Search
English Turkish Sentence Translations Page 157070
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Man, I'm sorry. | Adamım, kusura bakma. Üzüldüm, dostum. Dostum üzgünüm. Dostum üzgünüm. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Well actually, it's uh, Samuel, | Aslında o Samuel. Aslında, doğrusu Samuel. Şey aslında Samuel... Şey aslında Samuel... | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
So it's not quite as dumb as it sounds. | O kadar da aptalca sayılmaz. Yani duyulduğu kadar aptalca değil. ...yani göründüğü gibi aptalca değil. ...yani göründüğü gibi aptalca değil. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Are you guys friends? | Siz arkadaş mısınız? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Huntin' buddies with his dad. | Babasının av arkadaşlarıyız. Babası ile av arkadaşıydık. Babası ile av arkadaşıydık. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
But, Samuel here is quite the hunter himself. | Ama Samuel avı bırakarak kendini buralara attı. Ama Samuel de baya iyi avcıdır. Ama Samuel'de oldukça iyi bir avcıdır. Ama Samuel'de oldukça iyi bir avcıdır. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
You kill deer and things? | Geyik ve onun gibi hayvanları mı avlıyorsunuz? Geyik benzeri şeyler mi öldürüyorsunuz? Evet, şeyler. Geyik ve onun gibi şeyleri mi avlıyorsunuz? Geyik ve onun gibi şeyleri mi avlıyorsunuz? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, "and things." | Evet, "onun gibi". Evet onun gibi şeyleri. Evet onun gibi şeyleri. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Uh, why don't I get you guys some drinks? | Neden size içecek bir şeyler getirmiyorum? Size biraz içki getireyim. Size birer içki getireyim. Size birer içki getireyim. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Sorry. didn't mean to bust you back there. | Kusura bakma. Amacım seni orada bozmak değildi. Özür dilerim. Orada seni bozmak istememiştim. Üzgünüm, seni orada zor duruma sokmak istemedim. Üzgünüm, seni orada zor duruma sokmak istemedim. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
No, it's uh, it's all right. | Hayır, önemli değil. Hayır, sorun değil. Hayır, sorun değil. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
So, what's up? | Ne haber? N'aber? Durum nedir? Durum nedir? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Well, Bobby called. | Bobby aradı. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
And? | Sonra? Ve? Ve? Ve? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
You were right... | Haklıydın. Haklıymışsın. Haklıydın. Haklıydın. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Major demon block party going on. | Burada güçlü şeytanların partisi başlamış. Büyük şeytan ev partisi yapıyormuş. Bir grup şeytan toplantı yapıyor. Bir grup şeytan toplantı yapıyor. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
But why? what are they up to? | Ama neden? Neyin peşindeler? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Don't know yet. | Henüz bilmiyoruz. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Bobby told us you were off limits. | Bobby bize işi bıraktığını söyledi. Bobby bize hizmet dışı olduğunu söyledi. Bobby işi bıraktığını söyledi. Bobby işi bıraktığını söyledi. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
That true? | Bu doğru mu? Doğru mu? Bu doğru mu? Bu doğru mu? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, that's right. | Evet, doğru. Evet doğru. Evet doğru. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Well, that's fine in theory and all, | Bu önemli değil de... Normalde sorun olmaz... Bu doğru olabilir ama... Bu doğru olabilir ama... | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
But we could really use all hands on deck here. | ...masada ne kadar çok el olursa o kadar iyi olur, biliyorsun. ...ama güvertedeki tüm adamları kullansak iyi olur. ...seninde yardımına ihtiyacımız var. ...seninde yardımına ihtiyacımız var. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
I know you could. | Biliyorum. Biliyorum ama... Biliyorum. Biliyorum. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
But I can't, I'm sorry. | Ama yapamam. Üzgünüm. ...yapamam, üzgünüm. Ama yapamam, üzgünüm. Ama yapamam, üzgünüm. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Why not? | Nedenmiş o? Neden? Neden? Neden? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
It's personal. | Kişisel bir durum. Kişisel bir mevzu. Bu kişisel. Bu kişisel. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Look, Sam no offense, but uh, what baggage is so heavy, | Bak Sam, alınma ama, çanta ne kadar ağır olursa... Bak Sam, alınma ama, hangi sorun... Alınma Sam ama kıyametin geldiği bir dönemde... Alınma Sam ama kıyametin geldiği bir dönemde... | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
It can't be stowed away for the freakin' apocalypse, huh? | ...şu lanet olasıca kıyameti durdurmak o kadar zor olur. ...kıyamette kaçak yolcu olmaktan daha önemli olabilir? ...bırakmanı gerektirecek sebep nedir? ...bırakmanı gerektirecek sebep nedir? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Heard you the first time. | İlk söylediğinde duymuştuk. İlkinde de duyduk. İlk seferinde seni duyduk. İlk seferinde seni duyduk. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Suit yourself. | Kendin bilir. Keyfine bak. Sen bilirsin. Sen bilirsin. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
More for us, then, right? | Bizden daha çoklar nasılsa değil mi? Bizim yerimize de, tamam mı? Bizim daha işimiz var değil mi? Bizim daha işimiz var değil mi? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
But, hey... beers are on you when we get back. | Ama bak Döndüğümüzde biralar senden tamam mı? Ama geri döndüğümüzde biralar senden. Geri geldiğimizde biralar senden. Geri geldiğimizde biralar senden. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, you bet. | Evet, elbette. Tabii, kesinlikle. Evet, elbette. Evet, elbette. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
So, your parents were drunk when they named you, | Pekala. Ailen sana isim koyarken sarhoştular... Ailen sana isim koyarken sarhoştu... Ailen sana isim verirken sarhoştu ve sen... Ailen sana isim verirken sarhoştu ve sen... | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
And you shoot, Bambi? | ...ve sen Bambi'yi vurdun, öyle mi? ...ve sen de geyik vuruyorsun, öyle mi? ...Bambi'yi mi vurdun? ...Bambi'yi mi vurdun? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
I it's a... long story. | Uzun bir hikaye. Uzun hikaye. Bu uzun bir hikaye. Bu uzun bir hikaye. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
That is it. | Öyledir. Bu mu yani? Yeter artık. Yeter artık. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Enough with the, kung fu, wandering the earth thing. | Dünyayı dolaşmak ve Kung Fu muhabbeti yeter artık. Kung fu, dünyayı dolaşma bahanesi yetti artık. Bu dünyayı avare gibi geziyorum tavırları yeter. Bu dünyayı avare gibi geziyorum tavırları yeter. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
I'm gonna buy you dinner, and we're gonna talk. | Sana yemek ısmarlayacağım ve konuşacağız. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Lindsey, I can't. | Lindsey, yapamam. Lindsay, olmaz. Lindsey, yapamam. Lindsey, yapamam. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
No, the only way to avoid bloodshed is to say yes. | Hayır. Ortalığı karıştırmamı engellemenin tek yolu evet demek. Hayır. Kan dökülmemesi için tek yol evet demen. Hayır, olay çıkartmamı engelleyecek tek şey evet demen. Hayır, olay çıkartmamı engelleyecek tek şey evet demen. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
hey. | Hey. Bak. Bak. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Relax. | Rahatla. Sakin ol. Rahatla. Rahatla. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
This is a den of iniquity. | Burası günah işlenen bir yer. Burası tam bir günah batağı. Burası günah işlenen bir yer. Burası günah işlenen bir yer. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
I should not be here. | Buraya gelmemeliydim. Burada olmamalıyım. Burada olmamalıyım. Burada olmamalıyım. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Dude, you full on rebelled against heaven. | Dostum, Cennete karşı tamamen isyan ettin. Dostum, cennete karşı ayaklanmanın dibine vurdun. Dostum cennete karşı geldin. Dostum cennete karşı geldin. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Iniquity is one of the perks. | Günah ikramiyelerden biri sadece. Günah, bunun avantalarından biri. Günah bunun bir armağanı. Günah bunun bir armağanı. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Showtime. | Şov zamanı. Gösteri zamanı. Gösteri zamanı. Gösteri zamanı. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Hi, what's your name? | Merhaba. Adın nedir? Merhaba. Adın ne? Merhaba adın ne? Merhaba adın ne? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
his name is, Cass. what's your name? | Onun adı Cass. Senin adın nedir? Adı, Cass. Senin adın ne? Onun adı Cass. Senin adın ne? Onun adı Cass. Senin adın ne? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Chastity. | Chastity. (Anlamı; İffet, namusluluk.) Chastity. Chastity. Chastity. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Chastity? | Chastity? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Mm hmm. Wow. | Evet. Vay canına. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Is that kismet or what buddy, huh? | Bu kısmet sanırım dostum, Ne dersin? Bu kader değil de ne dostum? Bu kader mi ne dostum? Bu kader mi ne dostum? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
well, he likes you, and you like him, so... | O senden hoşlandı, sen ondan. O zaman... Sen ondan hoşlandın, o da senden hoşlandı. O senden hoşlandı sende ondan öyleyse... O senden hoşlandı sende ondan öyleyse... | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Dayenu. | ...oyun başlasın. Daha ne olsun? Hadi bakalım. Hadi bakalım. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Mm. come on, baby. | Gel bebeğim. Haydi, bebeğim. Gel hadi bebeğim. Gel hadi bebeğim. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Oh, hey, listen. | Hey. Dinle. Dinle. Dinle. Dinle. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Take this. | Bunu al. Al bunu. Bunu al. Bunu al. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
If she asks for a credit card, no. | Kredi kartı isterse yok de. Eğer kredi kartı sorarsa yok. Eğer kredi kartı sorarsa yok de. Eğer kredi kartı sorarsa yok de. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Now, just stick to the basics, okay? | Esas şeylere bağlı kal, tamam mı? Kuralların dışına çıkma, tamam mı? Temel şeylere devam et olur mu? Temel şeylere devam et olur mu? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Do not order off the menu. | Menü dışına çıkma. Menü dışından bir şey söyleme. Sıra dışı bir şey isteme. Sıra dışı bir şey isteme. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Go get her, tiger. | Parçala onu kaplan. Git yakala onu, kaplan. Git bitir onu aslanım. Git bitir onu aslanım. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Don't make me push you. | Beni seni zorlamak zorunda bırakma. Seni zorla götürtmek zorunda bırakma. Seni zorlamayayım. Seni zorlamayayım. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Cheers to you. | Şerefe. Senin şerefine. Şerefe. Şerefe. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Get out of my face! | Çekil önümden! Gözümün önünden çekil! Çekil önümden! Çekil önümden! | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
No! leave me alone! | Beni yalnız bırak! Hayır! Beni rahat bırak! Hayır beni rahat bırak! Hayır beni rahat bırak! | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Bastard! screw you, jerk! | Adi herif! Canın cehenneme pislik! Şerefsiz! Allah kahretsin seni pislik! Aptal! Canın cehenneme serseri! Aptal! Canın cehenneme serseri! | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
I'll kill you! | Seni öldüreceğim! Seni geberteceğim! Seni geberteceğim! | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Screw you, too! god! | Senin de canın cehenneme! Tanrım! Seni de kahretsin! Tanrım! Seninde canın cehenneme! Tanrım! Seninde canın cehenneme! Tanrım! | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Ohh! jerk! | Ohh! Pislik! Pislik! Serseri! Serseri! | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
What the hell did you do? | Ne yaptın? Ne halt yedin? Sen ne yaptın? Sen ne yaptın? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
I just looked at her in the eyes | Sadece onun gözlerinin içine bakıp... Sadece gözlerinin içine baktım... Onun gözlerine bakıp... Onun gözlerine bakıp... | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
And told her it wasn't her fault | ...babası Gene'in gitmesinin... ...ve babası Gene'in terketmesinin... ...babasının gitmesinin... ...babasının gitmesinin... | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
That her father, Gene ran off. | ...onun hatası olmadığını söyledim. ...onun suçu olmadığını söyledim. ...onun hatası olmadığını söyledim. ...onun hatası olmadığını söyledim. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
It was because he hated his job at the post office. | Gitti çünkü postanedeki işinden nefret ediyordu. Postanedeki işinden nefret ettiği için gitmişti. Postanedeki işinden nefret ettiği için kaçtı. Postanedeki işinden nefret ettiği için kaçtı. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Oh, no man. | Oh yapma adamım. Hayır, dostum. Hayır dostum. Hayır dostum. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
This whole industry runs on absent fathers. | Bu işletme kayıp babalar sayesinde işliyor. Tüm bu işletme kayıp babalara dayanıyor. Tüm bu kurum ilgisiz babalar sayesinde ayakta duruyor. Tüm bu kurum ilgisiz babalar sayesinde ayakta duruyor. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
It's... it's the natural order. | Doğal düzen böyle. Doğanın düzeni bu. Bu doğanın bir düzeni. Bu doğanın bir düzeni. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
We should go, come on. | Gitmeliyiz. Haydi. Gitsek iyi olur. Haydi. Gitmeliyiz, hadi. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
What's so funny? | Bu kadar komik olan da nedir? Bu kadar komik olan ne? Komik olan nedir? Komik olan nedir? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Oh, nothing. | Hiçbir şey. Yok bir şey. Yok bir şey. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
It's been a long time since I've laughed that hard. | Bu kadar çok gülmeyeli uzun zaman olmuştu. Böyle gülmeyeli baya oldu. Bu kadar gülmeyeli uzun zaman oldu. Bu kadar gülmeyeli uzun zaman oldu. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Oh, it's been more than a long time. | Uzun zamandan da çok oldu. Uzundan da fazla. Hatta uzun zamandan bile fazla. Hatta uzun zamandan bile fazla. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Years. | Yıllar. Yıllar oldu. Yıllar oldu. Yıllar oldu. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
you gonna tell me who those guys back there really were? | Bana o adamların kim olduğunu söyleyecek misin? Bu adamların gerçekte kim olduğunu söyleyecek misin? ...oradaki adamların gerçekte kim olduklarını söyleyecek misin? ...oradaki adamların gerçekte kim olduklarını söyleyecek misin? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
And don't say "hunting buddies." | Sakın av arkadaşlarım deme. Sakın av arkadaşları deme. Av arkadaşlarım deme sakın. Av arkadaşlarım deme sakın. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Okay, um... | Peki. Şey... Tamam. Tamam. Tamam. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
We used to be in the same business together. | Eskiden aynı sektörde çalışıyorduk. Eskiden aynı işi yapıyorduk. Eskiden aynı işte çalışıyorduk. Eskiden aynı işte çalışıyorduk. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
How's your salad? | Salatan nasıl? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Witness protection, right? you're mafia? | Tanık koruma programı değil mi? Mafyaydın? Tanık koruma, değil mi? Sen mafyadan mısın? Tanık koruma değil mi? Mafyadaydın. Tanık koruma değil mi? Mafyadaydın. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
I'm not mafia. | Ben mafya değilim. Hayır, değilim. Mafyada değildim. Mafyada değildim. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Okay. I get it. | Tamam. Anladım. Tamam, anladım. Tamam. Anladım. Tamam. Anladım. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
I don't mean to pry. My bad. | Burnumu sokmamalıydım. Benim hatam. Burnumu sokmak istememiştim. Benim hatam. Burnumu sokmak istemedim. Benim suçum. Burnumu sokmak istemedim. Benim suçum. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
I used to be in business with my brother. | Eskiden abimle beraber çalışıyorduk. Eskiden kardeşimle birlikte çalışıyordum. Eskiden kardeşimle aynı işte çalışıyorduk. Eskiden kardeşimle aynı işte çalışıyorduk. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Truth is, I was... pretty good at the job. | Gerçek şu ki, İşimde gerçekten iyiydim. İşin aslı, işimde oldukça iyiydim. Gerçek şu ki işimde çok iyiydim. Gerçek şu ki işimde çok iyiydim. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
But... I made some mistakes. | Ama birkaç hata yaptım. Ama bazı hatalar yaptım. Ama bazı hatalar yaptım. Ama bazı hatalar yaptım. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
You know, I I did some stuff I'm not so proud of. | Pek de gurur duymadığım bazı şeyler yaptım. Çok da gurur duymayacağım şeyler, bilirsin. Övünmediğim şeyler yaptım. Övünmediğim şeyler yaptım. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
And people got hurt. | Ve insanlar zarar gördü. Ve insanlar incindi. Bazı insanlar zarar gördü. Bazı insanlar zarar gördü. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |