilir misin? Bir konuda yardımcı olabilir misin bana? Bir konuda yardımcı olabilir misin bana? Bir konuda yardımcı olabilir misin bana? Bana bir konuda yardımcı olabilir misin? | Take Shelter-1 | 2011 | |
| What do you need? | Ne lazım? Ne istiyorsun? Ne istiyorsun? Ne lazım? Ne lazım? Ne lazım? Ne istiyorsun? | Take Shelter-1 | 2011 | |
| I'm gonna build out the tornado shelter in my backyard. | Arka bahçeme bir kasırga sığınağı inşa edeceğim. Biraz yardıma hayır demem. Arka bahçeme tornado sığınağı yapacağım. Biraz yardım iyi gelir. Arka bahçeme tornado sığınağı yapacağım. Biraz yardım iyi gelir. Arka bahçeme bir kasırga sığınağı inşa edeceğim. Biraz yardıma hayır demem. Arka bahçeme bir kasırga sığınağı inşa edeceğim. Biraz yardıma hayır demem. Arka bahçeme bir kasırga sığınağı inşa edeceğim. Biraz yardıma hayır demem. Arka bahçeme tornado sığınağı yapacağım. Biraz yardım iyi gelir. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| The hell you wanna do that for? | Ne diye yapacaksın onu? Ne halt yemeye onu yapacaksın ki? Ne halt yemeye onu yapacaksın ki? Ne diye yapacaksın onu? Ne diye yapacaksın onu? Ne diye yapacaksın onu? Ne halt yemeye onu yapacaksın ki? | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Just needs to be done. | Yapılması gerekiyor işte. İhtiyaç olur diye yapacağım. İhtiyaç olur diye yapacağım. Yapılması gerekiyor işte. Yapılması gerekiyor işte. Yapılması gerekiyor işte. İhtiyaç olur diye yapacağım. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| What do you need? | Ne lazım? Neye ihtiyacın var? Neye ihtiyacın var? Ne lazım? Ne lazım? Ne lazım? Neye ihtiyacın var? | Take Shelter-1 | 2011 | |
| I figure I'll do it on a Saturday, | Cumartesi yaparım diye düşündüm, işten de birkaç alet ödünç alırım. Cumartesi günü yaparsam araçlardan bazılarını ödünç alırım diye düşündüm. Cumartesi günü yaparsam araçlardan bazılarını ödünç alırım diye düşündüm. Cumartesi yaparım diye düşündüm, işten de birkaç alet ödünç alırım. Cumartesi yaparım diye düşündüm, işten de birkaç alet ödünç alırım. Cumartesi yaparım diye düşündüm, işten de birkaç alet ödünç alırım. Cumartesi günü yaparsam araçlardan bazılarını ödünç alırım diye düşündüm. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| You sure about that? | Emin misin? Evet. Kepçeyle çekici lazım sadece. Bundan emin misin? Evet, kepçe ve çekici lazım bana. Bundan emin misin? Evet, kepçe ve çekici lazım bana. Emin misin? Evet. Kepçeyle çekici lazım sadece. Emin misin? Evet. Kepçeyle çekici lazım sadece. Emin misin? Evet. Kepçeyle çekici lazım sadece. Bundan emin misin? Evet, kepçe ve çekici lazım bana. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| I'll rent the rest. | Gerisini kiralayacağım. Gerisini kiralarım. Gerisini kiralarım. Gerisini kiralayacağım. Gerisini kiralayacağım. Gerisini kiralayacağım. Gerisini kiralarım. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Yeah. Whatever. I'll help. | Tamam, olsun. Yardım ederim. Sağ ol. Evet. Fark etmez. Yardım ederim. Teşekkürler. Evet. Fark etmez. Yardım ederim. Teşekkürler. Tamam, olsun. Yardım ederim. Sağ ol. Tamam, olsun. Yardım ederim. Sağ ol. Tamam, olsun. Yardım ederim. Sağ ol. Evet. Fark etmez. Yardım ederim. Teşekkürler. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| You all right, man? | İyisin, değil mi dostum? Neden sordun? Sen iyi misin dostum? Nasıl yani? Sen iyi misin dostum? Nasıl yani? İyisin, değil mi dostum? Neden sordun? İyisin, değil mi dostum? Neden sordun? İyisin, değil mi dostum? Neden sordun? Sen iyi misin dostum? Nasıl yani? | Take Shelter-1 | 2011 | |
| I just don't wanna see you fuck up. | Kafayı yediğini görmek istemem. Çuvalladığını görmek istemem. Çuvalladığını görmek istemem. Kafayı yediğini görmek istemem. Kafayı yediğini görmek istemem. Kafayı yediğini görmek istemem. Senin boka battığını görmek istemiyorum. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| I'm not. | Yemedim. Çuvallamadım. Çuvallamadım. Yemedim. Yemedim. Yemedim. Batmadım. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| WOMAN: Come in. | Girin. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Have a seat. I'm Kendra. | Oturun lütfen. Ben Kendra. Curtis. Oturun. Ben Kendra. Curtis. Oturun. Ben Kendra. Curtis. Oturun lütfen. Ben Kendra. Curtis. Oturun lütfen. Ben Kendra. Curtis. Oturun lütfen. Ben Kendra. Curtis. Oturun. Ben Kendra. Curtis. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| I'm gonna start by asking you some questions. | Birkaç soru sorarak başlayacağım. Bazı sorular sorarak başlayacağım. Bazı sorular sorarak başlayacağım. Birkaç soru sorarak başlayacağım. Birkaç soru sorarak başlayacağım. Birkaç soru sorarak başlayacağım. Bazı sorular sorarak başlayacağım. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Okay. I already answered all the questions on the form. | Tamam. Formdaki tüm soruları cevaplamıştım zaten. Tamam. Bütün soruları zaten formda cevapladım. Tamam. Bütün soruları zaten formda cevapladım. Tamam. Formdaki tüm soruları cevaplamıştım zaten. Tamam. Formdaki tüm soruları cevaplamıştım zaten. Tamam. Formdaki tüm soruları cevaplamıştım zaten. Tamam. Bütün soruları zaten formda cevapladım. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Yeah, I know. I looked at them, | Evet, biliyorum. İnceledim. Ama bir profilinizi çıkarmam lazım. Evet, biliyorum. Onlara baktım, ama profilini çıkartmak istiyorum. Evet, biliyorum. Onlara baktım, ama profilini çıkartmak istiyorum. Evet, biliyorum. İnceledim. Ama bir profilinizi çıkarmam lazım. Evet, biliyorum. İnceledim. Ama bir profilinizi çıkarmam lazım. Evet, biliyorum. İnceledim. Ama bir profilinizi çıkarmam lazım. Evet, biliyorum. Onlara baktım, ama profilini çıkartmak istiyorum. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Right. Well... | Pekâlâ. Tamam. Tamam. Pekâlâ. Pekâlâ. Pekâlâ. Tamam. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Out of the five possible symptoms | Şizofreni tanısı koymak için gereken beş muhtemel belirti olan... Şizofreni teşhisi koyabilmeniz için 5 olası semptoma ihtiyacınız var... Şizofreni teşhisi koyabilmeniz için 5 olası semptoma ihtiyacınız var... Şizofreni tanısı koymak için gereken beş muhtemel belirti olan... Şizofreni tanısı koymak için gereken beş muhtemel belirti olan... Şizofreni tanısı koymak için gereken beş muhtemel belirti olan... Şizofreni teşhisi koyabilmeniz için 5 olası semptoma ihtiyacınız var... | Take Shelter-1 | 2011 | |
| delusions, hallucinations, disorganized speech, | ...delüzyon, halüsinasyon, düzensiz konuşma... ...hezeyanlar, halüsinasyonlar, konuşma bozukluğu... ...hezeyanlar, halüsinasyonlar, konuşma bozukluğu... ...delüzyon, halüsinasyon, düzensiz konuşma... ...delüzyon, halüsinasyon, düzensiz konuşma... ...delüzyon, halüsinasyon, düzensiz konuşma... ...hezeyanlar, halüsinasyonlar, konuşma bozukluğu... | Take Shelter-1 | 2011 | |
| disorganized behavior and the negative symptoms, | ...düzensiz davranışlar ve olumsuz semptomlardan... ...davranış bozukluğu ve ve de olumsuz semptomlardır. ...davranış bozukluğu ve ve de olumsuz semptomlardır. ...düzensiz davranışlar ve olumsuz semptomlardan... ...düzensiz davranışlar ve olumsuz semptomlardan... ...düzensiz davranışlar ve olumsuz semptomlardan... ...davranış bozukluğu ve ve de olumsuz semptomlardır. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| I've had two. | ...iki tanesi bende var. Bende 2 tanesi mevcut. Bende 2 tanesi mevcut. ...iki tanesi bende var. ...iki tanesi bende var. ...iki tanesi bende var. Bende 2 tanesi mevcut. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Delusions and hallucinations. | Delüzyon ve halüsinasyon. Hezeyan ve halüsinasyon. Hezeyan ve halüsinasyon. Delüzyon ve halüsinasyon. Delüzyon ve halüsinasyon. Delüzyon ve halüsinasyon. Hezeyan ve halüsinasyon. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| So, I took this quiz in the back of the book | Kitabın arkasındaki testi kendime uyguladım. Bu testi kitabın arkasından aldım. Bu testi kitabın arkasından aldım. Kitabın arkasındaki testi kendime uyguladım. Kitabın arkasındaki testi kendime uyguladım. Kitabın arkasındaki testi kendime uyguladım. Bu testi kitabın arkasından aldım. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| I scored a five out of a possible 20. | 20 üzerinden 5 yaptım. 20 olasılıkta 5 yaptım. 20 olasılıkta 5 yaptım. 20 üzerinden 5 yaptım. 20 üzerinden 5 yaptım. 20 üzerinden 5 yaptım. 20 olasılıkta 5 yaptım. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Schizophrenia starts at 12. So... | Şizofreni 12'den başlıyor. Yani... Şizofreni 12 de başlıyor. Yani... Şizofreni 12 de başlıyor. Yani... Şizofreni 12'den başlıyor. Yani... Şizofreni 12'den başlıyor. Yani... Şizofreni 12'den başlıyor. Yani... Şizofreni 12 de başlıyor. Yani... | Take Shelter-1 | 2011 | |
| They say it might be a brief psychotic disorder. | Kısa süreli bir psikotik bozukluk olabilir deniyor. Psikotik bozukluklar ihtimali üzerinde duruyorlar. Psikotik bozukluklar ihtimali üzerinde duruyorlar. Kısa süreli bir psikotik bozukluk olabilir deniyor. Kısa süreli bir psikotik bozukluk olabilir deniyor. Kısa süreli bir psikotik bozukluk olabilir deniyor. Psikotik bozukluklar ihtimali üzerinde duruyorlar. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Yeah. Whatever it is, I need to know what to do | Artık ismi her neyse, bu şeyi kontrol altına almak için ne yapmam gerektiğini... Evet. Her ne ise işte, ne yapmam gerektiğini... Evet. Her ne ise işte, ne yapmam gerektiğini... Artık ismi her neyse, bu şeyi kontrol altına almak için ne yapmam gerektiğini... Artık ismi her neyse, bu şeyi kontrol altına almak için ne yapmam gerektiğini... Artık ismi her neyse, bu şeyi kontrol altına almak için ne yapmam gerektiğini... Evet. Her ne ise işte, ne yapmam gerektiğini... | Take Shelter-1 | 2011 | |
| or what to get on | ...veya nasıl bir yol izleyeceğimi öğrenmem gerek. ...ya da bunu nasıl kontrol altına alabileceğimi öğrenmek istiyorum. ...ya da bunu nasıl kontrol altına alabileceğimi öğrenmek istiyorum. ...veya nasıl bir yol izleyeceğimi öğrenmem gerek. ...veya nasıl bir yol izleyeceğimi öğrenmem gerek. ...veya nasıl bir yol izleyeceğimi öğrenmem gerek. ...ya da bunu nasıl kontrol altına alabileceğimi öğrenmek istiyorum. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Look. I'm a counselor. | Bakın, ben bir danışmanım. Bakın. Ben bir danışmanım. Bakın. Ben bir danışmanım. Bakın, ben bir danışmanım. Bakın, ben bir danışmanım. Bakın, ben bir danışmanım. Bakın. Ben bir danışmanım. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Certified, but I'm not a psychiatrist. | Lisansım var ama bir psikiyatrist değilim. Size hiçbir ilaç yazamam. Sertifikalıyım ama psikiyatrist değilim. Size reçete falan yazamam. Sertifikalıyım ama psikiyatrist değilim. Size reçete falan yazamam. Lisansım var ama bir psikiyatrist değilim. Size hiçbir ilaç yazamam. Lisansım var ama bir psikiyatrist değilim. Size hiçbir ilaç yazamam. Lisansım var ama bir psikiyatrist değilim. Size hiçbir ilaç yazamam. Sertifikalıyım ama psikiyatrist değilim. Size reçete falan yazamam. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| I can talk to you, I can recommend where to send you, | Tek yapabileceğim, sizinle konuşmak ve size gidebileceğiniz birkaç yer önermek. Sizinle konuşur, nereye gidebileceğiniz hakkında size tavsiye de bulunabilirim... Sizinle konuşur, nereye gidebileceğiniz hakkında size tavsiye de bulunabilirim... Tek yapabileceğim, sizinle konuşmak ve size gidebileceğiniz birkaç yer önermek. Tek yapabileceğim, sizinle konuşmak ve size gidebileceğiniz birkaç yer önermek. Tek yapabileceğim, sizinle konuşmak ve size gidebileceğiniz birkaç yer önermek. Sizinle konuşur, nereye gidebileceğiniz hakkında size tavsiye de bulunabilirim... | Take Shelter-1 | 2011 | |
| but that's it. | ...ama hepsi bu kadar. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Now, that said, if you want to talk, I'll listen. | Bununla birlikte, konuşmak isterseniz dinlerim. Orada şu da yazıyor; "eğer konuşmak istersen, dinlerim." Orada şu da yazıyor; "eğer konuşmak istersen, dinlerim." Bununla birlikte, konuşmak isterseniz dinlerim. Bununla birlikte, konuşmak isterseniz dinlerim. Bununla birlikte, konuşmak isterseniz dinlerim. Orada şu da yazıyor; "eğer konuşmak istersen, dinlerim." | Take Shelter-1 | 2011 | |
| For a lot of people, that's a good start. | Birçok kişi için iyi bir başlangıçtır bu. Birçok insan için bu iyi bir başlangıçtır. Birçok insan için bu iyi bir başlangıçtır. Birçok kişi için iyi bir başlangıçtır bu. Birçok kişi için iyi bir başlangıçtır bu. Birçok kişi için iyi bir başlangıçtır bu. Birçok insan için bu iyi bir başlangıçtır. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Now you said here | Burada yazdığına göre... Burada dediğine göre... Burada dediğine göre... Burada yazdığına göre... Burada yazdığına göre... Burada yazdığına göre... Burada dediğine göre... | Take Shelter-1 | 2011 | |
| that your mother was diagnosed | ...annenize 30'lu yaşlarında paranoid şizofreni teşhisi konmuş. ...annene 30'unda paranoyak şizofreni teşhisi koyulmuş. ...annene 30'unda paranoyak şizofreni teşhisi koyulmuş. ...annenize 30'lu yaşlarında paranoid şizofreni teşhisi konmuş. ...annenize 30'lu yaşlarında paranoid şizofreni teşhisi konmuş. ...annenize 30'lu yaşlarında paranoid şizofreni teşhisi konmuş. ...annene 30'unda paranoyak şizofreni teşhisi koyulmuş. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| And you're at 35. | Siz de 35 yaşındasınız. Sen 35 yaşındasın. Sen 35 yaşındasın. Siz de 35 yaşındasınız. Siz de 35 yaşındasınız. Siz de 35 yaşındasınız. Sen 35 yaşındasın. | Take Shelter-1 | 2011 | |
| You wanna talk about that? | Bu konuda konuşmak ister misiniz? Bunun hakkında konuşmak ister misin? Bunun hakkında konuşmak ister misin? Bu konuda konuşmak ister misiniz? Bu konuda konuşmak ister misiniz? Bu konuda konuşmak ister misiniz? Bunun hakkında konuşmak ister misin? | Take Shelter-1 | 2011 | |
| Yeah, I don't know my mother's symptoms. | Annemin semptomlarını bilmiyorum. Evet, annemin semptomlarını bilmiyorum. Evet, annemin semptomlarını bilmiyorum. Annemin semptomlarını bilmiyorum. Annemin semptomlarını bilmiyorum. Annemin semptomlarını bilmiyorum. Evet, annemin semptomlarını bilmiyorum. | Take Shelter-1 | 2011 |