Search
English Turkish Sentence Translations Page 158059
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Turn around. Slowly. | Etrafında dön. Yavaşça. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| What the fuck is that? What? | Bu ne lan? Ne? Bu ne ya? Ne? Bu ne lan? Ne? Bu ne lan? Ne? Bu ne lan? Ne? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| What the fuck is that? | Bu ne amına koyim? Bu da ne? Bu ne amına koyim? Bu ne amına koyim? Bu ne amına koyim? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| It's what they're here for. | Onların burada olma sebebi. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Set it down. | Yere koy. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Kick it over here. | Buraya doğru tekmele. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Holy shit. Put your fucking hands up. | Lanet olsun. Kodumun ellerini yukarda tut. Lanet olsun. Lanet ellerini yukarda tut. Lanet olsun. Kodumun ellerini yukarda tut. Lanet olsun. Kodumun ellerini yukarda tut. Lanet olsun. Kodumun ellerini yukarda tut. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Stand over here, don't fucking move. | Şurda dur, sakın kıpırdama. Şurada dur ve sakın kıpırdama. Şurda dur, sakın kıpırdama. Şurda dur, sakın kıpırdama. Şurda dur, sakın kıpırdama. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| OK, just wait, all right? | Tamam, bekleyin, tamam mı? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Just give me a second, OK? You guys are making a big mistake here. | Sadece bana bi saniye verin , tamam mı? Arkadaşlar büyük bir hata yapıyorsunuz. Sadece bana bi saniye verin, tamam mı? Arkadaşlar büyük bir hata yapıyorsunuz. Sadece bana bi saniye verin, tamam mı? Arkadaşlar büyük bir hata yapıyorsunuz. Sadece bana bi saniye verin , tamam mı? Arkadaşlar büyük bir hata yapıyorsunuz. Sadece bana bi saniye verin , tamam mı? Arkadaşlar büyük bir hata yapıyorsunuz. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| You're all gonna fucking die if you don't listen to me. | Hepiniz beni dinlemezseniz öleceksiniz. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| This is what he was carrying right here. Oh shit. | Adamın elinde ne varmış bakın. Hasktir. Adamın elinde ne varmış bakın. Vay canına. Adamın elinde ne varmış bakın. Hasiktir. Adamın elinde ne varmış bakın. Hasktir. Adamın elinde ne varmış bakın. Hasktir. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| This changes everything. | Bu işleri değiştirir. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| What did we recover? A couple more rifles, | Neleri kurtardık ? Bir kaç tüfek daha... Neleri kurtardık? Bir kaç tüfek daha... Neleri kurtardık? Bir kaç tüfek daha... Nelerimi kurtardık ? Bir kaç tüfek daha... Nelerimi kurtardık ? Bir kaç tüfek daha... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| two pistols, a dozen magazines. | iki silah, bir düzine cephane. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Any comms, phones, anything? Negative. | Herhangi bir iletişim aleti, telefon? Olumsuz. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Motherfuckers are smarter than I thought. | Orospu çocukları, düşündüğümden daha zekiymiş. Orospu çocukları düşündüğümden daha zekiymiş. Orospu çocukları düşündüğümden daha zekiymiş. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Maybe we can use that to bargain with these guys. | Belki bunu heriflerle pazarlık için kullanabiliriz. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Do we want to negotiate with these fucks? | Bu sikiklerle anlaşmak istiyor muyuz ? Bu heriflerle anlaşmak istiyor muyuz? Bu sikiklerle anlaşmak istiyor muyuz? Bu sikiklerle anlaşmak istiyor muyuz ? Bu sikiklerle anlaşmak istiyor muyuz ? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| What do we got? Three cops, SWAT, armed. | Neyimiz var? Silahlı üç polis, SWAT. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Up in there. Oh, and Kenny. | Yukardalar. Oh, ve Kenny. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Yeah, bring me that fucker alive. | Evet, bana o piçi canlı getirin. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| All right, the good news is, we have what they want. | Pekala, iyi haber istedikleri şey bizde. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Bad news is, we don't have no firepower. | Kötü haber ise, hiç ateş gücümüz yok. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| That being said, you guys grab the M4s, | Bununla beraber, çocuklar siz m4'leri alın. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| I'll take the You're wasting your time here, OK? | Bende... Zamanınızı harcıyorsunuz,tamam mı! Bende... Zamanınızı harcıyorsunuz, tamam mı! Bende... Zamanınızı harcıyorsunuz,tamam mı! Bende... Zamanınızı harcıyorsunuz,tamam mı! Bende... Zamanınızı harcıyorsunuz,tamam mı! | Tactical Force-1 | 2011 | |
| We can't hold 'em off forever, but we can hold 'em off for another round. | Onları sonsuza dek tutamayız ama ikinci raunda kadar yapabiliriz. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Hey! I know another way outta here, | Hey! Burdan başka bir çıkış yolu biliyorum, Hey! Buradan başka bir çıkış yolu biliyorum. Hey! Burdan başka bir çıkış yolu biliyorum. Hey! Burdan başka bir çıkış yolu biliyorum, Hey! Burdan başka bir çıkış yolu biliyorum, | Tactical Force-1 | 2011 | |
| and I'll show you if you would just listen to me for five seconds, OK? | ve eğer beni beş dakka dinlerseniz, size göstericem, tamam mı ? Ve eğer beni beş dakika dinlerseniz, size göstereceğim, tamam mı? Ve eğer beni beş dakka dinlerseniz, size göstericem, tamam mı? ve eğer beni beş dakka dinlerseniz, size göstericem, tamam mı ? ve eğer beni beş dakka dinlerseniz, size göstericem, tamam mı ? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| What other choice do you have, huh? | Başka bir seçeneğiniz var mı, ha ? Başka bir seçeneğiniz var mı, ha? Başka bir seçeneğiniz var mı, ha? Başka bir seçeneğiniz var mı, ha ? Başka bir seçeneğiniz var mı, ha ? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Tie that fucker up. | Şu piçi bağla. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Ah, fuck. | Ah, sktir. Ah, lanet. Ah, siktir. Ah, sktir. Ah, sktir. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Ain't nothing here but a dead end. | Burası çıkmaz sokaktan başka bir şey değil. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| More importantly, you're pissing me off. | Daha önemlisi, beni kızdırıyorsun. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Yeah, I have that effect on people. | Evet, insanlar üzerinde öyle bir etkim vardır. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Look under the tarp. | Tentenin altına bakın. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Away from here. | Burdan uzağa. Buradan uzağa. Burdan uzağa. Burdan uzağa. Burdan uzağa. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| More specific, fucker. | Daha ayrıntılı sikik. Daha ayrıntılı, şapşal. Daha ayrıntılı sikik. Daha ayrıntılı sikik. Daha ayrıntılı sikik. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Can you read? It says right there crash building. | Okuyabiliyor musun? Orda yazıyor, sığınma yeri. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| About half a mile away from here. | Burdan yaklaşık bir mil uzakta Buradan yaklaşık bir mil uzakta Burdan yaklaşık bir mil uzakta Burdan yaklaşık bir mil uzakta Burdan yaklaşık bir mil uzakta | Tactical Force-1 | 2011 | |
| From there, there's a way to the outside. | dışarıya bir yol var. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Yeah? How do we know you're not gonna lead us directly to them? | Öyle mi? Seni direk bizi onlara doğru, götürmediğini nerden bilelim ? Öyle mi? Seni direk bizi onlara doğru, götürmediğini nerden bilelim? Öyle mi? Seni direk bizi onlara doğru, götürmediğini nerden bilelim? Öyle mi? Seni direk bizi onlara doğru, götürmediğini nerden bilelim ? Öyle mi? Seni direk bizi onlara doğru, götürmediğini nerden bilelim ? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| We don't. | Bilemeyiz, Bilemeyiz. Bilemeyiz. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Beats standing around here, though. | ama ayak sesleri çok uzakta değil. Ayak sesleri çok uzakta değil ama . Ayak sesleri çok uzakta değil ama . | Tactical Force-1 | 2011 | |
| All right. Untie me. | Pekala. Beni çözün. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Bravo. Shut up. Shut up. | Bravo. Kapa çeneni. Kapa çeneni. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Go get my guys over here and be quiet. | Git adamlarımı getir ve sessiz ol. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Man's a ninja. | Adam bir ninja. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| This way. | Şurdan. Şuradan. Şurdan. Şurdan. Şurdan. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| I think. I don't know. Uh, it's been a long time. | Sanırım. Bilmiyorum. Uh, uzun bir zaman oldu. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| How do you know this? What? | Bunu nerden biliyorsun? Ne? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Uh, I was stationed here. Come on, let's go. | Uh, daha önce burda bulundum. Haydi, gidelim . Daha önce burada bulundum. Haydi, gidelim. Uh, daha önce burda bulundum. Haydi, gidelim. Uh, daha önce burda bulundum. Haydi, gidelim . Uh, daha önce burda bulundum. Haydi, gidelim . | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Get them in there now. | Onları içeri yolla. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| I heard something. | Birşey duydum. Bir şey duydum. Birşey duydum. Birşey duydum. Birşey duydum. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Where? No, I didn't hear anything. | Nerede? Hayır, ben bir şey duymadım. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Back there. | Arkadan geldi. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| All right, take him up ahead, I'll check it out. | Pekala, onu ilerde tutun, ben bi kontrol edeyim. Pekala, onu ilerde tutun, ben bir kontrol edeyim. Pekala, onu ilerde tutun, ben bi kontrol edeyim. Pekala, onu ilerde tutun, ben bi kontrol edeyim. Pekala, onu ilerde tutun, ben bi kontrol edeyim. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| All right, let's go. Watch that motherfucker. | Pekala, gidelim. Orospu çocuğuna dikkat edin. Pekala, gidelim. Lanet herife dikkat edin. Pekala, gidelim. Orospu çocuğuna dikkat edin. Pekala, gidelim. Orospu çocuğuna dikkat edin. Pekala, gidelim. Orospu çocuğuna dikkat edin. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Come on, boys, let's go, go, go! Get the fuck in the hole. | Haydi, çocuklar, gidelim, haydi, haydi! Şu deliğe girin. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| And Kenny comes back to me alive, you hear me? Alive. | Ve Kenny bana canlı dönecek, duydunuz mu ? Canlı. Ve Kenny bana canlı dönecek, duydunuz mu? Canlı. Ve Kenny bana canlı dönecek, duydunuz mu? Canlı. Ve Kenny bana canlı dönecek, duydunuz mu ? Canlı. Ve Kenny bana canlı dönecek, duydunuz mu ? Canlı. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| I'll deal with that little weasel myself. | O kaçakla, bizzat ben ilgileneceğim. O kaçakla bizzat ben ilgileneceğim. O kaçakla bizzat ben ilgileneceğim. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| All right, it's just up ahead. | Pekala, azcık daha ileride. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| We turn right, it's a dead end. From there, there's a ladder | Sağa doğru çıkış yok, şurada sığınağa çıkan... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| that leads up to the crash building. | bir merdiven var. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| You're surrounded, front and back. | Etrafınız çevrildi, önden ve arkadan. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Now drop all your hardware, nice and slow. | Tüm ekipmanını bırak, yavaş ve güzelce. Tüm ekipmanını bırak yavaş ve güzelce. Tüm ekipmanını bırak yavaş ve güzelce. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| I said drop 'em. | Size bırakın dedim. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| You got the jump on me this time, sunshine. | Bu sefer şansın bana karşı yaver gitti, gün ışığı. Bu sefer şansın bana karşı yaver gitti gün ışığı. Bu sefer şansın bana karşı yaver gitti gün ışığı. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Ain't gonna happen again. Shut the fuck up. | Bidaha olmaz. Kapa çeneni lan. Bir daha olmaz. Kapa çeneni lan. Bidaha olmaz. Kapa çeneni lan. Bidaha olmaz. Kapa çeneni lan. Bidaha olmaz. Kapa çeneni lan. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| I will have need of your services in the future. | Gelecekte sizin yardımınıza, ihtiyacım olacaktır. Gelecekte sizin yardımınıza ihtiyacım olacaktır. Gelecekte sizin yardımınıza ihtiyacım olacaktır. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| I only work for the family. | Ben yalnızca aile için çalışırım. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Down the tunnel, in the crash room. | Tünelin orda, sığınma yerindeler. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Ilya, off this cop. | Ilya, polisten kurtul. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| It's too bad. It is too bad for you. | Bu kötü olur... Senin için kötü olur. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Too bad you're not gonna get your hands on that fucking case. | Kötü olur çünkü asla o kodumun çantasını ele geçiremiyeceksiniz. Kötü olur çünkü asla o çantayı ele geçiremeyeceksiniz. Kötü olur çünkü asla o kodumun çantasını ele geçiremiyeceksiniz. Kötü olur çünkü asla o kodumun çantasını ele geçiremiyeceksiniz. Kötü olur çünkü asla o kodumun çantasını ele geçiremiyeceksiniz. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| What do you know about that? | Ne bildiğini söyle? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| I know Kenny doesn't have it anymore. | Artık Kenny'de olmadığını biliyorum. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Get the fuck out. | Çık lan dışarı. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Yeah, that's what I'm talking about. | Evet, işte bende bundan bahsediyordum. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Welcome to the party, welcome to the party. | Partiye hoşgeldiniz, partiye hoşgeldiniz. Partiye hoş geldiniz, partiye hoş geldiniz. Partiye hoşgeldiniz, partiye hoşgeldiniz. Partiye hoşgeldiniz, partiye hoşgeldiniz. Partiye hoşgeldiniz, partiye hoşgeldiniz. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| This is mine! Ha! | Bu benim! Ha! | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Whoo! | Whoo! Hey! Whoo! Whoo! Whoo! | Tactical Force-1 | 2011 | |
| I believe somebody's missing. I left him with the Russians. | Sanırım biri eksik. Onu Ruslarla bıraktım. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Fuck it. | Sktir et. Boş ver. Siktir et. Sktir et. Sktir et. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| I got all I need right here. | Tüm ihtiyacım olan burada. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| What d'you say we get out of here, huh? | Burdan gidiyoruz desem ne dersin, ha? Buradan gidiyoruz desem ne dersin, ha? Burdan gidiyoruz desem ne dersin, ha? Burdan gidiyoruz desem ne dersin, ha? Burdan gidiyoruz desem ne dersin, ha? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| What you got to say about that? | Ne dersin? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Fuck you? | Skiyim seni? Git başımdan? Sikiyim seni? Skiyim seni? Skiyim seni? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Let me explain something to you...brah. | Sana bişey açıklamama izin ver ...kaarşim. Sana bir şey açıklamama izin ver... Birader. Sana birşey açıklamama izin ver... Kaarşim. Sana bişey açıklamama izin ver ...kaarşim. Sana bişey açıklamama izin ver ...kaarşim. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| A little primer for where we stand right about now. | Şu anda ne durumda olduğumuz hakkında küçük bir prömiyer... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| See, I'm gonna go home, have a big fucking steak | Gördüğün gibi, Ben eve yol alıp, şöyle büyük bir biftek yedikten... Gördüğün gibi, Ben eve yol alıp, şöyle büyük bir biftek yedikten Gördüğün gibi, Ben eve yol alıp, şöyle büyük bir biftek yedikten | Tactical Force-1 | 2011 | |
| and a nice piece of ass. | ve güzel bir kalçadan sonra... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Then, I'm gonna soak in the Jacuzzi | bugünü unutana kadar, | Tactical Force-1 | 2011 | |
| till I forget today ever happened. | kendimi jakuzide ıslatıcağım . kendimi jakuzide ıslatacağım. kendimi jakuzide ıslatıcağım. kendimi jakuzide ıslatıcagım . kendimi jakuzide ıslatıcagım . | Tactical Force-1 | 2011 | |
| As for you, my friend, | Sana gelince, arkadaşım, | Tactical Force-1 | 2011 | |
| you're going for a bullet to the head, followed by a shallow grave. | sığ bir mezara kafana yediğin, tek bir kurşunla yol alıcaksın. sığ bir mezara kafana yediğin, tek bir kurşunla yol alacaksın. sığ bir mezara kafana yediğin, tek bir kurşunla yol alıcaksın. sığ bir mezara kafana yediğin, tek bir kurşunla yol alıcaksın. sığ bir mezara kafana yediğin, tek bir kurşunla yol alıcaksın. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| You feel me? Huh? | Anladın mı koçum? Ha? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| What you got to say about that? | Buna ne diyeceksin? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Sounds like you got it all figured out. | Kulağa her şeyi çözmüşsün gibi geliyor. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Oh, what did I forget about? Hm? | Oh, neyi unuttum ? Hm? Neyi unuttum? Hm? Oh, neyi unuttum? Hm? Oh, neyi unuttum ? Hm? Oh, neyi unuttum ? Hm? | Tactical Force-1 | 2011 |