Search
English Turkish Sentence Translations Page 157945
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Afew? | Bir kaç mı? | Sydney White-2 | 2007 | |
| Actually, he fulfilled his requirementlast year. We just can't seem to get rid of him. | Aslında buradaki görevi geçen sene bitti. Fakat ondan kurtulamıyoruz galiba. | Sydney White-2 | 2007 | |
| Hey, is this where you bring all yourfirst non dates? | Flört etmediğin ilk arkadaşlarını hep buraya mı getirirsin? | Sydney White-2 | 2007 | |
| "Tyler, this place doesn't even have a ma�tre d'. " | "Tyler, buranın şef garsonu bile yok." | Sydney White-2 | 2007 | |
| It's notlike they have a shot at winning the election. | Seçimleri kazanmak gibi bir şansları yok. | Sydney White-2 | 2007 | |
| I think we should justleave them alone. | Bence onları rahat bırakmalıyız. | Sydney White-2 | 2007 | |
| I don't know why anyone would wannalive there. That firetrap should be condemned. | İnsan niye orada oturmak ister ki? O yangın tuzağı bina istimlak edilmeli. | Sydney White-2 | 2007 | |
| Look, we can find anotherlocation. Now, get outta here already. | Bak, başka bir mevki bulabiliriz. Şimdi hemen çık buradan. | Sydney White-2 | 2007 | |
| But now there's a new playeron the scene Terrence Lubinecki and his Freedom to the 7th Powerparty. | Ama sahnede yeni bir oyuncu var. Terrence Lubinecki ve onun 7. Güce özgürlük partisi. | Sydney White-2 | 2007 | |
| (laughter, cheering) You're a good Iooking guy. | Yakışıklı bir çocuksun. | Sydney White-2 | 2007 | |
| Hey, is that Medal of Honor? (Gurkin) No, it's not Medal of Honor. | Hey, o Şeref Madalyası mı? Hayır, Şeref Madalyası değil. | Sydney White-2 | 2007 | |
| Medal of Honoris forwusses. It's Gurkin of Honor. I made it. | Şeref Madalyası acizler için. Bu Şerefli Gurkin. Kendim yaptım. | Sydney White-2 | 2007 | |
| Eatlead, sucker. | Ye kurşunları, enayi. | Sydney White-2 | 2007 | |
| Through that door there's a study thatleads right to it. | Şu kapıdan çalışma odasına, oradan da havuza gidiliyor. | Sydney White-2 | 2007 | |
| Witchburn Prince? What the hell? You didn't tell her? | Witchburn Prensi mi? O da ne? Ona söylemedin mi? | Sydney White-2 | 2007 | |
| I thought you guys were so close. It's alittle joint project of ours | Sizlerin çok yakın olduğunuzu sanıyordum. Bu bizim ortak bir projemiz. | Sydney White-2 | 2007 | |
| and the only thing standing in ourway was the Vortex. | Ve önümüzde duran tek engel Girdap'tı. | Sydney White-2 | 2007 | |
| You should've justleft us alone. | Bizi rahat bırakmalıydın. | Sydney White-2 | 2007 | |
| I was alittle surprised to find you weren't at the Kappa house, though. | Seni Kappa evinde bulamayınca biraz şaşırdım doğrusu. | Sydney White-2 | 2007 | |
| I kept thinking about Mom and I feltlike I'd failed her. | ...aklıma annem geldi ve onu hayal kırıklığına uğrattığımı düşündüm. | Sydney White-2 | 2007 | |
| Sweetheart, following in your mother's footsteps is not about reliving herlife. | Tatlım, annenin bıraktığı izlerden gitmek onun hayatını yaşamak demek değil. | Sydney White-2 | 2007 | |
| She was a woman who always fought forwhat she believed in, and so are you. | O inandığı şeyler uğruna savaşan bir insandı. Sen de öylesin. | Sydney White-2 | 2007 | |
| Not even when I installed that waterfiltration system in under an hour? | Peki ya o su arıtma sistemini bir saatten az sürede kurduğumda? | Sydney White-2 | 2007 | |
| But it says, " Do not disturb." | "Rahatsız etmeyin" yazıyor ama. | Sydney White-2 | 2007 | |
| I'm Sydney White and I'm running forstudent council president... | Ben Sydney White. Öğrenci derneği başkanlığına adayım... | Sydney White-2 | 2007 | |
| I'm Sydney White and I'm running forstudent council president on the Freedom to the 7th Powerticket. | Ben Sydney White. 7. Güce Özgürlük partisi adına başkanlığa adayım. | Sydney White-2 | 2007 | |
| Your papers count for three quarters of yourfinal grade and no late papers will be accepted. | Ödevleriniz final notunuzun dörtte üçü olarak sayılacak ve geç kalan ödevler kabul edilmeyecek. | Sydney White-2 | 2007 | |
| You may be wondering why you should even care. Why bothervoting? | Neden önemseyeyim diye düşünebilirsiniz. Niye oy vererek canımı sıkayım diyebilirsiniz. | Sydney White-2 | 2007 | |
| The fact is that 80% ofthe student body at Southern Atlantic is not Greek. 80%. | Güney Atlantik öğrencilerinin yüzde 80'nin Helenik olmadığı gerçeği. Yüzde 80. | Sydney White-2 | 2007 | |
| Take the Kennedy campaign in 1960. He was inherently an outsider | 1960' taki Kenedy kampanyasını ele alın. Kendisi de bir azınlıktı... | Sydney White-2 | 2007 | |
| (Sydney) To those students I say, it's time foryou to be heard. | Oradaki öğrencilere sesleniyorum. Sesinizi duyurma zamanı geldi. | Sydney White-2 | 2007 | |
| " Naked Pain." An epic poem in 12 parts. | "Çıplak Acı" 12 bölümlük epik bir şiir. | Sydney White-2 | 2007 | |
| It's time foryou to be heard, and we are here to listen. | Sesinizi duyurma zamanı geldi ve bizler sizi dinlemek için buradayız. | Sydney White-2 | 2007 | |
| It's alesson worth remembering. | Bu unutulmayacak bir ders. | Sydney White-2 | 2007 | |
| Let's keep it Greek, all right? Does this looklike your next president? | Bırakın Helenik olarak kalsın. Başkan olacak birine benziyor mu? | Sydney White-2 | 2007 | |
| I thought we might do alittle business. | Biraz iş yapabiliriz diye düşündüm. | Sydney White-2 | 2007 | |
| I thought you finished Carlton's paperlast week. I did. | Geçen hafta Carlton'un ödevini bitirdin sanıyordum. Bitirdim ama... | Sydney White-2 | 2007 | |
| (computervoice) Self destruct. | Kendi kendine yok eder. | Sydney White-2 | 2007 | |
| (Terrence) What about? Ow. | Peki ya bu? | Sydney White-2 | 2007 | |
| I can'tlet herwin like this. | Bu şekilde kazanmasına izin veremem. | Sydney White-2 | 2007 | |
| But the debate starts in 12 hours. | Ama müzakere 12 saat içinde başlayacak. | Sydney White-2 | 2007 | |
| I know you're tired, but you can't give up now. You mean alot to those guys out there. | Biliyorum yorgunsun ama böyle pes edemezsin. Oradaki insanlar için çok önemlisin. | Sydney White-2 | 2007 | |
| You mean alot to me. | Benim için çok önemlisin. | Sydney White-2 | 2007 | |
| Well, I'm afraid we can't wait any longerfor Ms. White. | Korkarım ki Bayan White'ı daha fazla bekleyemeyeceğiz. | Sydney White-2 | 2007 | |
| This has been a great yearfor the university and I am proud | Bu sene üniversite için harika bir yıl oldu ve ben... | Sydney White-2 | 2007 | |
| Professor Carlton... Let herfinish. | Profesör Carlton... İzin ver bitirsin. | Sydney White-2 | 2007 | |
| that I neverwould have met if I didn't step out of my own little world. | Eğer o küçük dünyamın dışına çıkmasaydım asla tanışamazdım. | Sydney White-2 | 2007 | |
| My name is name is Jeremy. | Benim adım Jeremy. | Sydney White-2 | 2007 | |
| My name's Moose. When I was 13 | Benim adım Moose. 13 yaşımda... | Sydney White-2 | 2007 | |
| dorkily everafter. | ...saftirikçe yaşadık. | Sydney White-2 | 2007 | |
| I wonder what they're like. I'll bet she's thin! | Nasıl göründüklerini çok merak ediyorum. Kesin tığ gibi ipincedir. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| Remember that diet I told you about? I'm on it now. | Sana bahsettiğim diyet vardı ya, ona başladım. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| The only thing I'm eating today, is this. | Bugün sadece bunu yiyeceğim. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| We shoud never have come here. Nonsense. | Buraya hiç gelmemeliydik. Saçmalama. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| The people we're renting from sounded nice. | Bize orayı kiralayanlar çok iyi insanlar. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| You could hear that over the phone? | Bunu telefon konuşmasından mı çıkardın? | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| We're aren't stayng in their house. Thank God! | Onların evinde kalmayacağız. Çok şükür. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| Look. Beautiful, isn't it? | Bak. Ne kadar güzel, değil mi? | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| It'll be exotic. Shut up! | Çok egzotik olacak. Kes sesini! | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| HAPPY, HAPPY | MUTLU, MUTLU | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| They're here! Eirik, come say hi. | Geldiler! Eirik, gel merhaba de. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| Come on! 0ur new neighbors? | Gelsene! Yeni komşular mı? | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| Hi! Welcome. Hi, I'm Kaja. | Merhaba, hoş geldiniz. Ben Kaja. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| My God, you are pretty! And you're tall! | Tanrım, ne kadar güzelsin. Çok da uzunmuşsun. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| Hi. Sigve. | Selam. Sigve. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| And what's your name? | Senin adın ne bakalım? | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| His name is Noa. He doesn't like talking to anyone. | Onun adı Noa. Kimseyle konuşmayı sevmez. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| Noa. What a fantastic name! Is that African? | Noa. Çok güzel bir isim! Afrikalı ismi mi? | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| No, we just liked it. | Hayır, hoşumuza gitti sadece. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| This is your house. And our house is right over there. | Burası sizin eviniz. Bizimki de hemen şurada. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| So we're pretty close. | Yani epey yakınız. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| And here is the second children's room. | Burası da ikinci çocuk odası. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| In case you decide to have more kids. | Bir çocuk daha yapmak isterseniz diye. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| Let me show you upstairs. | Gel, üst katı da gezdireyim. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| I'm so happy you are here! | Geldiğinize o kadar sevindim ki! | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| Have you read that one? | Peki bunu okudun mu? | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| Recognize this? | Bunu biliyor musun? | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| You know you're from Africa? | Afrikalı olduğunu biliyorsun, değil mi? | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| If this were the old days, you would have been my slave. | Eskiden olsa, benim kölem olurdun. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| Wanna play slave? | Efendi köle oynamak ister misin? | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| I can do anything I want to you, even kill you! | Sana her istediğimi yapabilirim, istersem öldürürüm! | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| I'm gonna get you! I'm gonna kill you! | Şimdi seni yakalayıp öldüreceğim! | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| We figured you were hungry after all that liftng. | Taşınmayla uğraşırken acıkmışsınızdır dedik. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| Do you like moose? 0h, yes. | Geyik eti sever misiniz? Evet. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| .Maybe Danes don't eat moose? Sure we do. | Danimarkalılar sever mi? Tabii ki severiz. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| More meat. | Biraz daha et getirdim. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| .So you shot this moose yourself? Yes. | Geyiği kendiniz mi vurdunuz? Evet. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| Do you hunt? | Ava çıkar mısın? | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| No, we sing in a choir. | Yok, ben koroda şarkı söylüyorum. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| We were both in a choir, but had to quit when we moved out here. | İkimiz de korodaydık, ama buraya taşınmak için ayrıldık. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| I can't believe that you sing! We have a choir here that you could join. | Şarkı söylediğinize inanamıyorum! Katılmak isterseniz, burada da bir koromuz var. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| Singing in a choir has always been my dream. | En büyük hayâllerimden biri bir gün koroda şarkı söylemektir... | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| But Eirik says I sing like a crow, don't you? | ...ama Eirik sesimin karga gibi olduğunu söylüyor. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| So what do you do? Tell me everything. Who is Elisabeth? | Ee, ne iş yapıyorsun? Her şeyi anlat bana. Elizabeth kimdir? | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| No, you are not! Isn't that hard? | Haydi canım. Çok zor bir iş değil mi o? | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| No, not really. I would never dare do that. | Pek sayılmaz. Ben hiç cesaret edemezdim vallahi. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| What do you do? I teach junior high. | Sen ne iş yapıyorsun? Ortaokul öğretmeniyim. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| German, and arts and crafts. | Almanca, resim ve sanat. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| German? Yes. | Almanca mı? Evet. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| Sprechen Sie Deutsch? Ja. Sehr gut. | Almanca konuşabiliyor musun? Evet, gayet iyi. | Sykt lykkelig-1 | 2010 |